24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Küba Şiirinden Seçmeler2 / Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut Soyunmamış kız (giyinmiş değil) öpüşmenin kapı sundurması (soluk değü) sonradan gelen (hiç de yavaş değil) hoça kalmanın dönüşu (ayrılış değil) Anımsamanm yokluğu (unutuş değil) olabilecek olan (hiç de kısmet değil) Sessizliğin gölgesi (gürültü değil) En güçsüzün tükendiği nokta (en güçlü değil) düşlediğini düşleyen (uyuyan değil) yaşamın tersi (ölüm değil) Nancy Morejön (Havana 1944) Bir Delıkanlıya Köpiiklerle kabarıp inen deniz arasında yükseliyor sırtı akşam nenüz çöküyorken yapayalnız Kapkaraydı gözleri, otlar gibi, Pasifik'in koyu renk deniz kabukları arasında biten. incelikli dudakları çöllerin kumunda kavrulmuş tuz gibi. Ve son olarak, tütsü kokulu çenesi güneşin altında. Bu dünvadan bir delikanlı üstümde Ve Incil'deki Şarkıları örnek almış bacakları, topukları ve hayaları cinselliğinin, ve ağzından doğan yağmur ilahileri kuşatıyordu ikimizi, iki denizci, sevdanın belirsiz yelken bezinde düğümlenen iki urgan gibi. Onun kolları arasında yaşamaktayım. Onun güçlii kollarında ölmek istedim sırılsıklam bir kuş gibi. 20. yüzyıl başında doğan ozanlardan yapılmış bir seçmeyle başlaaığımız Küba şiirini tanıtmayı bu kez de yüzyıl ortasında doğan ozanlarla sürdürüyoruz. Amando Fernândez (Havana 1949ABD 1994) Kaptan Büyük bir kentte yolunu yitirmişsin. Kentin ortasına yürüyorsun. Vc nedenini bilmiyorsun. Çıkmaz bir sokağa varıyorsun. Bir çıkış arıyorsun ama çıkış yok. Dönüyorsun yüz geri. Çıkıyorsun çıkmazdan sessiz bir anayola bir koya ve limana açılan bir yola. Daha önce buraya gelmiş gibisin ama ne zaman, çıkaramıyorsun. Çevrede dorukları karh dağlar var. Soğuk hava. Rıhtıma iniyorsun. Yalnızca birkaç köhne gemi görüyorsun, yük gemisi. Birinde bir adam elini kaldırıp seni esenliyor. "İncelikli dudakları / çöllerin kumunda kavrulmuş tuz gibi" Gemiden verilmiş iskeleye yaklaşıyorsun. Olduğun yerden soruyorsun çıkmana izin var mı diye. Kaptan görünüyor. Eliyle çık diyor. Sen de çıkıyorsun. Gemiye çıkınca seni kucaklıyor. Yel hızını artırıyor birden. Üstünün hafif olduğunu anlıyorsun. ama soğuğu duymuyorsun. Kaptan teknenin içine buyur ediyor. Girmeden sana dönüyor; Duygulanmışşimdi anlıyorsun kim olduğunusana diyor kı, "Gir. Yarın açılıyoruz, gün ağarmadan." Magali Alaban (Cienfuegos 1945) BuraJa Burada siperimiz çarşaflarla yorganlardır. Alâettin olsam çocukluğumun sıcacık kumsalına düşerdim. Sana uğrardım. Hâlâ saçlarını boyuyor musun? Sevgilinden gelen mektuplar dolapta olurdu, benim asık suratlı çocukluk fotoğraflarım, okullardan kartpostallar, anılar yanıbaşıma çöküp oturan metrolarda. Havana'yı solumak istiyorum, yaşam gizimi yeniden kazanmak. Fenerleri görmek ve duvarı oyan, iskeleye vuran dalgaları. Soğuk duyularımı donduruyor. Çanlar işitilmez bu kentte, havada tatlı kokusu yoktur buram buram, ne de sıcaktır ekmekler. Şeker kamışı likörii dikmek kafaya, palmiyelere bakmak isterdim, işitmek satıcı delikanlıların haykırışlarını. Donakahyorum naylon torbaların, gelen geçenin hayhuyu ve leş kokuların ortasında. Prado sokaklarını arşınlamak isterdim, otellere girip çıkmakgecenin sığınak larınaparkların mermerlerine dokunmak. Ellerimi sokmak su birikintilerine, incecikten inen yağmurda ıslanmak, iliklerime değin. Öğle yemeğimde ebem kuşağıyla uçurtmaları vemek. Banyo teknelerinde yıkandığımı görmek, bir koşu tutturmak romları çektikten sonra, dostlara uğramak, onlara anlatmak isterdim, söylemek onlara dilimin bu dile dönmediğini, anlatamadığımı bu tuhaf kuruntuyu sözcüklerle, sözcükler ah sözcükler window demekle pencere aynı şey değil aynı şey değil house demekle ev. Luis Rogelio Nogueras (Havana1945Havana 1985) Eirettleme Savunmast ülümün tersi (yaşam değil) su diye inleyen (susamış değil) yaşam desteği (viyecek değil) yumruğun bıraktığı iz (yara neymiş) HİTÎTLER ve Hitit Çağında Anadolu J. G. Macqueen Ülkemızde de çalışmalar yapan Macqueen, rcsim, fotoğraf gıbı zengın görsel malzemcler yardımıyla Hıtitlcr'ı vc çağdaşlarmı tanıtıyor Hıtıtlernasıl kcşfedıldı? Anadolu'ya nasıl ve nercden gelmışlerdı? Kendılerınden öncekılerle ve çağdaşlanyla nasıl bir ctkıleşim içine gırdıler? Nasıl bir dıl, din, yazı ve kultiir yapısına sahıptıler? Hattuşa, Yazılıkaya ve Troya başta olmak uzere, çağın Anadolu'sunda, mımarlık, heykelcılik, seramık sanatı, savaşsavunma anlayışları ve gunluk yaşam... Dizinin Diğer Kitaplan yayınevt • Tel (0312) 354 83 00 • Faks (0312) 354 83 09 Eposta arkadas@arkadas com tr • http7/www arkadas com tr SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 631
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle