26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

• Hüseyin Peker'le, Oıtıon Murat Anburnu ödüllü Mehmet Mümtaz Tuzcu'nun şiirinde bir gezinti 6 sayfada • A. Tekin, Sabahattin Eyuboğlu'nun "Mavi"sinideğeriendirdi 7 sayfada • Gültekin Emre, Orhan Alkaya şiirine bütünsel bir bakış atıyor x sayfada ü Murat Batmankaya, Serol Teber'in "Melankoli"sini değelendirdi ıo sayfada Milan Kunde PINAR SAVAŞ Yirminci yiizyıla damg KtTAP Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K Kundera'nın son romanı "Bilmemek" yaşadığı ve yazdığı Fransa'dan önce Türkçe'de. "Bilmemek", hatırlama üzerine, yalnızlık, yabancılaşma, yurtsuzluk, bellek ve unutuş üzerine bir roman.'Göçmen olma' durumunu psikolojik ve siyasal kalıplar içinde tutkuyla inceleyen Kunaera, romanına kendi kişisel tarihini de ilk kez bu kadar açıkça katmış. atince ignorare yükleminin îspanyolca'da iki türevi vardır: ignorar ve anorar. Anorar köken olarak ignorar'dan türemiştir ve birisini ya da bir yeri özlemek, orası ya da o kişi için nostalji duymak anlamına gelir. Can YayınJarı editörleri, Milan Kundera'nın Fransızca'dan önce Ispanyolca ve Katalanca çıkan son romanı La Ignorancia'yı (Fransızca Ignorance, Ingilizce Ignorance) Bilmemek olarak Türkçeleştirene kadar epey ter döktü, çünkü adına böylesi anlam yükJenen bir romana Türkçe bir isim vermek ciddi bir sorumluluk gerektiriyordu; bu seçimin dil uzmanlanmızın onayını alacağını umuyoruz. Romanın iki kahramanı tüm anlatı boyunca bu iki söylem ve ifade ettikleri duygular arasında salınır: Özlem duyarlar ve bilmezler; etimolojik olarak 'geri dönme özlemi duymak' anlamına gelen 'nostalji' çekerler; doğdukları ve daha sonra sürgüne gittikleri ülkeye geri dönmenin kaygısını taşırlar ve duyguları özlemden.Dİlmemeğe, bilmemekten özleme kayar durur; hatta bu iki durumu zaman zaman birbirine karışunrlar. Roman bu etimoloji sayesinde yapılan söz oyununun üzerine kurulmuştur ve Kundera bunu romanın ikinci bölümünde açıklar: Bilmemek Odysseia efsanesi, yani Avrupa edebiyat geleneğinde anavatanından ayn kalmanın acısını yaşayan ilk kanramanın hikâyesi üzerine inşa edilmiştir. Kundera'nın, romanını yazıldığı Fransızca'dan önce Ispanyolca ve Katalanca çıkarmış olması üzerine yabancı basında şöyle bir spekülasvon yapıldı: Ya Kundera ignorar ve anorar arasındaki bu söz oyununun yalnızca Ispanyolca ve Katalancada olmasını önemsiyordu ya da romanları hakkındaki eleştirileri ve kamu düşüncesini son derece önemsediği için Kimlik'in Fransa'da aldığı kötü eleştirilerden çekınmiş ve sakıngan Fransız okuruna bir anlamda küserek, son romanının Fransa'dan önce başka bir ülkede aldığı tepküeri görmek istemişti. Neden her ne olursa olsun Bilmemek hem Ispanyolca'da hem de daha sonra Fransızca ve çevrildiği tüm dillerde çok iyi eleştiriler aldı. Kundera'nın bu son romanının çağdaş ve ilginç bir konusu var: Berlin Duvarı'nın çöküşünden sonraki tersine göç dalgası. Anlatı çağdaş, çekici ve üretken iki baş kişinin yaşadığı duygusal yoğun L luklu anlar hakkında anlatılan bir fabl biçiminde kurgulanmıs. Bu nedenle Bilmemek için hem Anglosakson hem de Latin Amerikalı eleştirmenler romanın dilbilimsel ve üslup açısından Kundera'nın Fransızca vazmış olduğu romanlarının düzeyini yakalarken, kıvraklık ve yazarın düşuncelerinin kurgulanış gücü açısından Çekçe yazdığı romanlarla eşit düzeyde olduğunu söylediler. Bakalım Türk okuru ve Türk eleştirmenler de aynı kanıda olacaklar mı? Romanın baş kahramanları Irena ve Josef adında iki göçmen. Belki de sürgün demeliyiz. 1968 Sovyet işgalinden sonra Prag'ı terk ederler; Josef Danimarka'ya, Irena da Paris'e yerleşir. 1989 yılında Berlin Duvarı çökünce her ikisi de anavatanlarına dönmeye karar verirler. Deneyimleri birbirlerininkinden farklı olsa da, göç ana teması çevresinde odaklanır. Kundera göç temasını işlediği daha önceki romanlarında, özellikle Varolmanm Dayanılmaz Hafîfüği'nde Nabokov'un el emigre diye tanımladığı 'göçmen'nin 1789 Fransız Devrimi yle ortaya çıktığını vurgulamıştır. Bilmemek'teyse bu figürün ortaya çıkışından iki yüzyıl sonra Berlin Duvarı'nın çökmesiyle öldüğünü vurgulamaktadır. Söyleşi yapmayan Kunde ra'nın Bilmemek ile böyle bir döngüyü anlatıp anlatmadığı da bir spekülasyondan ibaret eloette. Irena ve Josef ülkelerine dönüş yolunda, havaalanında karşılaşır ve Prag'da buluşmak üzere sözleşirler. Prag'da bir öğle sonrası sevişirler ama her ikisi de deneyimli sürgünler olarak özlem ya da bilmemek duygusunun paylaşıldığı zaman çoğalaığını ve kötülediğinin farkındadırlar elbette. Asinda bu roman için bilmemek kavramının unutmak, unutmuş obnak'a karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Irena Josefin unuttuğu, Josef de Irena'nın unuttuğu bazı şeylerin neler olduğunu aslında çok iyi bilmekte ancak tanımlayamamaktadır. Uzun süre anadillerinden uzak kalan bsanların bir araya geldikleri zaman çektikleri lingustik zorlukları çeker, kaygıları duyarlar; bu nedenle kendilerini ortak ve tümüyle Kendine özgü bir dili olan cinselliğe teslim ederler. ilk kez sevişirken Çekçe mahrem sözcükleri telafuz eder, Çekçe bir başkasına dokunur, cinsel yakınlıklarını ve cinsel anlamda yaşadıklarını Çekçe birbirlerine iletirler. Belki de uzun süre sürgünde yasamış olan insanların yolculuklarının sonunda kavuşabilecekleri yegâne Ithaka da budur. Devamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle