22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A "Böyle Bir DünyaGülçin Çaylıgil Davası" enıek, barış ve düşünce özgürlüğü savunucusu Avukat Gülçin ÇaylıgilV anlatıyor. Içinde ilerici düşünceler yeşertmiş, onun için mücadele etmiş insanlartn ve hatta başkalarımn da Gülçin Çaylıgil adını bilmemeleri düşünülemez. Çünkü onun adını şu davalar nedeniyle Türk ve dünya kamuoyu sıklıkla duymuştu: 12 Mart döneminde Deniz Subayları Davası, Deniz Gezmiş ve arkadaşlanmn îstanbul'daki davalan, Aydınhk Davası, Madanoğlu Davası, Türkiye Komünist Partisi Davası, Bomba Davası, Kültür Sarayı Yangını Davası, 12 Eylül döneminde de DİSK Davası, Barış Davası, Türkiye îşçi Köylü Partisi Davası (TIKP), Aydınlar Dilekçesi Davası, THKPC Davası, Devrimci Sol Davası gibi davalan üstlendi. Kitabın yazarı Bilgesu Erenus ise Gülçin Çaylıgil'in 1960 yıfından bu yana savunduğu sayısız aydın ve sanatçıdan biri. Okuyun Gülçin in kitabını, Türkiye'nin son kırk yılında insan hakları aavasında nereden nereye geldiğimizi, ou gelismede bir hukuk insanının kişisel katkuannın ne oldugunu çarpıcı biçimde göreceksiniz. Sevgili Gülçin Çaylıgil öyle kolaylıkla tanıtılacak insanlardan değildir. Bizimki, onu tanımak için küçük bir kapı aralamaktan ibaret. Bol kitaplı günler!... TÜRHAN GÜNAY Alain de Botton yeni bir romanla okur karşısında OD ve Anlat "Öp ve Anlat"ı yeniliklere açıksanız okuyun... Ne tam bir yergi, ne tam bir mizah ne de tam bir biyografi okumuş olacaksınız. Roman, küçük bir kırtasiyecide çalışan, "Böcek" adını verdiği homurdanan Citroen Diane marka arabaya sahip yalmzca 21 yaşındaki Isabel'in sıradanlığı ayrıştırılarak sıradışı hale getirilmiş öyküsünü sunuyor bize. ORHUN BURAK SOZEN len imajı ile kendisi aynı. Yazar söylemek istediğini söylüyor, metne tamamen hâkim, biçemi yapıta tam oturuyor. Belki de, de Botton ner şeyin, bir kül tablasının bile öyküsünün yazılabileceğini söyleyen Çehov'a yüzyıl sonra göz kırpıyor. Yazar, kırtasiyecide çalışan, annesiyle devamlı rekabet eden, o ana kadar 17 erkekle çıkmış sıradan bir Ingiliz kızının derinliklerine, ayrıntılı bir biyografik açımlama ile iniyor. Aşkın, aslında karşımızdakini tanıma dürtüsü ve içtepimizin izdüşümü olduğundan yola çıkarak aşkı çözmeye çalışıyor. Isabel'in nasıl makyaj yaptığı, cinsel yaşamının nasıl başladıfiı, ilk öpüşmesinde lezbiyenlikle ensesti birleştirip nirleştirmediği, küçük sıradan kahramanımızın büyük ayrıntıları olabiliyor. Ancak, anlatıcıyla ilişkısi ne kadar derinlik taşıyor? Herhalde derinlik taşımaması gerektiği kadar. Dahası yorumlar okura kalıyor. Yazarın "Ufak hatanın bir ucu banallik, diğer ucu ise yapıta derinlik katar" sözü, öpme düşüncesi ile öpme eylemi arasında katan, başarısız aşkın Kaçınılmaz acısına düşmemenin duyarlı dengesini bizlere sunuyor. Bu arada yazar bir parça kendisiyle de dalga geçiyor, özeleştiri yapıyor. Zayıf görülen Isabel anlatıcının etkısi altına alınarak adeta hipnotize ediliyor. Bu şekilde istenenyanıtlar alınıyor. Bu yanıtlar da yukarıda belirtilen anlatıcının zinnindeki Isabel imajıyla birebir örtüşüyor. Yazar önemsiz birini önemli hale getirerek aslında yansıtma mekanizmasını kullanıyor, bulunan değerli maden Isabel değil, aslında kendisi.. . Yazar kendine ve Isabel'e yönelik hayranlık bekliyor okurdan. Başkasının yaşamı kendi zekâ ve başarısının göstergesi. Ne olursa olsun bir olumsuz eleştiriyle Karşılaştığınızda siz de anlatıcı/yazar gibi en uygun ve akılcı yönünüzle yaratıcı olarak karşılık A lain de Botton'un Türkçedeki dördüncü kitabı (ilki Yanı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Aşk Uzerine; diğerleri Sei Yayıncılık tarafından yayımlanan Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir ve Romantik Hareket), insanoğlunun en temel meraklarından birini, başkalarının yaşamını keşfetmeyi sıradışı bir şekilde işliyor. Bu zevkli kitap bir erkeğin biyografi formatında anlattığı aşkını konu alıyor. Âşık olunan Isabel orta sınıftan, yirmili yaşlarda, büroda çalışan bir kız. Sıradan bir birey olması dışında göze çarpan hiçbir özelliği yok. Romanının içine oturtulduğu biyografi formati Isabel in bireyselliğini çok yönlü, renkli ve canlı ayrıntılarla bize sunuyor. Aslında anlatıcıyı yaşamöyküsü yazmaya iten, eski kız arkadaşının kendisine yönelttiği 'narsisizm' suçlaması... Sokakta görüp tanıştığı ilk kızın yaşamını yazma eylemine yönelrne, anlatıcının bu suçlamaya bir tepkisi. Isabel bu kurgu içinde, bir banliyö aşkının kahramanı olarak yazın geleneğine meydan okuyor, biyografi geleneğinin kalıplarını zorluyor, hatta yıkıyor. însanları tanıma merakının, capcanlı bir aşk ve zengin ayrıntılarla süslenmesi, empatiyle ve metinler arası ilişkiyle dalga geçilmesi kitabın temel özelliklerinden. 1969 doğumlu ve Cambridge mezunu de Botton'un yazın geleneğinin mizahını yapması, yazarın güçlü entelektüel yönüyle bir araya gelerek sıradan bir aşktan çok daha fazlasını okura sunuyor. Istatistik bile yazarın mizah oklarının hedefi oluyor. Isabel'in geçmişinin irdelenmesi bizi psikanaliz dehlizlerine yaklastınyor, anlatıcı Isabel'in gizlerini cinselliğin içinde aramayı sürdürüyor. De Botton hakkında da birçok şey keşfediyoruz. Yazarın, Ingiliz yergi geleneğinin neresinde olduğunu anlamak okura kalıyor. Sıradanlığın içinden gelen bir meydan okuyuş bu: Isabel sanki sıradışı olarak yeniden yaratılıyor. Bu bağlamda kendimizden çok şey buluyoruz. verebilir misiniz? Okuyucu bu sorgulamayı okuma sürecinde satır aralarında, de Boton'un zihninin dehlizlerinde dolaşırken yapabilir. Yerleşmiş biyografi geleneğinde yazarların işlevi, sözde önemli olanla olmayanı okuyucu adına ayırmaktır. Oysa benzersiz ve tamamen tanımadığı birinin /.ilınıne yazar na sıl nüfuz edin birtakım yargdara varabilirr' Bu noktayı ae Botton Ingiliz yergi geleneği içinde düşünüyor ve Isabel'e adım adım yaklaşıyor, sonunda da ona âşık oluyor. Bütün bunları yaparken yazar biyografi türünü sorgulamamızı ve beklentimizin ne olması gerçjuiğini düşünmemizi sağlıyor. Acaba okur Öp ve Anlat'ı okuduktan sonra bu türe aynı şekilde mi yaklaşacak? Aslında bu kitabı yeniliklere açıksanız okuyun... Ne tam bir yergi, ne tam bir mizah ne de tam bir biyografi okumuş olacaksınız. Çocuğun adını koymak size kalıyor. Bu roman, küçük bir kırtasiyecide çalışan, "Böcek" adını verdiği homurdanan Citroen Diane marka arabaya sahip yalnızca 27 yaşındaki Isabel'in sıradanlığı ayrıştırılarak sıradışı hale getirilmiş öyküsü. De Botton 'yeni bir biyografi formatı' öneriyor, bu arada başkalarını merak etme dürtüsüne ve içtepisine seslenmeyi de başarıyor. Yazarla konunun ilişkisi yeniden gözden geçiriliyor. Biyografiyle kurmacanın bağlantısı da sorgulanıyor. Yazar kronolojiden çok, olayların akışındaki iniş çıkışları vansıtmayı tercih ediyor. İniş çıkışlar Isabel'in farklı kişilik özelliklerini beninde barındırmasıyla Ucili. Bu yeni biyografi sıradanlığın içindeki sıradışılığı keşfetmenizi sağlıyor. Yalan söylemenin iklnci yolu Yapıt de Botton'a ait zekâ pırıltıları taşıyan bir zekâ fantezisi. Ingiliz yergi geleneğinin neresinde, bunaokur karar verecek. Belki de zaman gibi yergi ve biyografi de değişivor: Omnia mutantur nos et mutamur in ıllis (Her şey değişir, biz de onlarla birlikte değişiriz.). Kitapta Proust'a belli belirsiz bir gönderme var. Bu, Alain de Botton'un metinler arası ilişkiyi de ti'ye almasıyla ilgili. Yazar aslında istatistikle de dalga geçiyor. Isabel'le ilgili ayrıntıların istatistilksel ifadesi okurun kitabı bitirdikten sonra kafasını kanştırıyor. Acaba istatistik yalan söylemenin ikinci yolu mu diye düşünmeden edemiyorsunuz. Yazar/anlatıcı empatiyi çok kullanmasına rağmen ne kadar empatik olabiliyor? Içten içe empati ütopik bir şeydir, "Ben bile yapamıyorum" yorumu var. Bivografi nesnel bir disiplin değildir, de Botton'un kalemiyle kişiliklerin, zihinlerin hatta kalplerin öznel yakınlaşması olmuştur. Bu yakınlaşma geleneksel biyografi normlarını sarsmaktadır. Isabel içselleştirilerek olumlıı bir kanraman haline getirilir, belki de baştan yaratılır. Alain de Botton bütün biyografi yazarlarına, onlardan hoslanan okurlara bıyık altınaan gülüyor. Okuru da tuzağa düşürerek biyografinin temellerini sarsmaya çalışıyor. Büyük biyografi yazarlarından oeklentilerinizden şüphelenmeye başlıyorsunuz. Genelde yazar mizahi bir bakış açısıyla birtakım değerlerle dalga geçiyor, toplumun duyarlı konularını, yazın geleneğini zorluyor. Türkçeye başarıyla çevrilmiş bu değerli yapıtı okuduktan sonra sizde yaratacağı değişimi, sırdanlık üzerinc yazan entelektüel bir kalemin sorguLıması olarak görmek mümkün... • Öp ve Anlat/ Alain de Buttonf l'ürkçesı. Çığdem Akpınar/ Sel Yayıncılık/ 256 s. SAYFA 3 Sıradan bir kadın Yazar, genç ve tamamen sıradan bir kadının aşkını anlatıyor, biyografi yazmak aslında bunun maskelenmesi. Alain de Botton Romantik Hareket'teki gibi genç yaştaki bir aşkı konu alıyor. Tarih, anekdotlar, gözlem ve analizle, anlatıcı Isabel'i tanıtıyor. Çalışmasının öznesi, onu aşkının nesnesi ya pıyor. Yazar bu kitapta aşkını bir halı gibi dokuyor. lstatistiğin ciddiyeline kök söktüren grafik ve diyagramlar, bize mizah dolıı gözlerle bakıyor. Isabel'in portresine aile ağacı ve diğer entelektüel lüks araçlar da eşlik ediyor. Anlatıcı doğrudan Isabel'le çıkmak yerine onun biyoöiaHsini yazıyor. Anlatıcı "Kulak menıenden öte bir şeyle empati kuramaz.sın ' diyen eski kız arkadaşına nispet yapıyor. Yalnız, Isabel'in zihnindeki her şeyi, düşüncelerini, konuşma biçimini anlatıcı hep önceden biliyor. Isabel'in çizi643 Imtiyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basım ve YayınAŞyi temsilen Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Cünayosorumlu Müdür: Fikret llkiz Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı > Baski: Sabah Yayıncılık A$ Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 cağaloğlu, 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 0 Reklam: Publi Media CUMHURİYET KtTAP Alain de Botton butun biyografi yazarlanna, onlardan hoslanan okurlara bıyık altından gulüyor. Okuru da tuzağa düşürerek blyograflnln temellerini sarsmaya çaiısıyor K İ T A P SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle