Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KİTAPÇI Damian Drooth Süper DedektifGizli Görev/ Barbara Mitchelhill/ Resimleyen: Tony Ross/ Çeviri: Betül Avun/ İş Bankası Kültür Yayınları/ 2010/ 59 s./ 79 yaş Her şeyi olan çocuğun, parası, şekerleri, her şeyi var. Adı Cavin ama Damian ona Şapşal Pantolon diyor. Yeşil Park Tatil Köyü’nün aşçıbaşı hastalanıp hastaneye kaldırılınca, Damian’in annesi görevi devralır. Böylece Damian, annesinin “Sınırsız Ev Yemekleri” minübüsüyle, tatil köyüne gider. Bir de ne görsün! Cavin de orada değil mi! Hiç hoş değil. Her şeyi olan çocuk işte yine başladı böbürlenmeye: “Doğum günü hediyemi beğendin mi?” Olamaz! Kırmızı ve gümüş renkli bir bisiklet… Damian için gerçekten can sıkıcı. Derken… Cavin’in yepyeni bisikleti çalınır. Damian Drooth artık görev başındadır. Bisiklet hırsızını yakalayacak ve süper bir dedektif olduğunu kanıtlayacaktır. Ancak bu kez işler pek istediği gibi yürümez. Hele hırsız diye Müfettiş Crockitt’e saldırıp, başının üzerine oturunca… Eğlenceli resimleriyle okunması kolay, neşeli öyküler. Dizide, altı kitap var. Pop Yıldızının Düğünü, Kayıp Kız, Nasıl Dedektif Olunur, Casus Avcısı, Duvar Yazısı Olayı. Bahçesaray Golcüsü/ Yılmaz Yeşildağ/ Yaz Yayınları/ 208 s/ 2009/ 10+ yaş Dokuz yaşındaki Fatih astım hastası, ailesinin tek çocuğu. Onlarla birlikte, hastalığına iyi geleceğini tahmin ettikleri bir kıyı kasabasında yaşıyor. Uzun Kulak da romanın kahramanlarından biri, o da kim mi? Fatih’in şirin köpeği. Her şey mavi midyenin içinden çıkan çocuk Atlan’ın “Ben sana iyi gelirim” demesiyle başlıyor. O günden sonra Fatih ne astım krizi yaşıyor ne de ateşler içinde kıvranıyor. Üstelik Bahçesaraytaş`ın ele avuca sığmaz gol makinesi oluveriyor. Fatih’in savaşım gücüne, dostluğuna, dayanışma duygusuna, sevinçleri ve hüzünlerine tanık olurken keşke kitabın kapağı bu kadar kötü resimlenmeseydi diye düşünüyoruz. Dal Ucunda Gül/ Aydın Balcı/ Resimleyen: İlham Enveroğlu/ Tudem Yayınları/ 2010 / 95s./ 9+ yaş Masal sevenlere şurup gibi bir kitap… Ninelerimizin anlattığı geleneksel masalların tadında... “Kestane mestane… Bir köyüm var; kuş köşkünden küçük, İstanbul’dan büyük; tam dokuz hane. Duydum ki sularını sel almış, köyüm susuz kalmış. Elimi cebime attım, dağı taşı sattım…” Yazar, böyle böyle bir tekerleme mekerleme giderken, birden “En iyisi, olmuşu olmamışa katayım; size duyulmadık bir masal anlatayım,” deyip masala dalıvermiş. “Çook eski zamanlarda, ülkenin birinde, başkente uzak, sınırın biraz içerisinde küçük bir kasaba vardı. Eski sözdür; bula A. Akal, Ç. Gündeş, N. Yılmaz, M. Yener nık sudan içme, küçük deyip geçme.” Ve işte başlıyor masal. Masal ki o masal baldan tatlı, serüvenden heyecanlı. Abbas Usta ile başlıyor masal. Üç yetim oğul ediniyor kapısına gelen. Ama Abbas yaşlı. Oğulları yetiştirir, beceri edindirir ama göçüp gider kendisi. İşte asıl macera da bundan sonra başlar. Üç genç, geleceklerini kurmak üzere üç ayrı yola çıkar. Birinin yolunda karanlık bir uçurum, ötekinin aşılmaz bir dağ, berikinin gizemli bir deniz. Nasıl aşılır, nasıl geçilir? Kardeş gibi büyüyen üç delikanlının yolları bir kez daha kesisir mi? Kesişirse sonu mutlu mu biter, hüzünlü mü? Dal Ucunda Gül, Tudem’in 2004 Masal yarışmasına yollanan yüzlerce dosya arasından seçilerek birincilik ödülü almış… Ama masal bu ya, kitabı da kim bilir hangi gizemli denizleri, aşılmaz dağları aşıp, 2010’da harika bir resimleme ve tasarımla sonunda okurunun karşısına çıkmış. Eee, masallar hep tatlı bitermiş ya… Ya Öyle Değilse/ Yeşim Karaal/ Resimler: Serap Deliorman/ Kök Yayıncılık / 2010/ 72s./ 8+ yaş Dünya ya öküz boynuzunda asılı duran bir tepsi gibi değilse? Görünen yıldızlar ya aslında yerlerinde yoksa? Merdiven altından geçmek ya uğursuzluk getirmiyorsa? Masallar ya bize anlatıldığı gibi değilse? Yüzlerce, binlerce sorunun yanıtı, yüzyıllar boyunca doğruyken yanlış, yanlışken doğru olmuşsa, sorgulanacak çok şey var demektir. “Ya Öyle Değilse” başlıklı kitap, masalları alışılmadık bir tavırla sorgularken, onları ters yüz ediveriyor ve belki de aslında böyledir diye düşündürüyor okuru. Şu hepimizin bildiği melek yüzlü Pamuk Prenses ve kötü kalpli Kraliçe’yle başlayalım dilerseniz. Diyelim ki, iyi kalpli olan Kraliçe, kötü kalpli olan da Pamuk Prenses… Masal nasıl olurdu acaba? İşte böyle: “Yıllar geçtikçe büyüyen Pamuk Prenses, iyi kalpli kadının tüm olumlu davranışlarına rağmen, onu, babasına sürekli şikâyet ediyormuş. Nefretinin en büyük nedeni, annesinin bu kadın yüzünden öldüğünü düşünmesiymiş. İyi kalpli kraliçe bunu hissediyor ve çok üzülüyormuş.” Hiç akla gelir miydi? Hele ormandaki yedi cüceler… Onlar da kötünün kötüsü çıkıvermesin mi? “Pamuk Prenses” masalı böyle değişir de, “Uyuyan Güzel” değişmez mi? Prensesin doğumuna davet edilen on iki iyilik perisi aslında hep tersi çıkan iyi dilekler diler, ama bunu kimse bilmediğinden, kötülüklerin nereden geldiğini anlamazlarmış. On üçüncü peri ise, iyi olandır. Ama o, tek başına prensesi kötülükten koruyabilecek mi dersiniz? Kitapta yer alan diğer masallar: Bremen Mızıkacıları, Sihirli Fasulyeler ve Ağustosböceği ile Karınca. Bu masalların da ters yüz edildiğinde nasıl olacağını bir düşünün: Bremen Mızıkacıları sahiplerinin eziyetinden sıkıldıkları için değil, ünlü birer şarkıcı olmak için evlerinden kaçmıştır. Çalışkan ve iyi kalpli olan da ağustosböceğidir, karıncaysa tembel olan… Sihirli Fasulyeler masalında ise, okurlar da katkı verecek kahramanın değişimine… Elbette önce bu ünlü masallar orijinal halleriyle okunmalı, sonra da bu kitap... Okurlarına alışılmış hallerden çıkarak, bilinen bir konuda farklı bakış açıları geliştirme becerisini kazandırarak yaratıcılıklarını geliştirebilecek eğlendirici bir kitap çıkmış ortaya. ? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216381 17 50 www.nilayyilmaz.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1056 SAYFA 25