Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alain de Botton’dan ‘Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’ İş hayatının sıkıntıları Alain de Botton, Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda yaşamımızı, kişiliğimizi ve ruh halimizi belirlemekte en az aşk kadar önemli olan çalışmanın doğasını, üzerinde şimdiye kadar pek durulmamış olan farklı meslek dallarını da içeren geniş bir yelpazede inceliyor. Ë Ayşe ECE lain de Botton, aşkın insan ruhunda yarattığı dalgalanmaları, o belirsiz halleri, varlıkla yokluk arasında sallanan bilinçleri erkek ve kadın kahramanların gözünden Aşk Üzerine, Öp ve Anlat ve Romantik Hareket’te anlatır. Seyahate çıkan insanların görmeyi planladıkları yeni yerlerden beklentilerini, yaşadıkları düş kırıklıklarını ve mutlulukları Seyahat Sanatı’nda ele alır. Proust’un büyük yapıtı Yitik Zamanın İzinde’yi ve Epikür’den Nietzsche’ye felsefecilerin metinlerini okumanın günlük yaşamımızda çözmeye çalıştığımız sorunlara çare olabileceğini ise Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir ile Felsefenin Tesellisi’nde gösterir. Toplumda belli bir statü edinme çabalarının ruhumuzda bıraktığı derin yaraları Statü Endişesi’nde inceler. İçinde yaşadığımız binaların ve kentlerin mimarisinin günlük yaşamımıza etkilerini ise Mutluluğun Mimarisi’nde sergiler. Görmek ve Fark Etmek’te havaalanlarından hayvanat bahçelerine, sıkıcı kentlerden hüzünlü resimlere hepimizin gittiği ortak yaşam alanlarını ve içine düştüğü durumları betimler. İnsanın yaşamında sürekli karşılaştığı ruhsal açmazları, yaşadığı kentleri, seyahat ettiği ülkeleri, baktığı tabloları, okuduğu kitapları konu olarak belirlerken aslında Alain de Botton’un yaptığı bir “yaşam filozofluğu”dur. Alain de Botton, statüye ulaşma endişesi, aşk yüzünden yaşanan yürek kabarmaları, yalnızlığın yarattığı umutsuz ruh halleri gibi çağımızın modern insanının farklı sorunlarına çözümleri felsefe, edebiyat ve tarihte arar. Onun her kitabı okurların günlük yaşamlarındaki sıkıntılarını hafifletmek için tasarlanmış gibidir. Türkçede ilk kez yayımlanan Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı* adlı kitabında da tam olarak yine bizim iç sıkıntımızı azaltmak ister; bu kez çalışma hayatının verdiği sıkıntıları hedefler. şadıkları ruh halnelttikleri ilk soru, nerede doğdukları lerini görmeye, ya da nelerden hoşlandıkları değil de kendi çalışma yaşamları üzerine düne iş yaptıkları olmuştur. Kişiliğimizi şünmeye yöneltiyor. Çalışma yaşamlabelirleyen bir unsur olarak görülen rını düşünen okur, çalışırken kimi zameslek seçimiyle birlikte, belli bir yaşman çok sıkılmanın, kimi zaman muttan sonra kendimizi kapatacağımız bilu olmanın, kimi zaman da hemen errer hapishaneden farksız olan çalışma tesi gün işini değiştirmeye karar vermekânlarımızı da seçmiş oluruz. Farkmenin kendine özgü bir durum olmalı meslekler farklı çalışma ortamlarındığı, hatta çalışmak söz konusu olduda yapılır ve biz de sözgelimi muhaseğunda olağan sayılabileceği sonucuna beci olmayı seçmişsek kapalı bir ofiste varabilir. çalışacağımızı ve günümüzün en uzun zaman dilimini burada geçireceğimizi “FOTODENEME” biliriz. Çağımızda muhasebecilik gibi Alain de Botton bisküvi üretimi, logörece olarak eski mesleklerin yanı sıjistik, muhasebecilik, girişimcilik, hara roket fırlatma mühendisliği, lojistik vacılık gibi birbirinden çok farklı göuzmanlığı, kariyer danışmanlığı gibi rünen meslekleri yapan kişilerin yaşadaha yeni zamanlara ait meslekler de dığı sıkıntıları ve mutlulukları anlatırinsanların tercihi olabilmekte. İşte ken öncelikle onları çalışma mekânlaAlain de Botton, Çalışmanın Mutlulurında gözlemliyor. Öteki kitaplarında ğu ve Sıkıntısı’nda günümüz insanının olduğu gibi son kitabında da görsel tercih ettiği farklı meslek dallarını inmalzemelerden yararlanan yazara, bu celiyor, amacını da insanların bu işleri kez meslekleri incelemek için yaptığı nasıl, nerede ve hangi duygular içinde yolculuklarda fotoğraf sanatçısı Ricyaptığını görmek olarak belirliyor. Kihard Baker eşlik ediyor. Baker’ın çektabın adından da anlaşılacağı gibi çatiği fotoğraflarla kitabın her bölümünlışmanın ruhumuzda yarattığı mutlude karşılaşıyoruz. “Lojistik” başlıklı luğa ve bir türlü geçmek bilmeyen sıbölümde bu fotoğraflar yazıya eşlik kıntıya odaklanıyor. etmekten çok yazının ayrılmaz bir Modern dünyanın “işlemesi”, her parçasını oluşturuyor. Yazar “fotodegün belli bir yaşam biçiminin sürdürülebilmesi için insanlar, sabahları yataklarından kalkıp akşam eve dönene kadar kendilerini farklı işlere adıyorlar. Alain de Botton bu farklı işlerde insanların neler yaptığını felsefe, tarih ve edebiyata dayanan gözlemleriyle aktarıyor. Okurları, bir ressamın aynı meşe ağacını farklı hava koşulları ve ışık altında resmetmek için harcadığı çabaya, bir kariyer danışmanının işten çıkarılan insanlara bir konferans vermek için yaptığı hazırlıklara (içten içe tek amacı kendi yazdığı kitabı yayımlatmak olsa da), bisküvi fabrikası yöneticilerinin yeni çıkaracakları bir bisküviye insanların kalbini çalacak en cazip adı bulmak için yaptıkları beyin fırtınası toplantılarına tanık olmaya çağırıyor. Okuru, farklı mes Alain de Botton, Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda günümüz lek dallarındaki insanla insanının tercih ettiği farklı meslek dallarını inceliyor, amacını da insanların bu işleri nasıl, nerede ve hangi duygular içinde yaptığırın işlerini yaparken ya nı görmek olarak belirliyor. neme” adını verdiği bölümde ton balığının yakalanmasından yemek masalarımıza gelmesine dek yaşadığı süreci ve bu süreçte yer alan çalışanların üstlendikleri rolleri anlatıyor. Kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri bu fotodeneme. Marketlerden aldığımız yiyecek malzemelerinden sadece biri olan ton balığı konservesinin ne kadar uzun ve zor bir çalışma sürecinden sonra raflarda yerini aldığını görünce, modern yaşamı sürdürmemizi sağlayan, ancak üzerinde hiç konuşulmayan, gizli mesleklerin varlığını kavrıyoruz. Maldivler’in açıklarında balık avına çıkan teknelerde çalışanlar, İngiliz ithalatçılarıyla yakın ilişki içindeki balık işleme tesislerinin yöneticileri, işlenmiş ve paketlenmiş tonbalıklarını taşıyan kargo uçaklarının çalışanları, Heathrow’dan tonbalıklarını alıp Londra’daki süpermarket depolarına götüren şoförler biz tüketicilere tonbalığı sunabilmek için günün ve gecenin hiç alışık olmadığımız saatlerinde çalışıyorlar. Yazar, böylece modern yaşam dediğimiz yaşam biçimini sürdürebilmemizi sağlayan meslekleri, bir anlamda kutsamış oluyor. Lojistik diye bir çalışma alanının var olduğunu biliriz; ama bu alanda çalışanların tam olarak ne yaptıklarını ve hangi koşullarda çalıştıklarını bilmeyiz, çünkü bizler genellikle tükettiğimiz malzemelerin nerede ve nasıl üretildiği, evimize nasıl ulaştığı konusunda pek meraka kapılmayız. Yine de “satın aldığımız malların geldiği yerler ve yaptığı yolculuklar umursamadığımız şeyler olarak kalır ama kartonun dibindeki hafif bir nemlilik ya da bilgisayar kablosuna basılmış, anlaşılmaz bir kod en azından, hayal gücü daha kuvvetli kişilere malın bizzat kendisinden daha soylu ve daha gizemli, merak edip araştırmaya daha değer bir üretim ve taşıma sürecini çağrıştırabilir.” Alain de Botton Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda yaşamımızı, kişiliğimizi ve ruh halimizi belirlemekte en az aşk kadar önemli olan çalışmanın doğasını, üzerinde şimdiye kadar pek durulmamış olan farklı meslek dallarını da içeren geniş bir yelpazede inceliyor. Zaman zaman sıkıntıya kapılsak da modern çağın bireyleri olarak çalışmadan yapamayacağımızı da bize anımsatıyor: “İşimiz hiç olmazsa bizim aklımızı başka yere çeker, bize mükemmellik umutlarımızı yerleştireceğimiz harika bir sabun köpüğü sağlar, ölçüsüz endişelerimizi nispeten daha küçük çaplı ve başarılabilir birkaç amaca yoğunlaştırır, bize bir üstünlük duygusu verir, saygıdeğer bir şekilde yorar bizi, masaya yemek koyar. Bizi daha büyük dertlerden uzak tutar.” ? * Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı, Alain de Botton, Çeviren: Süha Sertabiboğlu, Sel Yayıncılık, Kasım 2008, 328 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 982 A KÖLELERİN ETKİNLİĞİ Çalışma, eskiden yalnızca kölelerin yapması gereken bir etkinlik olarak görülürdü. Aristokrasinin müzik, edebiyat ve sanatın öteki dallarıyla ilgilenerek geçirdikleri değerli zamanlarını köleler çalışarak geçirirlerdi. Günümüzde ise çalışmak, modern insanın kendini tanımlama, tanıtma, açıklama, kısaca var etme yolu olmuştur. Öyle ki insanların yeni tanıştıkları kişilere yöSAYFA 16