Katalog

mülküne göz dikmiştir. Bir görevli olarak cla kurbanlarını neredc bulahileceğini çok iyi bilnıektedir. Uk kıırbanı orta yasjarda, kendi halin de vc doğayla başbaşa yaşanıak için şehirden kasabaya yerleşmiş bir kadındır. Diğer yandan henüz on a 111sında bile olmayan, Kurt Janisch'e âîjik bir genç kız vardır. Yakışıklı ve görüniirde hassas bir adam olan jandarma ile bir yaşjı biri genç sevgilisi, "Hırs"ın dehşet ilişkileri içindeki kahramanlarıdır. Yazar romanııı da, polisiyeyi, pornoyıı, dcvlct işlerini bir potada erite rek okuvucııya sıınııyor. Sırça Köşkün Kırık Camları/ Dr. Sadık Özen/ Oıan Yayıncdık/ 20H y Türk sağlık sisremini içinde bulunIŞJBÇfl KÖŞKtİNİ duğu olumsıız koşullardan kurtarCflMLABI maya yönelik bir deneme olan ki tap, Türk sağlık sisteminin bir eleş tirisi. Yazar eserin ilk bölümünde meslek hayatının. uzun yılları boyıınca yaşanmış acı tatlı olaylarını kısa anılar halinde verirken, bu olayları vc insan davramşlarını sor guluyor. Ikinci bölümde sağlık hiz metlerindeki çetrefilli yapının altı çiziliyor; sağlık mcvzuatı irdeleniyor, birtakım çözüm yolJan öneriliyor vc sağlık sorunları tarîişmuya açıhyor. Kitabın yer yer sertleşen çizgilerinde bir hesaplaşmanın belli belirsiz izleri sezilse de çocuksıı bir safiyctin beslediği kutsal meslek duygusunun heyecanı neredey se tüm sarırlara sinmiş. Türk sağlık sistemindeki so mnların sadecc hckimlerin üzerine yıkılmasının kolay cı bir yol olduğunu savlayan yazar, başka sorumluları da mcrcek altına alıyor Onsekiz Yaşından Büyükler Okuyamaz/ Ihranı Crdcm/ ()yküşıır Kıtapları/ SH .v. Scvi Destanı:Bir Sevdalının Binbir Hali üstbaşlığını taşıyan kitap, insanın iç zenginliklerini çıkanyor insan yüzüne. Tutkuyu, duygu yüklü ve bilinçli bir biçimde seriyor ortaO N S E K İ Z ya. Içindeki rırtınaları büyük birye özlemle maviye boyuyor. Barışı YAŞINDANT şertiyor insanın içinde; sevda dolıı BUYUKLER yürek için, gülümseyen dünyalar OKUYAMAZ için. Her mevsim çiçek açtırıyor ve onları hiçbir koşulda soldıırmuyor. Iksir aşJıyor hayata. Yaşarken olaylara yaklaşım biçimleri ve çözümlerimiz yanlış ve doğrularla iç içedir. ü l çüler kaçarsa dengeler bozulıır; hayat elimizden kayar gider. Büyük bir tepkinin çığlığı olan kitap, bize bunla rı gösteriyor. Kitlelerin Ayaklanışı/ Orlcga Y (lassef/ ÇcvırenKoray Karaşabin/ Habıl Yayınhm/ 1X0 v İXX$ yılında Ispanya'nın Madrid kenrınde dünyaya gelen Jose ()rte ra Y. Gasset, modern Ispanya'nın düşünsel önderlerinden biridir. lcK)4'e Madrid'deki Merkez Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan Cîasset, daha sonra Almanva'va giderek felsere çalışnıalannı Berlin, Leipzig ve Marburg da sürdürdii. Ispanya'ya dönmesiyle birlikte, rel sefe, edebiyat ve sanat ile ilgili alanlarda birçok eser veıdi. l l W d a kaleme aldığı Kitlelerin Ayaklanısj adlı kitabında, 20, yıizyıl Avrııpa'sında kitlelerin son deıece önemli bir olgu olarak ortaya çıktıkları saptamasını yanar. O, kitleleri, sıradanlığa he vesli, nıiikemmelliğe karşı ve itaatkâr düijünceye eği limli insan grnpları olarak görür. Kitle kültürü olgusu, modern yaşamı belirleycn iaktörlerden biridir. Bu perspektifiylc kitap, yiizyılınıızm en etkili bir kitaplarından biri. Anlam Ve Anlatmak/ Oya Adalı/ Pan Yaywahk/3 52 .s. Kitap genelde okuma yazma uğraşı içindeki tüm okıır lara, özelde de yiiksek oğretimde Türk dili öğrenimi gören, Türk Dili ve Kdebivatı bölümünde okııyan öğrencilere ve her eğitim düzeyinde Türkçe kompozisyon dersi okutan egitimeileri yardımcı olmak için hazırlanmı^tır. Amaç, düîjünsel metinleri okuyııp doğrıı ve eksiksiz olarak anlayabilme, düşünsel bir metin geliştirilme, yazınsal metinleri okuyııp algılamanm tenıel SAYFA 20 bilgilerini edinebilme, konuşma, dinleme, okuma ve yazma etkinlikleriyle söz dağarcığını, dil denevimini genişletme, Türkçenin olanaklannı. inceliklerini tanıma olarak toplanabilir. Konularına göre bölümlenen kirap, kuramsal bilgiler, açıklayıcı ya da örnek alıntılarla ve okuma metinleriyle desteklenmiş. Seçilen metinlerin güncel ve tartışmaya açık olmasına; bir bütün olarak ele alın dıldarında metinlerin orntak bir kavram çerçevesi oluşturulmasına özen gösterilıni^. Sait Faik'in Hikâyeciliği/ l'clhı Naa/ Yapı Kredı Yaytnları/ 112 .s. "Ya... îyi, halis ipekli mendiller hep böyledir. Avucunun içiııde is tediğin kadar sıkar, buruşturıırsun; sonra avuç açıldı mı insanın elinden su gibi fışkırır"dan "Yalnızlık dünyayı doldurmıış. Sevmek, bir ınsanı sevmekle başlar her ;jeye... bir başka devisje "Ipek Mendil'VIen "Alemdağ'da Var Bir Yı lan"a, hikâyeleri, uzun hikâyeleri ve romanlarıyla, Sait Faik'in düzyazıları üzerine yapılınış kapsamlı bir inceleme. Usta eleştirmcn I'ethi Naci, Sait Faik'i, hikâyeleri: Semaver, Sarnıç, S.ahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, llavuz Başı, Son Kıışlar, Alemdağ'da Var Bir Yılan, Az S,ekerli; uzun hikâyeleri: Havada Bulut, Kumpanya; romanları: Medarı Maiijet Motoru ve Kayıp Aranıyor ile büyüteç altına alırken, onu modern Türk hikâyeciliğinin öncülüğünü yapınış bir edebiyatçı kimliğinin yanı sıra kkni insan yanıyla da kavrayabilmemizin ip uçlarını veriyor. Asya Uretim Tarzı Ve Osmanlı Toplumu/ Senccr Dıı'ilçoğlu/ Yapı KrcJı Yayınları,/ 2V> \. Marksist Üretim Tarzı Kavramı adlı çalışmasıyla bir arada yayımlanan bu kitapta yazar, Marxs'ın ortaya attığı tezle ilintisi tartış,malı 'Şark Despotizmi', 'hidrolik toplumlar' benzeri siyasal boyutlu kavramsallaştırmadan uzak duruyor. A.'['. Ü. T kavramıyla, azgelişmiş ülkelerin sosyoekonomik yapılarını açıklarken doğrudan Osmanlı/Türk toplumuna atıfta bulunmayan, 'kerim devlet', 'kapıkulu sınılı' gibi kavramlaştırmalarla modelini, bu toplumları da açıklaya cak bir anahtar olarak görüyor. Kitap bir tarih çalışması değil, Marksist ikti.sat çalışması niteliği taşıyor. Yazarın "mütevazı bir değerlendirme " olarak söz ettiği kitap, akademik birikimi ve içeriğiyle kuramsal tartışmalara önemli bir katkı olarak değerlendilmeli. anla mak ve anlat ma Krala ihanetin cezası ise öliım. Fakat ben, kafamın bir Fransız kılıç ııstası tarafından, acı çekmeden de olsa, uçurulmasını çok korkunç buluyorum. işte bu yüzden seni çok iyi saklamayılım sevgili günlüğüm. "Ingiltere'nin en ünlü prensesi ve kraliçesi 1. Elizabeth daha 11 yaşında suikastler, saray entrikalarıyla örü lü bir hayat vaşıyor; huysuz babası ve kendisine düşman üvey kız kardeşine karşı verdiği mücadeleden zeki ve becerikli bir genç kız olarak çıkıyor. Küçük prensesin günden güne bir kraliçeye dönüşmesinin öyküsü günlüğunde. Doğanın İnsanlaşması/ Serol Tehcr/ Say Yayınları/ Birkaç on yıl öncesine kadar doğanın insanlaşması, çalışmanın, toplumsallaşmanın, aklın gelişmesinin bir mucizesi olarak değerlendirilivor, havranlıklarından bu süreç içinde saptanabilen evrim aşamalarını anlamak ve anlatnıakta, en yetkin kişiler bile büyük zorluklar çekiyorlardı... Şimdi artık bu konu büyük bir bölümüyle aydınlandı. Bulgular bir senfoni güzelliğiyle sergileniyor... Danvin Kuramrnın doğruluğu ve gü/elliği öneri olmanın ötesinde ayrıntılarıyla saptandı... Ve saptanmaya devam ediliyor. Ancak son bir kaç on yılda pek çok şey değişıi. . Akıllı insan I lomo Sa piens gerek kendi soyundan gelenlere gerekse de doğaya karşı, anlaşılması çok kolay olmayan bir tııtumla bir hasım, bir düşman gibi davranmaya ya da çok öncelerden beri içinde taşıdığı bu eğilimini açıkça ortaya koymaya, hem kendi geleceğini hem de doğayı geri dönüşsüz bir biçimde tahrip etmeye başladı... Bu bağlam içinde Doğanın tnsanlaşması, akıllı insanın gelişimi neredeyse kötü bir işyeri kazası gibi üzüntüyle izleniyor. Modern insan o denli ileri gidiyor ki doğanın insanlaşması süreci, doğa nın yüz karasına dönüşüyor. Voltaire/ Beşir Fuad/ Sadeleştirenler vc Yaytna 11azırlayanlar:Urdoğan ErbayAli Utku/ Bahıl Yayınları/ 83 y Voltaire, küçukliiğunden ölüm rarihine kadar, zihnini, düşüncesini, çalışma ve gayretini bir nokta üzerine sarf etti; o nokta, vicdan özgürlüğüne, akli mııhakemelere ve her türlii ilerlemeye mani olan Hıristiyanlığın b.ıtıl inançlarını, huratelcrini reddetmek; yaratma kudrctinin msanlara en özenilmiş hediyesi olan akıl ve zekâlarını kullanmak isteyenlere cani gözüyle bakıp, bunları o işkenceye koşmak, ateşte yakmak gibi bin rıırlıı vahşiee zulümleri işjettiren taassııbıı ortadan kaldırmak ve medeni ilerlemeleri esaretin zincirinden kurtarmaktı. Beşir F'uad'ın Voltaire'i on dokuzuıv cıı yüzyıl Türk aydınının misyonuna model teşkil eden prototip ve onu üreteıı ütopya, kurgıı ve ideolojiyi dillendiren apolojik bir ınetın, bir manıtesto niteliğindedir. Yedinci Kapı Ölüm Kapısı Serisi/ Maryıirct Wcis l'racy I Ihknıan/ Çcvırcn. Nıran Elçi/' ilbaki Yayınları/ 3(>(> s. Serinin yedinci cildini oluştu ran kitapta yazarlar, büyük bir lantazya destanını, ıınıırulmaz bir sona eriştiriyorlar. Olıımciil şekilde yaranan Haplo kendisini, I.ord Xar'ın merhametine kalmış, ölüınden de kötü bir kaderle karşı karşıya bulur. Xar. etsanevi Yedinci Kapı'nın yerini söylemesi için Haplo'yu diriltmeyi planlamaktadır. Haplo'nun en karanlık saatinde, tek kurtuluş ümidi Marit, Usta Hugh ve Alfrcd'dir. Ama bu üç kişi korkunç bir seçime zorlanmaktadır: Haplo'yu kurtarmak için yasak olan Yedinci Kapı'ya girmeleri gereklidir. Ve eğer bunu yaparlarsa, diinyalar üzeCUMHURİYET KİTAP SAYI 701 asya üretim tarzı! usmanlı toplumu urctını tarzı kavramı Prenses GünlükleriAnastasyaSon Grandüşes Rusya 1914/ ('.arolyn Mcvcr/ Çcvııv/ı.l' Dcvrını Demzı'i/ Kiılliir Yayınları/ 20S v "Babam az önce korkunç haberler aldı. Iki hafta önce Vladimir Ilyiç Lenin'in önderliğindeki Bolşevik yonetimi Alnıanlarla barış antlaş ması imzalamış. Buna göre Bolşevikler Polonya, Ukrayna, Kınm ve digeı Rus topraklarını düşmana teslım edeceklermiş. Babam kcde rinden ne yapacağını şaşırdı. Çok sevdiği ülkesinin yavaş yavaş ül mekte olduğunu düşünüyor. ünıı teselli etmek için ne yapacağımı bilemıyorunı." Bırınci Dünya Savaşı yılları ve bu savaşın ram ortasında, neler olup bittiğinden habersiz 12 yaşlarında bir kız çocuğu... Anıa sıradan bir kız çocuğu değil, çünkü o Rusya'nın son çarı 2. Nikolay ın en küçük kızı Grandiişes Anastasya Nikolayevna Romanov. Savaşm ülkesinı sürüklediği karmaşanın arasında onu bekleyen heyecanlar ve umutlarla dolu yaşamı Anas tasya'nın günlüğunde. Prenses Günlüklcri Elizabeth 1Tudor Hanedanının Kırmızı Gülü Ingiltere, 1944/ Katbryn Lasky/ Çcvireır.Bvgürn Kuvulmaz/ Yürkıye /j Bankası Yayınları/ 222 y "Dışardan bakan biri ailemizin delirdiğini düşünebilir. Yazdığım bu son cümle ihanet kabul edilebilir.