03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B UL MAC A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalısın ve her bir narfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harrleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın basına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukandan aşağıya doğru, bulmaca konusu olan şiirin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, bu şiirden bir alıntı ve şairin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "Bir çığlığa tutunup çıktım da uçcurumdan/ bir ... kent oldıı sağlığım." (Turhan Oflazoğlu). 44 59 10 24 12 4 77 46 Git Kendini Çok Sevdirmeden I vi hatırlıyorum bir dönem yeni çıkan kitapların arasında tanımadığım yazar isimleri çok az olurdu, oysa simdi her hafta onlarca yeni yazarın kitabıyla karşılaşıyorum. Yetenekli yeni kuşak roman yazarlannı tanımak yaprığım işin en keyifli yanı. Bu hafta Tuna Kiremitçi'nin "Git Kendini Çok Sevdirmeden" (üoğan Kitap, 2002) adlı romanını okudıım ve bıınca yeni yazarı hesleyen bir okıır kitlesi var mı diye düşünmeye başladım. Biyograf> lerinden öğrendiğime göre, Türkiye'de çoğu yazarbaşka bir işte çalışarak geçimlerini sağlarken bir yandan roman yazıyorlar. Belli başlı birkaç yazarın dışında, sadece romanların geliriyle geçinmeleri olanaksız, kitap satışları bıınıı gösteriyor. îmdi kitap sektörünii diğer sanatlarla karşılaştırdığımızda, örneğin profesyonel ressamlann kaçı sadece resimlerinin gelirleriyJe geçinirler? Oğretmenlik gibi işlerde çalışmak ıstemeyen ressamlar yeterince kazanabiliyor mudur? Ressamlarla yazarlar belkı benzer sorunlar yaşıyorlar bu konuda. Oysa, mıızik sektöriıne baktığımızda, klasikten caza, sanat müziğinden hulk müziğine, çok çok sayıda nıüzisycnin sadece müzikle geçinmelerini sağladıklannı (ki bunların içinde vergi rckortmenleri de var) aörüyoruz. Sanat dallanna "sektör" olarak bakmak yaygın değil, ama sanırım artık konu kitap satışlarına geldiğinde, sadece edebiyattan söz etmiyorıız; piyasa ve satışlar da konuya dahü oluyor. Dolayısıyla önemli olan, yeni yazarlarla birlikte yeni okurların da kazanıiması. Son on yılda bu devinimin ivme kazandığtnı kolaylıkla söyleyebiliriz, bana öyle geliyor ki, bu hız önümiizdeki yıllarda hiç durmadan artacak. Şu günlerde Türk romanında bir atılımdan ve yenilikten söz KLNDİNİ edebiliriz, çok iLVDlRMLDtN fazla yeni ve iyi yaTUNA KİREMİTÇİ zar okunmayı bekliyor. Bıınca yeni roman,yıllardır tıkanıklık gösteren dilin gefiştiğini, en azından yeni nesil için yerine otunnava başladığını kanıtlıyor. 70'li yıllarda özenerek baktığımız Latin Amerika edebiyatı gibi bir yer edinmeye doğru gidiyor belki irinde Gerçekçilik" adlı kitapları da olan yazar. 80 32 26 27 17 2 81 47 42 73 G. "Kara gözlüm efkarlanma gül gayri/...leröterötmezordayım." (B. S. Erdoğan). 68 53 66 60 64 28 Erkek yazar, bir kadını yazabilir ırt? H. " / Yürüyorumgeceleyin./Efkarlıyım, etkarlıyım,/ Elini ver, neıde elin?" (Nâzım Hıkmet Ran). "Git Kendini Çok Sevdirmeden" bir kadının ıkı farklı zaman diliınindc yaşadıklarını, ileri geri giderek anlatan, klasik kurgııya sahip biı roman. Zaman dilimlerinden birindc on yedi yaşında aeabeyi ile birlikte Eskişehir'den tstanbul a birkaç günluğüne gelen bir genç kız; diğe rinde ise kırk yaşında bir tralik kazasında küçük oglunıı kaybettikten sonra Es~ kışehir'e annesinin yanına dönen bir kadın, tkı farklı zaman anlat Jdığı için, roman kahramanının tum vuzlerini veyaşamöyküsiınıı anlıyoru/, onu hiç kırılmamış on yedi yaşında tanımava başlarken bir yan dan da büyük acı karşısmda uyuşmuş kadınla tanışıyoruz. Bu farklı dönemleri tıı tarlı kılan şey ise, hem karakterin sürekliliği hem de yaşadıklarının yinelenmesi. Romanda sürekliliği saglayan bir başka şey ise kürtajlar ve çocuk ölümleri. Annesiz kalan bir çocuk ile çocuksuz kalan bir annenin vakınlaşması. Kaybedilenlerin asla yerine konulamadığı dünyada hayatta kalmak için tutıınma çabaları. Kendisi de şair olan Tuna Kiremitçi ayrıca "Git Kendini Ç°k Sevdirmeden"de Kavafis, Seferis, Birhan Keskin gibi şairlerin dizelerini de metne yedirerek zenginlik kazandırmış. Bu romanı okurken başka bir konıı daha takıldı aklıma, o da erkek yazarın bir kadının ağzından anlatmasıydı olayları. Yazar birinci tekil şahısta yazdığında, bir kadının duygulannı dile getirdiğinde ne denli kendini hissettirir? Elif Şafak'ın "Bit Palas" romanında roman kahramanının erkek olmasına rağmen kadınsı bir incelikJe detayları anlatması B. Eskünoların kendilerine verdikleri ad. 5 33 51 61 41 49 56 62 19 34 52 11 57 79 58 38 72 43 30 39 13 23 7 74 I. îstanbııl'daki bir üniversiteyi simgeleven harfler. 45 8 sızlamak" (çok sızlamak). 22 3 18 76 15 82 35 16 6 C. Bir magazanın yalnız bir tür eşya sattlan böliımü (yalnız ünsüz harfleri yazılaı;ak). 21 47 14 J." 1 D. "... Son Günü" (Selim lleri'nin bir övkü kitabı). 63 48 78 40 50 25 67 29 20 55 36 9 K. Kalıtım, soyaçekim. 54 31 69 E. "kırık cam paslı bıçak denendi bileğimde/ alkole batmış kanım süziildü usul usul/ dönüp baktım aynaya gözlerimde bir şenlik/ benden cazip oîamaz şimdi hiçbir Istanbul" (kendisi hâlâ yaşıyor) diyen, "Ubıhların sonuncusu" olarak da tanınan şair Sefa Kaplan'ın kızının adı. 70 65 71 75 678. sayının çözümii A. Middlemarch, B. Euro, C. Türklerin Kökeni, D. Igapo, E. Sedad Hakkı, F. Eskin, G. Dönüşü, H. Eluard, I. BöUJ.IÖ, K. Yüklü, L. Abdi. M. TuMetin: "Ateşli.biröpücük kondurdu dudaklarıma. 'Ölü kelebeği görmeliydin!' dedi, 'öyle hoştu kü' Hiisnü Arkan" F. "Halk Şiirinde Başkaldın", "Özkavnaklarına Göre Alevilik" ve "Halk $i dikkatiıni çekmişti. Bu romanda da kadının arkasında bir erkeğin anlatımını hissettiğimi söylemeliyim. Örneğin, on yedi yaşında bir kızın "önümde hiçbirinin daha az hasretli olduöunu sanmadığım iki onbaşı ve üç er daha vardı (s. 54} ya da bir sonraki sayiada "Yakınımızdaki bir masada otııran iki havacı teğmen, hiç konuşmadan suya bakıyor" (s. 55) gibi tanımlamalar şüphe uyandırdı. Elbette askerlik dersinde çoğumuz askerlik rıitbelerini öğreniyomz ama benim gibi birçok kadının da bu rütbeleri hemen anlayacağını hiç sanmıyorum. Bu yüzden kitabın ilerleyen sayfalarında babası bir asker miydi acaba sorusuna yanıt aradım ama bunu gösteren bir belirti de yoktu. Yazarın cinsiyetinin en çok hissedildiği yerler genelde anne ve baba ilişkilerinde olur genellikle, Kiremitçi bu konuda çok dııyarlı, kadın kahramanın annesiyle Uişkisi, kocasına tavn çok inandıncı. Ayrıca "Bana teklif etmeliydi. Onu reddedecektim" (s. 166) sözleri de erkeklerle ilişkilerinde acemi davranmasından dolayı kendine kızan bir kadının portresini çok güzel çiziyor. • [email protected] SAYFA 23 CUMHURİYET KİTAP SAYI 675
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle