Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şavkar Altınel, Yahya Kcmal, T.S. Eliot ve " Gelcnek" kısmında ikisinin de 1880'lerde, çökmekte olan bir imparatorluğıın batıtlaki bir köşcsinden doğduğundan bahscder. Daha sonra bıı şairlerin hareket noktalarının imparatorluğun merkezine kayarken Fransa üzerinden yaptıkJarını vurgular. Ne garip tcsadüftür ki, Eliot Quartier Latin'de otururken, Yahya Kemal de birkaç yüz metre ötesinde yaşamaktadır. Yahya Kemal'e ayrılan uzun sayfalar günümüzde onu unutan şairlere, şiirle ilgilcnenlere yaptığı bir göndermeden öte Y.K.Bcyath'yı vurgulamak, kendi şiirimize dönüp bakmamızı sağlamak vc dünya şiirine açılırken yolumuzu doğru bulmak sanırım. Rüzgârın adasına elimiz değdiğinde Yeats'le başlar söze. Çarpıcı hayatını ve şiirinin " soğuk" güzeÜiğini vurgular. Devamında Philip Larkin vardır. Altınel, Larkin'in şiirlerinde; "günlük hayatın yetersizliğine karşı bir başkaldırma vc çırpınma öğesiolduğunuyazar." Larkin'le paylaştığı gizli diişü dc sıkıştırır cümlclcrinin arasına. Yıllar öncc, Ted Hughes'un seçilmiş şiirlcrini yine Şavkar AltınelRoni Margulies çevirisinden okumuştum. NedenseTed Hughes' un şiirlerini biraz içim burkularak okurum. Gizliden aklıma Sylvia Plath düşer. Şiir yelpazcsini Seamus Hcaney ve W.H.Davies'le noktalar. yetmıştır. " Tren sarsılır altımda, uyanamam, ıt kopuk garıp gartp bakarlar bana, Ama ben hatırlarun hâlâ o eskı zamanı, Ben tmparatorıçcykcn ve onlar yokken daha " Trenin duruşundaki sarsıntısı metronun eskiliğini vurgularken, it kopuğun bakışı gccc metroda bulunan inbanların yalın profilini çizer. Genç kızın birkaç dakikalığına düştüğü uyku girdabı aslında bize Kraliçe Victorya'nın Ingiltercsi' ni de anlatır. Iki kadında iç içe geçen düşsel yaşam bir çırpıda, genç kızın yaşadığı eski ihtişamını kaybeden bir kent manzarası ve Kraliçenin hayatını gösterir. Şavkar Altınel'in sevdiği şair Philip Larkin'in DaysGünler adlı kısa şiirinc yiiziimüzü döndüğümüzde, Larkin'in günlerden bahsederken nasıl vurucu ve düşündürücü olduğunu sezebiliyoruz. "Nerede yajayabılirız günlerdcn ba$ka? "* Yaşadığımız günleri sorgularken üç bcş dize sonrası bize, günlerin ancak din adamı ve doktor getireceğini vurgular. I lırçın duygularının, başkaldınn altında yatan sessiz bir kabulleniş vardır. * syf.90, çv.Ş.Altınel DİPNOT Kitabını bitirmeden eklediği dipnot, okul dergisi olmayan bir dergiye ilk gircn yazısı "Taymis ya da lTıamcs"dır. T.S. Eliot'la îlhan Bcrk arasmda ayrıntılı karşılaştırmayı içerir bu son sayialar. lki şairin " Waste Land" ve " Taymis" in değişik çizgilerinden hareket noktasını clc alarak, buluştuğu dizeleri vurguluyor. Altınel, şöyle açıklıyor; " Wastc Land"le " Taymis" alttan alta bağlı birbirlerine. Ikisi dc kısırlığı alıyor ana tema olarak. Psikolojinin bir seks sembolü olarak kabul cttiği su, kısırlığı anımsatıyor iki ozana da. Nchrin nehir olmaktan öte istenilen/arzulanan nesne olarak karşımıza çıktığı dizelerin anlamını özellikle belirtiyor; " Eliot için zamanla Rhine oluyor o, Berk içinse Boğaziçi'ne, Haliç'e, Tuna'ya kadar uzuyor bu değişim. lki ozan için de zaman değiştiriyor Taymis, Eliot Kraliçe I. Elizabeth'in devrine götürüyor onu, Bcrk ise daha eskilcre iniyor.l 180'lerden 15. yüzyıla, oradan zamanımıza değin bir değişiklik geçiriyor Taymis. " Soğuğa Açılan Kapı üzerine düşüncelerimi dipnota uygun olarak Eliot dan birkaç dizeyle bitirmek isterim. Frıscb u'eht der ıvind The ıvmd blnıv fresb Der hcımat ztı Toıvard land ofhome Meın Irısch Kind, My lrısh chıld Wo tveilest du? Where do you room? SÖYLESİLER/ SORU$TURMALAR Bu bölüm belirli zaman aralıkları içerisinde kendisiyle şiir, tngiliz edebiyatı ve şiiri, Türk şiirinin yapısı ve gezi kitapları üzerine yapılan konuşmalara ayrdmış. Bu söyleşilerde, ilk şiirini Britanya'da yazmaya başladığını vurgularken, Ingiliz şiirinin kendi yazdığı şiirler üzerindeki ctkisinin, Ingiliz geleneğinde rastlanılan şiir anlayışı ve dünya görüşüyle çakıştığının izleri olduğunu açıklıyor. Altınel, "Ingiliz şiiri bize yaşadığımız hayatı gösteren bir şiir, bizi bu hayattan alıp bambaşka bir dünyaya götüren bir şiir olmadığını" söylüyor. Ve ekliyor, "Bu şiiri biraz olsun tanıma olanağı bulan kimsenin onun büyüsüne kapılmayacağını düşünemiyorum." Şairin bu sözlerine, yazdığı şiirlere dönerek tekrar tekrar okuduğumda onun, sözlerine katılmamanın olanaksız olduğunu düşünüyorum. "htanbul'da elektrik kesildi&i akşamlarda Gaz lamkası odadan odaya taşıntrken Kayardı duvarlarda dcv gölgelerımiz." Gölgeler adlı şiirinin ilk üç dizcsi, bize hayatımıztn belli bir kesitinde yaşadığımız elektrik kesintilerini açık, duru dizelerlc hatırlatır. Ve taşınan gaz lambası...Neden mum değil diye kendinıize sorduğumuzda, mumun dev gölgc yaratmadığını hemen hatırlarız. Gaz lambasının kullanımı aynı zamanda dev gölgelerin ayrılmaz bir söz sırdaşi olur şiirinde. Ya da Oxford'a Dönüş'te belirttiği gibi; " Gök bulutlu şchrtn ihtünde, güvercinlcr kanat çrpıyor arasmda gotik kulelerin, bir tkı cüppelı ögrenciyle Japon turistler anacaddede. " Bu dizelerde olduğu gibi Oxford caddelerinin resmini çizer/ fotoğrafını çcker. Gotik kulelerin kaçınılmaz misafirlerini güvercinleri, öğrencileri, turistleri yerin ve göğün grimavi olduğu bir şehirde imgeden uzak buluşturur. "Kraliçe Victorya'nın Düşü" Bir metroda uyuyakalan sıradan genç kızın kcndini, ihtişamlı bir hayatın içinde bıılan düşünü anlatır. "Dinmeyen bir yağmur, kapanmayan bir yara, Glasgow şehri yangın yerleri, çelik köprüler." Kuzeyde ki bu kentin gri, karanlık gökyüzünü ve yağmurunu vurgular. Kapanmayan bir yara tamlaması, kentin solgun yüzüyle karşı karşıya olduğumuzu anlamaya Peter Straub Sirauh'daıı, USI.K.I orulınııs r.ıkU*I'KTI\ If, s o l u k M i / kııırjisiı okıı\ .Kat'iııı/ h U k i ı t ' ı n l ı ı k s \ v /tiıı;ııı h ı r h a n l ı y o s ı ı ı ı d c , u ı ı . ı y.ıslı k.ulıııl.ır hııvı h ı ı ı r o l c l ı ı n ı l ı n r k u ' vı 1 k.ılılkrı o n u d a mı.ııiKikı.ulır. A v n ı holi.;cılr y . i s a y a ı ı \ D r . ı ( lıaııci'l L I I I h ı r k o r k ı ı K i i K İ ı ı l ı r ; ı ı c ılı o l s a ^ ı \ ı ı ı ı ş ı siycl h ı r k u ı h . ı ı ı o l a r a k daıııt;alaıuışiır. V o sonııııd.ı ııi'kftı 1 ı;ı\tit;ıi)di', \ o r a kcndısıııı k ı ı r h a n o l ı n a k t a ı ı k . ı l a ı ı ı . n .K.ıı;ı h ı l l ı o l ı ı ı a s a d a . . . ı ı l a r a c a k h ı r j . ; ı w \ ()kıılııi',ıına ».ıkar, s a g k a l ı p "(.cbcmıcnı Kıılııhıt hır lıı/lı l i ı i ı > • I l.ııııııh. ıırpcrtKi • vitik oğlan ' \ itik kız Soğuğa Açılan Kapı/ Şavkar Altınel/ Yapı Kredı Yayınları/ 154 s. : Giiven 352 sayfa ittıakı > KorkuGerılım 768 sayia aki > KorkuGerilim C A VE A * 7