Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ıtrın Çocukluğumu Ararken/ Kazuo hhiguro/ Çeviren Nilden Beyazıt I'unç/ Epsilon Yayıncıltk/ 328 s 1930'lartn Ingilteresi... Amaçsız, K.I7U0 lshlgUK) hiçbir şey üretmeyen, davetten daÇodikluğıı vete koşarak heyecan arayan sos\ı,ııken vete ünlüleri ve onlara uyum sağlama çabası içindeki ülkenin en ünlü dedektiri Christopher Banks... Çözdüğü cinayetlerle büyük ün kazanan Christopher Banks'in çocukluğunda yaşadığı travma, hayatına gölge düşürmektedir. Şanghay'da, bütün gününü Japon arkadaşı Akira ile "dedektifçilik" oynayarak geçiren kaygısız bir çocukken, babasıyla annesi arka arkava ortadan kaybolmuştur. Dokuz yaşında yapayalnız kalan Christopher, duygularını kimseye belıi etmemeye çalışarak kendisinden beklenenleri yapar. Okulu bitirir, ünlü bir dedektir olur ve toplum içinde kendine bir yer edinir, ama anne babasını bıılma takıntısı icinde giderek büyümektedir. Dünya yeni bir savaşa doğru giderken, çocukluğunun şehrine dönüp bu esrarengiz olayı çözmeye kaıar verir. Bunu yapması halinde medeniyeti yaklaşmakta olan felaketten kurtarabileceğine inanmaktadır. Ancak çocukluk hayallerinin yetişkin Banks'e egemen olması, olaylara bakışını çarpıtmıştır. Banks'in zihnini bulandıran hayallerle gerçek birbirine karışacak ve okuyucu, onun hafızasının labircntlerinde gerçeğin kırıntılarını kovalarken, zaman zaman "dedektifçilik" oynamak durumunda kalacaktır. Güzeltmek/ liadi Çaman/ Can Yayınlan/ 124 s Dormen, Ses, Âyfer Ferav, Ümit Tiyatroları ve Yeditepe Öyuncuları. Türk tiyatrosunun altın dönemi: 6O'lı yıllar. Haldun Dormen, Erol Keskin, Erol Günaydın, Nevra Serezli, Cahit Irgat, Altan Erbulak, Füsun Erbulak, Gülriz Süruri, Engin Cezzar gibi her biri tiyatro tarıhimize adını yazdırmış ustalarla geçirilen yıllar; onlarla paylaşılan anılar, aşklar, evlilikler, dargınlıklar... 70li yılların ortasına kadar uzanan bir yolculuk. Hadi Çaman, içinde taşıdığı insan sevgisi ve tiyatro tutkusuyla o yıllan anarken, yalnızca güzellikleri dile getiriyor; olumsuz, sevimsiz, çirkin yanları ise Güzeltmek için çaltşıyor. Çünkü Hadi Çaman, kıskançlıkları, çekememezlikleri, atılan çamurları, ikiyüzlülükleri, sahtekarlıkları sevmiyor. "Bcnim tiyatro tutkum, hastalığım, manyaklığım devam ediyor, edecek" diyor. "Hiçbir doktora da başvurmayacağım." Güzeltmek, ülkemizde, her şeye rağmen tiyatro yapmaya çalışan bir avuç inançlı ve özverili sanatçının buruk öyküsü aynı zamanda. Anne Kafamda Bit Var/ Tank Akan/ Can Yayınlan/ 198 s. Sinema sanatçısı Tarık Akan, 80 askeri darbesınin hemen ardından, 1981 başlarında Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklanır. Bu tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdir. Boylece, uzun bir yargılanma süreci başlar. Siyasi şube, sorgulanmalar, itilip kakılmalar, aşağılanmalar, soğuk hücreler, bitlifareli koğuşlar, sağcılar, solcular, devrimciler, TKP'liler, idamFıklar... Ününün doruğundaki Tarık Akan'ın aylar boyu içinde bulunacağı ortam budur. Uzun zaman sonra aklanıp özgür kalan Tarık Akan, aradan yıllar geçse de o günlerin baskılarını, acılarını unutamaz; tek çıkış yolu, yaşadıklarını yazıya dökmektir. Anne Kafamda Bit Var, o karanlık dönemin bir tutanağı gibi. Son yirmi yıldır toplumsal içerikli filmlere yönelen ünlü sinema adamının az bilinen bir yönünü ortaya çıkaran anılarda ayrıca Şerif Gören'den Atıf Yılmaz'a, Orhan Apaydın'dan Barış Derneği Davası'na kadar pek çok tanınmış ada ve önemli olaya yer verilirken, Yılmaz Güney cezaevindeyken gizli saklı çekilen Yol ülminin bütün serüveni de dile getiriliyor. Her yönüyle ilginç anılar kitapta yer alanlar. SAYFA 22 Gecenin Güne Anlattığı/ / icctor hıanctottt/ Çeviren. Aysel Bora/ Doğan Kılapçılık/ 239 j . Bu kitabın yazılabilmesi için önce birbirinaen çok uzakta iki kıcenın ta gerekiyordu. Ve ardından, fuGüne Anlattığı karalık yüzünden Arjantin'e göçen Piemonteliler... Ve sonra Dİr çocuğun, çiftçi olması gerekirken ailesinin planlarını bozması ve onun gibilere sunulan tek şansı değerlendirerek ruhban okuluna gitmesi gerekiyordu; onu dostlukların, müziğin ve bütün umudunu bağladığı kitapların beklediği bu okulda, Fransız dılini de keşfedecekti. On iki yaşındaydı. Avrupa'da savaş tüm hızıyla devam ederken, Arjantin'de Peron ve Eva Duarte diktatörlüğü hüküm sürmekte, insanlar ihbar korkusuvla yaşamaktaydı. Gizli poliste bir üst düzey görevli olduğıı ortaya çıkan ve kendini affettirmek isteyen en iyi dost, eski ruhban okulu öörencisine kurtarıcısı olacak geminin biletini sağladığında artık anlatıcı için sürgün yılları ve beş parasız bir yaşam başlayacak, ne var ki yeniden kazanılan özgürlükle hayat, gerçek anlamını bulacaktır. fırsattır bu kitap, kim bilir?.. Altay Öktem'in, "101 Fanzin" adlı çalışması fanzin kapaklarını sıralamakla yetinmiyor, fanzinciliftin önemli isimlerinin fanzin fenomenini nasıl değerlendirdiklerini ve hazırladıkları tanzinlerin serüvenlerini de bir araya getirerek henüz bakir olan bu alan hakkında açıklayıcı, bilgilendirici bir yön de içeriyor. Halka Dünya Tahtı/ Larry Nıven/ Çeviren Ümıt Kayalıoğlu/ Itbakı Yayınlan/ 575 s Halka Dünya'ya... şimdiye kadar karşılaşılan en şaşırtıcı mühendislik başarısına dönüş. Tarifsiz teknolojik harikaların olduğu yer, sayısız insansı ırkın yuvası ve şimdiye kadar yazılmış en sevilen bilim kurgu öyküsünün dünyası. İnsan, Louis wu; En Arkadaki diye bilinen Puppeteer; Chmeee diye bilinen Kzin'in oğlu, Acolyte... Efsanevi varlıklar bir kez daha 1 lalka Dünya'yı savunmak için bir araya geliyor. Ortada Koruyucularla ilgili bir şeyler dönmektedir. Yaklaşan bir uzay aracı Halka Dünva'ya ulaşmadan yok edilmiştir. Vampirlerin sayısı nızla artmaktadır. Ve Öcülerin kendi planları vardır. Bu planları ancak onlara yaklaşmaya cesaret edebilen biri öğrenebilir. Halka Dünya'daki her ırkın her zaman kendi koruyucusu olmuştu. Ama şimdi Halka Dünya'nın kendisinin bir koruyucuya ihtiyacı var gibi. Sevginin Fazlası/ )anc Nelsen, Çberyl Enoin/ Çeviren: Çığdem A. Fromm/ Arkadaş Yayınevı/ 316 s. Sevginin Fazlası, günümüzde gittikçe zorlaşan çocuk yetiştirmeye sevci penceresinden rarklı bir açı SEVGININ ile bakıyor. Pek çok anne babanın asırı severek çocuğu için en iyi FAZLAS! olanı yapmaya çalışırken düştüğü yanılgıları, karşılaştığı güçlükleri ve asıl önemhsi bunların çocuklaru etkilerini göz önüne seriyor. Çocukları asırı sevgiyle şımartmadan, kurtarıcıları rolünü üstlenmeden, kendileri ve toplum için yararlı ve kişilikli bireyler olarak vetiştirme yolunua, yine sevgiyle, atılması gereken kararlı adımları gösteriyor. Türkiye Sanat Yıllığı 2001/ Zeynep Rona, Ahıı Antmen/ SanatBılgıBelge Yayınlan/ 597 .s Türkiye'de bir yılda açılan sergiler, m gerçekleştirilen etkinlrkleri, yayımlanan sanat kitaplannı, sanut ortamında yaşananlarıtartışılanları kalıcı bir yayınla belgeleyen Türkiye Sanat Vıllığı'nın ikincisi yayımlandı. Türkiye Sanat Yıllığı 2000'in ardından, ülkemizde sanat ortamı V 1 nın geçen yılını değerlendiren f Türkiye Sanat Yıllığı 2001, sergilere ve sanatçılara ilişkin ayrıntılı bilgilerin yanı sıra küratörlük, sanat fuarları, dünya bienalleri, sanat pazarında sahtecilik, çalıntı Picasso rcsimleri gibi çeşitli konulan içeriyor. Zeynep Rona ve Ahu Antmen'in hazırladıkları Türkiye Sanat Yıllığı 2001'de, ülkemizde bir yılda kaç sergi açıldığını, bunların kentlere göre dağılımını, Türk sanatçıların yurtdışında katıldıkları sergıleri, yıl boyunca gerçekleştirilen panel, sempozyum, konferans, söyleşi ve yarışmaları da bıılabilirsiniz. Hector » J Biancintti Arızah Kalpler/ ("hen Yula/ Dogan Ktlapçılık/ 1 H \ Yaşam dongüsünde meydana gelen bir kırılmanın hikâyesi. Yirminri yü/yılda ülkesinden aynlan bir delikanlı, yirmi birinci yüzyılda cenetik alanında tanınmı^ bir bilim adamı olarak uçakla ülkesıne dönüyor. 1980 vılının gü/ gecesi Ciüneydoğu'da bir şehirdebir çocuk bu uçağı görüyor gökvüzünde. Ikisi arasında ise yeni devrin memleket nikâyeleri. Sıradan insanların çıktıkları kederli volculuklar. Kesisen yaşamlar, kaçışlar, gidişler ve dönüşler. Parkta, kışlada, göl kıvısındaki bir evde, bir mektupta, evvel zaman icinde vapılan mazi gezintileri. Bütün bunlar olurken on bir sjddetinde depremlerle memlekette •er yerinden oynuyor. Hilal ue yıldızın oyunbazlığı er nikâyede. Zamanla oynamayı sevenler için... Shannara'nın DilekşarkısıShannara Efsanesi'nin 3. Cildi/ Terry Brooks/ Çeviren • Jülıde Kayaş/ tthaki Yayınlan/ 648 s. Dört Kara'yı dehşet sarmış durumda. Şeytani kara büyülerin kitabı Ildat Ch yeniden can buluyor. Zehirlediği kara seyyahları, insan ırkını tümden yok etmek üzere görevlendiriyor. Irkların bilge koruyucusu AUanon, Jerle Shannara'nın soyundan yardım istemek zorunda. Wil Ohms Ford'un kızı Brin Dilekşarkısının büyüsüyle dofimustur ve Doğu'ya yaptıkları gizemli yolculukta Allanon'a e§lik edecektir. Ancak Ildat Ch tuzağını çoktan kurmuştur. Brin'in erkek kardeşi ona zamanında ulaşabilmek için kötülüğün tam merkezine gitmek zorunda kalır. Macera, büyü ve etsanenin büyüleyici anlatımı. Genel Kültürden Kenar Kültüre 101 Fanzin/ liazırlayan Altay üktem/ Ithakı Yayınlan/ 143 s. Yeraltında bir nehir akıyor; bizim hırpaladığımız kaldırımlardan dııvulmuyor sesi, ama cürül gürül akıyor... Birileri hiç aur f !S ü madan yazıyor, çiziyor, hiç durmadan kesiyor, yapıştırıyor ve fotokopi makineleri harıl hard çalışıyor. Bize de bir kitapta yer a an ar) sizleştirilen, bir anlamda işlevI sizleştirilen fanzinlere bakmak, siyah beyaz bir dünyanın nasıl bu kadar renkli olabildiğini anlayamamak ve hayretler icinde kalmak düşüyor! Belki de kendimize yeniden, ama en yaralı yerimizden başlamak için bir | ü j|7IV% F Alvîî fl ' > y i dondurulan, hareket Serçe/ Ali Arslan/ Berfin Yaytnlan/ 544 s Serçe, 1938 yılında, daha dört yaşındayken Kütahya'ya sürgüne gönderilen Dersimli bir kızın; Ikinci Dünya Savaşı şartlarının Türkiyesi'nde geçen yaşam serüvenini anlatıyor. Once bir asker ailesinin yanına verilir bu küçük kız. Ama orada, Türkçe öğrenmeyi bir türlü beceremediği için dövülür. Sonra, bir doktor ailesine sığınır. Orada, kimse onun adını bilmez, o da dil bilmediği için adını söyleyemez. Serce adını verirler ona. Oysa asıl adı Ze mi'dir. Doktorun da küçük bir kızı vardır, Serçe o kızdan öğrenir Türkçeyi. Ama bir süre sonra oradan da kaçmak zorunda kalır... Oradan oraya savrulur, bir yandan onurunu ayakta tutma, bir yandan da yaşamda kalma savaşı verir. lnsanca duygularla dolu olan bu roman, o günlerin Türkiyesi'nden pe kçok insan tiplerini betimliyor. Serçe'nin dramatik serüvenini okurken, ülkemizin o giinkü politik ve sosyal şartlarında onunla birlikte yaşayacaksınız; onunla birlikte korkacak, sevinecek ve heyecan duyacaksınız .H CUMHURİYET KİTAP SAYI 634