04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ Ama biz Sanayi Devrimi’nden çok uzaktık. Abdülmecit zamanında Avrupa’da büyük sosyal olaylar meydana geliyor. 1848 Devrimleri oluyor, İşçi Devrimleri oluyor. Proudhon, Karl Marx, Engels, Bakunin gibi insanlar çıkıyor. Bu isimler Avrupa’da işçi hareketlerine yön veriyorlar. Sosyalizm akımları doğup gelişiyor. Komünist Manifesto ilan ediliyor. Biz bunları izleyemiyoruz. Abdülmecit bunları merak ediyor, dışarıdan gelenlere sorular soruyor. Çevresindekiler de bu akımları benimsemiş insanlar değil. Onun için o sosyal ve siyasal olayların dışında kalıyoruz. Abdülmecit Osmanlı Devleti’nin bu gelişmelere ayak uydurması gerektiği kanısında değil. Padişah “Osmanlı Devleti’nin koşulları başkadır, bize uymaz onlar” diyor. O zaman bizde sanayileşme yok, işçi sınıfı yok, bilinçlenme yok. Bunları izleyecek durumda değiliz. Ama tabii ki o dönemde bunların dışında kalmamız biraz üzücü. “YARI SÖMÜRGE DÖNEMİ O YILLARDA BAŞLADI” Bir de yeni yapılan sarayların masrafları var değil mi? Evet öyle. Daha önce derme çatma saraylarda oturulurken, bu dönemde saray yapımları başlıyor. Abdülmecit dışarıdaki sarayların ne kadar muazzam olduğunu okuduğu dergilerden, çevresindeki insanlardan biliyor ve imparatorluğa yakışacak şanlı şöhretli saraylar yaptırmaya kalkıyor. Hatta Lamartine geldiği zaman onu nerede karşılayacağını çok düşünüyor. Diyor ki: “Topkapı Sarayı çok eski o sarayda bir yabancıyı konuk edemem. Keşke Dolmabahçe Sarayı tamamlanmış olsaydı da orada karşılasaydım. Eski Çırağan Sarayı var o da derme çatma onun üzerine daha basit bir yerde kabul edeyim.” Ihlamur’da şimdiki Ihlamur Köşkü değil ama bir bağ evi var. Padişah “Lamartine’i o bağ evinde kabul edeyim” diyor. Lamartine de şaşırıyor. “Beni ağırladığı yer Fransa’nın güneyindeki bağ evleri gibi, ne kadar mütevazı adam” diyor. Çok hoşuna gidiyor, böyle bir devletin başında olan birinin bu koşullar altında yaşamasını görmek onu çok heyecanlandırıyor. Abdülmecit ise bu eksikliği gidermek için saray inşaatlarına hız veriyor. Padişah yalnız kendine değil eşlerine ve kızlarına da saraylar yaptırdı. Bunlar büyük masraf kapıları açtı. Rokoko ve barok stili saraylar ve köşkler padişahın hoşuna gidiyor. Ama bunların masrafları nasıl karşılanıyordu? Borç gırtlağı aşıyordu. Onun üzerine sarraflardan borç aldılar. Yetmedi, dışarıdan borç almaya kalktılar. Fuat Paşa da borçtan yanaydı. Abdülmecit buna uzun süre karşı koyamadı ve borçlanmayı kabul etmek zorunda kaldı. O borçlar Osmanlı Devleti’nin çöküşünü hazırladı. Devlet borç yüzünden mali bağımsızlığını kaybetti ve borç veren devletlerin egemenliği altına girdi. Onlar yönetime yavaş yavaş el koydular. Yani Türkiye’nin yarı sömürge olması o dönemde başladı. Şimdi IMF ve ABD nasıl maliyemize yön vermeye yöneliyorsa o zamanda Avrupa devletleri, Avrupalı işadamları, tüccarlar, ülkenin ekonomisini ve maliyesini ele geçirmeye başladılar. Abdülmecit döneminin son günlerini nasıl anlatırsınız? Padişah o zamanlar sarayda çok yaygın olan verem hastalığına yakala nıyor. Abdülmecit’in eşlerinin çoğu, annesi Valide Sultan ile babası İkinci Mahmut da veremden ölüyor. Kendisi de vereme tutuluyor. Bu kurtuluşu olmayan bir yol. 22 yıllık bir iktidarın sonunda 39 yaşında hayata veda ediyor. Hastalığa yakalandıktan sonra hünkâr günden güne zayıflıyor, çöküyor ve saraydan çıkmak istemiyordu. Oysa daha otuz sekiz yaşındaydı. 1861 yılında bir Kurban Bayramı günü herkes Abdülmecit’in bayram törenine nasıl gideceğini merak ediyordu. Hünkâr ne derece güçsüz olduğunu biliyor, ama kötü yorumları önlemek için törene katılmasının zorunlu olduğuna inanıyordu. Yüzü sapsarıydı, gözleri içine çökmüştü, güçlükle yürüyebiliyordu. Yaveri Hüseyin Şerif Bey onu törene gitmekten vazgeçirmek için ne kadar uğraştıysa da sözünü dinletemedi. Seyislerin yardımıyla atına bindi. Atın üzerinde güçlükle duruyor ve düşmekten korkuyordu. O halde ağır ağır Topkapı Sarayı’na geldi. Kendisini görenler ağlamaklı oldu. Hünkârın bu kadar genç yaşta bu hallere düşeceği kimin aklına gelirdi? Sadrazam da gözyaşlarını gizlemeye çalışıyordu. Hünkârın halsizliği yüzünden tören kısa tutuldu. Hünkâr Topkapı Sarayı’ndaki dairesine çekilerek bir divana uzandı ve bir süre dinlendi. Sonra da Hüseyin Şerif Bey’e, ‘Buradan gidelim artık’ dedi. ‘Ben hemen Dolmabahçe’ye dönmek istiyorum.’ Hünkârın ata binecek gücü kalmamıştı. Arabası hazırlanan hünkâr Topkapı Sarayı’nda kalanlara veda ederek Dolmabahçe’ye döndü ve hemen biraderi Abdülaziz Efendi’yi huzura çağırttı. Az sonra Abdülaziz telaşla odaya geldi. Abdülmecit kendisini divanın üzerinde kabul etti, kucaklaştılar ve kardeşine şunları söyledi: “Birader, benden artık hayır yok. Ben bugün bayram törenine, vükela vesaireyle vedalaşmak için gittim. İşte her şey artık sana kalacak. İnşallah muvaffak olursun. Evlatlarımı sana emanet ediyorum, onlara zaruret çektirme.” Son olarak tarihi roman yazarken nelere dikkat ediyorsunuz? Ben gönül eğlendirmek için değil, bir mesaj iletmek için roman yazıyorum. Tarihten ders almak gerekir. Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. “Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” diye de bir söz vardır. Ben her tarihi olayda ibret alınacak bir şeyler arıyorum. Yani Osmanlı Devleti’nin mali bağımsızlığını kaybetmesi çöküşüne neden oldu. Bugün Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinde de tarihten ders almak gerekir. Ben bir otele kapanıp roman yazmıyorum. Çalışırken masamın üstünde her zaman 1015 tane kitap vardır. Onları karıştırırım, kaynaklarımın doğruluğunu araştırır ve hata yapmamak için çok titiz davranırım. Bu kitabın sonunda da 2030 kitap adı yazılı. Benim için sade bir dille yazmak çok önemli. Okuyucunun anlamayacağı sözcükler kullanmıyorum. Örneğin bu kitapta Valide Sultan’ın oğluna yazdığı mektuplar var. Bunları bugünkü dile çevirmeseydim anlaşılamazdı. Cevdet Paşa’nın yazılarını da bugünkü dile çevirdim. Bazı insanlar, “okur arasın bulsun” diyor. Ben o kanıda değilim. Okuyucu sözlüklere, ansiklopedilere başvurmak zorunda kalmamalı. ? Abdülmecit/ Hıfzı Topuz/ Remzi Kitabevi/ 208 s. SAYFA 5 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1023
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle