Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ha doğrusu benı bır yazar olarak oruyor Kendımı butıınluyormuşunı gıbı duyum samamı sağlıyor bıle dıyebılırım bıraz abarrarak Fşıkleı k.ıvramlarla değışık zamanlaı ve mekanlar ıçmde ve mıtolojı lerden de yararlanarak yazılmış metınler Bu yuzden daha tvrensel ve belkı de son suzlıık ıçınde ycr alıyormuş ızlenımı ve rıyor Oykulerde ısc turn bu ızlenımler (ve başkaları da) bır olayda odaklanıyor Bır benzetme yapaeak olursak Evlerımız zaman olarak bmm omrumıızle sınırlı Mekân olarak da sınırlaıı var Bız gıdın ce başkaları da yaşayabılır orada ama bır başka evdır aıtık oıası Yanı bız evımızııı ıçınde bır oyku oluştururu/ sankı yaşadı ğunı/ suıece Oysa evımızm ka,pısı ya da eşığı bır yanıyla bızımdır bır yanıyla da bı zım dışımızdakı her seye açdctır Kapı gı rışınde durursak Cebelıtarık orneğınde kı gıbı çalkantıyı ya da rıızgarı fark. ede rız Eşığın dışındakı her şey evrensel ve sonsuzluk kavramları ıçınde değerlendı rılebılır tşte Ruzgar Gerı Getırırse kıta bımın eşık metınlen de bır evın eşığı gı bı Oykuler ıse, kapı kapandıktan sonra ıçınde olduğumuz ve bızım olan ev Fve sığınabılmeK ıçııı dışarıyı gezıp eşıkten geçmek getek Katmanlaşma da burada doğal olarak oluşuyor Ikı farklı bıçem bırbırıne bağlanırken çağrışımların art masını sağlıyorlaı Soz dıl'e gelmısLı n sunu da soylemek ısterım Mu/hıs bu uğultusu var bu kıtabtn Oze/lık/e eşık metınler ruzgârtn, za mantn, dılın uğultusunu taşıyor 'Hersozc uğun ruzgan hendı ı^ınden doğar' dıyor \unuz bır ycrde Dıllc ılışkınız, dtle bakısınız adeta bır alt mettn gıbı surup gtdıyor kıtap boyunca Bu konudakı duiuncefenSozunu ettığınız uğultıı, yukarıda de ğındığım Cebelıtarık ta olduğu soylenen çalkantının ya da cvın kapiMnda durdu ğumuzda esen ru/gârın uğultusu olabılır mı acabar1 Kavramların, anlamın, ırngc nın farklı yonlerden ve farklı /amanlar dan eseı ek aynı suda yarattığı çalkantının uğıılrusu'1 Bu keşke bır haıku nun, yal nızca kıı az çıçekleıını anlataken yarattı ğına benzer bır uğultıı gıbı olsa Bu uğul tuyu dıngın bır suda gokyuzunun yansı kadar Anlatılmdyan, yazılan, okunmayı bekleyen oyku ıse cşığıyle bırlıkte kabuk k ıbıık kıırır kendını Oykıınun eşığın de, Yıkamıken çocukluk.ıyaklaıımıngo runtusu geldı go/luımın onune Suyun her yıkanışta ayaklarımı bıra/ daha değış tırdığını anladım o /jm ın Bu suyun kırK yıl ome bıı akşamııstıı benı yıkayan o su olduğunu donup bana gelınce ayakları mın o gunku goruntusunu gen getırdığı nı dc anladım Aynı suda ıkı kcz yıkandım boylelıkle Çocukluğumıın stıyunda Kor kumun, umudumun, heyetanımın suyun da // Yu7umu merak ettım o gunku yuzumu Aynada, camda gorduğum, kım senın gormedığı yuzumu O gunku ken dıme bakıştmı mcrak ettım Ama su gıt mıştı çocuk ayaklarımı da goturerek kımbenın gormedığı ayaklaıımı • (s > 55) dıyt. yazaı Saclıoğlu Vcoykusoıu larını çoğaltmaya başlat ıçtt n ıçt Bır LO cıığ.