22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BOŞ KAFESLt ÇOCUK Ellerınle salıverdın kendı ellerınle ku^ları N ısıl du^lııvoısıın golgesını sımgesını zııiLirlciıııı kııan auamın, yavıu JoseHierro/ Şiirler/ Çeviren: Yıldız Ersoy Canpolat 'Onları görmek acı veriyor bana f ruhları sıkılıvor vüzleri gülse de Geçcn aralık ayında 80 yaşında ölen ünlü kpanyol şaırı Jose Hierro'nun şıirlerınden Ayşe Nihal Akbulut'un yaptığı çevirileri dana once bu sayfalarda yayımlamışrık. Bu hafta da Yılaız Ersoy Canpolat'ın çevirilerini sunuyoruz. UZUN SÜRE YAŞADIĞIM BİR YERE Sende geçtı ılkyazıın Tanrı bılır, oğrenmıyorum senden1 Ama koıkun<,tu goruııum hep go7İer onunde geçen, o yorgun voltd atmilaıımız kemcrlerı altında dehlızlenn kuışunı gokyuzu kı kaynaklarında ıçımıze çekıyorduk sonyazı. Şımdı donuyorum çevresınde surların Scn soruyorsun, ben yanıt venyorum Ama senı başkdldrının oykusunu anlatan bır kıtap gıbı goruyorum, olenlenn oykusunu, bır şafak vaktının sısı gıbı kardnhk saatlerın ığrenç dızısı gıbı Tanrı bılır, ığrenmıyorum senden' Gormedın mı hıt ırmak kıyılarında nasıl koştukldnnı tdyldrın, ruzgârın dıllerı gıbı, ya da, tıtıedığını kavak ydprakJarıntn, denızın kayalara çarptığını1 Anımsamaz mısın sevıncımızı, guluşlerımi7i, oyunlarımızı gozlerımızdekı alev alev hıncımızı? YABANCI Geçerken; ;oruyorum Soruyorum Mutluyuz ı lıye yanıtlıvorlar Onları gormek acı verıvor bana ruhları sıkılıyor yuzlerı gulbe de Yaldı/lı dallarını bııdamıyorlar çevıelennı sanp boğan Onlar uygun ânı kolluvor ve koparıyor, ama soylemıyorlar senın meyvelerın okımsıız senın meyvelerın bır daha gelmez dıye Onları gormek acı veriyor bana Devırıyor akşam, tepesının ııstune taze çıçeklennı Onlar şarkı soyluyor ve de mutluyuz dıvor Sıkılıyorlar, duş goruyorlar, ama yaşadıklarını bılmıyorlaı Ba^ka ulkelerden gelıp gozyaşlarına boğuluyorlar (Sonsuz an üstüne çeşitlemeler) Taşlarla, ruzgârla, 1950) MEZARINDAN ÇIKMIŞ DON KİŞOT Halıyı ters çevırdım Yaşamda da aynı yanağı var, aynı ılmıkler Burası Mancha, genış ve kurak bugun pırıl pırıl gıyınse de BOLLUK Kım salıverdı muzığı, aJtını kım ve hangı elle Kım vc hangı elle bıraktı uğultulu ydz ruzgârını Sonsuz mavılığı vurdu alnıma gokyuzu damla damla Ve anladım kı heı Sjey yaşıyor sonsuzca ben gormesem de Kım budadı yanan dallarını bu ogle vaktınııı, ıyılestırdı go7İerını, yaraladığı melankohnın Calarken gorkemlı denız denız çanlarını, dalgalar ve kumsal opuijuyor dudak dudağa ıkı kız kardeş gıbı Zaman ve huzun koptu Hııkmedıyor yaşayan sonsıızluk Ruzgâr turkusunu soyluyor tutsak kıyıların artık Ah, benım zamanım yok ıızaklaşıyor zaman onu sevenlerden alıp benı goturuyorlar ona bei}iklık eden ellerın arasında (Quinta del42,1953) CUMHURİYET KİTAP SAYI 683 Aynı yaradan kanıyor gun barımı Rahıp kam yakıyoı kıtaplığımı Bugun evler olmeca raşından Dun kıre<çtendı, duzensız ruzgârdan Artık ata bınmıyorum Clavıleno'da Rocınante getçektı, bu bır duş oysa, zamanın kararttığı fenerde du^lenen Ve buraya du^tum yarı uykulu tarçınlı Malınche'yı duşlerken Yenı Ispanya'yı, benım Dulcınea'mı (Oteki Şiirler, 19511983) KİTAP Doğacaksın usuldan yavaş yavaş gun be gun Butun eşvalar gıbı, derınlerden konuşan, Senın sozlerın ı<,ten Bılmezler ne dıyorsun tstemesınler senden ısık Karanlıkta ajjk daha ıyı soylenır Boyle hıç konuşmadan or kozanı ınceden (Yatan Yontular, 1953) duijunLelerını açıkladı, so/cııkleıını vel ılıp gotuıdu turku verdı, lescllı \erdı ınsanlaıa onu tesellı eden gkmadı Yapavalnı/ dılsız kıı^atılmış gu/ vatıraklarıvla ^akakları 1 um denızleıın tu/unun kuruyor agzında tadı O tıı/lar kı /amanın dalgalaıı yok olmava bııakıyor anları (Sannlar Kitabı, 1964) CEÇMÎŞ Yenıden akşam oluyor şımdı bır ak^am huzunlu ve gumu^tcn, şımdı go7iımıın onunoe, dılımde rengı ve kokusu zamanın, şımdı, sonunda acı çekerek anlıyoıum ne durust, ne ıç.ten1 Sankı dunyayı dolaşıyorum kendı Lenazemde bulunurken, bu âna vapışıp kalıyorum, tıpkı tek gozlu bır dev gıbı ben seyrederek butun yaşamımı kendı bedenımde yuva yapan Etımın kemığımın dışından kaygısızca seyredıyorum, ben Yurumekte bedenım kıyıda duruyor (hayır durmuyorum ben) Oynuyor, uzanıyor kayalar arasında, uyuyor ben onu seyrederken, bır kez uyandıramadan onu yalanlarından ve duşlerınden (Bizsiz diinya, 1997) DUNKU KUMSAL Soluk mazgallarla suslu duvarın onıınde bu ne çok ağlama sesı (Emın değılım ) Bır sıren turkusu ya da zıncırlerın (Olamam emın ) Tu7İu yurek sesı Yemını ve de seruvenın Kumların ustundekı adımlar (emın değılım ) dert belkı, golge ızlerı saf altın ustunde Ve bulutlar vardı ve de mevsımler Bırıgeçıyor Vebuıtasıyoı bulut kapıları, korkulu Kale, denız fıldışı yıldızlar betımler bır gızlenıp bır yenıden ı,ıkıyor sevıncın oğlu ağıt haçı ıle (Kendimi Ne Kadar Tanıyorum, 1957) AŞK ACISI Aklımdan geçırmeyı bıraktım senı bır an, bır şeyler vardı sende gerı geldığın sıra Daha soğuk gelmıştın ve uzgundun daha da guneşın soğumuştu, gunumu aydınlatan Bırısı anladım kını tanımadığım bırı, yıldızlı duşler goren sen de acılı ruhlar gordun s.enı du^unen Ve duştun apartopar o karanlık kuyuya, sevıncın can verdı Neden yaralı ıdın, neden hep duşuncelı, aşkın acı vermesı Nasıl ışleyebıldı yureğının ıçıne dek erıve erıye Neden donmuştun bana, uzulup uzmeye mı Anımsamıyor musun bır karar verdıöıni'1 Gormuyor musun senı metburum oldurmeye? (Kendimi Ne Kadar Tanıyorum, 1957) SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle