27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

gili yazdığı bütün olay örgüsünün gerçek olduğunu söylcr. Nitekim bütün romanın temel motifi olan a^k öykiisünün de, gerçek olduğunıı ve inıparatoriçenın bu platonik âşığına yazdığı mektupların ve şiirlerin dc zatcn Kont Corti tarahndan 1934'tc "Garip Kadın; Elisabeth" adıyla yayımlantlığını elder, kitabın sonuna. Cathcrine Clement, sadece romanın ikiııci kişisi olan Franz Taschnik ve ailesinin bir de Elisabcth'in siyah yaban domuzııyla karşılaşma sahnesinin kurgusal olduğunu bunun dışında anılan tüın olaylantı anılarda ve arşivlerde yer aldiğını bclirtir, romanın sonıındaki Yorumlar bölümünde.fsayfa 561) Yazar, Kraliçe'nin kendini takip edilen bir av gibi hissettiğini, peşindekilerden nasıl korktuğunu, özgürlüğünü yitirmemek için verdiği ıımııtsuzca savaşı, bir av ve avcı eğretilcmesi ile açıklamaya çalışır. Ve iki defa yapar bunıı. tlkinde platonik âşık Taschnik, kadının gerçeğinı anlamıştır ve onun sıkıştırılmısjığını, kendisini takip edenlerden kaçamamasmı bir tavşan benzetmesiyle düşünmektedir; ikinci benzetmcdc ise Eüsabeth, kendi.si ile av arasındaki koşutluğu lark etmcktcdir. "Franz istese vurabilirdi, buna zamanı olmuştu. Ama onun yüreği de korkmuş tavşanınki gibi çarpıyordu; çünkü o da ay nı korkuyu taşımaktaydı, silah sesinden nefret ediyordu. O kadın da bu tavşan gibiydi. O da bu tavşan gibi her şeyden korkuyordu. Karlı bir alanda yalnız kalmayı, soğuğu ve özgürlüğü solumayı, kışın kokusunu hissetmeyi istiyor ama tiim crkekler tüfeklerini ona doğrultuyorlardı. O da işte bu tavşan gibi kulaklannı dikip kaslı bacaklarının gücüyle bir anda kaybolup gidiyordu."(sayfa251) "Ağaçlara doğrıı şöylc bir dönmesiyle, ılk ağaçların sınırında, pusuların on metre kadaryakınında Büyük Siyah'ı gördü. Kor ku ve güç karışımı bir görüntüsü vardı. Sürpriz yaban domuzunu da şaşırtmıştı. Kafasını kaldırmış, burnu havada, dişlerini takırdatıyor, burnundan ağzından köpükler, salyalar fışkırıyordu; görkemliydi, ürkütücüydü, kanlı küçük gözlcrini kadı na dikmişti, her an saldırabüirdi. Öncelikle atı sakinleştirmesi gerekiyordu, dizginlere sılaca sarıldı. Şimdi de bakışlarını domıızdan ayırmadan kendi korkusunu yenmeliydi.Hayvanlann ikisine de bu gÜ7.el bu temiz havada, 'Sakin olun, kimse ölmeye cek, sakin olun' demeliydi. Kalbi yennden fırlayacakmış gibi atıyordu, çarpıntısını bastırmak istedi nefe.sini tııttıı. Büyük Siyah'ın görüntüsü sanki bir sise dönüşmüştü, bayılmak üzereydi, başı dönüyordn, lusrak da huysuzlanmaktaydı. (iözlerini kapattı, sonra kararlı biçimde açtı, yaratıgın gözlerine meydan okurcasına baktı. I layvanın kirpi gibi diken diken kılJarının siyahlığını, sarannış uzun dişlerini, kuru otlara benzeyen kirpikJerini tark etti; kımıldamadan öyle duruyordu. Kraliçe vc domuz karşıllklı bakışmaktaydılar. Cîenc kadın aklından, 'seni öldürmeyecegım, beni anla, beni scv.' gibi şeyler geçiriyordu. (sayfa253) Elisabeth'in mutsuz evliliği, umutsuz ve platonik aşkJarı, sorumlulukJarmdan kaçma arzusu, Viyana'dan nefreti, romanda adım adım aktarılır okura. Şenlik balosunda tanıştığı, dans ettiği genç adamla yaşadığı belirsiz ve platonik aşk ise, romanın tcmel motifidir. Kraliçe o gece maskelidir, kılık değiştirmiştir, tanınmamaktadır ve sıradan bir kadındır. I lerkes gibidir. Dans ettiği adam, ona kraliçe olduğunu bilmeden iltifat etmekte hatta aşkını söylemektedir. Çıkarın, gösterişin, şatafatın uzagındaki bu sahici sevgi, Elisabeth'in şiirlerine de esin olacak, roman boyunca kadını takip edecektir. tmparatoriçc'nin şiirlerinin tümü 3 30 sayfalık bir eser meydana getirmektedir ancak bunlardan sadece yirmi taııesi, hayatını anlatan kitaplarda yer almıştır. "Bitme yen Vals'te ise, Elisabeth'in bu meçhııl aşkı anlatan, en güzel şıirlerınden biri kullanılmıştır. "Long, Long Ago" adlı şiir. "Anımsıyor musun, I)ik selındeki o gtiz kanıaştıran gcccyı, Onceydı. çok çok örıceydı, long ago 'J O gcce kar\dd$an ıkı yurcg'ı Önceydı, çok çok önceydt, long ago 5 O gccc orada doğan o garıp scvgıyı, Arada bir htç düşündüg'ün oluyor nıu 1 Vahle bırlıktc akıp gıdvn kclımelcr Yok\a unutıdııyor mu> Zaınan dü ahıyor yaztk, öylcsıne hızlı, Bırlt'şmışken ıkı cl, gıtmem gerek LUlclık açamam yitzürmi Sen cantmın yıırnı oldttn, yiiziim ne kt? Ah! Can, böylc\ı daha tyı. Btrak gcç\ın yıllar boş vc ha\ret, Gözlcrini ytldızlarda halsın bırak Btlcrck susacaklarını \ cinıtlanıayacaklarını bılcrck Sen bcnı yanı başımda hctn çok uzak Başktı bırgczcgcndcsm bclkı, kt Kıiçük bir iftırcl vcr hayattaysan eğer Çok gcrderde kaldı çünkü, long ago, Artık bekh'tme bcnı." (sayfa 316) ile bir tekne gezisine çıkmaya hazırlanırken ttalyan anarşist Luigi Lucchcnni tarafından bıçaklanarak öldürülür. Romancı C^atherineClemcnt, romanının sevgili kahramanı bu huzursuz Kraliçe'yi, ölürkcn bir başına bırakmaz. Kadının uğradığı suikastten sonra, son anlarında hissettiklerini kendi üslubuyla okura sıınar. Kraliçenin bir cfsaneye dönüşen hikâyesine pek yakışan bir üslup kullanır. Kraliçe, kendi ölümünü seyreder ve düşünür. Yazara kalırsa, ölüme pek mutlu gitmektedir, busıkıntılı Kraliçe. "Gürültüsüzcebiryerlcrdcn çıkıp gelmişlerdi, nerden gcldiklerini bilmiyordu, üstelik kendilerine de benzemiyorlardı. Yalnız bakışları degişmemiş, hepsi de ışığa kcsmişlerdi, onları görünce ncşelendi, hepsini kucaklamak istedi ama ağzından çıkan şıı garip ve boğuk nefes onu engelledi. Oysa onlar scsleri çıkmasa da onu adıyla çağırıyorlardı. Gözleri açık, tenini delen bıçak izini gördü, aniden öldürüldüğünün ayrımına vardı. Tanrı onu kutsasınd). Katiline teşekkür etti. Kurtulmuştu, gözleri açık uçuyordu." (sayfa 477) Bitmeyen Vals'in Türkçesi Nedim Demirtaş'a ait. Belirteç tümleçlerinin yerini, zaman zaman karıştırsa da, aynı sözcüğü pek sık aralıklarla yinelese de 563 sayfa boyunca bir üslup tııtturmayı başanyor diyebilirim Dcmirtaş için. Ancak, Viyana'ya iki gün giden turisderin bile bildiği, Kentin merkezini çepeçcvre kuşatan meşhur "Ring"i niçin " Yüzük" olarak çeviriyor; anlayamadım. Bir metindeki özel adların, aktarılan dile çevirilmesi yeni bir yaklaşım mı acaba? Kraliçe'nin öyküsü 2003'ün, son kitaplarından biri. Kasım ayında, Everest Kitabevi tarafından basıldı. • Bitmeyen Vals/ Catherine Cle'ment/ Çev.Nedim Demırtaş/ Evcrcsl Yayınları/ 56i s. KADIN. LUDVİG'İN KUZENİ RUDOLFUN ANNESİDİR K.Elizabet'ın hayatının cn karanlık günleriyeğeni Louis'in 1886'daki karanlık ölümü ve sadece üç yıl sonra oğlıı Rııdolf un gizemliintiharıdır. lmparatorlugun veliahtı Rııdolf, Mayerling'de intihar edince, Elisabeth'in depresyonu iyice artar, zaten son zamanlarda takıntılı biri olmuştur Kraliçe. "lstediğimiz biçimde mutlu olamamışsak, üzüntülerimize âşık olmaktan başka çaremiz yoktur." demektedir yakınlarına. ()lüm fikriylc zaten saplantılı bir ılişkisi olan Elisabeth, oğlunun olümunden sonra yalnız siyah giymeye başlar; yüzünü ve duygularını siyah derı bir yclpazenin altında saklamaktadır. 1897de anoreksi başgöste rir, 1898'de Cenevrc'de Barones Rotschild B u GEZEGENİN ÜSTÜNDEKİ EN TEHLİKELİ HASTALIK, ^ENGİNLİKTİR. Mehmet Eroğlu sekizinci romanı "Kusma Kulübü"nde zenginliği, yerleşik sistemi, medya ve magazin dünyasını kıyasıya eleştiriyor ve buradan hareketle insanı en çok insan kılan bir erdemi büyük bir ustalıkla çarpıcı bir edebiyat temasına dönüştürüyor... B U I U N A P Ç 1 L A R D A KUSMA KULÜBÜ www.agorak|(.i|)lıgi.com 1 qfi 2R agorakiuı>lı8ı U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 730 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle