24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindeki Ermeniler Hakkında tngiliz Belgeleri (18961918)/ Muammer Demirel/ Yeni Türkiye Yayınları/ 704 s Ermenilerin yaşadıkları Türkiye topraklarının hemen her yerine konsolos ve temsilciler gönderen Ingiltere, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ermenilerin her hareketini takip etmişti. Bu yüzden Ingiliz Milli Arşivi'nde Ermeniler ve Ermeni meselesi ile ilgili sayısız belge bulunmaktadır. Ingiliz arşiv belgelerinden oluşan bu çalışma 18961918 yılları arasında Ermenilerle ilgili konuların rapor edildiği belgeleri içeriyor. Ermeni ihtilalci örgütlerin Türkiye aleyhine örgütlenmesi, silahlanması ve eylemleri bu belgelerde ayrıntdı olarak yer almaktadır. Birinci Dünya Savaşı yaklaşırken Ermeni Taşnak ve Hınçak örgütlerinin Osmanlı Devleti'ne karşı savaşmak üzere içeride ve dışarıda nasıl büyük bir hazırhk yaptıklarını içeren bu belgelerde ayrıca Ermeni Tehciri'nin bir zorunluluk olduğu ve bir soykırım olmadığı görülmektedir. Micromegas/ Voltaire / Çeviren: Hasan Fehmı Nemlı/ Dost Kitabevi Yayınları/ 188 s. Voltaire, hemen hemen tüm öykülerinde Bin Bir Gece Masalları'nın ve antik çağın coğrafyasını kullanır; Babil'in Paris, Brahmanlar'ın ya da Draidler'in ise Roma Kilisesi'nin rahipleri olduğunun fark etmekle gecikmez. Babil Prensesi başlangıçta bu hoş geleneği sürdürür öykü ilerledikçe, iki âşık, Avrupa krallıklarını dolaşırlar; Ingiltere, Almanya ve Galya, iki farklı zaman düzleminde varlıklarını sürdürürler; tarihin ilk zamanlarında Voltaire'in yaşadığı dönemde. Bu iki düzlem , geçmişte, tekboynuzların ve büyülü kuşların var ettiği tek bir görkemde birbirine karışır. Bu kitapta yer alan diğer öykülerde Voltaire, taraf tutmayan alaycı bir izleyici gibi olayları dışarıdan yönetir, sanki düş gördüğünü biliyormuş ve neye ya da acıma duygusuyla düşlemeye razı oluyormuş gibi kendisini ihtiraslı çalkantılara bırakır. Ben ve Toplum/ Galip henVeysel BatmazJ Om Yayınevi/296 s Bu çalışmada sosyal psikolojinin her zamanki klasik konuları içinde yer almayan dil, düşünce biçimleri, psikanalitik ve bilişsel psikolojik kuramlar gibi başlıklara da yer veriliyor. 'Ben ve Toplum' birbiriyle çakışan iki kısımdan oluşuyor. Bu çalışmanın birinci kısmında toplumsallaşma sürecinde birey, birey ve toplumsal süreçler, bilişsel süreçler ve kişiliği oluşturan süreçler alt başlığıyla inceleniyor. İkinci kısımda ise etkileşim sürecinde birey, toplumsal etkileşim, kişiler arası ilişkiler ve grup içinde birey; uyma ve tutumlar ekseninde irdeleniyor. İletişim kurarken, reklam kampanyası yaratırken halkla ilişkiler yaparken, siyasal iletişim etkisi oluştururken, toplum mühendisliğine soyunurken, ikili ya da grup ilişkilerinde veya sen senle yalnız kaldığında 'ben ve toplum' neler yapıyor? JMasıl oluşuyor? Toplum içindeki sen kimsin? Işte Ben ve Toplum'da bu soruların yanıtlarını bulabilirsiniz Fi/ Öitün Kırdar/ Bilgi Yayınevi/ 244 s. Yaşamını eğitime adamış yaşlı bir profesörle hiç bir gelecek umudu taşımayan bir varoş genci.. Yazgılarını belirleyecek olan rastlantı ikisini garip bir zaman diliminde bir araya getirir ve onları düşlerinde bile göremeyecekleri bir yaşama sürükler. Giderek gençleşen bedeniyle bol paralı bir yaşama kavuşan profesör, bir gün içinde olgun ve yakışıklı bir hale gelen gençle aynı kadına aşık olmakla kalmaz, uluslararası silah ve uyuşS/A YFA 22 turucu kaçakçılığından gerilla savaşlarına, terör eylemlerine değin bir yığın pisliğin içinde bulur kendini. Üstün Kırdar, insan düşlerinin sınırsızlığını ve bu düşleri gerçekleştirme tutkusunun yol açtığı olayları, sima, büyü, gençlik iksiri gibi fantastik öğelerle sunuyor. Kurgusu, romanı benzerlerinden farklı kılıyor. Öyle ki, olaylar kurmaca bir ülkede ve bilinmeyen bir tarihte geçse de sosyal ve siyasal yapılanmasını dünyada herhangi bir ülkeye uyarlamak mümkün. Fi, konusu gerçekle gerçeküstünün birbirine ustaca eklemlendiği kurgusuyla, Türk edebiyatına değişik soluk getirecek bir roman. Geldim, Gördüm, Çok Güldüm/ Kandemir Konduk/ Bılgı Yayınları/ 267 s Hayatın önemli renklerinden biri olan mizahın ustaları nelere gülüyor?.. "Perihan Abla", Mahallenin Muhtarlan", "Ana" gibi keyifle izlenen ve uzun süre yayımlanan televizyon dizilerinin yaratıcısı, ünlü mizah ustası Kandemir Konduk, yaşamı bo yunca kendisini güldürenleri okuruyla paylaşıyor ve ekliyor: "Gülmek, yaşamanın nefes almaktan sonraki ikinci kanıtıdır." olan kişilerdir. Öykünün sonunda fazla yol almadan da olsa, o an bulundukları yerin az ya da çok uzağına gideceklerdir kesinkes. Söylemleri buna yöneliktir. Tüm yaşamlarını bilmesek de gündelik yaşamın ayrıntıları içinde küçük gibi görünen, değip geçiveren, ama temelde önemli kadınlık durumlarını yansıtan acıtıcı söylemleriyle bizi sarsan bu kişiler için vardıkları noktadan çok, aldıklan yol önemlidir. Yazar, bu ilk kitabındaki öykülerinin olgunluklannı, taşıdıklan duygu yükü, yapısal sağlamlıklan ve imgelerle zenginleşmiş bir dili kullanmaktaki başarısı ile ustalık çizgisinde duruyor ve bize, doğuştan bir öykücü olduğunu kanıtlıyor. Nf KMI\K l)\ ( IVHDIk I.IIMI K Bıyık Izi Yalanları/ Atılla Şenkon/ Can Yayınları/91 s. Kansının telefonuna gelen bir mesajı okuyunca bütün yaşamı altüst olan bir erkeğin karmaşık günleri, iç içe geçmiş öykülerle anlatılıyor bu kitapta. Aldatmak aldanmak temasıyla birbirine bağlanan öyküler, böylesine yakıcı bir olayı bile alçak sesli, sevecen, bağışlayıcı bir duruşla verirken, anlatıcının ve anlatılanın kırılganlığını son derece incelikle işlediği ayrıntılarda gösteriyor. Atilla Şenkon, yargılanamayan, öykü kişilerinin yanında yer almayan, tarafsız yazar tutumunu koruyan, yalın ama ironiden uzak durmayan bir dil kullanıyor. Çağdaş bir konuyu bir erkeğin ruhundan anlatıyor. ganKıtap/ 178y Git Kendini Çok Sevdirmeden/ Tuna Kiremitçi/ DoSevmesini de gitmesini de bilenler için bir kitap... Nostalji, aşk kırıklıkları, evlilik, birbirini sonradan anlamanın hüznü ve acılara rağmen hayata tutunma çabaları... Tuna Kiremitçi'nin bu ilk romanı, bir kazada oğlunu yitirdikten sonra annesinin Eskişehir'deki evine sığınan Arda Akad'ın öyküsünü anlatıyor. Arda'nın ana ocağında genç kızlık yıllarına geri dönüşü ve ilk aşk öyküsünün kahramanı olan erkeğin yirmi üç yıl sonra yeniden ortaya çıkışı... Sevmek ve gitmek üzerine, ince düşünülmüş bir roman... Aptalın Seyir Defteri / Derya Erkenci/ Dogan Kilap/87s. Derya Erkenci'nin hikâyeleri, hayatımızla yüzleşmenin buruk ve samimi tutanakları adeta. Erkenci, bizi olgunluğun eşiğine gelmiş bir kuşağı tarihi, coğrafyası, dünü ve bugünüyle okuyor; okuduklarından küllerimizden yeniden yaratıyor. Yüzleşiyor ama gaddarca hesaplaşmıyor. Haksızlığa uğramış bir kuşağın haksızhğa uğramış çocuklarını, bizi kendini de acıyarak seviyor... Sıcak bir yaz duygusu içimizde kalan. Deniz kabukları, denizin üstünde kızararak batan güneş, nedensiz kederlerimiz, orta sınıf hayatımız, orta sınıf hayatımızın ortasında var olan her şey. Ama onlar çocukluğumuzda kalmamış mıydı? Erkenci'nin hikâyelerini okuduktan sonra bir kez daha biliyoruz ki insan ölümlü; ömür geçiyor, bir yerinden tutunmak gerek. Yazarın kamera gözü içinize işleyecek... tkinci El Aşk/ Aylin Süer/ Dogan Kitap/ 80 s ikinci el aşklar, ikinci el yaşamlar, ikinci el mutluluklar... Devralınan toplumsal roller, devralınan çoHayatlarını bir kez daha gözden geçirme gücü olanlara; hatırlamaktan korkmayanlara; ikinci el coşkuları yenileriyle değiştirmek isteyenlere adanmış ikinci el öyküler...Kitap, aşka inanan inanmayan herkesi, masal ile gerçek arası bir dünyada buluşturuyor. Yazar, günlük hayatın içinden seçtiği konularıyla olduğu kadar, yalın dıli ve sinematografik anlatımıyla da dikkat çekiyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 670 soyına bcni ulanuım rnuzaffer jzguı Soyma Beni Utanınm/ Muzaffer îzgii/ Bilgi Yayınları/ 203 s. Ağlanacak ve gülünecek onca şey yaşıyoruz ama pek çoğu gündelik yaşamın karmaşası arasında kaynayıp gidiyor. Toplumsal kara mizahın ustası lzgü bunların hiçbirini kaçırmıyor; doğru ve akılcı tespit ve yorumlarıyla bir kez daha "bizi bize çarpıyor." Bu kitabı bir çırpıda okuyacaksınız ama okuyup geçemeyeceksiniz. KüreseUeşmeyi Anlama Kılavuzu/ Wayne Ellıvood/ çev: Betül Dılan Cenç/ Melis Yayınları/ 135 s. Küreselleşme ne anlama geliyor? IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Orgütü ne zaman, nasıl kuruldu? Ûçüncü Dünya borç batağından neden çıkamıyor? Büyük şirketler dünyayı nasıl yönetiyor? Spekülatif sermaye nasıl para kazanıyor? Küreselleşme ile yoksulluk ve doğal çevrenin nasıl bir ilgisi var? Küresel ekonomiyi yeniden tasarlamak mümkün mü? Küresel kapitalizme karşı sol ya da sağ "milliyetçilik" ile mücadele edilemez. Küresel bir mücadelenin dünya çapında bir iletişime, bilgi ve dayanışma ortamına ihtiyacı var. Bu dizide, küresel antikapitalist harekete kaynaklık eden, hareketten heberler veren, attığı adımları ve önündeki engelleri anlatan, yol göstermeye çalışan, hareketin içindeki hararetli tartışmaları aktaran kitaplar bulacaksınız. Ne Kadar da Güzeldir Gitmek/ Nalan Barbarosoğlu/ ('.an Yayınları/ 9i \ Nalan Barbarosoğlu, elimizdeki bu ilk öykü kitabı ile herhangi bir zamanda, bir yerinden yaralanmış yaşamların kırılma noktasına eğiliyor. Küçük kırgınükların, sevinçlerin, yıkım ve düşlerin, yüzeyin altındaki, alt yaşantılardaki dönüşümleri anlatıyor. Ayrıntılann, sözcüklerin ötesinde o yuşamlardan kalan tortuyu derinlemesine sezdiriyor okura ve kitap boyunca bir hüzün iklimi yaratıyor. Barbarosoğlu için 'gitmek özgürlüktür'. Gidebilmek, özgürlüğe açılan kapıdır. Onun öykü kişileri her bir yerlere giden, gidecek cukluklar, devralınan düşler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle