24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ceyat çapan f ***, v ]r onunla Olmayan bır ulkede annemın O zavallı, vanslı ve şışmış dızlerı Yetmış dorduncu doğum gunumde onları duşunuyorum Berkeley'de, St Mary Magdalen kılısesınde, ayınde Bu pazar "Hıkmetler Kıtabı"ndan bır parça okuyor papaz, lann'nın olumu yaratmadığı ve yaşayanları Yok etmekten hoşnut olmadığıyla ılgılı Markos'a Gore Incıl'den de tsa'nın "Kuçuk kız 1 ayağa kalk " dedığı bolumu okuyor Benım ıçın soylenmış bır soz bu Dırılmem Ve benden once yaşayanların umudunu yınelemem ıçın Korkuyla ve onun can çekışmesıyle bır olmam ıçın Danzıg yakınlarında bır koyde karanlık bır kasım ayuıda, Kadın erkek yas tutan o yaşlı Almanlar Ve yurtlanndan uzaklaştırılan Lıtvanyalılar tıfusten olurlerken Bcnımle kal, dıyorum ona, benım de vaktım az Senın sozlerın benım de sozlerım şımdı, taa derınde "Şımdı her şey bır duşmuş gıbı gelıyor bana " Şiir Atlası Czeslavv Milosz/ şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan 'Unutma cehennemde yürüyoruz çiçeklere bakarak' Şiir Atlası'mn bu sayısında iki hafta önce 93 yaşında Krakovvda ölen Polonyalı şair, deneme yazarı ve çevirmen Czeslavv Milosz'un daha önce de yayımladığımız bu şiirlerini yeniden yayımlıyoruz. 1911de LitvanyadadoğanMiloszII.DünyaSavaşındansonra, 50liyılların başında Fransaya,6O'lıyılların başındada Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Savaş öncesi şiirlerinde geleneksel biçim kaygısı ve insanın yıkımını ele alan temalar ağır basar. Tutsak Akıl adlı deneme kitabında komünizmin Polonya aydınları üzerindeki etkisini inceleyen Milosz şiir ve denemeleri dışında çocukluk yıllarını anlatan romanlar yazdı. 1980'de Nobel Edebiyat ödülü'nü aldı. çeşitli Amerikan üniversitelerindekonferanslarverdi, 90lıyılların başında Polonya y a dönerek Krakow'a yerleşti. Karıılaıma Donmuş tarlalardan geçıyorduk bır vagonla şafakta Kızıl bır kanat havalandı karanlığın ıçınde Ve bırden koşarak bır tavşan geçtı yoldan Içımızden bın elıyle gosterdı bıze Aradan çok zaman geçtı Artık ıkısı de sağ değıl, Ne tavşan, ne de tavşanı elıyle gosteren adam Ah sevgılım, nerdeler, nereye gıdıyorlar Elın çakıp sonuşu, koşunun hızı, çakıl taşlannın hışımsı? Çektığım acıdan değıl, meraktan soruyorum Japon falri lııa'y» Okurktn lyı bır dunya çty taneaklert duşuyor btrer ıktşer Bırkaç murekkep darbesı ve ışte orada Beyaz sısın engın dıngınlığı, dağlarda uyanmak, kaz seslen, kuyunun gıcırdayan çıknğı ve saçaklarında belıren damlacıklar Ya da belkı o otekı ev Gorunmeyen okyanus, oğleye değın kalkmayan sıs kırmızı servılerın dallarından boşanan yağmur, aşağılarda, korfezde sıs çanlarının uğultusu Şıır bu kadarını yapabılır, fazlasını değıl Çunku gerçekten bılemeyız konuşan adamı, kemıklennın ve gucunun ne olduğunu, densının gozeneklerını, ıçınde neler hıssettığını Ve buranın tepelerınde denlen Teresa Roszkowska'nın gosterışlı, alaca gıysılerı gıbı semenderler bulduğumuz Szlembark koyu mu, yoksa bır başka kıta mı olduğunu, değışık adlarla dolu Kotarbınskı, Zawada, Erın, Melanıe Insan yok bu şıırde Sankı bu şıır yerlenn ve ınsanların kayboluşlarıyla var olurmuş gıbı Bır guguk kufu seslenıyor bana ve dağlara bana ve daglara Oturmuş bır kayanın uzerındekı çardağının altında koyaktakı çağlayanın uğultusunu dınlerken ağaçlı bır dağın kıvrımlan yukselıyor onunde ve batan guneş o yamaçlara yansıyordu Nasıl olur da guguk kuşunun sesı her zaman ya ordan duyulur ya burdan, dıyordu kendı kendıne Belkı de bır aykırılık vardır bu ışın temelınde Unutma cehennemde yuruyoruz çiçeklere bakarak Bılmek ve bır şey soylememek Boylece unutur ınsan Kendını guçlendınr açıklanan şey Açıklanmayansa, yok olma eğılımındedır Dıl dokunma duygusu ıçın satılır Varlığını sıcaklık ve yumuşaklıkla surdurur ınsan tavşancığım, ayıcığım, pısı pısım benım Ne olursa olsun, donduran soğukta urpermeden, gelen gunun korkusundan ve ırgat başının kırbacından başka Ne olursa olsun, kış sokaklarından, dunyanın ıssızlığından ve bılıncın cezasından başka Ne olursa olsun SAYFA 25 Ada Nasıl ıstersen oyle duşun bu adayı, engın beyazlığını, asmalarla sarılı mağaraları, menekşeler altında, pınarları Korkuyorum, çunku hayal meyal hatırlıyorum orada geçırdığım gunlen, insanın yelken açıp buzdağlannrn karanlığı ve çatırtısı ıçınde uzaklaşmak zorunda olduğu o kapalı denız uygarlıklarından bırınde Burada bır parmak sıra sıra tarlaları gosterıyor, armut ağaçlannı, bır sakanın omuz sırığını, her şey bıllurlaşıp kalmış oyle, ışte o zaman anlıyorum, evet, bır zamanlar orada yaşadım ben, oğrendım oralann torelennı yasalannı Paltoma sarınarak yukselen suları dınlıyonım, ıkı yanıma sallanıp yaptığım aptallıklara yanıyorum, ama akıllı olsaydım bıle beceremezdım yazgımı değıştırmcyı Aptallığıma yanmak, o gun de, sonra da, bugun de, ışte bunun ıçın bu kadar çok ıstıyorum bağışlanmayı Sunu Sen kurtaramadığım ınsan, Dınle benı Anlamaya çalış bu yalın sozlerı, başka turlusunu soyleyemedığım ıçın Yemın ederım kı soz buyuculuğu yok bende Bır bulut ya da ağaç gıbı seslcnıyorum sana Bana guç vercn şey olumcul bır darbeydı senın ıçın Bırbırıne karıştırdın kapanan bır çağla yenı bır çağın başlangıcını, Nefretın esınıyle lırık guzellığı, Gozu kararmış guçle usta ışı bıçımı Sığ Leh ırmaklarının koyağı ışte burası Ve koca bır kopru uzanıyor Beyaz sıslere Parçalanmış bır kent bu Ve ben senınle konuşurken Martı çığlıkları savuruyor mezanna ruzgâr Şıır nedır kı ulusları ve ınsanları Kurtaramıyorsa eğer? Resmı yalanlarla dolu bır suç ortaklığı, Bıraz sonra boyunları vurulacak sarhoşların soyledıklen bır turku, Lıselı toy kızların okuma odevlerı, Bılmeden ıyı şurı aramış olmam, îjıınn tek amacını bıraz geç, anlamış olmam, Bunda yalnız bunda gonıyorum kurtuluşumu Eskıden darı ya da gelıncık tohumu serperlerdı mezarlara Kuş kılığında donecek olulerı beslemek ıçın Buraya bu kıtabı bırakıyorum bır zamanlar yaşamış olan sana Bızı bır daha aramayasın dıye CUMHURİYET KİTAP SAYI 758 MutJuBJrHayat Bereketlı hasatlarm olduğu ydlara rastladı yaşlılığı Ne depremler vardı, ne kuraklık ne de sel baskınları Sankı bır duzene gırmıştı mevsımlerın değışmesı, Yıldızlar daha parlak, guneş gıbı daha guçluydu En uzak ıllerde bıle savaşlar surmuyordu artık Bırbırlerıyle dost geçınen kuşaklar yetışmıştı Alay konusu olmaktan çıkmıştı insanın akılcı yanı Acı gelıyordu ona boyle yenılenmış bır dunyaya veda etmek Utanç ve kıskançhk duyuyordu kuşkusundan, Kırgın belleğı de kendısıyle yok olacak dıye mutluydu Olumunden ıkı gun sonra bır kasırga kavurdu kıyıları Yuz yıldır sonmuş duran yanardağlardan dumanlar tuttu Lavlar yayıldı ormanlara bağlara kasabalara Ve savaş başladı adalardakı bır çatışmayla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle