Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K A 8 I M 2 0 0 2 • Muzaffer Uyguner'in son konuşmaSI Ve SOn yaZISI 6 sayfada • Fatma Oran, ünlü bilimci Stephen Havvking'in "Ceviz Kabuğundaki Evren"inin değerlendirdi 8 sayfada • Mustafa Küpüşoğlu, Hikmet Temel Akarsu ile konuştu ıo sayfada • Pınar Göksan Aker, Sevgi özel'le yeni öykülerini konuştu u. IktTAi» Cumhuriyet Z E K Bir kultur adamı, 1960'ların ikinci yarısından bu yana çeviri yapıyor. îmzasıyla yayımlanan çevirilerinin sayısı otuzdan fazla. Ama bir dönem zorunlu olarak takma adla yayımladıklarını da katarsak elliyi buluyor. Yirmi yıldan fazla bir süredir bir başka uğraşı da kültür gazeteciliği. Uzun süre Cumhuriyet'in Kültür Servisi ile Cumhuriyet Kitap'ı yönetti; altı yıldır P Sanat Kültür Antika dergisinin yayın yönetmeni. "Yeryüzü Kitaplığı" köşesini Cumhuriyet Kitap'ta, Yeni Yüzyıl ve Yeni Binyıl'dan sonra Radikal Kitap'ta sürdürüyor. Kısa bir süre önce, çevirmenlik ve kültür gazeteciliğine üçüncü bir uğraş daha eklendi: Okuyan Us Yayınları'nın Erotik Us dizişinin editörlüğü. Üster'in çevirdiği kitaplar arasında, Lenin ve Mao Zedung'dan George Thomson ve John Berger'a, Juan Rulfo, Mario Vargas Llosa ve Jorge Luis Borges'den Liam O'Flaherty ve Iris Murdoch'a, çok çeşitli ve farklı yazarların yapıtları vardı. Ama bu kadar yıl sonra, ilk kez şiir çevirisine soyundu; Erotik Us dizisinin "Yatağında Yalnız mısın?" adlı kitabındaki eski Japon ozanlarından aşk şiirlerini çevirai. TURHAN GUNAY unca zaman neden şıır çevırmedımz> Ya da bunca zaman sonra neden sıtr çevırdıniz? Çeviri, kuşkusuz, zorlu bir uğraş; ama şiir çevirisi belki de en çetini. Çevirmen, nem biraz bukalemun gibi olmalı, yapıtını çevirdiği yazarın üslubuna, düşünüş biçimine bürünmeli; hem de çevirdiği yapıtı kendi dilinde yeniden yaratabilmeli. Bunu roman ya da öykü çevirirken başarmak zaten yeterince zor. Şiir ise, adı üstünde, siir; düzyazıdan çok farklı bir yapısı var. Koşuk dilinin kendine özgü yapısı, imgeleri, metaforları, söz oyunları, göndermeleri ve çağrışımları, bir de şairin dili, kültürü ve doğasından harmanlanan imgelemi işin içine girince, çevirmen çok daha büyük güçlükler yaşıyor. Lise sondayken, Shakespeare'in bir sonesini çevirCUMHURİYET KİTAP SAYI 664 Çelâl Üster meye kalkışmış; sonradan, "cehaletin cesareti"ne vermiştim bu kalkışımımı. Yıllarca, şiir çevirmeni değil, şiir okuru olmayı seçtim. Belki "cesaret" eksikliğinden; belki Orhan Veli'nin, Behçet Necatigil'in, Oktay Rifat'ın, Cevat Çapan'ın şiir çevirderinin bende uyandırdığı hayranlık ve şaşkınlıktan. Size tuhaf gelebilir, ama diyebilirim ki kimi usta işi çevirileri zaman zaman asülarına yeğlediğim (!) olmuştur. Gerçi bir şiirin çevirisinin asuna yeğlenmesi anlaşumaz bulunabilir; ama az önce sözünü ettiğim şairçevirmenlerin bazı çevirilerini anımsarsak, söylediğimin o kadar da garip o&nadığı ortaya çıkabilir. Birkaç örnek verebılir mısiniz? İlk örneği Orhan Veli'den vereyim. Ömer Hayyam'ınbirrubaisi. 1953'teVatan'dayayımlanmış: "Gene gün gelse şu dünyada bir âbâd olsam / Gene âşık gene sermest ü serâzâd olsam / Razıyım görmediğim cevri görüp cânımdan / Gene kahriyle perişân gene berbâd olsam." Sonra, Oktay Rifat'ın bir Catullus çevirisi geliyor aklıma: "Yaşayahm Lesbia'm, sevişelim, / Metelik vermeden homurtusuna, / Kıskanç ve suratsız ihtiyarların. / Batan gün her sabah yeniden doğar; / Ama bu bizdeki süreksiz ışık / Bir kere söndü mü ötesi gece; / Hıç bitmeyen bir gece, tek ve sonsuz, / Bin kere öp beni, öp, yüz kere öp; / Bin kere, sonra yüz kere yeniden. / Bin kere, yüz kere, öp, durmadan öp, / Şaşır sayısını, şaşır, Lesbia'm, / Şaşır ki sevdamıza göz değmesin." Bir de, Cevat Çapan'dan bir Lorca çevirisi aktarayım: "Her türkü /sessizliğidir / aşkın. // Her vüdız / sessizliği / zamanın. / Zamanın / bir düğümü. //Ve her ah / sessizliği / çığlığın." Bilmem, anlatabiliyor muyum? Ömer Hayyam, Catullus, Lorca, kuşkusuz, şiir sanatının büyük ustalan. Ama başka bir dilin ustalarının çevirilerinde yeniden doğuyor şiirleri. Öte yandan, şiir dilimiz de, yeni imge. Devamı 4. sayfada.