Katalog

3 1 T E M U Z 2 0 0 3 • Diogenes Laertios'un yapıtı 'Felsefe Tarihi' Türkçe çevrildi. Ismet Zeki Eyuboğlu tanıtıyor s say/adn ü Hüseyin Peker, N.Zekâ'nın toplu şiirleri'ni değerlendirdi ıo \ayjada • Raymond Ûueneau yüz yaşında. Zeynel Kıran yazdı 12 \ayfiuk • M. S. Aslankara , Memet Fuat'ın romanlarını inceliyor MIT/UF» <". *BA Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K o 1 liyatroyla geçen bir yaşamdan damıtılanlap ve. Gülriz ü Sururi I Geçen aylarda medyada ve tiyatro çevrelerinde tam anlamiyla bir Gülriz Sururi fırtınasi esti. Peş peşe yayımlanan "Kıldan înce Kılıçtan Keskince,", "Bir An Gelir" ve "Biz Kadınlar" kitaplarının bunda büyük etkisi vardı hiç kuşkusuz. Ancak, üç kitabın birbiri ardına yayımlanması kadar, kitaplarda anlatılanlar da çarpmıştı okuyucuyu. Çünkü Sururi, "Kıldan înce Kılıçtan Keskince'de çocukluğunu, aile çevresini, tiyatro çevresine nasıl adım attığını ve oradaki insan ilişkilerini anlatıyordu büyük bir açık yüreklilikle. "Bir An Gelir'de isc yine memleket mensuplarının pek de alışkın olmadığı bir samimiyetlc, hem eşi nem de iş ortağı olan ünlü tiyatrocu Engin Cezzar'la ilişkilerini, koeasının kendisini nasıl ve kimlerle aldattığını anlatıyordu. Ne var ki, kitap bunlardan ibaret değildi. 12 Eylül doneminin bütün sıkıntıları da açık bir dille resmediliyordu kitapta. Bunlar bir miktar gürültüye geldi gerçi ama kitabı baştan sona okuyanlar da öğrendi pek çok şeyi. "Biz Kadınlar" ise Sururi'nin kadınlara ilişkin genel gözlemlerinden oluşuyordu ve ülkedeki en popüler konuya yepyeni açılımlar getiriyordu. Gülriz Sururi ile hem söz konusu üç kitabını, hem de bu üç kitaptan yola çikarak tiyatro dünyasını konuştuk. SEVİNÇ CANVEREN A nılarınızı yazmaya nasıl karar verdınız> Sızı i /\ zorlayan bir \eyler mı nldu, yokia birgim cam""JL L nız sıkıldı ve masanın ba^ına mı oturdunuz'f Tamamen rastlanrı Doğrusunu isterseniu, ba^arabıleceğımden ^uphe etmİ!;tim once. Bu nedenle, yazma ya baijlamadan once çok /or karar verdim. Ancak, itıraf etmem geıekir ki, Kıldan înce Kılıçtan Keskınce'yi yazmak biraz daha kolay oldu benim için. Çiınku, döniip aynaya bakmak gibi bir şeydi bu. Dönüp çocukluCUMHURİYET KİTAPSA// 702 ğuma bakıyordum. Bu nedenle, özellikle, çocukluğıımu yazarken çok etkilendim, o donemlerı yenıden ya sddığımı hıssettım Trajık buzı şeyleıde zoılandım. Ama bugün dönüp geriye baktıgımda, ıyı kı otıırup yazmı§ım o gunlerı dıyorum Çunku, bugun o bolumlerı okurken bir roman lezzetı bıılııyorum Bir de vazmak raharlarıyor ınsanı, üzerinizden öneınli bir yıık kalkmış oluyor. Ama tankı haylı kırılgan bir kız çocufcu var orada livcl, şımartılmasına $ımartıhmş ama btr yandan da bir baylı örselenmn bir kız çocngu Aslında haklısınız ama bu yanlarıyla da doğal bir çocukluktıı benimkısi. Aralannda epey yaş farkı olan beş erkek kardeşten bir tanesinin çocuguydum ben. Bunun dı^ında bana bakan bir hayli yaşlı bir babaanne, yıne .ıynı yaşta ama çok seyrek gorduğum bir de anneanne ile çevrelıydı hayatım Çocukluöumdan hatırladığım en belirgin yüzleı sadece bunlardı Annemı bebekken kavbettiğım ıçın zaten tanımıvordunı. Annemın oldu ğünü uzunca Dİr süre gizlediler benden, seyahatte olduğıınu soyledıler. Altı yaşında, tesadufen oğrcndım annemin öldüğünu. Oğrendiğimı <\ç uzunca bir süre ailemden gızlemeyı tercih ettim artık neden.se. Arkasın dan da, annem nakkında anlatılanlan dınleye dinleye anneme âşık oldum. Kadın dendiğinde, benzersiz bir kadın söz konusu olduğıında hep annemi düşlerim ben. Devamı 4. sayfada.