23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Husnu A. Göksel, "Bir Cumhurlyet Aydını" olarak 83 yıllık ömrunu insaniığa adadı Onun ömrunu dolduran onur. tertemlz bir klşillğin bayrağı olarak rtep dalgalanacaktır geline takılır, uzun siire. Göksel, 1965'te profesör olıır. Artık Hacettepe Üniversıtesi'ndedır. Colombıa örnek alınarak hazırlanan yeşil ameliyathane gıysileri ve örtüleri burada da nizmete sokulur. Zaman içinde, I lüsnü Göksel Tabipler Odası'nın katılacağı yürüyüş için 1 Mayıs'ta Taksim'dedir. Sloganlara kamı tok olan Göksel için önemli olan 'üretım'dir. Yazgı, Göksel'ı 1967 Hazıran'ında Dr. Haberal'la tanıştırır. Bu tanışıklık Göksel'in son görev yeri Başkent Üniversitesi Hastanesi'ndeki günlerine değin sürer. Göksel son nefesini de burada verir. Haberal'ın meslek başarısında Göksel'in büyük katkısı olur. TBMM Başkanlığı'na ıletır Bu başvurusu da dava konusu olur. SVEVA CASATI MODIGNANI YEŞİL GÖZLER Denemeler, öyküler, şiiıier. amlarla yoğrulan yaşam Şıırlerı 1955'te Memnu Meyva adıyla yayımlanan Goksel'in bu ürunlcrı sonradan yeni yazdıklarıyla Bunca Yağmurların Söndüremediği adıyla okura sunulur. Öykülerı ıki kitap olarak, Ben Bu Menekşelerı Senin için Topladım, Gümüş Kemerli Kız adlarıyla yayımlanır. Göksel'in tek romanı Ay Işığı Sonatı adıyla, çoğu yapıtı gibi Bilgı Yayınevınde çıkar. Anıları, Lacivert Mayolu Kız adını taşır. Köşeyazılarının bir bölümünii 1986'da Çağdaş Yayınları'nda Barışa Özlem adıyla yayımlar. Aynı türdeki bir başka kitabı, Bu Dağların Ardında Başka Dağlar Var adını taşır. Hüsnü Göksel, Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ardından "Türk Sosyal Demokratlannın akıllannı başlarına almaları zamaru geldi" diyerek tüm sosyal demokratları güç birh'ğine çağınr. Bu alandaki bitip tükenmez çabası, ne yazık ki "yeldeğirmenlerine takılıp düşecektir." Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde geçen yıllarında, yaru başında, güvendiği bir insan vardır: Sekreter Tülay Hanım. Tülay Hanım'ın, hastalarına gösterdiği özenin tamamlayıcısı olduğu kadar, onun yazın ve düşünce alanında ürettiklerinın de derlenip toparlanmasında önemli katkısı olur. Göksel, rahatsızlığına kanser tanısı konulduğunda kızıyla Amerika'ya gider. Dönüşünde az çok sağlığına kavuşur. Aysun Öner, onunla bu sıkıntılı günlerinde elini tez tutarak yoğun bir çalışmaya girer. Göksel, yaşamın sonuna yaptığı yolculukta Öner'e bütün benliğini açar ve yaşamının büyük serüvenini anlatır. 2002 yılının 1 Ağustos günü son sözlerini söy1er Aysun Öner'e. Aynı yılın 30 Ağustos'unda, saat 22.45'te "sevenlerine ve sevdiklerine sevgilerini bırakarak kalp ve vicdan huzuru içinde hayata veda eder." Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde belgeliğinin önemli bölümünü taşıyan "Dr. Hüsnü Göksel Müzesi ve Kütüphanesi" Göksel'i yaşatmayı sürdürür. Aysun Öner; onun ardından, sözlerini şöyle bağlar: "Yalnız arşivinde değil, yetiştirdiği öğrencilerinde, onların ıÜceli çalışmalarında, hastalarına aşıladığı umutta, çocuklanna ve torunlarrna yansıttığı sevgi ışığında yaşamaya, üretmeye devam ediyor yine Hüsnü Aziz Göksel...Ve yaşıyor!..." Hüsnü A. Göksel, "Bir Cumhuriyet Aydını" olarak 83 yıllık ömrünü insanlığa adadı. Onun ömrünü dolduran onur, tertemiz bir kişiliğin bayrağı olarak hep dalgalanacaktır. Onun yaşamını ayrıntuı olarak ele alan Öner'in emeğı, Hüsnü Göksel'in anısıyla yaşayacaktır." Bir Cumhuriyet Aydını Dr. Hüsnü A. Göksel/ Aymn Öner/ Haberal Egıtım Vak/ı Yayım/ Ankara, Hazıran 2003/ 295s 758 Aydmlar Dilekçesiyle oluşan toplumsal sorumluluk Hüsnü Göksel, yaşamının önemli bir bölümünde toplumsal konularla bire bir bir ilişki içindedir. Bir aydın olarak düşüncelerini her yerde savunmanın, toplum için bir şeyier yapmanın savaşımına girer. "Korkan insan, aydın olmanın gereklerini ve yükümlülüklerini yerine getirebilir mi"diye sorar. Hüsnü Göksel'in aydın kimliğinin en belirgin göstergelerinden biri; Aziz Nesin, Ilhan Selçuk, Bahri Savcı, Uğur Mumcu, Şerafettin Turan, Mahmut Tali Öngören, Haluk Gerger'le... 'Aydınlar Dilekçesi'ne imza koymak ve gerekeni yapmadaki tavrıydı. 1300'ü aşkın aydının imzasını taşıyan dilekçe, dilekçe sahiplerinin tümünün tutuklanması göze alınarak 15 Mayıs 1984 günü Cumhurbaşkanına ve TBMM Başkanlığı'na verilir. Dilekçe eylemi uzun süren bir dava konusu olur. Göksel'in bu dilekçe konusundaki görüşü şöyleydi: "Beni bu dilekçeye katılmaya zorlayan güç, demokrasiye olan inancımdır... Demokrasi, yönetilenlerin bilinçli isteğiyle kök salar. O, yönetenlerin, yönetilenlere bağışladığı bir sadaka değildir." Göksel; Aydınlar Dilekçesi'nin ardından dille, hukukla, tarihle olan bağını kuvvetlendirir, toplumun söz konusu alanlarında yaşanan yoksunluklara aydın olarak tavır koyar, toplumsal savaşımını sürdürür. 1986'da emekliye ayrılır "Hacettepe Üniversitesi, emekliye ayrılan herkese düzenlenen veda törenini Hüsnü Göksel'den esirger." Sanatçı dostlarının, öğrencilerinin, hastalan ve asistanlarının geniş katılımıyla EkinBilar AŞ tarafından adına düzenlenen gece, Çankaya Sineması'nda yapılır. Değerli gazeteci Uğur Mumcu, geceyi Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde ayrınulı olarak anlatır. Hüsnü Göksel, Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde çok özel bir statüde çalışır. Orada çok donanımlı bir yer ayrılır kendisine. Burada; hastalarına umar olur; denemelerinı, öykülerini, şürlerini, anılarını art arda yayımlamaya başlar. Türk Tabipler Birliği, onur üyesi Hüsnü Göksel, birliğin Merkez Konseyi'nin 28.9.1995 tarıhlı bir başvuru yazısını, ölüm cezasının TCK'den çıkarılması dileğıyle Cumhurbaşkanına, hükümete ve CUMHURİYET KİTAP SAYI OZLE Sveva Casati Modignani'nin, İtalya'da iki ay içinde 500.000 okuyucuya ulaşan kitabı: Zaman içinde geriye doğru akan bir yolculuğun gizemli ve dramatiköyküsü... KİTABEVLERİ VE HİPERMARKETLERDE. i 7 lon ' ::::::com.tr Genel Dağıtım: Yeni Çizgi Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Tel: 0.212.220 57 70 (pbx) Faks: 0.212.222 61 55 SAYFA 21 online alışveriş: yenisayfaü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle