Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• de ve ne zaman giyileceğini her zaman bilmiş bir insandı. Avrupa'nın birçok ülkesini gezmiş ve oradaki yeniliklere gıpta etmiştir. Fakat asla Türkiye'nin varhğından, şahsiyetindcn ve haysiyetinden en ufak bir ödünün verilmesine razı olmamıştır. Bütün ilişkilerde ana prensip eşit koşulların onay görmesi olmuştur. KÖR KURUSUN HESABI Kilabtntzın bir yerinde "kör kuruşun hewhı"mn soruldu&u bir bölüm var. Bu konuyu günümüz uygulamaları açısından nasıl deg'erlendirmek gerekir? BMM, ttalya'dan lokomotif parçaiarı almak için Türkiye'den bir satın alma heyeti yollar yurtdışına. Bu heyete BMM üyeleriııden iki kişi de dahil edilir. Bu milletvekillerınden biri tbrahim Süreyya'dır. Kendilerine verilen paranın hesabının BMM'de sorulmasıgayet dogal bir olay olarak algılanmıştır. Orneğin lbra hiın Süıeyya Yiğil, verilen harcırahtan yemek paralarını iade cdcr. Bunun nede ni, "Bcn Ankara'da ulsam yemek yemeyecek miydim, parasını da maaşımdan ödemcyecek miydim" diye söyler. Meclis'tc paraları nerede ve nasıl harcadıkları sorulduğunda asla bir burukluk duymamış, aksine meranun olmuştur. Bugün TBMM koltukları olayı, özel ve özelleştirilmİ!} bankalaıda cereyan eden "hortumculıık" olayı ülkcmiz insanları için bir yiiz karasıdır. TBMM Atatürk günlerinde olduğu gibi kör kıırıışun hcbabını sormalulır. Yiğıt aıltsı mısıl bir ailcdir? Siz çocukluğurıuzda nclere tantk oldunuz? îbrahim Siıreyya Bey'in bugiin ha yatta olan bir oğlu ve bir kızı vardır. Bunlann da ıkışer çoeuklan bulunmaktadır. Öteki yandan Hılzı Topıız teyzezademdir. tbrahim Siıreyya Bey'in kı/ının küçük oğlu Seliın Yazgan, Edebiyat Fakültcsi'ni bitirmış vc yaşamını yazın dünyasında çevirmcn olarak sürdürmektedir. Yine Dr. Fikret Onuralp üe evlenen laz kardeşinin torunu Melda Onuralp Prag Hkspresi'nin yazarıdır. Dedesinin vasiyetini yerine getiren tek torunu olmuş ve eski yazıyı öğrenmiştir. tbrahim Süreyya Bey'in gclini, Atatürk'ün sınıf arkadaşı merhum Albay Baki Vardar'ın torunu vc Harita Kd. Al bayı Sabri Beşkök'iin kızı Fatoş Hanım'dır. tbrahim Süreyya Bey'in adını, oglundan olan torunu taşımaktadır. Benim gazetecı olarak Londra'da görevli olmam, gerek kı/ım tpek, gerek oğlum tbrahim Süreyya'ya tngiltere'de eğitim görmelerı imkânını sağlamıştır. tpck, Londra Üni versitcsi'ni bitinniş ve ıngiltere Niikleer Elektrik Kurumıı'nda "F,xecutive" görev yapmaktadır. tbrahim Süreyya ise önce London School of Economics'te iktisat okuyup mezun olmuş, sonra Cambridge Universitesi'nde master ve doktora yapıp akademik kariyer kazanmıştır. Beş yıl Danimarka'nın Alborg Üniversitesi'nde, daha sonra da iki yıl Özbekistan'ın Semerkant Üniversitesi'nde Uluslararası tlişkiler dersi vermiştir. Stzın çocuklu&unuz nasıl geçtP tlkokulu Ankarada okudum. Bilindiği üzere... Sıra arkadaşlanmdan Can Göknil, Olcay (sonradan Neyzi), Simin Başak (Barın), Şükrii Saracoğlu'nun oğlu Yılmaz... Ayrıca ben Robert Kolej mezunuyum. 