03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zehra Ünüvar’dan ‘Şahmaran’ı Yutmak’ Savrulan insan ilişkileri Zehra Ünüvar, yeni öykü kitabı Şahmaranı Yutmak’ta yaşamın odağındaki insan dramlarına dikkatimizi topluyor ve dayanışma, sevgi, yardımlaşma gibi unutulmaya yüz tutan toplumsal değerlerle yolumuzu aydınlatıyor. Ë Hülya SOYŞEKERCİ Zehra Ünüvar ehra Ünüvar, Şahmaranı Yutmak’ta yer alan yirmiden fazla öyküsünde, daha çok kırsal kesim insanlarının sorunlarını, sevdalarını, ayrılıklarını etkili bir dille işlerken; bir yandan da köylü ve kentli kadınların derinden yaşadıkları toplumsal baskıya, feodalataerkil düşüncelerin, gelenek ve göreneklerin ya da emek sömürüsünün kıskacında kalmalarına, sonrasındaki bilinç kazanma ve direnme süreçlerine dikkat çekiyor. Zehra Ünüvar, bu öyküler toplamında, insandan topluma toplumdan insana gidip gelen yazınsal kurgular ve bakış açılarıyla, bireyi çevreleyen topKamuran Gödelek tarafından lumsal ilişkiler ağını göstererek, umuda, mücadeleye ve dihazırlanan Kierkegaard adını renmeye vurgu yapıyor. Edebitaşıyan kitapta, Kierkegayatla hayatın buluşma noktaard’ın yaşamı ve felsefesi, Kisındaki derin kaynaklardan userkegaard üzerine başka dütalıklı kurgular, canlı ve etkili şünürlerin yazılarının çeviriler yaşam parçaları devşiriyor. Bu noktada dünyayı, yaşamı, dilin ile düşünürün eserlerinden içinde, dil aracılığıyla yeniden 270 sayfalık bir çe’taviriseçkioluşturarak sanatsal gerçeklikden oluşuyor. lere yeni pencereler açıyor. Akıp giden zamanın, teknoË Taşkıner KETENCİ (*) lojik hızın ve küreselleşmenin içinde her şey aşınıyor, değişip “Eğer evlenirsen, pişman olacaksın; eğer evlenmezsen, dönüşüyor, bambaşka bir şekyine pişman olacaksın; eğer evlenirsen veya evlenmezsen, her iki durumda da pişman olacaksın; evlensen de le bürünüyor. Değişen dünya evlenmesen de her iki durumda da pişman olacaksın. ile birlikte yitip giden değerler, Dünyanın oyunlarına gül, pişman olacaksın; onlar için içimizde birer özlem olarak yaağla, yine pişman olacaksın, her ikisine de pişman olaşamayı sürdürüyor. Zehra caksın; dünyanın oyunlarına gülsen veya ağlasan, her ikisine de pişman olacaksın. Bir kadına inan, pişman Ünüvar, “emek” kavramını soolacaksın, ona inanma, yine pişman olacaksın; bir kadımutlaştıran; ona atfedilen dena inan veya ona inanma, her ikisine de pişman olacakğerle yücelen ideal bir dünyasın; bir kadına inansan da veya inanmasan da her ikisine nın özlemini içten içe duyumde pişman olacaksın. Kendini as, pişman olacaksın; kendini asma, yine pişman olacaksın; kendisi as veya asma, satıyor öykülerinde. Tüketim her ikisine de pişman olacaksın; kendini assan da veya ekonomisinin dayatmasıyla süasmasan da her ikisine de pişman olacaksın. Bu, baylar rekli eşya yenileyen aileler, bütün felsefenin özü ve toplamıdır.” Kierkegaard köylüleri kandırarak rahatına bakan sahtekâr kişiler bu öyelsefe tarihi açısından bakıldığınkülerin dünyasında eleştirel bir da 19. yüzyıl, olağanüstü zengin bakışla var oluyor. Unutulup bir dönem. Fichte, Schelling, Hegiden ve yalnızlığa sürüklenen gel, Kierkegaard, Nietzsche, yaşlıların içinde bulunduğu Marx, Comte… Böylesi bir felsefi zenzorlu insanlık durumları da etginliğe ancak çok büyük çalkantı çağlakili bir dille anlatılıyor. rında rastlanır. 19. yüzyıl felsefesi AyKadın sorunlarına, kadın dınlanma Çağı’nın açtığı yoldan ilerler emeği bağlamında yaklaşan yaama bir yandan Aydınlanma’yı eleştirir, zar, kırsaldan kente gelen kayeni sorunlara yeni çözümler arar. Hegel’e dının bilinçlenme sürecine göre felsefede birbirini izleyen akımların varvurgu yapıyor. Tütüncü kadınlığı, bunlar birbirleriyle çelişir görünse de, lar, ev kadınları, çocuk doğu“hakikatin ilerleyen gelişimi” anlamına gelir. ramadığı için eziklik duyan, biHegel felsefeyi bütünü kavrama etkinliği olalinçli ve aydın kadınlar öykülerak görür. Ne var ki, 19. yüzyılın bir başka rin dokusunda yer alıyor. Bir düşünürü Kierkegaard, çağında egemen olan Ortadoğu ülkesinde kadına bu felsefe yapma tarzına karşı çıkar. Kierkedin adına uygulanan ağır cezagaard felsefesini kendi hayatından türetir. ların karanlık ve kanlı yüzüne Pişmanlıklarla örülü bir hayat sürdüğünün de tanık oluyoruz “Sevdi Fatibilincine sahip bir filozof, önce böyle bir hama” öyküsünde. Z Şahmaranı Yutmak kitabında unutulup giden yazlık sinema sevinçlerinin, geçmiş zamana duyulan özlemin, küçük bir Anadolu kentinin Nergis Sokağı’ndaki sıcak komşuluk ilişkilerinin, kadınlar arasındaki sevgi ve dayanışmanın altı çizilirken, “Nergis Sokağı” öyküsüne bağlı olan “İyi Yürekli Çingene”de birbirini ötekileştirmeden bir arada, sevgiyle yaşamanın güzelliği, barış kültürü bağlamında işleniyor. Bu öy künün gizemli, mitolojik boyutları ve zaman geçişleri etkileyici. Kitaptaki öykülerin sağlam bir kurguyla oluşturulduğu, diyalogların canlı ve doğal olduğu, gözlem ve ayrıntılara önem verildiği dikkati çekiyor. Yer yer sinematografik ve dramatik anlatımlar öyküleri ilginç kılıyor. Betimlemelerin işlevsel olduğu; yaşamdan yansılanan duyumlar ve algılar üzerine kurulduğu görülüyor. Metinlerin dokusunda yer alan akıcı, pürüzsüz ve duru bir anlatım bütün öyküleri kuşatıyor. Yazarın, çocuk edebiyatı yazarlığından getirdiği deneyimin, öykülere zaman zaman düşsel motifler ve masalsı öğeler kazandırdığı, böylece öykünün anlam ve söylem olanaklarını genişlettiği görülüyor: “Bu dolap bana gülümsedi. İçimi serinletti. İçimden onun bir dişi olduğuna karar verdim ve adını Serin Hanım koydum” (s. 12). “Göz göze gel memeye çalışarak aynanın yüreğini sardı” (s. 75). “Tüm sesler sustu. Güneşini kara bir bulut kapladı baştanbaşa. Bahçedeki çiçekler, saçlarını yoldu. Serçeler utandı olan bitenden” (s. 20). “Tuttu Yalnızlığının Elinden” öyküsü; bakış açısı, kurgu, öyküleme tekniği açısından farklı bir metin. Dil daha şiirsel bir kıvam kazanıyor, imgeler yoğunlaşıyor, söylencesel bir anlatım duyumsanıyor. Bu öykü, oldukça örtük bir metnin dokusunda kendini var ediyor; tıpkı dile getirdiği “yaşlı yalnızlık” kadar etkili ve derinlikli: “Yaşlı gövdesinin içinde sakladığı, delikanlı yüreğinde taşıdığı sevgisi şaşırdı. Bir çığlık yırttı ortalığı. Dal gibi bir yürek direndi ilkin. Bakışmalar, gülüşmeler, öpüşmeler geçti içinden. Derken, erken budanan bir dal gibi, özsuyunu gözyaşı ederek düştü toprağa.” (s. 20) Kitaba adını veren “Şahmaranı Yutmak” ise söylencelere göndermeler yapan, zorlu ve kavuşulmaz bir sevdanın öyküsü. Zehra Ünüvar bu kitabında, değişim rüzgârlarında savrulan insan ilişkilerini, yaşamın zorluklarını, toplumsalinsani değerlerin aşınan yüzünü mercek altına alıyor. Emeğe, dayanışmaya, sevgiye, adalete vurgu yaparak, içimizdeki güzellikleri çoğaltıyor. ? Şahmaranı Yutmak/ Zehra Ünüvar/ Cumhuriyet Kitapları/ 208 s. Kamuran Gödelek’ten ‘Kierkegaard’ Bireyin varoluşunu anlamak yat süren kendisinin ne ve kim olduğunu bulmaya çalışır. Derdi “sistem” değil, kendi yaşamını kuran bireyin varoluşudur. Hegel’de en büyük temsilcilerinden birini bulan soyut düşünme, “kişinin kişi olarak varoluşunu” gözden kaçırır. Hegel için kişi, çok çok tarihin herhangi bir aracıdır. Oysa Kierkegaard Hegel’in önemsizleştirdiği kişiolmayı yeniden felsefe tarihinin merkezine yerleştirir. Sonlu ile sonsuzun bir bireşimi olan varoluş ancak “tutku” ile gerçekleştirilebilir. Kierkegaard alışılagelen nesnelliköznellik çatışmasını tersyüz eder ve öznellik temelinde bir hakikat anlayışı geliştirir. Hakikat nesnel olarak ulaşılacak bir şey değil, kişinin kendi varoluşunu gerçekleştirmesiyle erişeceği bir şeydir: “Öznellik hakikattir, öznellik gerçekliktir.” Kierkegaard kendi kişisinde gerçekleştirdiğiulaştığı hakikati dile getirir. Dolayısıyla onun yaşamı ve felsefesi arasında doğrudan bağlar vardır. Kamuran Gödelek kitabında bu bağlantıyı şöyle ifade ediyor: “Kierkegaard küçük bir çocukken, babasının derin bir suçluluk ve günahla yoğrulmuş katı ve kasvetli dindarlığının çok fazla etkisinde kalmıştır. Sonradan, genç bir adam olarak, bu etkiden mümkün olduğunca kaçmış ve bir süre için kurtulduğunu bile düşünmüştür. Bu dönemde bütün zamanını dünyayı mümkün olduğunca keşfetmeye ve mutlu olmaya adamıştır. 1836’da ahlaksal bir dönüşüme uğramış ve bir süre için yaşamını son derece katı Kamuran Gödelek F ve evrensel ahlaki ilkelere göre sürdürmüştür. Sonra, 1838’de Hıristiyanlığa dönmüştür (…) Geriye baktığında, kendisi geçtiği evreleri kesin bir şekilde ayırır. İlk özgürlük yıllarını estetik dönem olarak adlandırır. Bundan sonra gelen daha yüksek varoluş dönemi de aynı şekilde yanılsamalı bir dönemdir. Ancak, bu dönemin yanılsaması özgürlüğün yanıltıcılığından kaynaklanmaz çünkü yaşamının bu ahlaksal döneminde Kierkegaard, kendini evrensel ve mutlak geçerlilik yasalarıyla bağlı hissetmiştir. Bu dönemden Hıristiyanlığa dönerek, hümanistik yanılsamadan kurtulmuş ve sonunda noktasına varmıştır.” Kierkegaard, “tanımlanamaz” gördüğü varoluşun üç biçimini dile getirir: Estetik, ahlaksal ve dinsel. Estetik yaşam, sanat yaşamı değil, duyusalhaz yaşamıdır: Estetik sanata değil, eski Yunancadaki “Aisthesis”e, (algıya) göndermede bulunur. Tıpkı Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’nde “Transendental Estetik” bölümünde yaptığı gibi. Estetik yaşam, bir Don Juan yaşamı; haz (özellikle cinsel haz) peşinde koşan, umutsuz bir yaşamdır. Bu yaşam umutsuzdur, çünkü “bireyin içinde duyumsal bir yaşamla doldurulamayacak, ezeli ve ebedi bir şey vardır. Kişi bu boşluğu doldurmak için kendini evrensel olduğunu düşündüğü ahlaksal yargılara bağlar. Ne var ki bu yaşam tarzına “sıçramak” da sorunu çözmez. Çözüm, dinsel yaşama sıçrama geçekleştirmekle olanaklıdır. Bu sıçrayışı ve açmazlarını Korku ve Titreme’de tartışır Kierkegaard: “Dünyada büyük olan hiç kimse unutulmayacaktır. Ama herkes kendi yolunda ve herkes kendi sevdiği büyüklüğe bağlı olarak büyüktür. Çünkü kendisini seven kendisi yoluyla büyük olur, başka insanları seven kendisini adamasıyla büyük olur ama Tanrı’yı seven hepsinden daha büyük olur.” ? * Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümü Kierkegaard/ Kamuran Gödelek/ Say Yayınları/ 464 s. SAYFA 23 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1051
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle