05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Nancy MOREJON/ Şiirler/ Çeviren: Olcay ÖZTUNALI ‘Göğün altında uçuşan bu yapraklar, doğduğu yerin dilini ifade etmek ister’ Nancy Morejon air, çevirmen, entelektüel, aktivist: 1944 yılında Havana’da bir işçi ailenin çocuğu olarak doğmuş. Afrika, Çin ve Avupa kökenli bir Kübalı. Dünyanın en tanınmış Afrokübalı kadın şairidir. İlk şiir kitabı 18 yaşında yayımlanmış. Onur derecesiyle mezun olduğu Havana Üniversitesi’nde Avrupa, Karaib ve Küba edebiyatı öğrenimi görmüş. Fransızca ve İngilizceden çok sayıda yazınsal çevirileri vardır. 1986’da Pieda Pulida başlıklı yapıtıyla Küba’da “Premio de la critica” ödülünü kazanmış. 2001’de layık görüldüğü Küba Ulusal Edebiyat Ödülü’nü siyahi bir kadın olarak alan ilk şairdir. Şiiri çok sayıda dile çevrilmiştir. Bir gül Abel Santamaria’nın gözleri bahçede. Kardeşim tohumlar altında uyuyor. Santiago aydınlatıyor tazeliğini zamanın yaşamak için bize düşen. Bir çocuk dans ediyor Temmuzun tatlı havasında dağda. Biri onun şarkısını dinliyor saf görkemi altında bir gülün. Parajes de una epoca’ dan Yeniden Doğuş Deniz sularının kızı, onun derinlerinde uyuyan, baruttan doğuyorum yeniden uzun namlulu bir gerilla tüfeğinin dağa saçtığı dünya yeniden doğsun diye sırası gelince, yeniden doğsun diye bütün deniz, bütün toprak, bütün toprağı Küba’nın. Benim gövdem dolunayda. Benim gövdem bıldırcınlar gibi. Benim gövdem kuş tüyünden bir kalemde. Benim gövdem adaklık. Benim gövdem alacakaranlıkta. Elogio de la danza’dan Cilalı Taş Yeni bir kitap yeni bir gün başka bir yeni kent daha çok yaz mevsimi, daha çok çiçek, o sürüp giden deniz ve ben, şimdi, cilalı taşın üstünde, dudaklarını arıyorum senin, gözlerini arıyorum senin. Piedra Pulida’dan Baas Sen efendisin. Tarihin kazaları ve bir kuru darbesi benim efendim yaptı seni. Sen bütün topraklara sahipsin ben talihsizliğe. Senin çiftliğin var, tayın, zeytin ağacın, uzun namlulu tüfeklerin benim, talihsizliğim. Gecenin ortasında kızışmış bir hayvan gibi kalkarsın. Benim terim ve ellerim senindir. Beni kendi sınırlarımda göçebe yaptın. Sen efendisin ve köle sahip olduklarının kölesisin sen. Sen, efendi Beni bana ait olandan yoksun bıraktın ama şarkımdan ayıramadın. Peki, yarın kalkıp tekrar kazandığım zaman tayımı, zeytin ağacımı ve yıldızlarımı ne yapacaksın o zaman? Baladas para un seno’dan Nisan Göğün altında uçuşan bu yapraklar, doğduğu yerin dilini ifade etmek ister. Kasırganın düşmanca gelen ağırlığını içine çeken bu kuşlar, artık nisanda bütün saldırıların hızlandığını bilirler. Ah! doğduğum memleket, sana böyle sert sert bakıyorum, denizin yanı başında, biliyorum bastığım bu toprak görkemli meyve bahçesi olacak herkes için. Eğer bir kez daha düşersek kemikler başkaldıracak, kumda ayaklanacak. Çünkü bizim ruhlarımız burada bu öngörülmez, bu beklenmedik, bu hep şaşılası ayda; nisanda, adanın bir kanat gibi uyuduğu yerde. Piedra Pulida’dan ? Piedra pulida’ dan Pretorialı Bir Kadına Ağıt Şair Countee Cullen’in bir fikri üzerine Her zaman hayalini kurdu kıyamette dirileceği günde bile sabah uykusunun üç siyah meleğin gelip onun yatağını özenle düzeltmelerinin ve, her şeyden önemlisi, ona hatırı sayılır bir kahvaltı hazırlamış olmalarının. Baladas para un sueno’dan Güney Afrikalı Çocuklar İçin Sessiz Ninni Anne’ye izin yoktu ve ekmek yoktu. Baba’ya izin yoktu o cezalıydı. Anne’ye izin yoktu ve ekmek yoktu. Baba’ya izin yoktu onun boynu kesildi öldü. Anne’ye izin yoktu ve ekmek yoktu. Baladas para un sueno’dan Yaradan Kaçmak İçin Rogelio Martinez Fure’ye Diyelim ki gecedir, yoldaş, Ve Ochun yalnızdır, o kadar yalnız arar, Mercedes gibi, Carmen gibi, Maria gibiayın parladığı yeri; saklamaya gider avlunun taşının arkasına, saklamaya gider aşkını kara ormana, şaraba; o zaman, kollarından bir geyik sıçrar kanar, kanar, o zaman, tanrıçanın geyiği, yaradan kaçmak için hiç kimsenin olmadığı yere yaradan kaçmak için, yaradan kaçmak için. Richard trajo su flauta’dan Tambur Benim gövdem ateşi davet eder. Benim gövdem dumanı davet eder. Benim gövdem felakette Yumuşak bir kuş gibidir. Benim gövdem adalar gibidir. Benim gövdem katedrallerle bir. Benim gövdem mercanda. Benim sisimin havalarında. Sularımın üstündeki ateşte. Tersine çevrilmez sularımın karanın maviliklerinde. SAYFA 26 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1046
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle