Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cevat çapan Lenox Tepesi (Lenox Hastahanesınde, amehvattan sonra, annem sırenle rm Pır Panjal Iepelerındc, Mıhıragula nın adamla rı onları kayalıklardan a^ağı surduğu vakıt hller gı bı ses çıkardıklarını soyledı) Hun oyle sevmış kı havkırışını, o dusen fılın, bır daha duymak ıstemış 'jafakta annem, hastahanede fıl ruvasında sırenlerın sesınde Manthattan'da Keşmır'ın Pır Panjal kayalıklarından surulen fıllerın sesını duydu askerler emır altında, fılı surmusjerdı ılerı, ayak ızlerının en bııyuğu tıle aıt demı^tı Buddha Ve evrenden kalkmadan sonsuza kadar yok olmus.tu o ızler goçebeler hâla o hllerın habtrını sankı dun gıbı verseler de hava yayıyor lekeyı ( Harp gunluğu geteye doner/ Oykulerı olmeden'), CezaJandıran asker onunla dunya yok olduğumuzu goru yor, sıze yas tutuyor ey katledılmı^ fıller1 Aylar sonra Amherst'de, ruya gordu Llmaslarla olume taşlanıyordu Dua ettım olmesı ^artsa eğer bu bır ruya olsun yalnız Ama bazen, Anne, sen uyurken, dua ettım, "Azızler, bırakın onu olsun" Hayır, yemın ederım, olmenı ıstedığımden değıl ama senı korumak ıçın gençlığınde, Keşmir'de, şarkılarda, ve ben, bır bayramda benı Krıshna gıbı taçlandırmıştın, Keşmır flutumu dınlıyordu lanrıların olmesme ızın vermezsın Oyleyse yemın ederım, burada şımdı, evrenı atfetmevece ğıme, sensız bır evrene alışmama uın vermeven bır evrenı O, yalnız o, evrendı bır galaksı gıbı, olumsuzluk hakkını kazanırken, Evrenın Merhamethsıne tlletler Ustasma "geçışın dongusunde" uyuşturulmuş zamanda karşı gele rek Ve Kaderle şışmış Fıllerın tanrısı nerdeydP Fıldışlerı bırbı rıne vururken, evren yeşıle boyanırken, fıldışıne donuşurken evren 5 Oy leyse bırak evren Cennet gıbı, bır mezar sayılsın Anne, bana sordular, Ee, yazın nasıl gıdıyor1 Dedım kı Annem benım şıırımdır Ne beklıyorlardı kı' Çunku hıçbır mısra vetmedı, yalnızca Keşmır ın vaadlerı solarken ve sana Keşmır kayalıklarından ulaşan haykırışlar (on beş asır otesınden) hastahanede Keşmır, o oluyor1 Nefesı nasıl da evrenı boğuyor Amherst'te uyurken Pencereler Keşmir'e açilıyor orada, narın ahşap mabetler o kadar uzakta Keşmir'de Ey Yokeden, oraya donmesıne ızın ver, olmek ıçın bıle olsa Onun toprağına kendısını ortmek ıçın verdığı hakkı koru, Keşmır'ın başka hakkı yok Pencereler Keşmır'ın ustune kapandı mı ruh fıllerın tıpı gıbı duşuşunu goruyonım Cîerı tutuyorum o buna dayanamaz bır hlın oykusu ormana gerı donuşu (Keşmır'den uzak bır ulkeye) her yıl, annesinin olduğu gun, hortumu ile anasının kemılderıne dokunmak ıçın "Yanunda otururken, sen benım annem gıbısın", dıyorbana Onu hayal edıyorum Keşmir'de bır gelın, babamla Regal'de ılk fılmını ızlıyor Senı yalnızca kollarıma alabılseydım, Anne, senı kurtarırdım şımdı kızımsın Tanrıdan, Evren kapaklarını açıyor Yazıyorum Tanrının anası nasıl da ça resızdı' Sayfalar huznun belgelerı ıçın çevrılıyor Anne, bır el goruyonım Tann'nın olmadığını soyle bana Bırak olsun Goruyonım Elmaslarla doluyor Bırak olsun Bıryerlerde hayatta mısın, hayatta mısın, Anne? Duyuyor musun bır zamanlar gerı tuttuğumu bır fılın haykırışında, annesinin kemıklerı yanında, o fillenn uçurumu şaşırtan haykırışlarını Fıldışı fıllen yok ediyor Şoyle yazıyorum Sevgılı olmek ıçın terkedıyor onu Çunku senın ıçın duyduğum acıya kıyasla, Keşmır ınkıler nedır, ve nedır kı (evrenın) kapağını kapıyorum) evrenın acıları senı hatırladığımda butun sayımlar otesınde ey annem (*) Kara Su Olum (**) Ghalıp, Urdu dılınde çok unlu eskı bır yazar C U M H U R İ Y E T K İ T A P şiir Atlası Lİ Agha Shahid Ali/ Şiirler/ çeviren: Jale Erzen "Odalarhiçbitmez" Yeni Delhi'de doğup Ke$mir'de büyüyen şair Amerika'da birçok universitede edebiyat dersleri verdi. Cuggenheim ve Ingram Merrill ve başka bazı burs lar kazandı, şiir kitapları editörluğu ve çevirileri yaptı. Diğer şiir kitapları arasında Postahanesiz Bir Diyar, Bir Özlemcinin Amerika Haritası, Yarım Santim Himalayalar var. Agha Shahid Ali çocukluğunun geçtiği Keşmir'de 1990'da başlayan ve binlerce ölumle sonuçlanan başkaldırılar, zulum ve politik sorunlardan söz ediyor. Bu felaketler içinde annesinin hastalığı, ölumu ve Keşmir'e onun cenazesi ile geri dönmesinin anıları da yer alıyor. Bu anılar farklı turde ağıtlar, şarkılar, gazeller, duzyazı şiirlerle dokunuyor, duygu ve acı ile öruluyor. Keşmir'in felaketi ile Kerbela olayını, Huseyin ve kız kardeşi Zeynep'in acılarını yan yana getiren şiirler insanlığın acısını zaman ve mekân ötesinde evrenselleştiriyor ve şairin annesinin ölumu ile tekrar canlandırıyor ve tikelleştiriyor. Kitabının başında Agha Shahid Ali birkaç alıntı yapmış: yalvarıyorum sana, yalvarıyorum. ölme. Burada seninle yalnızım, gelecekteki bir Nisanda...' "Anneme Dua" Pier Paolo Pasolini Zamanın dağınık kırıntılarını döktuğu sahilde, tıpalar ve kırık kalaslar topluyoruz, çoğunun ne olduğu tartışılır ve kestirilebilir; ama derinlere giden o koca gemi neydi, onu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Anonim1 12 SindlnSularıYanında Batan mehtapta bir tutuklu gıbı bıryerlerde Kara Suya(*) mahkum, ? belkı de bir Andaman adasının ufkunda asılı kalmış Ama burada Keşmir'de, bu suların yanıbaşında, ışığı benı terkedecek nerede> Babam Farsça Şırazlı Hafız'dan şiir okuyor, 'bu alemde her şeyın sınırı var dehşet dolu /Yalnızsevgı, ancak başladığında" ve Lv sahıbı tekrar herkesın bardağını dolduruyor Oyleyse ayrılığın toğrafyası nedır? Her şey gızemdır, her şey bu sağır eden uğultu bu ırmak Indus'ten dallanmış Kuçuk Tıbet'te, Porub'un mıller otede (Jhelumla bırleştığı yerde) Yunanlılara kaybedtldığı yerde sadece kendını bulmak ıçın var Yıne tekrar, Pakıstan'da tndus'e donuşecek HımalayaJara dayanarak (dağlar burada hıçbır zaman uzak değıldır), şarap bardağı elde, akşamın geldığını goruyonım Sen bızı terkedelı ıkı ay oldu Demek aynlık b u ' Kayalara karşı keskınleşerek, ırmak, geceyı hız la keserek, çelığını ılk ışiklarda bıraz lekelenmış buluyor Ve şımdı mehtap o tek çamlı dağın SAYFA 24 arkasından buı sensı/ bulmak ıçın yukselıvor Bir konıığa t ıkılmış gozlerım babamdan ıçıklamu ısttvtn bırı dahanesi' 1 gelecekoka ıa mııtevhen parlatarak azızlerı olan Keşmır ın taşı kehanetlerı kralları efsanelerı olan ve ben konuyu değıştırsınler ıstıyorum bu sulardan so/ etsınler onlar daha şımdıden gumuşlen mış, lndus kendını Arap denızıne boşaltıhrken mehtabın onu gorduğu yerde Ruzgarın unııttuğu ağaç tıtreşmelerı bana bu uğultuvla ulaşıyor, mehtap tamamen yukselmışken, dunyayı bu kadar pervasızca gumuşlerken, ustumde bu denlı ıncılenmış bır dehşet parlatırken Mehtap nasıl cesaret eder dıye haykırmak ıstıyorum, Anne ben onu ıçımdekı kara dalgalara mahkum etmışken boylesıne musallat edıcı şekılde parlamaya Nasıl yok olmadı o da 5 Senın yok oldu ğun bır dunyada parlamaya nasıl curet eder> r\ Hepsı değıl yalnızca bırkaçı laleler gıbı, guller gıbı tebdılı kıyafet kullerden donuyorlar Hangı olasılıkları sonsuza dck orttu toprak, hangı yuzlerP Zamanlar onte ben de, o mehtaplı gecelerı ammsayabılırdrm, Sagı'nın damında şarap Ama zaman onları raflamış artık kendı nışınde bellcğın ışıksız yerlerınde Bırakın ağlayayım bu kan aksin gozlerımden O kadın gıdıyor Bu gozyaşları gozlerımı aydınlattı dıyeceğım, aşkın en karanlık mekânları ıçm ıkımum O'nun olmayan nedır? O Uyku, O Barış, O Gece, basıt bır olumlu, tanrılaşmış saçlarm onun omuzlannda darmadağınık parlarken, o hıçbır şeyın sılemeyeceğı bırı oldu Şarap, can veren1 Tut bardağı Avucun çızgılerı, ınsan yaşama koştuğu gıbıIşte elım, hayat çugısı tıtnyor, ışte Bak1 kaldırdığı bardak Insan acıyla uyuşuyor huzun vurunca Bırıken huzunler, rahatlatıyor acıyı Dert benı oylesıne tekrar tekrar ezdı kı yıne acı oldu acıyı yok eden Dunya, dınle, GhaJıp(**) ağlamayı surdururse yalnı/ca bır vahşı doğa goreceksın kat kat kurduğun şehırlerde, mermerden saravlarında SAYI 7 4 1