18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Marguerite Duras'ın ilk romanlarından biriydi Tarauinia'nın Küçük ları Kanatlıdır ya çalışırlar. Margııcrlte Duras TAHQUINIANIN ATLARI ANLATI KİSİLERİ Ludi ile karısı Gina on iki yıl önce bu köyde tanışmışlardır; on iki yıldır yaz dinlencelerini burada geçirirler. Ludi, Gina'nın ikinci kocasıdır. Onların arkadaşları: Jacques ile karısı Sara ve dört yaşındaki oğullan, bir de Diana adlı bayan arkadaşları. "Tümü birden tatillerini böylesi yabanıl yerlerde geçirmektcn eşit ölçüde hoşlandıklarına inanıyorlardı'V (6) Daha doğrusu "Sara'nın boğucu bulduğu bu çok yakın dağın cteğinde yaza katlanıyorlardı"r (7). On beş gündür buradadırlar. Üç gün vc bir gece önce dağda mayın patlamış, savaştan kalan mayınları toplayarak geçinen dağ köylerinden bir gcnç parçalanarak ölmüştür. Askerden yeni gelmiş ve iş bulamamış yirmi üç yaşında bir gençtir bu. Gencin yaşlı annesi ve babası çocuklarının parçalarını toplamak için dağdadırlar. Gina ile köyün bakkalı onlara arada bir yiyecek, vb. götürmektedirler. Mayının patladtğı günün crtesinde köye otuz yaşlarında gizemli bir "adam" gelmiştir. Adam yalnızdır, herkesin ilgisini görkemli deniz motoruyla çekmektedir. Kısa sürede birbirleriyle tanışırlar. Adamınadıjean'dır. Ama roman boyunca ondan çoğu kez "adam" diye söz edilir. Bu adam ile Sara arasında cinsel bir yakınlaşma başlamış gibidir; ancak Sara bu beklentiyi son anda boşa çıkarır... Jacaues'ların yirmi yaşındaki güzel ve fingirdek hizmetçisi Jeanne çocuğa bakmaklâ yükümlüdür daha çok. Gina'ların da hizmetçilerinin olduğu romanın sonlarına doğru küçük bir oluntudan anlaşılır. Bu son ayrıntı, söz konusu kişilerin az çok varlıklı insanlar olduklarını gösterir. Kaldı ki, roman boyunca geçim sıkıntısı üzerine herhangi bir konuşma geçmemiştir aralarında... Paris'ten gelmişlcrdir. Jacques Fransızdır, karısı Sara Ingiliz; dağda parçalanan köylü gencin yaşlı babası ltalyandır, yaşlı anası Ispanvol, Italya'nın bu küçük kıyı köyünde bakkallık yapmakta olan altmış yaşlarındaki kişi, iki yıldır dul yaşayan bir Fransız olarak romandaki ayrıntılı yerini almaktadır. AYRINTILARIN İŞLEVLERİ Görüldüğü gibi bu küçük oylumlu romanda pek çok ayrıntı savsaklanmadan verilmiştir. Bunu Duras'ın deneyimsizliğine yormak pek doğru olmaz. Çünkü aynntıların neredeyse hepsi de işlevseldir. Kaldı ki bu romandaki pek çok öğle, uzak bir çağrışımla da olsa, Duras'ın kesintisiz sürdürdüğü yazarlık çizgisindeki yerlerine önemli ölçüde oturmaktadır. Öyle ki, bu durum, bir sanatçının ilk yapıtlarının onun son yapıtlannı da gösterdiği savını doğrular niteliktedir. Bir örnek vermelc gerekirse, bu romandaki Sara adlı kişide, Duras'ın öz kişiliğiyle örtüşebilen öbür yapıtlarındaki başka anlatı kişilerinden ya da anlatıcılardan kimileriyle ortak yanlarının bulunduğu söylenebiJir. Işte bir örnek: "Sara'nın aklına başka balıkçılargeldi. Külrengi denizlerin maymun sesleriyle yankılanan bataklık ağızlarında aynı rahatlıkta atıyorlardı ağlarını. (...) Yabanördeği avlamak için erkek kardeşleC U M H U R İ Y E T K İ T A P Marguerite Duras, n Andrea ile Dirflkte... Tarquinia'nın Küçük Atları önce Cem Yayınları, sonra da Can Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabın çevirmeni Leyla Cürsel'i yıllar önce yitirmiştik. Önemli çevirileriyle anımsadığımız Leyla Gürsel'i bir kez daha saygıyla anıyoruz. nyla döşenmiştir. Köy, hemen arkasındaki bir dağ yüzünden gelişememiştir, "yabanıl ycrlerde'n biridir. "Yöre çok kurak"tır (9); ancak incir ağacına zeytin ağacına ve küçük defnelere uygun toprağıyla ve dayanılmaz sıcagıyla bir Akdeniz uzamı, Tek ağaç, köy alamndaki ağaçtır; o da bir türlü serpilemez, Minunda tümüyle budanmıştır. Çünkü "lnsanlar bilgisizdir burada" (9). Plaj, evlerden on dakikahk yolda; otel, evlere yaklaşık otuz metre yakınlıktadır. Roman boyunca en çok duyumsanan, yiiksek sıcaklıktır. Gündüzün dayanılmaz sıcaklığı, akşamüzeri başlayan esintiyle biraz geçer. Kişiler, "bitter campari" içerek, su dökünerek bunaltıcı sıcağa dayanma H Ertuğrul EFEOCLU T arquinia'nm Küçük Atları, Marguerite Duras'ın yazarlık yaşamında yayımlanmış olan ilk romanlarının dördüncüsüdür (1953). tlk üç roman şunlardır: Leslmpudents (1943) (Bu romanın Türkçede yayımlanmadığını sanıyorum), Somut Yaşam (1944), Pasiîik'e Karşı Bir Bent (1950), Ccbclitarık Dcnizcisi (1952). Bu romanlardan Les Impudents Plon Yayınları'nca yayımlanmıştır, öbürleriyse Fransa'nın saygınlığı tartışılmaz yayınevlerinden Gallimard'da çıkmıştır. Tarquinia'nın Küçük Atları Türkçede Leyla Gürsel'in çcvirisiyle (Bu çevirmenin ölmüş oldıığunu Can Yayınları'ndan öğrendim (Aralık 2003) ilk kez 1947 yılında "AşkaTatil Yok" adıyla Hürriyet Yayınlan'nca yayımlanmıştır. "Aşka Tatil Yok!" tümcesi, roman kişilerinden birinin sözünden alınmadır. Gerçekte romanın içcriğini iyi yansıtan bir tümce değildir. Belli ki, romanın gerçck adının kitabın satışını olumsuz yönde etkileyebileceği kaygısı bu adın seçilmiş olmasında belirleyici olmuştıır... Bu çcviri, Gendaş Yayınları'nca bu kez romanın gerçek adı "Tarquinia'nın Küçük Atları" korunarak yayımlanmıştır... Leyla Gürsel'in bu çevirisi son kez 1998 yılında Can Yayınlarınca basılmıştır. Yayınevlerinin böyle çeşitlenmiş olmasının ve romanın yayınevleri arasında böyle gezmiş olmasının da çağrıştırabileceği gibi, kanatlanmış atlar vardır kitabın ger ı,ek adıııda. Bu allar, lulya'mn batısında, dcniz kıyısında yer alan Tarquinia adlı es ki turizm kentinin buluntuları içindedir. Etrüsk başkentidirTarquinia. tsa'danöncc 12. yüzyılda kurulmuştur. Buluntular, tsa'dan önce 6.5. yüzyıllara dck uzanır. Bir tapınağın alınlığında birbirine yanaşık duran kanatlı iki at yontucuğundan oluşmuş bulunan Tarquinia atları da bunlardandır. ANLATI UZAMI "Tarquinia Atları"nın da bulunduğu eskil kente çok yakın bir dinlence köyü, romanın anlatı uzamıdır. Deniz luyısında otuz evden ve biraz ötedeki bir otelden oluşan bir köy: "Deniz kıyısında, dünyanın en kapalı, en kızgın, en çok tarih yüklü, kıyılarında savaşın henüz bittiği o koskoca batı denizinin kıyısında küçücük bir köydü" (6). Otuz ev de "Her çeşit ulustan yazlığa çıkanlarla dolu"dur (6). Ortamın biricik güzelliği, denize doğru sessizce akan geniş bir ırmaktır: "Bu yörede tek güzel şey nehirdi, yörcnin kendisi değil" yüz metrelik bölümü çakıl taşla SAYFA 12 S A Y I 7 50
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle