Katalog

ya çalışıyorum Sonra, Irısh Tımes'ta ışe başladığımda, ınsanlaıın nı.den bahset tığınden haberım yoktıı Orneğın, 'Ma sanın uzerıne bır sıyah bırakmalısın,' detlerdı Haber odasına bır de karbon kopya bırakmam gerektığını soyledıkle rını bılmıyordum Ustelık kadın koşesı nı hazırlaman ıçın ışe alındığında, sormak da kolay olmuyor Neyse kı ış arkadaşlarım bana hep çok ıyı davrandılar " SIRADAN HAYATLAR Maeve Bınchy, kıtaplarının satışından para kazanmaya başladığında tam 43 yaşındadır ustelık Yıne Ingılız gazetecı nın tespıtlerınden yola çıkacak olursak, Bınchy, çok satan kıtaplar ıçın uretılen formullenn neredcyse hıçbırıne ıltıfat etmemektedır Soz gelışı, unsellık, he men hiç yoktur kıtaplarında Daha doğ rusu, vardır elbette ama satmak ıçın oncrılen formullere hiç de ııygun değıldır Hatta, yayınuları bıraz daha cınsel lık dozunu arttırmasını ıstedıklerınde, kesın bır dılle reddedıyor bu onerıyı Çunku, Bınchy ıçın kıtabının unsellık gıbı yapay payandalarla çok satması de ğıl, ınsanlara bır şeyler verebılmesı, ın sanları, sıradan hayatlar ıızerınde du şıındurebılmesı onemlıdır " Aşk Mutfakta Pışer" romanının ba şarısı da bıırada yatıyor ışte Bızım o klasık, "Kalbe gıden yol mıdeden ge çer" atasozunu doğrularcasına gundelık hayatın hemcn her yerde aynı olan ve hemen her yerde aynı olduğu ıçın de değerınden bır şey kaybetmeyen tarafla rına eğılıyor Bınchy Okurken sık sık, "Hay Allah, bunu ben de daha once ya şamıştım" benzerı duygulara hız vermesının sebebı de bu ışte Kıtabı okudıığunuz zaman ne demek ıstedığımızı çok daha net bır bıçımde kavrayacağınızdan hıç kuşkumuz yok Kuşkumuz, bır kıtabın çok satmasından yola çıkarak teorıler ııreten hassas arka daşların hassasıyetıne yonelık daha çok Hakıkaten, bu tıır kıtapları okuyarak mı kuçumsuyorlar, yoksa hıç okumadan ge lencksel alışkanlıkla baştan mı mahkum edıyorlar? "Aşk Mutfakta Pışer" bu tur onyargıları olan ınsanları, bır haylı sar sacak bır kıtap Okurlarsa elbette • Maeve Binchy//!^ Mutfakta Pı ier/Çevıren Lâle Bulak,/Dogan Kttapçt lık Maeve Binchy çocukluğuna bakıyor nılar nsanlar mutlu bır çocukluk yaşadık larını soylevenlere genellıkle kuş kııyla bakar Bu, sankı eskı gunler hep guneşlıydı, o zaman daha ıyıy dı bızler daha kaprıssız, sade ınsanlardık, demek gıbı bır şey Yıne de samımı olmak gerekırse, son derecede mutlu bır çocukJuk yaşadığımı, kuçukluğumdekı grı noktacıkların da kendı eserım olduğunu soylemek ısterım Mutlu bır evlılığı olan bır çıftın ılk ço cuğuydum O çağlarda guzel ve paylaşılabılır bır hayat yoldaşlığının ne denlı ender olduğu nun bıhncınde değıldım Boylesı, herkes ıçın geçerlı sanırdım Çoğu bakımdan bırbırlerınden farklıy dılar Babam oldukça mahcup, sessız, sosyal ortamlarda beterıksız bır kıtap kurdu Annem ıse dışa donuk, neşelı pratık, babamın avukat olmasına karşın huku kun nasıl ışledığınden pek de emın olma yan bırı "Sus şımdı, baban geçen hafta bır dava kaybettı" derdı, dava kaybetmek baba mın ışınden kovulmasına neden olabıle cek kara bır lekeymış gıbı Kırklı ve ellılı yıllarda Dublın'dekı ote kı anne