06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

muş kırmı/.ı renkli, yaşamsal sıvı" diye ranımlanır. Bu genel tanım, üretimsel tanımlarm doğmasına yol açar: 'plazma', 'özümleme', 'yadımlama' (moleküllerin enerji çıkararak yanması), 'göze'... Bi lim, /.amanla 'kan'ın uluşumunda ve yapısında başka ayrınrılar da saptayacak tır. Sözlükçü bunun avnmında olmak zorundadır. Bilimin doğuşundan bu ya na 'sözlükçülük ün (Lexikographie) ön sıralarda ver alması bıına bağlanabiür. Sözliikler 'anlarn bütünlüğü' üzerine kurulur. Bu biitünlüğün düşünce bağlamında öncmi şundan hellidir ki, tbrahim Müteferrika'nın ilk bastığı kitaplardan biri sözlük (Vankulu Lugati) olmus rur. Çünkü, sözlük, ilk başvurulan kültür kılavıız, bilgilerin özüne inmede, nesnelerin ya da soyutlamaların kavram alanlarını belirlemede danışılan temel kavnaktır. Sözlüğün baş özelliği, yanıltıcı bilgi vermemek, ona başvtıranda güven uyandırmaktır. Püsküllüoğlu'nun 'Ycni binyıl sö/.liik rakımı , kapsamı, içeriği, tanımlardaki açıklığıyla, baskı niteliği ve kııllanımıyla nu güveni yaratmaktadır. Bizde ilk kitap basımının sözlükle baş lamasında, kültürümüzün temel alanlarından beslenen Divanü Lugatit türk gibi büyük bir sözlüğün etkisi büyüktür. Aradan nice yıllar geçmesine karşın, bu kültür sürekliliği Şemsettin Sa mi'nin Kamusi Türkî (18991901 )'sinin, Hüseyin Kâzım Kadri'nin Büyük TürkLugaii (19271945 )'nin günümüzde bıle kullanımdan düsmemesini sağlamıştır. Cumhuriyet tarininin büyük vapıtlarından, Türk Dil Kurumu'nun ha zırladığı Derleme Sözlügü (19631982) ıle Tarama Sözlüğü (19631977), Türkçe Sözlük (1945) bu alanı zenginleştirmiştir. I'erit Devellioğlu'nun hazırladığı OsmanlıcaTürkçe Ansiklopedik Lugat (1962)'m Aydın Saıni Güneyçal tarahndan "yeniden düzeltilmiş ve genişletilmiş" olarak (1993) yayımlanıp, 2001'de 18. baskıya tılaşması isedil kiil türümüz acısından önenıli bir gelijjinedir. 1980'lerin başında birçok sözlük ve ansiklopedinin yayınılanıp, gazeteler bunlan özendirmen (promosyon) olarak vcrince bilgi kaynakları evlere kadar girdi. başlayan düşünce devrimi de öyle bir gelişmedir. Kendini her gün üreten dilsel gelişmeleri ince eleyip sık dokuyarak sözlügüne alan Püsküllüoğlu, roplıımu düşünce körlüğüne sürüklemek isteven lerin karşısına dağ gibi bir yapıtla çıkmıştır. Daha önce yazdığını biryazıda, "Başta Şemsettin Sami'nin Kamusi Türkî'si olmak üzere, Türk Dil Kurumu'nunki de içinde hiçbiri Türkçe sözlük değildir; 'Türkçede kullanılan sözcükler sözlüğüdür." demiştim. Püsküllüoğlu, Türkçe'nin başına 'öz' sıfatını koyarak, bu çalışmasrnı sınırlandırmıs oluyor. Oz Türkçe Sözlük, bir sözcükler dızgesi olarak değil de, tanımlarına bakılarak ele alındıöında, ortaya düşünsel gelişmemizin dil kanıtlarının çıktıgı görülecektir. Bu sözlüöü besleyen terimler, Atatürk devrimiyleyaratılan çağdaş düşüncenin ürünüdür. Düşüncenin taşıyıcısı olan bu tür sözcükler bir sözlük oluşturacak denli kavramsal zenginleşmeye yol açmıştır. Devrimle, edebivat, telsefe, çeviri, tiyatro, bilim üreren bir dilin yolu açılmıştır. Püsküllüoğlu 500'e yakın yazar, ozan, sanatçı, bilim adamı, gazeteciden alıntılar vaparak, devrim düşüncesinin sözcüklerini tanıklara baglamıştır. Bir sözlüğün erdemi doğıır|;anlığında aranmalıdır. Püsküllüoğlu, Oz Türkçe Sözlük'ün ardından üst üste basımları yapılan (nerdeyse 2000 sayfalık) Türkçe Sözlük'ü hazırlamışrır. Türkçe Sözlük'ün önemi, sözlüğe alınan maddelerin nerdevse eksiksiz oluşundan, türev lere ve dil içi kullanımlara yoğun olarak ver verilmesinden, devimleri, terimleri oguz Tansel, Metin Eloğlu ve All Püsküllüoğlu. Ankara, 1972 Dllsel/düşjırsel bir urun Geniş alanlı sözlük (,alı^malarında Ali Püsküllüoğlu önemli bir ad olmuştur. Püsküllüoğlu, ()z Türkçe Sözlük'ü 1966'da vavımladı. Atatürk'ün başjattıği düşünce devriıninin dilsel/düşünsel iirünüdür bu scizlük. Bu sözlükte yer alan sözcükler, Atatürk devriminin nt boyutta bir tlüşiınce devrimi oldıığunun kanıtıdır. I'enıeli kültüre davanan Türkiye C.Limhuriyet'ini kalkıntlırmak anacak böyle bir düşünce hizmetiyle yerine gctirilebılırdı; Pııskıılldglu'nun yaprığı böyle bir kültür hizmetidir. Dü^ünsel geliijim sürecindc, insanlığın sovutlama a^amasma varması büviik bir adım sayılıyor. Ancak bu aşamaya ıılaşmı^ top lumlarda edebivatın, felsefenin, sanatın, bilimin gelıştiöi görülüyor. Atatürk, \"ağdas uygarlık düzeyi'ni hedet gösterirken bu yönlü bir gelişmeyi vurgulu vt)idu. Ne yazık ki, taribimizde bıınıı bin yıl önceleri ayrımsayan kiijiler <,ıkmasına karşın, beyinlerini ayrıkotıı sarmış kataları bağnazlıktan kurlarıp (^agdaijlıgın yoluna yöneltmek bugün de aşılma sı gereken sorunlardan biridir. Düşüncenin ışığını görmek ne denli erdemse, Cumhuriyet Türkiye'sinde bu yolda emek vermek de bir erdemdir. I Ier basımında oylumu daha da genişleyen, bugün elimizde 14. basımı bulunan Oz Türkçe Sözlük böyle erdemli bir çabanın iirünüdür. Oz Türkçe Sözlük'te ver alan sözcüklerin çoğunlukla soyııt kavramlar oldu£u görülecektir. Insan beyninin soyutlama aşamasına gelmesi nasıl evrimsel bir gelişme ise, toplumumuzda Atatürk'le CUMHURİYET KİTAP SAYI 701 kapsamasından ileri geliyor. Türkçe Sözlük'te, güncellik göz ardı edilmeden, her basımuıda dildeki gelişmelerin izlendiği de görülüyor. Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük'ün önceki basımlarından birinde bu olguyu (irneklere bağlayarak belirtnıistir: "Türkçenin, I ürkiye Türkçesiyle, bugünkü Türkiye Türkçesiyle en gelis,miş çağını vaşadığına inanıyorum. Türkçenin, hiçbir çağda bugünkü düzeye eriştiğini söylemcK kolav değil. Yine de onıın, yeterli bir olgunluğa erdiğini söyleyemeyiz. Onu yetkinleştirmek, geliştirmek zorundayız. Bu, onu kullanan bizlere, yazarlara, ozanlara, bilimcilere düşer. / Sözlükçülerin göreviyse, bu gelişmeyi saptamaktır. / Türkçe Sözlük'le ben, bunu yapmaya çalıştım. Sonon, on beş yılda, Türkçeye ycni sözcükler, deyimler girdi; örneğin 'konıışlandırmak', 'sıcak bakmak', 'yorum yok' gibi. Batı kaynaklı kımi sözcükler de iyice yaygınlaştı, 'medya' gibi. Kimi argo sözcükler ortaya atıldı, yaygınlaştı, 'zonta', 'maço' gibi." Püsküllüoğlu bu sözlüklerle yetinmemiş; 'Yeni binyıl sözlük takımı'na kapsamlı bir Ya zım Kılavuzu'nu, Türkçe Deyinıler Sözlüğü'nü, Türkçedeki Yabancı Sözcükler Sözlüğü nü, l ürk Atasözleri Sözlüğü'nü de katmıştır. Umalım ki, ileride bu takı ma, daha önce hazırladığı Seçilmiş Çocuk Adları Sözlüğü'nü, Yaşar Kemal Sözlüğü'nü, lidebiyat Sözlüğü'nü, Türkçenin Argo Sözlüğü'nü de katar. Kırk yıllık emek Sözlüklerin tek kişice yazılmasının zorluğu bilinmektedir. Basta Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlük'ü olmak üzere bizde ktırullarca hazırlanmış söz lükler de yok değildir. Ancak, tek kişilerin hazırladığı sözcüklerin yaygın ol duğu görülüyor. Yukarıda adları sayılan sözlüklerin hazırlayıcısı Ali Püsküllüoğlu da tek başına hazırlamıştır sözlukle rini. CJerçektc, bir scizlüğe biri başlar, başka biri, yapılmış olanları aktararak, bunlara yenilerini katarak, var olanlar da değişiklikler yaparak, ekleyerek/çı kararak gelistirir onu. Cîclismcleri var olan üzerincıe göstermek, eklemek/çıkarmak özenli çalışmayı gerektirir. Sözlüğün nasıl bir emeğin ürünü oldıığu sonradan, sözlük kullanıldıkça anlaşılıyor. Püsküllüoğlu'nıın sözlükleri daha şimdiden, kişide 'tamlık' duygusu uyandırıyor. Bir sözlüğün varacağı en yüce aşama ise, hazırlayanın adıyla anılmasıdır. Şemsettin Sami, Hüseyin Kâzım Kadri, Ferit Devellioğlu adlarına, kırk yıllık emeğiyle, sözliıkçülük tarihinde yer alacağından kuşku duyulmayan Ali Püsküllüoğlu da karılmıştır. • " Soidan sağa: All Püsküllüoğlu, Atllla Özkırımlı. Adnan Binyazar, cüven Turan. Prof.Dr. Ahmet Inam, Haluk Aker. Ankara, Aralık, 1970. ustte ise, Erdal Ozle blrlikte. Ankara, 1963. SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle