Katalog

B U L M A CA 1 H 2 G 3 İLKER MUMCUOĞLU H|1O K|11 A 12 | 2İ~ 1 Türkçe Günlükleri Feyza Hepçilingirler 13 14 L 15 J 16 K 17 L 18 E 20 J 21 D H 23 B 24 25 27 30 I 31 L 32~ ~E ~33~ J 43~ ~7 İ53 ~H~ 45 1 64 |34 E 35 H 36 G 37 38 A 39 H 40 K 41 C 42 F 46 ~T47 İ 57~ J | 148 J 49 G 50 K 51 I 52 D 14 Eylül çarşamba F 54 G 55 A 56~~Ğ~ 65 ~Ğ" 58 |59 B 60 G 61 B 171 62 A 66 G 67 76 ~D 77~ I 1 E 81 G Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara görc bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir sadrın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşıltğı olan sözcüklerin iik harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcuklertntz: A. Aynı biçimde, sürekli olarak (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 29 4 56 2 49 37 67 81 36 6 H. Halikarnas Balıkçısı'nın bir öykü kitabı. 11 55 65 38 ir kamyonun alnında "STAR YARAB" yazısını gördüğümde donııp kaldım. Yanlış okuduğumu sandım ilkin. "Sabır Yarab" yazıyordur, ben "Star Yarab" okumuşumdıır diyc bir ıımuda bile kapıldım. Döniip dönüp baktım. Kolay rastlanır bir görüntü değildi. Keşke fotoğraf makinem olsaydı yanımda. "74. îzmir Enternasyonal Fuan"nda birkonuşma yapmak için pazartesi îzmir'e gidip dün dönmüştüm. (Hâlâ "enternasyonal" mi fuar, "uluslararası" olmadı mı daha?) Döncr dönmez çalışmaya başladım. Günde en az iki öykü kitabı okumam gerekiyor. Cevdet Kııdret Edebiyat Odülüne katılan 30 (otıız) kitap var önümde. Sıraya koydum, numaraladım, sırayı bozmadan okuyorum. "Star"ı yanlış gördüğümü sanmamın nedeni bu. Ola ki bcynim bulanmıştır, diye düşündüm. Anıa değilmiş. Başkalarının beyni bulanmış besbelli. "Star" ile "Yarab"ı yan yana getiren mantığı kavramak için neler vcrmezdim. da gerçekleşmesine cmek, bilgi, para vb. ile yardım etmek." demek. Katkı yapmak, dendiğinde doğrudan, etkin bir eylcm söz konusu; oysa görüldüğü gibi, "katkı" sözcüğünün kendisi edilgenlik içcriyor. O yüzden "katkı yapma"nın yanlış bir kullanım olduğunu rahatça söyleyebiliriz. 17 Eylül Cumartesi izim okuldan öğetmen arkadaşım Fethi Murat Doğan soruyor. Yüz puanlık uzman sorusu: "Bu yıl liscye başlayan öğrenciler, dört yıl okuyacakları için, liseyi 2009'da bitirecekler. Geçen yıl başlayanlar, üç yıl okuyacakları için, 2007'de bitirecekler. Peki, 2008'de liseler mezıın vermeyeceğine göre üniversite seçmc sınavı (OSS) yapılmayacak mı o yıl?" Soru bu; ama başka pek çok soruyu da taşıyor arkası sıra. Şu anda öğretim süresi dört yıl olan kolejler, vakıf okulları, özel liseler vb. okulların 2008 mezunlan ne olacak? Bir yıl bekletilemeyeceklerine göre, yalnızca onlara özgü bir sınav mı yapıJacak? Bu, diğer yıllarda OSS'ye giren öğrencilere büyük haksızlık olmayacak mı? 2008'de yeni öğrenci almayacak olan üniversitelerin durumu ne olacak peki? Bütün bunların düşünülmüş olduğunu, planların buna göre yapüdığını ummak istiyor insan; ama öyle değilse? Bu olası sorunların nasü çözüleceğini düşünmek için 2008 yılının gelmesi beklenmiyordur herhalde. Bu konular düşünülmüşse kamuoyunun bu konuda bilgilcndirilmesi gerek; değilse "yumurta kapıya gelmeden" çarebulunması... B B. Bilişim ve büro donanımları alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Amerikan şirketi. 23 59 24 39 22 9 44 46 25 1 13 35 64 15 Eylül Perşembe C. Woody Allen'ın bir filmi. 75 58 68 41 74 57 63 73 79 D. Çalgılı toplantı, eğlenti. 62 8 21 76 69 62 I. "Acının tutanakçısıydım/ anlatıp durdum aşkları/ ayrılıkları ve o destan/ yalnızlığını ömrümüzün/ Göçebe, gezgin ve aylak/ biri miydim aklıma gelmedi/ bir çingeneyle bir bilici/ hep aynı şeydi bildiğim/ Ve serseriliğimde aşklar/ bir masalcıydım belki de/ yaşadım o büyük serüvenleri/ yolculuklar tarihimde benim" dizeleriyle başlayan, "soluk soluğa şair" Ahmet Telli'nin şiir kitabı. B E. Dokunaklı. 