Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şiir Atlası CEVAT ÇAPAN Miguel D’ORS Julio Martinez MESANZA/ Şiirler/ Çeviren: Olcay Öztunalı Julio Martinez Mesanza air, çevirmen. 1955, Madrid doğumlu. Complutense Üniversitesi’nde felsefe ve İtalyan filolojisi okudu. Şiir kitapları arasında Europa (1983), Europa y otros poemas (19791990), Las trincheras (1996), Fragmentos de Europa’yı (19771997) sayabiliriz. Iacopo Sannazaro, Miguel Angel, Ugo Foscolo ve Dante çevirileri var. Ş ‘Başıboş yıldızlar bir hiç için yanıp duruyor’ Miguel D’Ors 946, Santiago de Compostela doğumlu. Granada Üniversitesi’nde İspanyol Dili ve Edebiyatı profesörü. Araştırmacı olarak özellikle çağdaş İspanyol şiiri üzerine bir çok kitabı ve makalesi var. 1987 Ulusal Eleştiri Ödülü’nün sahibi. Başlıca şiir kitapları: Del amor, del olvido (1972), Ciego en Granada (1975), Es cielo y es azul (1984), Curso Superior de ignorancia (1987), La musica extremada (1991), Punto y aparte (1992), La imagen de su cara (1994). Çarpışmada atlar da ölür Çarpışmada atlar da ölür ve bunu yavaşça yaparlar, aldıklarında o fark edilmez ok darbesini. Kan kaybından ölürler suskun, asil bir dayanıklılıkla. Uzak, yüksek bir bakış hâkimdir artık kıpırtısız gözlerine ve kulakları katlanmak zorundadır insanların öfkeli, ölçüsüz, acılı inlemelerine. Europa 1 Yay Her ok bir gün. Bir ucu güneşe yakındır, sonra, tükenir, düşer. Bu kadar ok atan yay yaşam olabilir. Eğer onun sağlam teli kopsaydı, istek yok olurdu. Europa, 1986 Hangi iş olduğundan emin değilim Hangi iş olduğundan emin değilim yapmam gerekenin; eğer sonunda hepsi bu kâbusta insanların acı ve gururlarına eşlik etmekten öte geçmeyecekse ve sonunda acısız bir sona ulaşacaksa üstelik yaralamakta gerekse ve yaralanmış olmak. Las trincheras 1) Ömrün Takvimi Yağmurun ismidir pazartesi bu derece kötü niyetli gelirken yaşama benzeyen yaşam Salıları uzaktan trenler geçer asla binmediğimiz Çarşamba perşembedir, cumadır ve hiçtir. Cumartesi söz verir, pazar sözü tutmaz, sonra buraya yeniden gelir –belki de yeniden bile değil hep aynı yağmuru pazartesinin. 2) Sır’dan Kimim ben? Sır’ın bu fasılası senin için kopardığım yakıcı gülle elimde sana uzanan gölgeli gül arasında. Curso superior de ignorancia 3) Kusur yolu Gençken Tahammül edilmez kibirli biriydim. “Bunun sonu kötü” dedi bir gün bana ayna. “çekidüzen vermelisin kendine”. Birkaç hafta sonra daha az kibirliydim. Birkaç ay sonra artık kibirli değildim. Bir sene sonra alçakgönüllü bir adamdım. Çok alçakgönüllü. Çok çok alçakgönüllü. Tanıdığım en alçakgönüllü adamlardan biri. Yani Tahammül edilmez bir kibirli ihtiyar. Curso superior de ignorancia SAYFA 22 Eş Senin çekingen bakışınla sen değil başka biri bana bakmakta: hissediyorum seninkine karışmış söylenmeyen başka bir aşkı. Senin “seni seviyorum”unda biri beni seviyor, biri yaşamımı okşuyor senin ellerinle ve senin her öpücüğünde onun kalp atışları var. Zamanın dışında biri, her zaman havanın görünmez eşiğinin ardında. Choronica 5) Mektup Sana, ki her zaman habersiz olacaksın, sana, kim bilir nereye gelmiştin ben tam da oradan ayrılmışken, ve kimbilir hangi treni kaçırdın, oysa seni benim yaşamımın merkezine getirecekti, bir parkta, bir banktaydın belki, Verlaine’nın yaprakları arasında dolaşmak istemediğim bir gün, tam da o gün sana hiç görmediğim bakışının gücü için, tanımadığım bu yürek için, bir eylül sahili gibi, sana, beni sana aşık olmaya zorlayacak her şey için, sana, hiçbir zaman bana âşık olmayacak olan, şimdi ağlıyor olabilirsin bir otel odasının soğuk ışığında ya da British Museum’dasın çocuklarınla ya da beklenmedik bir yerden gökkuşağını gördün ona bakıyorsun kimbilir belki de beni düşünüyorsun ben olduğumu bilmeden, sana, geride kalana, her zaman şartlara bağlanan, kayıp olana sana, nerede olursan ol, sana bu şiir. Curso superior de ignorancia Çekilgin yaşam Artık evden çıkmıyorum. Başkaları her şeyi gördükten sonra çıkmazlar; farklı olarak, ben ‘hiçbir şey görmedikten sonra’ kapanıyorum Ya da yalnızca daracık geçitler Ürkütücü yüksek geçitler... Las trincheras Heraldica Benim ruhum açık bir arazi gibi birkaç ev kalıntısıyla belki çöp tepelerinin hemen yanında mütevazı. Akşam olduğunda, bir kamburla ürkek, mini mini bir köpek kim bilir nereden çıkıp gelir, başıboş dolaşırlar nehir yataklarında gölgeli, telaşsız vadilerinde onun. Las trincheras Tutsak Tanrılar saf, göksel ışık altında geminin güvertesinde çarpışıyorlar. Bense silahların gürültüsünü dinliyorum karanlıkta görmeye çalışarak. Yalnızca bir yankı erişiyor körlüğüme ve yaşamadığım çarpışmayı tasarlıyorum. Europa, 1983 Doğal meseleler Başıboş yıldızlar bir hiç için yanıp duruyor; boşluğu yarıp geçiyor ölü ay’lar; gökyüzü bizim uykusuzluğumuzu gözetliyor, burada aşağıda, dünyanın kirli derisi ve onun en berbat konuğu, yaşam. Anlaşılmaz olan bunları yaratman değil, tuhaf olan, senin evreninin insanlar için saçma olduğunu bilmene rağmen, bu evreni onların kılman ve onlardan bu kâbusa katılmalarını beklemen. Las trincheras, 1996 ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 982