06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yiğit Okur’la ‘Sıfırlamak’a dair Yiğit Okur kısa bir aradan sonra yeni romanını yayımladı Sıfırlamak adıyla. Muhasebeci Hüsamettin Bey’in hayatını anlatan romanında Yiğit Okur, teknolojiye, yeni düzene ayak uyduramayan ve yıllardır emek verdiği işinden olan kahramanın trajikomik hikâyesini anlatır bize. Emekliliğini annesinin evinde geçirir Hüsamettin Bey. Kısa zaman sonra da bir tür bunalıma girer, hayatındaki gereksiz şeyleri yok etmeye başlar. Bir başına kalır. Karakollarda son bulan Hüsamettin Bey’in hikâyesini kâh hüzünlenerek, kâh acı tebessümler eşliğinde okuyacaksınız. Yiğit Okur’la Sıfırlamak üzerine konuştuk. Ë Erdem ÖZTOP on dönemde hikâyeleriniz, romanlarınız peş peşe yayınlanıyor. Bu hızınızın sebebi nedir? Roman ve öykü yazmaya geç başlamanızın etkisi olabilir mi bunda? Bir nedeni yazmaya geç başlamam olabilir. Yayınevi, özgeçmişimde “Kırk yıl süren sessizlikten sonra tekrar yazın dünyasına döndü” diye yazmış. Demek ki kırk yıl önce de yazıyordum. Sonra hukuk, meslek beni öylesine içine aldı ki, birçok şey dışarıda kaldı. Keşke daha erken başlasaydım gibi bir pişmanlığım da yok. Kim bilir, erken başladığıma pişman olabilirdim. Böyle bakınca, Türk edebiyatının genç yazarı gibi duruyorum. Bütün geçmişim on yıl. On yılda, on kitabım yayınlandı. İki ödül aldım. İlk romanım Hulki Bey ve Arkadaşları dokuz baskı yaptı. “EDEBİYATI ETKİLEYEN OLGULAR GENELLİKLE POLİTİK VE TOPLUMSAL” Yeni romanınız Sıfırlamak nasıl ortaya çıktı peki? Çok da kalın olmayan, ama içine büyük hayat anlamları serpiştirilmiş bir roman... Sıfırlamak romanının kısa olmasının nedeni, benim tercihim değil. Ben, yayınevine iki uzun öykü verdim. “Piç Osman’ın Pabuçları” ve “Sıfırlamak.” Birlikte bir öykü kitabı çıkartmak istiyordum. Can Yayınları’nın editörü, yazar Faruk Duman, gönderdiğim öykülerin her ikisinin de roman damarları olduğunu söyledi. “Bunları biraz genişletin, roman olarak basalım” dedi. Genişlettiniz mi? Hayır. O sıra sigarayı bırakmak zorunda kalmıştım. Her türlü zihinsel işlevden yoksun bulunuyordum. Bir iki düzelti yaptım. Önce Piç Osman’ın Pabuçları yayımlandı. Sonra da Sıfırlamak. Bu iki romanın kısa olmalarının nedeni bu. Sizin roman ve hikâyelerinizde hep çevrede gördüğümüz ama yaşamlarının ayrıntılarını bilmediğimiz, hep merak ettiğimiz kahramanlar olur. Örneğin Piç Osman’ın Pabuçları’nda ayakkabı boyacısı Osman’ın hikâyesini okuduk. Yeni roman, Sıfırlamak’taysa bir orta sınıf kahramanı muhasebeci Hüsamettin Bey’in serüvenine tanık oluyoruz. Son dönem yazdıklarınızda bu türden kahramanları seçmenizin nedeni ne? SAYFA 4 ‘Ezilmiş insanın bahtsız kükremesi’ S Roman kahramanlarımı orta sınıf akımını “İkinci Yeni” izledi. Değişik halktan seçtiğim söylenemez. Yani bebir tarz ve duruş sergiler İkinci Yeni. nim bu yönde bilinçli bir eğilimim yok. Dikkat ettiyseniz, 80 darbesinden sonİlk romanım Hulki Bey ve raki roman, 50 sonrası romanından çok Arkadaşları’ndan başlarsak, bu romanın değişik içerikle yazıldı. Önümüzdeki 30 dört erkek kahramanının üçü zengin yıl sonrasının romanını, bugünkü topçocuklarıydı. Varlık içinde yaşamışlardı. lumsal ve siyasal olgular şimdiden naDördüncüye gelince parasız yatılı. Ama kışlamaya başladı bile. onun da ekonomik sıkıntıda kaldığı Romanınızın kahramanı Hüsametsöylenemez. Romanın iki kadın kahratin Bey karmaşık bir kişilik, kadından manı da, orta sınıf değildir. Biri çok pakorkan, eşya takıntılı, alışkın olmadığı ra kazanan müzikli bir meyhanecinin her şeye karşı koyan. kızı, öbürü bir ağa torunu. İkinci ro Uzaktan bakarsak Hüsamettin Bey, manda Güvercinler’de de durum aynı. gerçekten karmaşık bir kişilik. Ama iyiRomanın kahramanı kaymakam. Yani ce yaklaşırsak, biraz incelersek o kadar ilçede devleti temsil eden memur. Buna karmaşık olmadığı, hatta inişleri çıkışda orta sınıf denemez. Piyano romanınları dahi olmayan, düz bir çizgi olduğu daki kahraman tam bir mirasyedi; yiye ortaya çıkıyor. Çocukluğundan başlayayiye parasını tüketemiyor. Deniz Taşları rak, anası Şazimet Hanım’ın baskısı altında yaşamış. Annesi öldüğünde 51 yaromanındaki herkes varlıklı. Deniz Taşşında. Annesi Hüsamettin’e 51 yıl kişiları bir burjuva dünyasının romanı. Piç lik hakkı tanımamış. Ama Hüsamettin Osman’a gelince, o orta sınıf da değil. Bey’e kişiliksiz de denemez. Kusuru O fakir. Sadece Sıfırlamak’ın Hüsametbelki benzersiz olması. Hüsamettin tin Bey’i orta sınıf halk tabakasından. Bey’in maaşına bile el koymuş bir anne Orta sınıf demişken... Türk edebi“Ver bakim onları! Cüzdanı şişkin adayatında Orhan Kemal, Kemal Tahir, mı kadınlar kötü yola sürükler” diyor. Haldun Taner, Yusuf Atılgan gibi ustaHüsamettin Bey’i sürekli kadınlardan lardan sonra, orta sınıfın o bol hikâyesi korkutuyor. Bütün yaşamı boyunca olan kahramanları seyrek okur olduk Hüsamettin Bey’in kadınlarla hiç ilişkikurmaca kitaplarda, ne dersiniz? Bu si olmuyor. Sekreter Ceyda, çakmağın neye dayanıyor? alevini sigarasının ucuna denk getirmek Kanımca edebiyatı etkileyen olgular var. Bunlar genellikle politik ve toplumsal oluyor. Bundan birkaç yazar etkilense, bu yazarlar da öteki yazarları etkiliyor. Böylece bir dönemin edebiyat profili ortaya çıkıyor. Cumhuriyetin başından 40’lı yıllara kadar Hececiler’i etkileyen Yahya Kemal ve Ahmet Haşim olmuştu. Ama bunlar birbirlerini etkilemedi. Buna karşılık Yahya Kemal’i 19. yüzyıl Fransız şiiri etkiler. Yahya Kemal’in etkilendiği Cumhuriyet Hececiler’inin birçoğu da ayrıca Fransız şiirinden beslendi. Orhan Veli’nin “Yeni” akımı başka bir ortamın doğmasına yol açtı. Yeni ortam Hececiler’i sildi. Değişik damarlardan beslenen soluklu bir Yiğit Okur, politik ve toplumsal olguların edebiyatı etkilediğini böydönem başladı. “Yeni” lecede dönemin edebiyat profilinin ortaya çıktığını söylüyor. için Hüsamettin Bey’in çakmak tutan elini iki avucuna alınca, kendini bir günah ayinine sürüklenmiş sanıyor. Sevgiyle büyütülmediği için yüreği sevgi de üretmiyor. Annesini, patronu Demir Bey’i sevdiğini sansa da, bunun sevgiden uzak, başka bir duygu olduğunu sonraları anlıyor. Neşesiz, keyifsiz bir adam; ezik ve korkak. Muhasebe işlerini ve vergi kanunlarını iyi biliyor. Vergi ve muhasebe kuralları, onun var olma nedeni. Görevinin dışında başka bir dünyası yok. Sonra bu dünya da elinden gidiyor. Sanki koltuk değneklerini çekiyorlar. Bu kez patronun oğlu Yağız Bey onu ezmeye başlıyor. Romanın beklenmedik sonu, bu ezilmiş insanın bahtsız kükremesi. “BİR YAZARIN, BİR YA DA BİRKAÇ BAŞKA YAZARDAN ETKİLENMESİ DOĞAL” Bu arada söyleşimizin başında Yusuf Atılgan’dan söz etmiştik. Aklıma geldi: Geçen haftalarda Cumhuriyet Kitap’ta kitabınıza dair çıkan bir yazıda Eray Ak, Hüsamettin karakterinin yaratımında sizin Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli romanındaki başkahramanı Zebercet’ten beslendiğinizi belirtti. Ne dersiniz? Bir yazarın, bir başka yazardan ya da birkaç başka yazardan etkilenmesi doğal. Ancak Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli romanını okumadım. O kadar övgüyle söz ettiniz ki, ilk fırsatta okumaya kararlıyım. Kimin etkisi altında kaldığıma gelince... Tuhaftır, ilk romanımdan bu yana beni hep birilerine benzetmeye çalıştılar. Eleştirmenlerden biri Abdülhak Şinasi Hisar’ı andırdığımı yazdı. Tutun ki olsun. Bir başkası Çehof’la kıyasladı. İyi de, Abdülhak Şinasi Hisar’la, Çehof hiç benzeşmiyor. Kıyaslamayı kendim yapmaya kalksam, öykülerimde, romanlarımda Haldun Taner’den, iki konuda bir iz çıkabilir. İroni ve erotizm. Şu farkla ki, Haldun Taner’deki ironi de, erotizm de efendi bir üslup taşır. Bendeki ironi daha sivri, erotizm daha çıplak. Hüsamettin Bey’in “düş orospuları” benzetmesine ne diyorsunuz? O bölümde bir karikatür çizmek istedim. Birkaç yazar tiplemesini bir araya getirdim. Çok beğenilmiş olmalı ki, yayınevi o bölümü kitabın arka kapağına koymuş. ? Sıfırlamak/ Yiğit Okur/ Can Yayınları/ 112 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1050
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle