Katalog

Nuri Kurtcebe ile Çizgi Romanı ‘Kuvayi Milliye’yi konuştuk “Mustafa Kemal’in vasiyetini yerine getirdim” Kurtuluş Savaşı’nı anlatan en önemli eserlerden biri olan “Kuvayi Milliye” usta çizer Nuri Kurtcebe’nin kaleminde destansı anlatımına devam ediyor. Nuri Kurtcebe, Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’nı çizmekle kalmıyor, süngüsüyle Kurtuluş Savaşı’na katılan bir nefer olarak çıkıyor karşımıza… Nâzım Hikmet’in kendi çağının ötesinde yeni üsluplar denediği şiiri ağır dramatik sahnelere sahip… Dizeleriyle büyük bir Kurtuluş Savaşı resmi çizen Nâzım Hikmet, savaşın acıtan duygusuna şiirinin görselliğini ekliyor. Sanki bir şiir değil, az sonra görüntüleri beyazperdeye yansıyacak bir filmin başlangıcı… Anlatıyor, anlatıyor… Kurtuluş Savaşı başlıyor, Kurtuluş Savaşı bitiyor. Oysa şiir hâlâ anlatmakta, Kurtuluş Savaşı’nı… Usta çizer Nuri Kurtcebe’nin Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye’si ile buluşması tesadüf değil. Buluşmamaları üzücü olurdu… Usta bir çizerin elinde Kurtuluş Savaşı devam etmeliydi… Bugün Kuvayi Milliye Destanı üç ismi buluşturuyor: Döneminin çok ilerisinde bir sanatçı olan Nâzım Hikmet, bir dâhi olan Mustafa Kemal Atatürk ve usta çizer Nuri Kurtcebe. Böyle muhteşem bir destanın kaderinde ancak bu olabilirdi! Türkiye’de fantastik çizgi öykü ve romanın öncülerinden olan Nuri Kurtcebe’nin yayımlanmış birçok albümü var. “Boyut Farkı” Kurtcebe’nin en tanınan eserlerinden biri. Uğur Mumcu’nun “Vurulduk Ey Halkım” yazısını çizgi romana dönüştüren Kurtcebe, 1996 yılında “Uğur Mumcu Özel Ödülü”nü kazandı. Sanatçı, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Atatürkçü düşünceyi yaşatmak için çizdiği karikatürlerden dolayı 1997, 1998, 1999 yıllarında üç kez Kuvayi Medya Dergisi tarafından “Yılın Hasan Tahsinleri” ödülüne layık görüldü. 2001’de “Çağdaş Eğitim Vakfı Ödülü”nü aldı. 2002’de Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından “Yılın Atatürkçüsü” seçildi. Sanatçı, Cumhuriyet gazetesinde “Sessiz Sedasız” isimli köşesinde karikatür çizmeye devam ediyor. Nuri Kurtcebe ile ‘Kuvayi Milliye’ hakkında konuştuk. SAYFA 14 Ë Şebnem ATILGAN âzım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’nı çizgi roman olarak çizdiniz. Leman Yayınları imzasını taşıyan kitap yeni baskısıyla tekrar okurlarla buluşuyor. Kuvayi Milliye, Kurtuluş Savaşı’nı etkileyici bir görsellikle anlatıyor. Zaman ve emek harcanmış görkemli bir eser Kuvayi Milliye… Kuvayi Milliye’yi çizmeye 1998 yılının KasımAralık aylarında başladım. Nâzım Hikmet’in eserleriyle tanıştığım ilk günden bu yana aklımda vardı, çizgi roman düşüncesi… Özellikle de Kuvayi Milliye Destanı ve Kurtuluş Savaşı… Böyle bir eser benim gençlik hayalimdi… Bu yaşlara, bu yıllara nasip oldu. Çok büyük bir eser Kuvayi Milliye Destanı… Siz de çok görkemli bir çizgiromana dönüştürmüşsünüz. Şiir adeta ete, cana bürünmüş, Kurtuluş Savaşı bir tür sinema filmi gibi gözümüzün önünden akıp gidiyor. Bu, bizim Kurtuluş Savaşımız… Fakat o kadar yanlış anlatılıyor ve o kadar az biliniyor ki… Büyük Nâzım, Kurtuluş Savaşı sürerken hapishanededir. Sürekli yazar… Ziyaretine gelen eşinden, dostundan haberler alır. O büyük bir sanatçıdır; şair ve sinemacı kafasıyla görmediği coğrafyaları, görmediği Kuvayi Milliye askerlerini, görmediği koca Mustafa Kemal’i yazar, şiirinde anlatır. Kurtuluş Savaşı, dünyada eşi benzeri olmayan bir destandır. Böyle bir savaş dünyanın hiçbir yerinde yapılmadı. Kime karşı? Emperyalizme ve sömürgeci güçlere karşı… Bizler böyle bir savaşı unutacağız öyle mi? Pekiyi geçmişimizi ve geleceğimizi nasıl kurgulayacağız, nereden güç alıp yaşayacağız? Kurtuluş Savaşı, bizim var oluş savaşımızdır. Bu nedenle de çok önemlidir. Nâzım Hikmet bunu anlatıyor işte! Ben neden çizmeyeyim? N Kuvayi Milliye çizgi romanı Nâzım Hikmet’in şiirine can veriyor. Bu durumda Nâzım’ın kafasından geçen görüntülere de elçi oluyorsunuz. Nâzım’ı anlatmak zor iştir… Kuvayi Milliye Destanı eserlerinden sadece bir tanesidir. Bugünün gençleri “kuvayi milliye” ne demek, bilemeyebilirler… Bunları gençlere öğretmeliyiz. Kuvayi Milliye; ulusal güç, halkın gücü anlamına geliyor. Anadolu halkı öyle sömürüye gelmez. Nâzım Hikmet’in destanda söylediği gibi… Birisi düşmeyegörsün önlerine… Anadolu insanı çok asildir. Önlerine Mustafa Kemal düştü, aslan parçalarının… Bu savaşı biz yedi düvele karşı kendi böğrümüzde verdik, hiçbir yardım almadan… Bu nedenle önemlidir ve bilinmesi, öğrenilmesi, öğretilmesi gerekir. Ama ne yazık ki kitap okuma oranları çok düşük… Öğrenmek gençlerin pek de ilgisini çekmiyor. Evet! Kuvayi Milliye’yi çizgi roman olarak hazırlamamın bir nedeni de bu! Ne sokaktaki insanlar kitap okuyor ne de öğrenciler… Günübirlik yaşıyorlar. Biz hangi coğrafyada yaşıyoruz? Burası neresi? Elli yıl, yüz yıl önce bu topraklarda ne oldu ne bitti? Hiç kimse merak etmiyor. Bu nedenle okuma özürlü toplumumuza geçmişlerini merak etsinler ve sahip çıksınlar diye, Kurtuluş Savaşı’nı çizgi roman olarak sunmak istedim… ŞİİRİ YAŞAMAK... Kuvayi Milliye Destanı’nı okumak yürek ister! Öylesine dramatik… İş çizmeye hele de çizgi romana gelince şiiri neredeyse yaşamış olmalısınız. Bu karelerin böylesine gerçekçi olmasının nedeni bu olmalı… Doğan Hızlan kitabın ilk baskısında bu durumu çok güzel anlattı. Dedi ki, “Nuri Kurtcebe’nin çizgi romanını çizdiği Kuvayi Milliye Destanı, türlerin farklı birleşimidir. Şiir farklı bir tür, resim farklı bir tür, çizgi roman farklı bir tür… Bugüne kadar böyle bir çalışma görmedim.” Oğuz Aral ustamın da dediği gibi, ben çizmedim, Kurtuluş Savaşı’na basit bir nefer olarak süngümleçizgilerimle katıldım. Yaşadım. Nâzım’ın dizelerinde Kurtuluş Savaşı’nı yaşadım. Zaman zaman sizin bana sorduğunuz soruyu ben de kendime soruyorum ve diyorum ki, “Ben bu işin al¥ tından nasıl CUMHURİYET KİTAP SAYI 1051