Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şavkar Altınel'den Soğuğa Açılan Kapı1 Şiir üzerine bir yolculuk şavkar Altınel, Şiir ve gezi kitapları ile tanıdığımız bir yazar. 'Soğuğa Açılan Kapr ise onun şiir üzerine yazdığı yazılardan oluşuyor. O HâieSEVAL avkar Altınel bizi şiirleri, şiir çevirileri ve gezi kitaplarıyla buluşturan bir edebiyatçımız. Yaşadığı kuzeyde bir adaya mı, yoksa yazdığı dile mi ait gibi bir soruyu kafamızdan uzaklaştıran bir şair aynı zamanda. Duru, saf, imgeylc yoğrulmamış, sadece yaşanılmışlığın izlerini yansıtan şiirleri, uyak oluşturarak yaptığı düzgün çevirileri, bir anlamda otobiyografik roman özelliği taşıyan gezi kitapları onun, güneyde bir adada yaptığı gezginliğini, diğcr bir deyişle kolonyel ülkelerde sürdüğü izleri gözler önüne seriyor. Şavkar Altınel'in Soğuğa Açılan Kapı adlı şiir üstüne yazılan içeren kitabı; şiir ve ötesi, okumalar, söyleşiler/soruşturmalar ve son olarak dipnotu içiren bölümlerden oluşuyor. Kitabın içerdiği bölümlerin bizi, şiir üzerine bir yolculuğa çıkardığı, söylemek daha doğru sanırım. Evden ayrılan şair Yahya Kemal'lc başlayan yolculuk, Ahmet Haşim, îlhan Berk'in poetikasıyla devam ederken, Gelincikler, At Arabalan, Hüzünlü Ikindiler'de buluştuğu Fethi Naci'nin yazısının ardından şiir kapımızı, yaşadığı adanın uçsuz bucaksız kırlarına açıyor. Ve bizi Yeats'le, sınırsızlığı özleyen şair Philip Larkin'le, Ted Hughes'in Doğumgünü mektuplarıyla buluşturuyor. Kuzey riizgârının esir aldığı bu adanın, onun deyimiyle " Deli Irlanda "nın Güzel Şairi Seanıus Heaney ve Galler'in Monmouthshire yöresindcki Newport kasabasında doğan W.H. Davies'in serseri yaşamını gözler önüne seriyor. zi, her biri bir roman uzunluğunda, anlatımcı şiiri kapsaması olduğunu kanıtlamaya yeteceğindcn" söz ediyor. Sayfaların devamında buluşturduğu üç şair ise şunlardır; Eliot, Yahya Kemal ve Larkin. Büyük şairlerin ortaya çıkışının şiirin büyük çağı geçtikten sonra olduğunu söyler. Ve Uçan Sepet adlı yazının ana temasını iki sözle özetleyebiliriz sanırım. Yolculuk/yolculuğun getirdiği bakış ve dönüş...Evet, yolculuklar. Bu sözün çağrışımına uyarak aklıma gelen kelimeler; göçebe, seyyan, gezgin oldu birdenbire. Fakat göçebe ve seyyahı bunlardan ayıran bir noktada durdum. Göçebenin, seyyahın, gezginin dönüşü yoktur. Konaklar bir başka ycre, bir başka iklime doğru, devamh farklı bölgelere yol alır. Oysa yolculuklarda dönüş vardır. Bir yere, bir evc, bir adaya... Burada şiirden biraz ayrılarak seyahatin tarihçesine baktığımızda, tekerleğin icadıyla başlar yolculuklar. Coğrafya bilgilerini düzenleyen Yunanlılar bir dünya tasviri yaratırlar. Romalılar zamanında seyahat resmi bir kimlik kazanır. ()rtaçağın daracık, bozuk, tozlu yollarını hacılar, tacirler, hokkabazlar ve şövalyeler doldurur. Ve yollarda Rönesans'ın yarattığı büyük gezginler... Ve Altınel, yolculuk ve şiiri aynı potada eritirken Byron, Shelley ve Keats gibi daha genç romantiklerin sonunda ülkelerinden uzakta ölmelerine yol açan bütün o yolculukların birer rastlantı olmadığını vurgular. OKUMALAR Çeşitli şaırleri içinde barındıran yazılardan oluşan bu bölümde, uzunca bir yer Yahya Kemal'e ait diycbilinm. Yahya Kemal adı birden beni çocukluğuma döndürdü. Onun şiirleriyle tanışmam babamın, hediye ettiğı bordo kaplı Şiir Takvimi kitabıyla olmuştu. Sessiz Gemi'den önce beni kendine çeken Rindlerin üçlemesiydi. Rindlerin Olümü'de yer alan, Şiraz sözünün ne anlama geldiğini unuttuğum için dönüp dönüp ()smanlıca sözlüğe bakardım. Istanbul semtlcriyle buluşmak istediğimde Yahya Kemal'in o ücra ve fakir semt için yazdığı şiir gelir aklıma, Koca Mustâpaşa! Ücra vcfakır Istanbul! Tâfetihden berimumın, mütevekkil, yoksul, Hüznü bir zevk edinenler yasıyorlar burada. Kaldım unlarla bütün gün bu güzelrü'yâda. Ş ŞİİR VE ÖTESİ Bu bölümde şiirde öykülemeyi anlatırken, "îngiliz edebiyatının en göze çarpıcı özelliklerinden birinin, Chaucer'in Canterbury Öyküleri' nden Spenser'ın Periler Kraliçesi'ne, Milton'ın Cennet'in Yitirilişi'nden Wordsworth'ün Prelüd'üne bir di Reha Çamuroğlu bütün romanlarıyla Everest'te Bir Anlık Gecikme Tartışmalı konuların usta kalemi Reha Çamuroğlu bu kez de II. Abdülhamit'e düzenlenen suikastı ele alıyor. Ermeni komitacılar, Belçikalı biranarşist, Türk casuslar ve Kızıl Sultan'ın kendisi... Tarih 21 Temmuz 1905, günlerden Cuma. Yıldız Sarayı çevresi, şiddetli bir patlamayla sarsılır. Amaç Kızıl Sultan'ı ortadan kaldırmaktır. "Üstat" olarak kabul gören bir şairin şiirinden bir dizenin arka planı: Bir Anlık Gecikme ;> • ismail • Son Yeniçori EVERE§T SAYFA 16 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 812