Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
fy^MlSUMANKAFAOĞLUBÜKE B UL MA C A İLKHİ MUMCUOĞLU Alımlama oş bır çolun ortasında ses bomba sı patladığında, çıkan sese "ses" de nılebılır mP Hıç kımse tarafından duyulmayan ses, ses mıdır'* Bu soru, bı rıncı sınır felsefe oğrencılerıne duşunme alıştırması gıbı sorulur Oğrencderın so ruya yanıt bıılmaları yerıne, bu soru uze rınde duşunmelerı beklenır En başta "ses"ın ne anlama geldığını sorgulamak gerekır, daha sonra "boş bır çol" de ne kast edıldığı tartışdabılır, bır tek ınsanın bulunmadığı bır yer mı, yoksa hıçbır canhnın yaşamadığı bır yer kastedılıyor dur Bu tanımlar verıldığı takdırde zaten soru da yanıt bulur Lğer "ses" sozcuğunden kastedılen es nek uzamda yayılan mekanık tıtreşım dalgaları ıse, o zaman bıiın^lı bır varlık tarafından duyulmadığında bılc sesten soz edılebılır, ama "ses", ışıtme duyıısu nu uyaran ve bevne ulaştıran dalga ola rak tanımlanırsa o /aman mutlaka duyul mui; olması gerekır, aksı takdırde ses va rolmamıs sayılır Aynı sozcuk ("ses") kul lanıldığı halde, nasıl bırıncı tanım algıla yanı yok sayıyorsa, ıkıncı tanım da varol mak ıçın algilanmayı zorunlu kilar Insanoğlunun bır ozellığı sadete ken dı tarafından algılanan varlıkların varlı ğını kabul etmesıdır Orneğın ınsan ku lağının algılamadıgı bır ses, yok sayılır Bır odada kalabalık bır ınsan topluluğu sessızlık ıçınde oturduğunda ve lcapı a lı hıçbırı tarafından duymadığında, kapı zdının çalmadığı duşunulur, bu sesın an cak bır kopek tarafından algılanacak tızlıkte olması bu yargıyı değıştırmez Oğrencılık yıllarımda uzun uzadıya tartıştığımı/ bu konuyu yıllar sonra Na zan ve Zehra Ipşıroğlu'nun bırlıkte hazırladıkJarı "Alımlama Boyutları ve Çeşıtlemeler"serı kıtapları hatırlamama neden oldu Yukarda bahsettığım sorunun başka bır şekılde de sanat tarıhı açısın dan sorulabdırolduğu duştu aklıma bır sanat yapıtı algılanmadığında varlığın dan soz eddebdır mi'' Sanatçıların cok sık tartıştıkları konu lardan bırıdır bu Daha doğrusu şoyle bır koru karşımıza çikar Sanatla dgdı her şey butunluğuyle oznel mıdır, yoksa bu alanda da nesnel olçutler var mıdır? "Alımlama Boyutları ve Çes,ıtlemelen" dızısının henu/ IKI kıtabı yayımlandı Re sım ve yazın Bırıncısının basındakı gırış bolumunde ıkı yazarın dıyafog şeklınde verılen alımlama tanımı hem sanat yapı tını alımlamanın ne anlama geldığını hem de sanat tarıhını ve eleş,tırı açısından bunun onemının anlaşdmasını sağlıyor (,ok kabaca tanımlandığında "alımla nu", duyıı algdanyla butunleşen bır du şunsel etkınlık olarak anlaşdıyot Na/an ve Zehra Ipşıroğlu'nun alımla ma tanımlaması, sanat yapıtını asla ken dı halınde bırakmayan bır yaldaşımı on gorııyor Lser, once onu yaratan sanat çıyla sonra tum yapıt dışı oğelerle ve so nunda da alımlayanla bııyuyen (gelışen, hatta bazen venıden hayat bulan) bır bı çımde varlığını surduruyor AJımlayan, yapıt ve sanatçı arasında gelışen bır dı yalog de yapıt sureklı bır oluşum ıçıne gı rıyor, boylece alımlama hıç bıtmeyen bır yolda gelıs.ımını surduruyor Çunku alımlayan tarafından sureklı olarak dış B Önce aşağıda tanımları verılen sözcuklerı bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çızgi üzerıne eelecek D İ çimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harflerı bulmacadakı aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler ıki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda karaItare yoksa, bu, sozcuğün alttakı satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sozcüklerın ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şaırin adını oluşturacak, bulmaca karelerindeyse, aynı şıırden bir alıntı ve şaırin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Şuphecı. I. "Ateş gibi bir ... akıyordu/ Ruhumla o ruhun arasından" (Ahmet Haşim). 34 18 12 39 J. "... Bir Nevcivan" (Nezihe Araz'ın bir oyunu). 1 70 35 31 K. Almanya'nın BadenWürttemberg eyaletınde bir kent. 79 33 42 27 51 63 37 62 76 57 10 22 oğelerle bağlantdarı kuruluyor Bunlar kulturel, tarıhsel, hatta ruhsal bağlantı lar olabılıyor Bır sanat yaptıına alımlama tanımla rıyla baktığımızda fazla oznel bır sanat kuramı mı gelıştırdığımızı de sorgula mak gerekır nunoktada Insan ruhunun bır yapıttan nasd etkılendığınden yola çdcarak nesnel bır kavram oluşturabdır mP Başka deyışle, bır yapıtın bır zıhın de doğurduğu uretkenlık ve duşunce zıncırı, başka bır zıhmde de aynı şekılde olabılır mı? Alımlayanı merkeze yerleştırdığımız sanat anlayışında farklı yorumlar kura mı etkılemıyor, (,unku ama(,lananın nes nellık olmadığını anlıvoıu/, ama<, yapı tın ijOzumlcnmesı Orneğın bırıncı kı tapta Juan Mıro'nun "Gece Kadınları ve Kuşlar" adlı tablosundan so/ eddıyor (s 31) Bu tablodakı bır fıguru yılana benzeten alımlayan, doğal bırbdın^akı şıyla Havva'nın cennetten kovuluşunu akla getırebılır, fakat bır başkası ıkıntı bırkadın fıguru algılayarakgete, kadın lar, buyu vb bağlantdar kurabılır Na zan Ipşıroğlıı ozellıkle bılınçakışı bağ lantılarını (ve bunun her alımlavan ıçın değışebılırolmasını) eserın bırzengınlı ğı olarak goıuvor Alımlama, ona gore, uretıcı bır edım, sadece kendı zengınleş mekle kalmıvor, aynı zamanda vapıtın da yenı boyutlar kazanınasını sağlıvor Bu estetık kuram, yorumbduTiın en açık goruşlu anlayışına dayanıyor, alımlama ve yaratma, uretım ve tuketım bırbırle rınden ayrılmaz bır butun şeldınde su nuluyor* "Alımlama Boyutları ve Çeşitlemeleri: Resim'V Nazan Ipşıroglu/' Papıms "Alımlama Boyutları ve Çeşitlemeleri: Yazın"/ Zehra Ipı^rogluf Vapırııs www yazınsanatı qb net fı B. "Kara gözlüm efkarlanma gül ;ayri/ ... öter ötmez ordayım." B. S. Erdoğan). L. "... Sabah Oldu" (Rıfat Ugaz'ın bir şiir kitabı). 15 19 17 3 8 5 14 43 71 „. M E m şmıklık tahıl olçeğı. 77 7 67 54 24 28 45 25 75 2 44 49 C. "... Omer Çetinay" ("Kanrevanmaraş" adlı şiir yapıtını da yaratan şair). 52 46 47 D. "Inanma kızuTi^bu hastalıkta D. "InanrnaT bir ... var." (H. R. Gürpınar). 30 48 55 78 26 61 N. Gerçekleşmesi çok zor olan şeyleri ummanın hoşgörülmesinı belirten deyım. 36 50 4 20 65 66 29 40 13 6 58 E. Hollanda'da bir kent. 59 11 72 41 73 F. ".. Öz" ("Yaralısın" adlı romanı da yaratan yazar). 9 69 21 74 16 632. sayının çözümü A. Ibibikler, B Çvd, C. îy, D. Martın Eden, E Donuşüm, F. Enosis, G. Kuytu, H. Imdi, I. Duğün, J. Evıye, K. Nedım Gürsel, L. Izzet, M. Zodyak. Metin: "Denızde buyudum ve yoksulluk benım ıçin gösterış demekti; sonra denızi yitirdim. Düğün ve Yaz" G. Bob Marley'ın dünyaya tanıttığı Jamaika müziği. 23 38 53 32 64 68 H. Vilayet. 56 60 CUMHURİYET KİTAP SAYI 634 SA YFA 23'