Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sanat olacağını ilan ettim" (sayfa 64) diye yazacaktır. A. îlhan on dokuz yaşında Güneşe adlı şiirini yollar mektup arkadaşma, şiir onun gönliindeki yaşam sevincini, mııtluluk aşkrnı haykırmaktadır: (...) Bir mermi çukurunda; Sarışın iki nefer Olümle ve korkularıyla yalnız ve böcekler gibi hareketsiz Siperdeydiler. Ikisi de yarahydı; yoklugun acısı dudaklarındakan içindeydiler. (...) Fakat ne kadar da güzeldir diinya ne kadar güzeldir kimbilir. (sayfa 37) Yine aynı yıllarda ırkçılık, Turancılık hakkındaki düşüncelerini sorar Ü. F. Tonrak'ın. Arkadaşlarıyla yaptığı görüş melerde onlara yeni değerleri tanıtır, Rıfar Ilgaz'ı önerir, Muazzez Tahsin'den, Keıiıne Nadir'dcn, Fsat Mahmut Karakurt'tan vb.'den kurtarnıaya çalışır on lan. Yürıiyüs'ten başka okuduğu dergiler, Avni Dökmeci'nin Kaynak'ı (1948 1956, 113 sayi), Orhan Burian'ın Ufuklar'ı (1952 1953), Vedat Gunyol'un Ye ııi Ufuklar'ı (1953 1976) vb.'dir. Iler yazar gibi A. Ilhan'ın da sevdiklcri, sevmcdikleri vardır. Kuşkusuz bunları, elli, allmış yı 1 öncesinin koşullarına göre değerlendirmek gerekir. kim bilir, belki şimdi düşüncclcri değişmiştir. Urncğin, Nurullah Ataç'la çekişir, onun için: "Ihtiyaı çileden çıktı, işi bir fikir meselesi haline getirmeye uğras,ıyor. lisasen yıllarca böyle yapmauılar mı?" der (sayia 105). Kemal Bilbaşar'ı, Can Yücel'i çok se vcr, onlarla Demokrat îzmir gazetesinde çalışır, yazılar yazar fakat Ilhan Berk için, "menşei orta sınıf olan bir yazar. Bıı bakımdan onun sosyal realist olmak istcmcsi, buna tcşebbüs etmesi nıühiın birolaydır" der (sayfa 49). TarıkDursun K.'dan bahsederken de "bu hikâyecide biraz fazla savruk adam hali var" diye yazar (sayfa 75). Varlık dergisiyle arası iyi değildir. ümer Faruk Toprak, A. îlhan'a yazdıgı bir mektupta şöyle der, "Varlık'la aranızda ne oldıı? Ökaprisli ve tııtucu Yaşar'ı bilmez değilsin. İşittigime göre senin herkese çatışına içerliyormuş"(savfaXLIV). AttiJâ Ilhan'ın diğer mektuplan da çok ilgi çekicidir. I'etni Naci, Kemal Tanir, F. Hüsnü Daftlarca, Melih Cevdet, Oktay Rifat, Ahmet Oktay, Ya^ar Nabi, Reşat linis, Gahit Irgat, Samim Koca göz, Salâh Birsel, Mehmet Kemal, Memet l'uat, Mübeccel Izmirli ve diğer ya zarlarzaman zaman sahneyeçıkarve Attilâ Ilhan'ın görü;; açısından okurlara su nulıır. Hasan Hüseyin Korkmazgil ise (1927 26 Şubar 1984) mektuplarının birinde 'I'ürk DiJ Kurumu'nıın XVI'ncı kurulta yına katılmak iizere evinden çıktıgı 1 I Temmuz 1978 sabahı bir oromobilden ateş açan saldırganlarca öldürülen yazar ve ozan Bedrettin Cömert'i (doğumu 1940) Ispanyol ozanı Lorca'ya (Lorka, 18991936) benzetir. Lorca'yı vuran toplum için "Kendi mezarını kendi kazan toplum" der (sayfa 114), daha sonra B. Cömert'in kitaplarının basım ve dağıtimını daha doğrusu dağıtılamayışını anlatır uzun uzun ve iizülerek. Bir mekrubunda da bu konuda "Ticaret ve kazanmak ilkesiyle çalışan yayınevleri, değerlerden çuk, hemen paraya drinüşe bilecek kitaplara iltifat ediyorlar, bunu çok iyi biüyorsunuz. Cinsellikti, eşcinsellikti, müstehcendi, ne yazarsanız yazın, alıcı bulabiliyorsunuz da, önem verdiği niz, dilimiz ve doplumumuz için dcger taşıyan yapnlara alıcı bulamıyorsunıız..." (sayfa 224) diye yazar. ZÜLFÜ LÎVANELİ Sıkıntılı günlar Hasan Hüseyin'in yayınevi, gazete, dergi sahipleriyle arası hiç ivi değildir. Onlarla olan ilişkileri hep olumsuz sonuçlara varır. Birçok yapıtı,şiirleri ve yazılan basılmak için sıra bekler. Emekli olmak, kıdem tazminatı gibi özel işle rinde de tersliklerle karşüaşır, sıkıntılı günler geçirir. Çevresiyle de barışık de ğildir; entrikadan, sahtecilikten, rezaletten yakınır. "Sanatın, yazının ricaret ka pısından giremedim, (...) ozan yanım ağır bastı, çileye itti beni" der (sayfa 142). 1981 yılında "Filizkıran Fırtınasi" ile Nevzat IJstün Şiir ()dülü'ne, aynı yıl aynı yapıtla Omer Faruk Toprak !>iir Udülü'ne değer gör ülınesi onun ınutlulıığu yakalamasına yetmez. Her zaman iiji çoktur. Oysa ozan (^avidan Tümerkan "Işlerbitmez, bırakılır" der (sayfa 418). Yüreği insan sevgisi ve sanat aşkıyla çarpan değerli yazar, ozan Hasan 1 lüse yin 1983'tehastalanır. üykününgerikalan bölümü ak kâgıılara yazılmış mek ruplarda, okuyana ders olacak şekilde acı acı anlatılır. Diğer bölümlerde ()mer Faruk Top rak'ın Türkiye Yazaıiar Sendikası'na armağan edip de kabııl edilmeyen, Nişan taşı'ndaki apartman dairesindcn tııtıınuz da, Şiikran Kıırdakul'un ve eşi bayan Selma'nın araya girmesiyle oluşan Sayın Fiiruzan Toprak'ın , (). Faruk Toprak'la mutlu evliliğine dek her şey okurların grizü öniine serilmiştir. Zaman zaman Behice Boran, Niyazi Bcrkes, Rıfat Ilgaz, Gülten Akın, Behçet Necatigil, Aydın Hatipoğlu, Sadun Tanjıı, Yansım'a'nın (Ocak 1972 Fylül 1975,45 sayı) sahibi l'ekin Sönmez ve ressam Balaban, satırlar arasından okurlara göz kırparlar. Gerek sanatsal yazıları, gerekse özel konuları kapsayan, aynı zamanda iilke mizin ünlü yazarlarının ve ozanlarının iç dünyasını yansıtan mektuplardan olu şan bu yapıt, genç kuşak yazınseverlerin her zaman başvuracağı bir kavnaktır. Sayın yazar Fiiruzan Toprak'ı bu konudaki gayretli çalısjmaları nedeniyle kııtlar, "Mektuplar"ı tüm okurlara öneririm. • Mektuplar/ \ iiruzan l'oprak/ Kiiltür k l Yaytnları/ Ankam,20()2/4M> v : Gorbaçovla Oevrim Üstüne Konuşmlar ÜLFÜ LİVANELİ VHNI fiBEbaçov'U "Perestroyka, belki de bu toplantıyla başladı." Mihail Gorbaçov Zülfü Livaneli ve Yaşar Kemal, 21 Ekim 1986'da Kremlin'de, Sovyetler Birliği'nin yeni devlet başkanı Mihail Gorbaçov'la buluşan küçük bir aydın grubunun içindeydi. Gorbaçov'un 1997 yılında Amerikan CSpan televizyonuna açıkladığına göre, bu toplantıda konuşulanlar ve daha sonra yapılan basın toplantısı, tarihin akışını değiştiren Perestroyka devriminin başlangıç noktasını oluşturdu. Zülfü Livaneli bu ilk toplantıdan sonra, 17 yıl boyunca Mihail Gorbaçov'la dünyanın çeşitli köşelerinde buluştu ve ona Sovyet Devrimi, Marksizm, Leninizm, Perestroyka, Yeni Dünya Düzeni, ABD hegemonyası gibi konularda sorular sordu. Elinizdeki kitapta, "yü?yılın adamı" olarak selamlanan Mihail Gorbaçov'un bu sorulara verdiği kapsamlı cevapları bulacaksınız. Sovyetler Birliği'nin son devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'la başbaşa yapılan konuşmalar, tarihin önemli bir değişim anına tanıklık etmekle kalmıyor, bugünün politik gelişmelerini ve yeni Amerikan doktrinini de daha iyi anlamamızı sağlıyor. Soldan: Fiiruzan Hüsrev Tökin, Suat Teser, Omer Faruk Torak ve Sunuiıah Arısoy.. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 7 0 1 Reinzi Kitabevi SAYFA 15