Katalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK KİTAPÇI Mini Ağaç Rehberi Charlotte Voake / Türkçeleştiren: Filiz Emre / İş Bankası Kültür Yayınları / 2009 / Her yaş için “Bir ağacı alıp kitabınızın yanına getirmektense, her zaman için, kitabınızı ağacın yanına götürün.” Ağaçları sever misiniz? Her gün gidip geldiğiniz yollardaki ağaçları tanıyor musunuz? Kimi kez evimizin önündeki bir ağaç arkadaşımız olur; kimi kez kuru bir yaprak ya da bir çiçek anılarımıza konuk olur. Ağaçlar… Ağaçları sayın deseler, kaç tanesini sayabilirsiniz? Ve kaç ağacı adıyla eşleştirip de, işte bu kayın, bu sedir, bu kızılağaç, bu gürgen diyebililirsiniz? Ağaçların isimlerini, yapraklarını, çiçeklerini merak edenler için ideal bir kitap: Mini Ağaç Rehberi. Önce ağacın ne olduğu, yaşının nasıl hesaplandığı anlatılıyor. Sonra otuz altı ağaç, her mevsimde nasıl göründükleri ve özellikleriyle yer alıyor sayfalarda. Ağaçların resimleri, karikatür tadında hoş illustrasyonlarla canlandırılmış. Çiçekler, yapraklar, dallar… hepsi illustrasyon. Sihirli Değnek’te tanıtılan kitapların tümünü, okudukları kitaplardan söz eden mektuplar yollayan Cumhuriyet Çocukları’na armağan yolluyoruz. Ama bu kitabı değil! Bu kitabı saklayacağız, ağaçların yanına götürmek için… Babam Nereye Gitti?/ Sevgi Saygı / Günışığı Kitaplığı / 255 s / 2009/ 9+ yaş Memo’nun başında bir sürü dert var. Annesi onun günlüğünü bulup yırttıktan ve ona ceza verdikten sonra her şeyini saklamaya başlamış. Matematik öğretmeni Üçgen Hayri bir yandan, her türlü şiddeti uygulayan çocuklar çetesi öte yandan, onun canını sıkıyorlar. Annesinin onu cezalandırmak için kapattığı odayı (Memo oraya Zindan diyor) eğlenceli bir mekâna dönüştürerek orada nefes almayı deniyor Memo. Yakın arkadaşı Derinsu da olmasa bütün bunlara nasıl dayanır bilemiyor. Memo’nun babası hiç iz bırakmadan kaybolup gitmiş, yıllarca ortaya çıkmadığı için annesi bir başkasıyla nişanlanmak üzere. Memo, annesinin nişanlanacağı adamdan hiç mi hiç hoşlanmıyor. Ona “Kereviz” diye isim bile takıyor. Memo’nun dedesi ve anneannesi ona babasıyla ilgili konuları anlatmaktan hoşlanmıyor, babasının eşyalarının durduğu tavan arasına girmesini istemiyorlar. Memo babasının erkek kardeşini aramaya başlıyor, bunu başarıyor. Babasıyla ilgili bilgileri ondan alabileceğini biliyor. Bir yandan baş belası derslerle boğuşup duruyor. Memo ve Derinsu zorbalık yapan çocukları kameraya alıp, görüntüleri okul yönetimiyle paylaşmaya karar veriyor. Çekim yaparlarken çetenin üyeleri bir anda ortadan kayboluveriyor. Derken, bir gün anneanne de yok oluveriyor. Gelişen olaylar Memo’nun babasından kalma kamerada bir gizem olduğunu düşündürüyor onlara. Kamerada, çekim sırasında, çektiği canlıları yutan bir metal parça olduğunu keşfeden, Memo’nun amcası. Kaybolan insanları metal parçanın içinden çıkarma yöntemlerini araştırmaya başlıyorlar. Memo’nun babası kameranın içinden çıkıp dokuz yıl sonra geri gelecek mi dersiniz? Ya, annesinin nişanlısına ne olacak? Çete üyeleri de geri dönecek mi? Eğlenceli bir okumaya hazır olun. Altın Kanatlı Topçin Ayla Çınaroğlu / Uçanbalık Yayınları – Okumayı Seviyorum Dizisi / Resimleyen: Ayşe Çınaroğlu / 75 s / 8+ yaş Siz hiç Topçin gördünüz mü? Ya da Topçin’i görmüş biriyle tanıştınız mı? Ben tanıştım. Hem Topçin’le hem onun sevgili dostu Mine’yle. Siz Mine’yi de tanımıyorsunuz kuşkusuz, onun sevgili teyzesi Nesrin’i de. Mine sevimli, küçük bir kız; neşeli, dost canlısı. Ailesini çok seviyor. Ama en çok teyzesi Nesrin’i. Çünkü Nesrin onun en yakın arkadaşı, sırdaşı. Birlikte çok eğleniyorlar. Türlü şakalarla herkesi güldürüyorlar. Mine’yi en iyi anlayan insanlardan biri Nesrin. Onu her zaman dikkatle dinliyor, sorularına sabırla yanıt veriyor, tatlı yaramazlıklarına göz yumuyor. Ancak Nesrin bile Topçin’e inanmakta güçlük çekiyor. Oysa Topçin tüm pırıltısıyla, rengârenk kanatlarıyla ve inanılmaz gücüyle ışıltılı bir gerçek. Sözü fazla uzatmadan sizi Topçin ve Mine’yle tanıştırmak istiyorum. Mine ve ailesi bir bahar günü pikniğe gider. Ne yazık ki Nesrin gelemez onlarla. Tüm aile neşe içinde dolaşırken Mine’nin gözüne bir ışıltı çarpar. Meraklı küçük kız ailesinden uzaklaştığını fark etmeden bu pırıltının peşi sıra koşar. Çalıların arasına biraz dikkatle bakınca bunun ışıl ışıl kanatları, her yerini süsleyen mor benekleriyle minnacık bir böcek olduğunu görür. Onu ürkütmeden konuşur. Mor benekli pırıltılar saçan böcek kanatlarını kıpırdatarak yanıtlar Mine’yi. Küçük kız bu sevimli böceğe isim bulmakta zorlanmaz; “Senin adın Topçin olmalı,” der. Anlaşılan Topçin de sevmiştir bu ismi. Kanatları ışıldar. Mine ve Topçin tatlı tatlı söyleşirlerken birden arkasından uzanan bir el Mine’nin ağzını kapatıverir. Mine ne olduğunu anlayamadan bu kez korkunç suratlı, pislik içinde bir kadın çıkıverir karşısına. Leş gibi sigara kokan elin sahibi ve korkunç suratlı kadın Mine’yi çalılıkların arkasına doğru sürüklemeye başlar. O sırada bir vızıltı duyulur. Mine, Topçin’in altın kanatlarının ışıltısını görür. Aynı anda korkunç suratlı kadın alnının ortasına yumruk yemişçesine yere yıkılır. Ne olduğunu anlayamadan Mine’nin ağzını kapatan adam da bir yumruk yemişçesine savrulur gider. Her ikisi de telaşla toparlanıp kaçarlar. Bütün bunlar olurken ailesi de Mine’nin yokluğunu fark etmiş ve onu aramaya çıkmıştır. Duydukları gürültüyü izleyerek Mine’ye ulaşırlar. Mine bir çırpıda başına gelenleri anlatınca doğruca polise giderler. Görevli polisler Mine’ye onu kaçırmaya çalışanları tarif etmesini ister. Mine A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz anımsadıklarını anlatır. En önemli ayrıntı da hem adamın hem de kadının alnının ortasındaki kocaman yeşil bir benektir. Çok anlam veremeseler de bu benek yardım ile kolayca yakalanır iki suçlu da. O beneklerin ne olduğu ise çözülemez bir türlü. Akşam evde herkes bu olay hakkında konuşurken Mine o yeşil benekleri Topçin’in yaptığını söyler. Yalnızca teyzesi Nesrin dikkat etmiştir buna. Baş başa kaldıklarında Mine’ye bunun kim olduğunu sorar. Heyecanla Topçin’i anlatır Mine. Ama Nesrin bile ona inanmakta zorlanır. Mine’nin zengin düş gücüne yorar bu pırıltılı böceği. Mine o gece yatak odasının penceresini açık bırakır. Topçin de çok bekletmez onu. Gecenin karanlığında ay ışığı gibi sakin ve ışıl ışıl süzülüverir odaya. İzleyen günlerde Topçin hep Mine’nin çevresinde dolanır. Ne zaman bilerek kötülük yapan birine rastlasalar cezası hazırdır. Bu güzel öykünün sonunu ama en çok Topçin’in uyguladığı cezayı merak ettiniz değil mi? Yoo! O kadarını söyleyip okumanın tadını bozmak istemeyiz. İyi okumalar, iyi eğlenceler… Pippi Uzunçorap Astrid Lindgren / Resimler: Ingrid Vang Nyman/ Türkçeleştiren: Ali Arda / Kanat Çocuk / 2009 / 138 s. / 9+ yaş Pippi Uzunçorap’ı tanımayan var mı? Bizim mahallenin ucundaki villasında tek başına oturan eğlenceli mi eğlenceli bir kız o. Uzun çorapları, çilli suratı, iki yana örgülü kızıl saçlarıyla onlarca ülkede, evlerin önünden geçer durur… Yazarına büyük bir ün kazandıran ve çocuk edebiyatının klasikleri arasında yer alan kitap, filmlere, dizilere de konu oldu. Olağanüstü bir güce sahip olan Pippi, tek başına bir atı yerden kaldırabilir, sirkte gösteri yapan Güçlü Adolf’u kucaklayıp yere fırlatabilir. Ya hazırcevaplığına ne demeli? Bir villada yalnız yaşayabildiğine göre pek de becerikli olmalı bu kız. Köfteli salamlı sandviçler, şekerli krepler, ananaslı pudingler… Evine gittiğinizde, kaptan babasından öğrendiği yemekleri göz açıp kapayana kadar önünüze koyabilir. Tommy ve Annika, aileleri aksini düşünse de, Pippi’yle arkadaş oldukları için çok şanslılar. Pippi, onlara akıl almaz maceralar yaşatacak çünkü. Ama Pippi, yalnızca arkadaşlarına değil, kitabı okuyan okurlarına da yaşatıyor bu macerayı… 1907’de doğan Astrid Lindgren, 2002 yılında öldü. Dünya edebiyatında önemli bir yer edinen kitapları, 85 dile çevrildi ve 100’den fazla ülkede yayımlandı. Astrid Lindgren yaşamı süresince pek çok ödül aldı. Ölümünden sonra İsveç hükümeti onun anısına çocuk ve gençlik edebiyatı dalında her yıl bir ödül verilmesini kararlaştırdı. 5.000.000 Isveç kronu (yaklaşık 700.000 dolar) tutarındaki ödülü ve dünya çapındaki prestijiyle ALMA ödülü, Çocuk edebiyatının Nobel’i olarak anılıyor. ALMA’ya ülkemizden ilk kez aday olarak 2009’da Sevim Ak gösterilmişti. 2010 aday listesinde yazar kategorisinde Aytül Akal ve kurumsal kategoride de içeriğini Nilay Yılmaz’ın hazırladığı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın Okuyorum Oynuyorum yaratıcı okuma projesi var. ALMA, 2010 adaylarıyla ilgili bilgileri önümüzdeki haftalarda internet sitesinde ilan edecek. (Bilgi için Bkz: www.alma.se/en) ? Çocuk ve genç okurlara fuar sürprizleri Ë Aytül AKAL İstanbul Kitap Fuarı (31 Ekim8 28. Kasım) yaklaşıyor. Yayıncılara, çocuk ve genç okurlarını fuarda hangi yeni kitap larla buluşturmayı planlaYKY DOĞAN KARDEŞ KİTAPLIĞI dıklarını sorduk. Öyle çok kitap saydıBU YAYINEVİ Kensington Bahçeleri, Rodrigo Fresan (rolar ki çok heyecanlandık. Fuar için ha Babamın Hazine Haritası, Esra Avgören (roman) zırlanan kitaplar sürpriz de olsa, çocuk man) Ağaç Zamanı, Roger Norman (roman) ve genç okurlarımıza yayınevlerinden Hayalet Peşinde, Ayşe Yamaç (roman) NAR ÇOCUK Ovidius Dönüşümler, Bilgin Adalı Hörü Teyzenin Keçileri, İncilâ Çalışkan (öykü) çıkacak yepyeni kitapların içinden hiç Yıldızlarla Uyumak, Mehmet Nuri Yardım (ro Su Yıkamak/ Oyun Okulu/Samsun’dan An Bu Benim Hikâyem, Sevinç Kuşoğlu (öykü) olmazsa beşinin adını fısıldamak için man) kara’ya/ İnönüler/ Sakarya Kıyıları/ 30 Ağustos, Lodosla Gelen Dost, Neclâ Çandağ (öykü) Yağmur Kuşları, Bestami Yazgan (masal) Fazıl Hüsnü Dağlarca ? sayfalarımızda yer ayırmadan duraSAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1023 madık. Fuara kadar her hafta öğrenebildiklerimizi size de duyuracagiz. Gerisini keşfetmek size kalmış. Fuara gelirseniz, bütün kitaplar orada olacak... Bunlar ve başka birçok kitap... Kırk Gün Kırk Gece Masal, Nazire Kutsal (masal) SAY KİTAP Molekül, Hüseyin Yurttaş (yaşam öyküsü) Dedektiflik El Kitabı (Dört Kafadarlar Özel), Thomas Brezina (macera) Kâbuslar Stadyumu (Dört Kafadarlar Dizisi 63), Thomas Brezina, (macera) Karagözden Hikâyeler, Unver Oral (hikâye) Beyaz Kanatlı Kuş, Hasan Latif Sarıyüce (roman) Evvel Zaman İçinde, Eflatun Cem Güney (masal)