Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
vaşın zorunluğu nedeniyle annesiyle birlikte Köstence'den geldiği îstanbul'da güç günler geçirip geçim sıkıntısı yaşar. HaJdun'un annesine genelev işleten Marika yardırncı olur, onu kollar, ona ııygun işler bulur. Bir muhallebici dükkânı için su böreği yaptırmak gibi. Paşazadc torunu olmasına karşın Cemil'in ailesinin mütevazı vaşamları vardır, paşazadeden uzakta kendi hallerinde yaşarlar. Haldun, Cemil'in sınıf arkadaşıdır. Cemil aynı zamanda Enrico'ların komşusudur. Dört çocuğun dostlukları giderek pekişir... Çocuklar zaman zaman sinemaya da giderler. Enrico'nun ağzından dinleyelim: " Asıl film başlamadan önce savaş haberlerini gösteren filmi izledik. Bana kalırsa bu, diğer filmden daha ilginç ve heyecanlıydı. Haber filmi Alman ve Sovyet ordularının Polonya topraklarında ilerleyişini göstererek başladı. Yanus, koltuğun ucunda oturmuş, izliyordu perdeyi... ... .Kentin neredeyse tümü yıkıntı halindeydi. Bombalar bu yıkıntılan yerle bir ediyor, yangınlar çıkanyor, alevler gökyüzüne yükseliyordu. Yanuş'a baktım, ağlıyordu." (s. 162163) Romanda, bir dönemin dillere destan Beyoğlu'su da yaşatılıyor. Enrico, okul çılcışında kendisini almaya gelen hizmetkâr Anna'ya pasta yemek istediğini söyler. Böylece ünlii Löbon Pastanesine giderler. "îçeride akşam üzerlerinin olağan kalabalığı vardı. Süslü şapkalar giymiş, yüzlerini pudralamış, ince, yay gibi kaşh, uzun ok kirpikli, kırmızı dudak boyalı şık hanımla, fötr şapkalı, ütülü pantolonlu, kolalı gömleklı, ipek kravatlı beyler... salonda parfüm KO Dfltere destan Beyofiiu kusu sigara dumanına kanşmış, uçuşuyordu." (s. 150) Yanuş'un annesi iyileşip hastaneden çıkar. Aile, Enrico'nun yalnız yaşayan dayısının evinin iist katına taşınır. Anne, Carlo'nun yardımıyla Pera Palas'ta akşamları keman çalmaya başlar. Daha sonra, Yanuş'un babasının Londra'dan ölüm haberi gelir. Altınlar, Nazilerin eline geçmeden gizlenilmiş, ama baba ölmüştür. Yanuş'un annesi istememesine karşın, ülkesi için casusluk yaptırılmaya zorlanır. Bilgi almak amacıyla Alman Büyükelçiliği'nde iist düzeyde bulunan bir görevlinin metresi olur. Ancak bu duruma fazla dayanamaz. Carlo'nun evlilik teklifini kabul eder, gizlice evlenirler. Ama genç kadın öldürülür. Yanuş, kızkardeşiyfe tek başına kalır. Carlo onlara destek olmaya çalışır, zamanla iki erkek birbirlerine güç verip bağlanmaya başlarlar. Cehennemde Bir Ada, Yanuş ve Enrico'nun yakın arkadaşı Sara'nın içimizi acıtan sözleriyle biter. "Biz bir adada yaşıyorduk ashnda. Cehennem ateşinin ortasındaki küçücük bir adada, mutluluğu, huzuru, DU mutluluk ve huzurun sahte olduğunun farkında olmadan yaşıyorduk... Biz o yıl yaşadığımız acılarla birdenbire büyümüş, çocukluğumuzu vakitsiz kaybedıvermistik. Bir yd defiil onlarca yıl yaşlanmıştık sanki. Ozellikle savaşın alevlerinden çokça payını alan Yanuş ve Enrico...Onların gözlerine gelip yerleşen hüznii hiçbir şey silemedi. Hiçbir zaman... " • Cehennemde Bir Ada/ Güheren Engın/ Roman/ Remzt Kitabevt/ Aralık, 2001/ 381 s. Yaşanacakların yoluna yaşanmışlarla girilmez! "Klasikleşen kalıplarla, davranışve alışkanlıklarla, geçmişin devamı olan uygulamalarla geleceği yönlendirmeye kalkanlar başarı sağlayamazlar. Globalleşen dünyada hataların bedeli tüm insanlığın sonu olabilir. İnsanlık, içine girdiği bilgi teknolojileri dönemine uyum sağlamalı, eski kalıplardan sıyrılmafıdır. (...) Gelecek iyi düzenlenirse, bütün insanlık daha yüksek yaşam standartlarına ulaşacaktır. Şu an için kaygı uyandıran ekolojik sorunlar, geleceğin bilgileri ile giderilebilir. Ama geleceğin tehlikeleri iyi anlaşılamazsa, çevre sorunlarının insanlığın sonunu getirmesini beklemeye gerek kalmadan önce, insanlık birçok farklı nedenden dolayı yok olabilir." Bir işadamının gö2üyle; YARININ DÜNYA DÜZEIMİ Mehmet Rıza Sungur YAYINLARI 0212 518 54 42 eanahtar@excite.com KİTAPÇILARDA "ÜSTÜN DÖKMEN'LE KÜÇÜK ŞEYLER" Her Pazar 10.30 Sanaıu ve Ounlofc Vaşamda İLETİŞİM ÇATIŞMALARI ve EMPATI Ûstun 06km«ı Üstün DökmenMn yayınevimizden çıkan kitapları Sanatta ve Günlük Yaşamda İLETİŞİM ÇATIŞMALARI VE EMPATİ 17. BASKI "Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Üstün Dökmen'in sunduğu 'Küçiik Şeyler'de; 'Ailede, İşyerinde ve Günlük Yaşamda İletişim SorunlarV ele alınıyor." Y»m,ü Klm Külacalt'P Yarına Kim Kalacak? Evrenle Uyumlaşma Sürecinde VAROLMAK GELİŞMEK UZLAŞMAK 4. BASKI Evr«>nl« Uyumloıma Sgrotınd* VAROLMAK GELİŞMEK UZLAŞMAK ÜtKin DökiMn SOSYOMETRI PSİKODRAMA Üıtün Dölunan * * " SOSYOMETRI VE PSİKODRAMA 3. BASKI SİSTEM YAYINCILIK Tel:(212)293 83 72pbx eposta: sistem@sistem.com.tr http://www.sistem.com.tr