Katalog

VİTRİNDEKİLER Günümüzde İnsan ve İnsanlar/ Çiğdem Kağıtçıbaşı/ Evrim Yayınevi/ 476 s. Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın kaleme aldığı “Günümüzde İnsan ve İnsanlar”, yirmi beş yıllık “İnsan ve İnsanlar”ın güncelleştirilmiş düzenlemesi ve sosyal psikolojiye bir giriş kitabı. Bu güncelleştirme ve düzenleme yapılırken, temel bir ilke gözetilmiş. Bu da yenilikleri yansıtırken, geçerli özü de koruyarak birikimli bir gelişmeyi ortaya koyma gereği. “Günümüzde İnsan ve İnsanlar”da önemli görülen bir yenilik, her konunun kültürel bir çerçeve içinde irdelenmesi. Bunun en önemli nedeni, 1980’lerden beri giderek kültürel ve kültürlerarası psikolojinin daha fazla önem kazanması. Din Savaşları/ Fatma Mansur Coşar/ Evrim Yayınevi/ 144 s. Din ve siyaset ayrı fakültelerde ayrı bilim dalları olarak okutulabilir ama topumdaki görünümleri ve sonuçları birbirinden kopuk değildir. Hatta tam tersine sıkı bir ilişki içindedir. Bu ilişki raslantısal ve geçici değildir. Her kilise devleti her devlet de kiliseyi bir araç görmüştür. Fatma Mansur Coşar, “Din Savaşları” adlı kitabında bu ilişkiyi irdeliyor. Yazarın yine Evrim Yayınevi tarafından yayımlanan “Laiklik Arayışları” isimli bir kitabı bulunuyor. Kırılma Noktası/ Ferhan Şaylıman/ İmge Kitabevi/ 342 s. Türkiye’de siyasi ve toplumsal olayları, akıl almaz bir bilgi kirliliğinin baskısı altında yaşayanların doğruya, gerçeğe ulaşma çabaları bugün daha belirgin bir biçimde hissediliyor. Ferhan Şaylıman “Kırılma Noktası” başlıklı kitabında, Türkiye’nin kırılma noktası olarak tanımlanabilecek 20052007 yıllarını kapsayan bir günce ile okurların karşısına çıkıyor. Hürrem Erman/ Rıza Kıraç/ Can Yayınları/ 294 s. “Dokuz yaşında ayrıldığı Vodina’nın sokaklarında yürür; çocukluğunda ekmek, börek alıp eve koştuğu fırını arar, önce bulamaz, sonra bulur ama fırının olduğu yerde başka bir yapı vardır. Sonra camiyi arar, caminin minaresi yıkılmıştır ama yapı olduğu gibi durur, bir ressamın atölyesine dönüşmüştür cami. Ressamla caminin kapısında çat pat konuşmaya çalışır. Sonra Hürrem Erman çocukluğundaki evi görür uzaktan, sokağı tanır ve durup öylece bakar. O sessizlikte geçen ömrün kısacık hesaplaşması vardır; zaman durmamış geçmiş, o başka birisi olmuş ama o sokak, oradaki küçük çocuk öylece durup onu beklemiştir.” Rıza Kıraç, film yapımcısı Hürrem Erman’ı aynı adlı biyografiyle okuyucunun karşısına çıkarıyor. SAYFA 26 Siyasetin Büyük Düşünürleri/ Philippe Corcuff/ Çeviren: Aziz Ufuk Kılıç/ Versus Kitap/ 146 s. İnsanın tarihi boyunca toplulukların ve bireylerin mutluluk arayışı önünde engel oluşturan ezici güçler nelerdir? Daha adil bir dünya olanaklı mıdır? İnsanların şehirdevletleri nasıl daha demokratik biçimde örgütlenebilir? Şehirdevlet yaşamına katılımına verilmesi gereken yön nedir? Bireylerin tutkular, arzular, bencil çıkarlar veya özgeci eğilimler ile kamusal yaşamın kuralları arasında kurulması gereken ilişkiler nelerdir? Philippe Corcuff, “Siyasetin Büyük Düşünürleri” başlıklı kitabında bu sorulara önemli siyaset düşünürleri aracılığıyla yanıt vermeyi amaçlıyor. Varlık 75. Yıl Seçkisi/ Hazırayan: Enver Ercan/ Varlık Yayınları/ 476 s. Yazar ve eleştirmenler tarafından “bir yazın okulu”, “Cumhuriyet kültürünün sacayaklarından biri”, “Türk edebiyatında bir köşe taşı” olarak nitelendirilen Varlık dergisinin 75 yıllık arşivinden oluşturulan bu seçki, 60. Yıl Seçkisi’nden farklı olarak, 1980 sonrası dönemi öne çıkarıyor. “Varlık 75. Yıl Seçkisi” hazırlanırken esas olarak, Varlık’ın tıpkı ilk 40 yılındaki gibi, Türkiye’nin kültürel ve yazınsal serüveninin içinde etkin biçimde yer almaya devam ettiği gösterilmek istenmiş. Böl ve Yut/ Banu Avar/ Remzi Kitabevi/ 302 s. Batı’nın politikaları Ortadoğu´da İsrail devleti kurulurken de aynıydı, bugün Kafkaslar´da, Balkanlar´da, Afrika ve Uzak Asya´da da aynı... Banu Avar bu bölgelerde yer alan 13 ülkede, “Böl ve Yut” şablonuna uygun olarak, halkların nasıl birbirine kırdırıldığını, komşu ülkelerin arasına kamaların nasıl sokulduğunu, ‘hedefe’ ulaşmak için değişmez bir yöntemin, işbirlikçiler aracılığıyla nasıl sahnelendiğini yerinde gördü; bölge insanlarını dinledi ve yaşananları yazıya döktü... “Böl ve Yut”, Batılı devlet temsilcilerinin baskısıyla yasaklanan ‘Sınırlar Arasında’ programının son yolculuk notlarından oluşuyor... Bugünkü Rusya/ Boris Kagarlitski/ Çeviren: Fatma ve Serdar Arıkan/ İthaki Yayınları/ 562 s. “Bugünkü Rusya” isimli kitabında Boris Kagarlitski, SSCB’nin son dönemlerini de içine alacak biçimde “Rusya’nın bugününü” ayrıntılı bir şekilde değerlendiriyor, üstelik bunu sadece kapitalistleşme süreciyle yetinmeyerek, Rusya’nın ayırt edici özelliklerine de eğilerek yapıyor. Bütün bunları anlamak için SSCB’de nasıl “halkın mülkiyetin”nden özel mülkiyete doğru yönelindiğini açıklamaya çalışarak, Rus kapitalizminin dayandığı siyasal zemini de gözler önüne seriyor. Mustafa Kemal ve Selanik Yaşamı/ Hristos K. Hristodulu/ Çeviren: Burcu Yamansavaşçılar/ Telos Yayıncılık/ 262 s. Mustafa Kemal’in Selanik’i, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı’ya açılan kapılarından biridir. Yunanistan’ın önemli yazarlarından biri olan Hristos Hristodulu, “Mustafa Kemal ve Selanik Yaşamı” adlı bu çalışmasında, bir Yunanlının gözüyle, hem gelecekte bir ülkenin ve ulusun kaderinde tayin edici roller üstlenecek olan Mustafa Kemal’in, hem de onun kültürel ve siyasal biçimlenişine “yataklık” etmiş kozmopolit bir kentin öyküsünü anlatıyor. Sahibinden Satılık Amerika III/ Ercüment Kılıç/ Babil Yayınları/ 592 s. Ercüment Kılıç, “Sahibinden Satılık Amerika III” başlıklı kitaplarında Türkiye’nin ABD’deki ulusal çıkarlarının korunmasına yönelik yaklaşık 30 yıllık deneyiminin özetini ortaya koyuyor. Kılıç, bu çalışmaların pek de başarılı yürümediğini belirtip, öznel deneyim ve gözlemlerinden yola çıkarak kişisel değerlendirmelerde bulunuyor. Hıristiyanlığın Özü/ Ludwig Fuerbach/ Çeviren: Oğuz Özügül/ Say Yayınları/ 352 s. “Dinin gizli özü, tanrısal özün insani özle birliğidir. Tanrı insani özgüdür; o bilerek başka bir öz gibi olur. Dinin saklı özünü açığa çıkaran sevgidir, inanç ise bilinen biçimini oluşturur. Sevgi insanı tanrıyla, tanrıyı insanla, bu yüzden insanı da insanla özdeşleştirir; inanç tanrıyı insandan, bu yüzden insanı da insandan ayırır. Zira tanrı insanlığın gizemli cins kavramından başka bir şey değildir. Bu nedenle tanrının insandan ayrılması insanın insandan ayrılmasıdır, karşılıklı ortak bağın çözülmesidir. Din, inanç vasıtasıyla ahlaklılıkla, akılla ve insanın yalın hakikat duygusuyla çelişkiye girer; ama sevgi vasıtasıyla tekrar bu çelişkiye karşı koyar.” “Hıristiyanlığın Özü”nde Ludwig Fuerbach, Hıristiyanlık üzerine çeşitli açılımlarda bulunuyor. Shakespeare Sözlüğü/ Özdemir Nutku/ Kabalcı Yayınevi/ 786 s. Shakespeare’in dili, bugün modern okuyucu için anlaşılmaz ya da yanlış anlaşılabilecek deyimler, Elizabeth dönemi İngilizcesindeki lehçe ve argo kullanımlar ve o döneme özgü yan anlamlar içerir. Shakespeare’in metinlerindeki en dikkat çekici özellik, yazılışı aynı olan bir sözcüğün farklı oyunlarında farklı nüanslarla, hatta farklı anlamlarla kullanılmasıdır. Bu sözlük için Shakespeare’in “İki Soylu Akraba”sı da dahil tüm oyunları ve şiirleri, Elizabeth dönemi argosu, deyimleri ve özdeyişleri taranmış, 20.000’e yakın sözcüğün Türkçe karşılığı ör ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 982