ı bakrığımıyda yetışkınlığını ne kadar bulabılırız onda' Buıdıığumu/ her ne ıse, çocuğa mı haksızlıktu yetışkın halıne mı«' Içımı/de sakladıgımı/ çocukluğu muzun goruntulerı o çocukla ne kadar oı tuşuyor'' C ocuklıığumuzdan anımsadık larımız ne kadar kurgusaP O kurgular yaşanan ya da hayal edılen hangı gerçek lıklerle sarmalanıyor'' O kurguTardakı 'gerçek'le, tanıkların 'gerçek'len 'genel de neden bırbırıne uymuyorr1' Yaşanmış zaman, yaşanmakti olan 7amanın ıçınde akarken ne değışmektedır> Zamanın kcndısı mı, zamanın ıunden geçen ınsan mi') Bır başka çocukluğun gcrçcklerı ya da kurguları bır başka çocukluğun ger çeklerını ve kurgularını ne kadar etkıler ayrıca? Yazılan oyku, eşıkten çoğaltılan sorula CUMHURİYET KITAP SAYI 675 masında da bulabılırız Dılın, akılla ılis kısı olduğu kadar olmasa da doğayla da ılışkısı var Yansıma sesler doğadan yan sırken ıçlerınde doğayı da barındırıyor Ldebıvat, yazardan yansırken ıçınde ya zarın doğasını, aklını sezgısını barındırı yor ()ykıılenmde şıırlerımdedıl bırko nu olarak da benı ılgılendırıyor Dılbılım a değılım Bu yu/cien dıle bılımle değıl, yıne sezgıyle ve edebıyatla yakla^mayı eğlıyorum Toprağı kazan bır çıftçtnın bır yandan elındekı kurekle konuşması, ona manıler dıızmesı gıbı bır şey bu Oykulcrın uzandığı alanlar arastnda mıtolojılei mylenceler, eskı metınler ağtr Itklı bırycrtutuyur Bılımsclbılgınınana sının du$ ve korku olduğunu du^unduğu nuz nın mı bu boyh > l Dllln uğultusu Masallar aslında bızun çocukken edın dığımız bılgıler Bıze neden çocukken gerçek yaşamı oğretmıyorlar da masal an latıyorlar^ Gerçeğı o ya^ta anlayamayız dıye mP Cıerçeklerın çok karmaşık ve kotu olmasından mı;> Gerçeklerı ne ka dar geç oğrensek o kadar lyı olur dıye mı? Buyukleıın gerçek yaşamdan bıkmı^ olmaları nedenıyle m\t Ama ıyı kı anlatı yorlaı da guzelı, yararlıyı, doğruyu oğıe nıyoru/ Bunları bıze masallardan başka hıçbır şey oğretemez aıtık Bılımsel bugı ınsanın doğaya karşı koyma gereksını mınden çıktı Insanlar duşlediler yaıat tılar, sonra yarattıklarının yenı bılgılerın yanı sıra yenı duşler getırdığını gordıder Duşler zamanla karabasana donu^tu Bu gun ınsanlığı yoneten en buvuk guç kor ku Mıtolojılerdekı en korkunç (.anavar lar bıle, bızı bugunun gerçek korkuların Yenl düşler dan koparıp huzurlu bır uykuya dalma mızı sağlayatak masum oğeler Belkı de çoLukluk masallarımı ozluyorumdur mı tolojılen konu edınırken Kımı ktz Mıvurlar başlıklt uykude olduğu gıbı oykuyîe eşık araunda, kımı kczJc lıeykcl'dt vc bılmkr'de olduğu gıbı oykunun kendı ıçınde paralelkurgularla karylaşıyoruz Aslında kurgu yerım akıs demek daha doğru \anınm, oyleune doğalçunku Doğanın, msanlığın genısza man ıçınde olu^tuıduklarıyla gunluk ha yatımızdakı rasllantıLırın, acınau gızlenn veya yaratma eyltmımn oluşturduğu koiutluk vı karşıtltk Bu, hem teknığınız dt htm de bıçemınızdt (humour) karştltk huluyor Neden bu olçudeçekıagelıyorsı ze kosutluklar > Bunu çckıcı olduğu ıçın yapmadım Oyle olması gerekıyordu, yazarken ken dılığınden olcuı Demek benzerlıkler kur mak ya da benzemeyenJerı gostermek be nım kiijilık yapım Bu sanırım kı ta derın lerımde yatan adalet duygusundan kay naldanıyor Lşıtlık, adalet, hıçbır şeyın hakkını yememek gıbı Bu anlayış benı her $eyı bırbırıyle luyaslamaya, olçmeye goturuyor olabılır Ayrıca teknık olarak bakarsak, nesneler arasındakı ağların, nesnelerın zaman ve mekân ıçındekı ha reketlerıne uygun olmaları gerekır, yok sa yırtüırlar Oykuler de akarken eşıkle rının onlarla bırlıkte akmas>ı kaunılmaz dı Yaşamda gormesını bılırsek oazı şey lerın ya da olayların bırbırıne koşut oldu ğunu fark edebılırız Yınc gormesını bılırsek bazı şevlerle olayların bırbırıne zıt olarak gelıştığını ve aktığını da gorebdı rız Mıgurfar adlı oykuae eşık metınde Gılgamış'ın olumsuzluk otunu yılana kaptırdıktan sonra uzulmesı ve tannlara, kendısının aslında bu otu Uruk'un yaşlı ları ıçın elde etmek ıstedığını soylemesı, oykudekı dedenın uzun yaşam duasını, kendısının yanı sıra çocukları ve torun ları ıçın de ıstedığını soylemesı ıle koşut luk ıçınde Bu hem acıklı hem gulunç bır motıf Heykel ovkusunde de, oykunun ıçınde koşııtluklar var Yuz bınferce yıl bır kayanın ıçuıde sıkısıp kalmii} bır kap lumbağa ıle yıızlerce yıl varlığını konıma sı dusunulen bır heykelın ıcıne koyulma ya çalışılan bırtakım nesneler yıne acıklı ba 3 Her çocııkluk kendıne baktırır m\> \ ler çocukluğa bakabılecek kadar genış bır yureğt eııgın bır baküj açısına hangı mı/ sahıbızt' Bu sorulara verıletek doyu tucıı bıryanıtım yok Sadece, çocukluğun ı,ok sert çok aciması/, ınsanın elını kolu nu bağlayan ve eyltmsız bnakan bır yapı sı olduğunu sczınlcvebılıyorum Ben ken dı adıma, çotukluğumla hıç olmazsa bır ke7 yıne oykııde olduğu gıbı bır pcnce re camında da olsa karşılaşmak gerçekten ısteı dım Bır gun, vaktı geldığınde oradan bana bakacak yu/un ıfadesını gerçekten merak edıyorum Onıı gorduğumde, dı ğer çoLiıklukları da okumayı sokmeye baslayabılırını belkı Duyduğum çocuk scskrının arkasındakı anlamı yorumlama va belkı basjayabılırım Yaşadığım dun yayı da Nursel Duruel, Mehmet Zaman Satlı oğlu ıçın, Kuramsal bırıkımıyle hayat de ntyımlerını ve gozlemlerını, duşunsel olanla duyumsal olanı bırbırının ıçınde eııteıek akıtıyor oykulerıne ' * demıştı Avnı tutumu, yenı kıtabında da surduren, yaşarken /amanın gırdabına kapılıp gıden yaşantılardan ruzgârın gerı getırdıklerını kaleme alan Menmet Zaman Saçlıoğ lu nun Sarkaç kıtabına adını veren şıııın dckı dı/elere bırakmak ıstıyorum sozu Denızın gezen duşuncesı ruzgâr // yaşlı bır el gıbı sırtımı sıvazlar // Daıgalar sankı zaman, // bır bırakır, bır tutar' • Mehmet Zaman Saclıoğlu, Ruzgâr (le rt Cıttınrsc /eşıklı uykuler lurkıyt l\ Ban kası hullur Yayınları, Ulanbul Ağustos 2002, 136 sayfa *(( unıhurıyet Kıtap, sayı 388, 4 Tem muz 1997) ve gulunç bır benzerlık, koşutluk goste rıyorlar Fılmler oykusunde de otekıleı kadar olmasa da, geçmışe aıt olan ve ız lenılmesı hem merak hem ımıntıı doğıı ran ıkı ayrı lılmın koşutluğu var Kendı nı gostermek ıstemeyen bır çocıık ve ya? gısının artık gostermek ıstemedığı bır ço cuk arasında var olan, tam bır koşutluk olmasa da bırbırı ıçınde bırbıtını destek leyerek gelışen ıkı farklı olay var Aslında doğa açısından duşunursek, ne koşutluk var ne de zıtlık Bunlar bızım kendı sınıf landırmalarımız Zaman akıyor ve zama nın ıçınde olaylaı gerçekleşıyor Bunların zıtlık olııştuımaları yj da benzerlık taşı maları tamamen bızım nevı gorduğumuz ve nasıl adlandırdığımızla ıigılı Bu ad landırmayı ıse kendı yazar kımlığımız ıle yapıyoruz, kımlığımı/ı ıse doğuşran bı/ de olan yapıya eklenmış ve eldedığımız eğıtım sağlıyor Teknık olarak bakarsak benzetmelerın ve karşıtlıkları sergıleme nın okııyucuya genış bır ılışkıler zemını çızdığını soyleyeDilııız Şıırlertnızde de oykulenmzde de edebı yatın ve otekı sanal dallarıntn ustalarına doğrudan ya da dolaylı gondtrmtltr var Ama oyle gorunuvor kı Ruzgâr (jen de tırıne'yeadını verı n oyku bu açıdan tpeyce ayrua/ıUı Bazı ustalarım var kı onlardan çok et kılendığımı sanıvorum Bunların başta gelenı Melih Cevdet Anday Onun yanı sıra, Behçet Necatıgıl, Sabahattın Kııdret Aksal, Salalı Bırsel,Ldıp Cansever bırbır lerınden farklı yapıları ıçınde sevdığım şaır ve yazarlaı ama Melih Cevdet'ın ye n başka Ruzgâr Gerı Getınrse'yıonudu şunerek kurguladım Melıh Cevdet An day, kanımca her yazarı ılgılendıren ko nuları hem şıır hem duzyazı hem tıyatro oyıınıı dıllerıyle ele almış ve hayranlık uyandıran yapılar, anlamlaı oluşturmuş bır yazarımı/, duşunce adamımı/ Uste Iık yazma edunı, dıl zaman, kultuı mı tolojı onun da çok temel konuları Usta laıa gonderme, belkı onlara teşekkuı et meyı ıçınde taşıyor Bu arada, Hans Arp'ın 'Omrıımun bır bolumıı heykele geçinceye kadar çalışıyorum' sozu bır sa nat yaratısını tanımlamak ıçın soylenmış sozlerın en guzellerınden bırıdır Boyle bır sozu Heykel ıle ılgıh bır oyku yazar ken almamazlık edemezdım Ruzgâr Gerı Cetırıne'nın ıçtçe açılan, açtldıkça genısleyen, derınleşen, katman larını çoğaltan yapnını olusturmanızda kı bu yoneltm bajtan ben goruluyor yazdıklannızda akademtsyenlığınızın, \anattn kuramsal yanıyla uğraşıyor olmanızın pa yt nereye kadar? Guzel Sanatlar Fakultesınde oğretım ııyesı olmanın bana kazandırdığı çok şey olduğunu sanıyorum Sanatlar arasında kı ılışkılerı fark etmemı ve anlamaya ça lışmamı sağladı bu Farklı alanlardakı sa natçıların aynı konularda farklı etlalen melerle farklı yapıtlar verdıklerını, bu nun ne buyuk bır zengınlık olduğunu gordum Sanatlar arasındakı ortak nok talar uzerıne duşunmek, ınsanların ortak dertlerı, ortak mutlulukları uzerıne du şunmek gıbı ınsana genış ve derın bır 7e mın hazırlıyor Ldebıyat ıle plastık sanat lar arasında da ortaklıklar var, muzıkle edebıyat arasında da Nasıl su, bulutlaı la toprak arasında sonsuz bıumde donu yorsa, sanatın değışmez çekırdeğı de o sanattan bu sanata donup duruyor Ah bı raz da bılımı bılseydım de, sanatla bılım arasındakı ortak çekırdeğı de gorebılsey dım dıyorum • Ruzgâr Geri Getirirse/ Mehmet Za man Saclıoğlu/ î$ Bankası Kultur Yayınlan/136s Yaz Evi/ Mehmet Zaman Saclıoğlu/ /$ Bankası Kultur Yayınları/ 123s Sarkaç/ Mehmet Zaman Saclıoğlu/ tş Bankası Kultur Yayınları/ 52 s Beş Ada/ Mehmet Zaman Saclıoğlu/ ts Bankası Kultur Yayınları/134 s SAYFA S Melih Cevderidüşunerek Mehmet Zaman Saclıoğlu Melih cevdet ve Ali Slrmen le blrtlkte ra bır yanıt degıl ku^kusuz Sorulaıla da yanıtlarla da bır alışveriiji yoktur tunku oyku gerçeklığının Olsa olsa bır tablo bel kı bakılmayı yorumlanmayı, ıçımı/dc ye nıden uretılmeyı bekleven (Sotul.ııımi7i sadece oykunun vaşam ıçındekı duru^u na bakabılmtk ıçın bır anah tar destesı ola raksıralayabılıri7 Fğtrboylebırkaygımız varsa elbette ) I ılmler oykusıı bı/ı ço (.ukluğun kıyısına gotuıuyoı ve oıadan baktığımız dtnızın rcnkİLrını çogallıyuı (, ocukluk, hayatı ve kendısını uretcn ya da eksılten ınsan bıreyının omııı doncusun de bır baslangK, mı sadece^ Bu ba^langıç tan sona kalanlar, omur bıttığınde hayata da kalanlar olarak yorumlananılır mı aca