babaların gıttıklerı yerlerın muda vımlerınden değıllerdı, golf kulubune ya da brıç oynamaya gıtmek ıçın arabalan da yoktu Yemek davetlerı vermedıler, ıçkı ye gelen konukları da olmadı Bazen annem bır akşam sohbetı ya da dedıkodu ıçın Kızlar dedığı bır grup ça ğırırdı Babam ış arkadaşlarıyla buluşup I ya yuzmeye ya da bır bıra ıçmeye gıderdı ya hayatlarının asıl amacı aılelerıydı Bız dık üylesıne bır sevgı ve ılgı odağıydık kı, a/ buçuk normal ınsanlar olmamıza şaş mak gcrekır Bugun bıle, annemle babamın, benım le gece gunduz neşcyle parıldadıklarını soyleyen seksenlık ınsanlara rastlıyorum Annem ve babama gore, daha oncc benım kadar parlak hıçbır çocuk gun ışığına çık mamıştı Dort yaşıma geldığımde, surek lı olarak harflerını bıldığım sozcuklerı, al tı yaşımda da Avrupa başkentlerını sırala mam ıçın gostenye ıteklenırdım tnsanlar duygulandırıu ve sevımlı ol duğumu soyleyecek kadar terbıyelıydı Aslına bakarsınız, mıde bulandırıu ol malıydım, dıye duşunuyorum Dublın'ın on beş kılometre otesınde, Babaların ışe gıttığı, Annclerın ıse, Baba lar karılarına ve aılelerıne bakatak kadar çalışmıyorlar denmesın dıyc çalışmadığı bır dunyada yıpranmış bır evde oturu yorduk KABUL OLAN DUALAR Uç yaşıma bastığımda, gece dualarımıza yenı bır kısım eklenıverdı Tann'dan benı kutsamasını, ıyı bır ın san olmamı sağlamasını, annemle baba ma, evde çalışan Agnes a, kedı Smokey'ye ve altı yaşlıca tavuğa goz kulak olmasını ıs temenın dışında oynayacak bır kız ya da erkek kardeş ıçın de dua etmeye başla dım Anlaşılan dualarım kabul olacaktı kı, eve bır bebek karyolası yerleştırmeye baş ladılar Başlangıçta, yatağın benım odama kurulmaması canımı sıktı, ne de olsa, duayı yapan bendım Butun adalet olçulerı, yatağın benım odamda olmasını buyurur du Sonra, Tanrı'dan kuçuk kız ya da erkek kardeşımın Dublın'e geldığı mesajını aldı lar, onu annemın gıdıp alması, aldığı yer de de en azından bır hafta kalması gere kıyordu îşın bu tarafını beğenmedım, çocuğun bır tramvaya bındırılmesını onerdım Bız dc bu tarafta karşılardık onu Kahkahalar la gulduklerrnı ve annemın bu fıkrımı çok beğendığını, ama ne yazık kı ışlerın bu ka dar kolay olmadığını soyledığını hatırlıyorum Onu eve ılk getırdıklerı gunu de hatır lıyorum Kız kardeşım ve buyuk, çok bu yuk dostum Joan Sonra da, goktekı tek yıldız olmadığımı, ılgıyı, haklı olarak benım olan ılgıyı ka zanmak ıçın rekabet etmek gerektığını fark edınce, ıçın ıçın fokurdayan ılk kıs kançlık Kuçucuktu, kapkaraydı ve, benım ter sıme bır at kadar guçlu değıldı Çok ağ lıyordu vc bence masal kıtaplarındakı kız kardeşler gıbı oynamıyordu, ıyı arkadaş değıldı Bır karar verdım ' Bana kalırsa, onu gen gonderehm" de dım anneme "Yo, hayır, getırmek ıçın çektığımız bunca sıkıntıdan sonra" dedı annem, yal varır gıbı bır sesle "Samımı olmak gerekırse" dedım "bır tavşanım olmasını teıcıh ederdım " Kararımı vermıştım Benı hayran hay ran ızlemelerın hâla gerçeldığınden emın olduğum, ama eskısı gıbı sıkça doğrulan madığı ıçın kuşkulanmaya başladığım dunyadakı en parlak çocuk olduğumu soyleyenlerın yerıne, o buruş buruş kıtmı zı surata bakıp anlaşılmaz sesler çıkaran çok fazla ınsan, gereğınden fazla haykır ma, gereğınden fazla kuruyan çocuk bezı vardı Daha dort yaşıma bıle basmadan, mızıl danıp surat asmadan terbıyelıce, mantık lı bır bıçımde ıstenırse, elde cdılmeyecek bır şey olmadığını bılıyordum Onun ıçın butun yeteneğımı kullandım "Kente bırlıkte gıderız" dedım "Ken te bırlıkte gıder ve onu bır tavşan karşılı ğındaTann'yagen verırız Yumuşacıkbu runlu, bembeyaz bır tavşan, ustelık bah çedekı hındıbaları da yer Kız kardeşımın hındıbaları yıyeceğını soyleycmezsın ya Annem soyledığımı cıddıyetle duşun du Sonra cevap verdı "Tanrı'ya karşı kabalık olurdu, ne de olsa ınsanlar aldıklan armağanları ıade et memelı, ozellılde de gelmesı ıçın dua et tılderı armağanları " "Iyı ama, ben daha eğlenceh olacağını sanmıştım, yoksa oynayamayan, konuşa mayan, hıçbır şey yapmayan bır kız kar deş ıstemedım kı Bana yanlış armağan gelmış " Babam da tartışmanın ıçıne gırdı "Maeve bu konuda çok mantıklı konu şuyor, Wılbam" dedı annem "Sence ne yapmahyız'' goruyorsun, ge len yanlış kardeş, Maeve ıçın haksızlık de ğıl miı*" Babam çok cıddı vc duşuncelıydı, çok yaşlı ve bılge bırı gıbıydı, oysa şımdı o za man otuzlarında olduğunu bılıyorum "Bence fanrı'dan bır de tavşan ıster, bu arada da Joan'ın burada kalmasını sağla yabüırız" dedı, uzun çene sıvazlamalar dan sonra "Bu kadan bıraz açgozluluk olmaz mı • " > Hâlâ bebekten kurtulmak derdındeydım "Tann şaşırtıcıdır" dedı annem "Insa na ıstedığını verır, onun ıçın tavşan konu sunda bır sorun çıkacağını sanmam Ama bebeğı ıade ederek onu uzmek ıstemezsın, herhalde " KARDESİ KABUUENME Her şey duzene gırdı kuşkusuz Tan n'ya kabalık etmekle suçlanacakların so nuncusuydum, bebek evde kaldı, bır su re sonra da yenı bır kumes yaptıklannı gorduğumde, tavşanın da yolda olduğu nu anladım Kısa sure sonra bebek konuşmaya baş ladı Benım konuştuğum kadar ıyı değıl, ta bıı, hele ılgınç, hıç değıl Ustelık Yugos lavya'nın başkentını bılmekten fersah fer sah uzaktı Kuçucuktu ve bıraz narındı, bu da herkesın ırıyarı ve sağlıklı gorundu ğu evımızde yabanu gıbı durmasına ne den oluyordu Son derece ıyı huylu ve yumuşak başlıy dı, ne o zaman, ne de şımdı hayattan be nım kadar çok şey beklemedı Bır bebek evımız, o evde oturan ıkı por selen kedımız vardı Benım kedım olan Bınkıe ev sahıbıydı, Joan'ın Sara'sı da kı racı Kıracı bazı suçları nedenıyle evden atılıp masanın altında yaşamaya mahkum edılırken, Bınkıe evın ıçınde ozgurce do laşıyordu Joan sarsakça yurumeye başlar başla maz, onu kocaman bahçede kolayca bulunacak hındıbaları koparmaya gonder dım, yaprakları da yumuşauk burunlu tavşan Matılda'ya verdım Yağmur yağdığı bır yaz gunu de Matılda ıçın uzuldum Kedı Smokey şomınenın karşısındakı halının uzerınde gerıne gcrıne uyıırken zavallı Matılda'y^d kafesının ıçınde ıslak vc uzgun, oturuyordu Içımdekı adalet duygusu bunun yanlış olduğunu haykı rınca, gıdıp Matılda'yı ıçerı aldım Pek başanlı bır ış değüdı Herkesın ta nı sıkılmıştı SAYFA 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 74 1