7 3 34 78 18 80 32 77 30 72 61 51 43 70 J. Elias Canetti'nin romanı. 28 48 5 15 47 71 33 20 F. Dirk Stalleart ve Hec Leemans'ın birlikte yarattıkları, Türkiye'de Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan çizgi roman. K. Kocası ölen ya da kocasından boşanan kadının yeniden evlenmesi için beklemesi gereken siire. 10 50 16 27 40 45 12 42 53 G. "Ben bir tanrıya iman edeceksem ve kadın memelerini yarattığı için iman ederim." (Ahmet Altan) L. ÖvünüJerek anlatılanlar, naatlar. 19 60 54 66 82 26 14 17 31 813. sayının çözümü A. Kral Übü, B. Alpay, C. Dadaloğlu, D. Igapo, E. Rober, F. Ayva Sarı, G. Yüzümdeki Kuyu, H. Dürrenmatt, I. Eyti§im, J. Mk, K. Imbik, L. Ripley. Şiir: "Yaprak düşüyor, Kalbimi tutuyorum. Eylül bir kadın? Yıizümde Sokaklar Veremediğim papatyalar gibi..." ilim Devingin'in mcktubuna yer vermeyi de, yanıt vermeyi de ihmal etmişim. Oysa önemli bir konuya değinmiş ve benim "Yanılıyor muyum acaba?" diye ürkekçe sorduğum soruya açıklık getirmişti. Mehmet Gülcr'in, " Yüreklerde Fay Hattı" kitabının adıyla ilgili olarak, deprem uzmanı profesörlerimizin, "Fay, zaten kırık çizgisi demektir; 'fay hattı' demek yanlıştır." açıkjamalarına yer vermiştim günlüklerde. Oyle değilmiş. Fay: Yer kabuğundaki kırığa verilen isim Fay hattı: Fayın yeryüzüyle kesişmesinden doğan oluşuma verilen isim "Fay hattı" sözünü yanlış sanmanın, kimi yerbilimcilerin kendilerini deprem uzmanı olarak tanıtmalarından doğan bir yanılgı olduğunu söylüyor Bilim Devingin; yoksa "fay hattı" sismolojide olsun, yapısal jeolojide olsun, bugün de kullanılmaktaymış. "Deprem uzmanı olmak için sismolog olmak gerekir; ülkemizde de sismolog sayısı beşi geçmez." diyor. Ayrıca yürek ferahlatıcı bir haber de veriyor. Ulusal Deprem Konseyi Üyesi Sismolog Profesör Ömer Alptekin, elli yıllık bir dönemde Istanbul'da 7'den büyük bir depremin olma olasılığını yüzde yedi olarak saptamış. Kendileri ya da yakınları lstanbul'da yaşayanlar için bu, gerçck bir müjde yerine geçmiyor mu? Sayın Devingin, benim de kulağımı tırmalayıp duran "katkı yapmak" kullanımının doğru olup olmadığını da soruyor ayrıca. "Birine, bir konuda, bir yardımda bulunduğumuzda ancak katkıda bulunmuş olmaktayız. O bakımdan katkı yapmıyoruz." diyor. Doğrudur. Katkı, "Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine cmek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım" demek. Katkıda bulunmak da "Bir şeyin oluşmasına, gelişmesine ya 19 Eylül Pazartesi ' ulağımdan gitmiyor ninni sesin" dizesi için, Kimyager .Savaş Koç, "Artık nasıl ninnilerse... Ninni midir, ağıt mı?" diye sorarak bir senaryo çiziyor: " Adamın kendisinden sonra on kardeşi olmuş, anası da devamlı ninni okurmuş. Hatırdan çıkar mı o sesler?" Şaka ediyor belki; ama işin aslı da öyleymiş. îşin aslını Halide ve Ismail Koç bildirdi. Bu "Ninni" şarkısının sözü ve müziği, Zeki Müren'in tamburisi, Tamburi Özcan Korkut'a aitmiş ve "Annesinin diğer küçük kardeşlerine kemanla çaldığı ninnilerin kulağında kaldığını" söylemek istemiş Tamburi Özcan Korkut. Sözünü ettiği ninni sesi, "kendi bebekliğinde ona söylencnin kulağında kalışı" değildi diye açıklama yapma zahmetine katlanan Koç ailesine teşekkürler... • feyzahep@gmail.com "K! Yıldız Teknik Univcrsitesi Tiirk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvan • Yıldız 80750 / Istanbul C U M H U R İ Y E T KİTAP S AY I 8 15 SAYFA 31