1940'larda tzlerimiz diye bir dergi cıkarırdık okulda. Yazı kurıılumıız vardı. Saymaya çalışayım sizc onları: Refik lir duran, Ozcan Ergüder, Tıınç Yalman, Ibrahlm süreyya Ylfllt 1949 ve çocuklanyla. yılbaşı gecesi eşi Bülent Ecevit, Attemur Kılıç... Şiar Yalçın ise okulda ağabeyimiz sayılırdı. Pekı siz kıdemli bir gazeteci olarak, medyamn bugünkü görünümüne eleştirel olarak bakınca neler görüyorsunuz? MEDYANIN GÖRÜNÜMÜ Ben l Eylül 1948 günü Cumhuriyet gazetesinde mesleğe muhabir muavini olarak başladım. Gazetecilikte patronluk dışında patron vekilliği dahil her kademede görev yaptım. Katratından kumpasına, kal'inden kâğıdına, mürekkebinden filmine, tiposundan ofsetine, kurşun kalıbmdan sayfa faksına, yurtiçinden yurtdışına, haberinden dizisine, savcılığından mahkcmesine kadar hangi safha aklınıza geliyorsa hepsini eksiksiz vaşadım. Türk basını benim bu meslekte görev yaptıgım süre içinde gelişti. Teknolojik aşamaların tümünü yaşadım. Sadece ts tanbul'da basıtan bir gazetede çalışırken, süreç içinde bir düğmeye basarak sayfaların Cağalo^*lu'ndan Avcılar, Ânkara, tzmir, Adana, Antalya, Elazığ ve Trabzon matbaalarına faks ile aynı anda geçildiğine tanık oldum. Yurtdışında Türk basınının çeşitli yöre ve ülke baskılarına katıldım. Bugün Türk basını dünyanın en ileri baskı ve iletişim tekniklerine sahiptir. Ancak düşünsel içerik ve dil zenginliği bakımından teknolojinin çok gerisindedir. Spor sayfaları fııtbola, politika sayfaları Avrupa Bırliği istekleıine, ekonomi sayfaları faiz dalgalanmalarına, toplum yaşamını yansıtan sayfalar da manken görüntülerine endeksli haldedir. Yüksek tirajlı gazetelcr günlük hafifmcşrcp meemualar gibi çık maktadır. Atatürk ve Cumhuriyet ilkclcrine yeterince sahip çıkılmamaktadır. Cumhuriyet Bayramı'nda sadece Atatürk fotoğrafı basmayı Atatürkçülük yapmak sananlar var. Haber yazımları da Batı ülkelerindeki ölçütlere hiç uymuyor bugün. Muhabir keıuli fikirlerini habere eklemez. Esas olan tarafsızlıktır. Bugün bu kural lazlası ile ilılal ediliyoı. Kııllanılan dil de, yeni sözeük kullan ma zorlaması içinde. deta kılçıklı durunıda. Bcnım gibi bir nesil öncesinin kullandıgı yazı dili maaleset yabancı lisan muaıııelesi görüyor. Bu da Türkçemizi kısırlaştırıp cüceleştiriyor. • Atatürk'le 30 Yıl/ Nuyart Ytgıt/ Rcı/ızi Kıtabcvı/ İ42 s. mayan Kadml ar n ıı I ıı I ııı <ı \<ı n A a <l ı n I a r \ ; ı > ; ı ııı lv ı l ;\ | t l ;ı ı ı ı ; ı \ . ı» •, ı Iv k ; l ( I . ı Milena KAFKA'N IN KADINI \ a r a ( ı < ı . a 11 ^ 11 ı ı ı a d ı U \ a > a \ a ı ı k a d ı ı ı l a r ı ı ı I) i \ O Ü r a I i I c ı i o i ı ı s ı n o r . 1 1 < r h i ı i l > i r r ı u ı ı . ı n a k ı <• 1 1 ı v. ı I H I a k a l c ı n r a l ı o l a n I M I I ) i \ <t ı: i ' a l i I c r I c . \ a ^ a ı ı ı l a r ı l a r i h i ı ı h i r \ < r i ı n h n o k « a I a ıı ııı ı \ a r a ( K ı \ r a n a l r ı k a d ı n l a r ı ı ı i c < h ı n \ a h ı ,ı < k I a r 1 1 ) ı . a c ı I a r ı ı ı ı . \ a | > ı ı k I a c ı ı ı ı . k ı a r a ı H I . I M H I I I \ a a ı n I a r ı n ı n h ı i l ı i u d c I a \ I a r ı ıı ı İ M i l a r a k M a t a 11 a r ı A n ais N ı ıı Sarali Rcrnhanll nıi h !\n/l;r BlMlllli l l a r i Ih I ) ıl ıi s ı ıı I llir K I r i (I a l\ a Iı I FVERFST C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYFA 21