Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Işıltılı taşlarla bezenmış, zengın tahtlar, Ve perılere layık suslu saraylar gorduk Sarraf duşunu gorse kıskançlığından çatlar, Bakan goze sarhoşluk veren nıce elbıse, Dısıne, tırnağına boya surmuş kadınlar, Yıfanın okşadığı çokbılmış hokkabazlar " Charles Baudelaire / Şiirler / Çeviren: Ahmet Necdet V Sonra, ya daha sonra? VI "Ey çocuksu beyınler 1 Yolculuk 1821'de Paris'te doedu, 1867'de aynı şehirde öldü. Altı yaşındayken babasını kaybetti. Genç ve güzel annesi, bir bınbaşıyla evlenince o artık asi bır çocuk olmuştu. Annesi ve üvey babası onun edebiyatıa uğraşmasını hoş karşılamıyorlardı. Kalküta'ya gıtmesı içın bir vapura bındirdıler. Ne var ki Baudelaire Afrika'ya kadar gittikten sonra oradan tekrar Fransa'ya döndü. Paris'te edebiyat çevrelerıne girmeyi başardı. Ölen babasının mıras bıraktığı serveti eline geçirdi ve derhal üvey babası ile annesinden ayrıldı. Genç ve yakışıklıydı. Buna rağmen o, hayatını cn bayağı fahışelerle bır arada tüketiyordu. Frengıye yakalandı. Ömrünün sonuna kadar sefahattan yakasını kurtaramadı.Baudelaire, şiirden başka eleştiri, deneme, hıkâye ve mensur şiirler de yazdı. Edgar A. Poe'nun eseıleıını Fransızcaya çeviıdı. Bütün şıirlerini bir araya getıren ve modern şiirin başlangıcı sayilan Les Fleurs du Mal/ Kötülük Çıçekleri'nae (1857) şaır, romantizmin coşkulu temalarından ayrılarak, büyük kenrin sancı dolu çelışkılerıni ilk kez şiire soktu: Devrımciliktutuculuk, tensel hazlargizemcilik, toplumsal yaşamiçe kapanış, dındarlıktanrıtanımazlık gıbı karşıtlıkları, sınırsız bır içtenlik ve çarpıcıhkla ışleyerek yeni bir şiirin kapılarını açtı. YOLCULUK Sabahın seher vaktı ancak kavalık bulur Maxıme du Camp'a Lv duş ulkeleıın tutkunu zavallı, sen Zınure mı vurmalı, denıze mı atmalı, Bu sarhoş gemıuyı, Ameııka keşfeden Kı gırdaba daha çok acı kataı serabi'' Çamura batıp çikan vaşlı serserı gıbı, Burnu havada, parlak bır tennetı duşler ve Buvulu gozlerınde olıır Capııa kentı Kandıl ışığı sızan bır mezbele, her verde III îjaşılası gezgınler1 Kaç soylu seruvenı Okuruz gozunuzde, o denız kadar derın1 Gutlu belleğınızın açıp <,ekmecesını Yıldız ve gokten mamul mucevherı gosterın Yolculuk ıstıyoruz, buharsız ve velkensız1 Zındanımızın gamı neşeye donsun dıve, Nakşedın /ıhnımıze, gergın tuval gıbı, sız Her anınızı ufkun çerçevelerı ıle Deyın, neler gordunuz;> IV "Ne mı gorduk, vıldızlar Ve dalgalar, kumlar da gorduk hemen her verde, Ni(e şoklar yaşadık, beidenmedık yıkınılar, Burda olduğu gıbı sıkıldık çoğu kere Guneşın satatatı moı denız uzerınde, Ve batan bır guneşte şatafatı kentlerın, Kavgı veıen bır ates; vaktı kalplerımı/de Hoi; vansılarla dolu bır goge dalm.ık n,ın l«,ermıvordu asla gı/emlı ca/ıbevı () en buvuk kentleı ve en buvuk manzaralar, Tesaduf. Dulutlarla vapabılırse nevı Arzu bızı tedırgın edıvordu ne kadar1 Zevk almak arzuları çoğu kez guçlu kılar Ey arzu, yaşlı dğâç, gubresı hep haz olan1 Dal, guneşı yakından gorme arzusu duyar, Kabuk kalınlaştığı ve sertleştığı zaman1 Bır servıden daha çok yaşayan koca ağaç, Buyuyecek mısın? Ve bız, bununla beraber, O arsız albumunuz ıçın ozenle bırkaç Taslak topladık, uzak şeyı seven kardeşler1 Bır de nefırlı putlar gorduk ve selam verdık; 1 Hiç unutmamak ıçın en onemlı sorunu, Hemen her yerde gorduk, hem de hıç aramadan, O olumsuz gunahın sıkıti ovununu, Ln son basamağa dek merdıvenın başından Kadın, ıgrenç bır kole, kıbırlı ve bııdala, Gulmeden, tıksinmeden kendı kendıne havıan, Erkek, pısboğaz tıran, açgozlu ve hovarda, Kolelerın kolesı, lağım ıçınde akan, Zevkıne duşkun cellat, hıckırıp duran kurban, Gorulmemış bır şolen, tadı kan, kokusu kan, îktıdar ıtın zehır, zorbavı yatıştıran, Ve halk, lurbaç âşıgı, ınsanı hayvan kılan, Dunyadakı pek çok dın bızımkının benzerı, Hepsı goğe rırmanır, ha, bır de Lrmışlık vaı, Kuştuyu bıı doşekte vatan nazenın gıbı Şehvetı hep sert kılda ve çıvılerde arar, Dehası ıle sarhoş, bu çalçene lnsanlık, Ve bugun de çıldırmış, tıpkı eskısı gıbı, Can çekışırken bıle Tann'ya atar çıglık 1 "Ev benzerım, efendım, lanedıyorum senı " Bunaklık'ın çok cesur, d/. sersem âşığıvsa, Kader'ın bır ağıla kapattığı suruden 1 Kaçar, sığınır buvuk r>ır uvuşturııcuya Budur sonsuza kadar tek haber yerkureden " VII Acı bılgı, volculuk ıle sağlanan bılgı1 Dunva tekduze, kuçuk, bugun nevın nesıvse, Dun, yaıın, hep gosterır bızlere ımgemızı Bu bır dehşet vanahi sikıntılar çolunde1 Hem gıtmek mı, kalmak mı' Kal, kalabılıvorsan, Gerekırse, gıt Kımı koşar, kımıyse pusar Aldansın dıye kurnaz ve olum saçan duşman, Zaman1 Odur, ne yazık1 durmadan koşan da var, Gezgın Yahudı gıbı ve havanler gıbı, Kaçmava yetmez asla ne gemı, ne de ren, Bu rezıl saldırgandan, ve onu oldurmeyı Bılen başkaları var daha beşığındeyken. Sonunda na&ıl olsa kıracak belımızı, Umutlanarak çığlık atacağu Ilerde1 Vaktıvle Çın e doğru vola çıkmamı/ gıbı, Saçlar ruzgârda ve goz hep ufuk çızgısınde, Açılıp Karanlıklar denızıne gıderız Neşe dolu kalbıvle delıkanlı volcunun Şu tatlı ve olumsu sese kulak verın MZ, Şakıyor "Haydı gelın1 Hoş kokulu Lotus'un Tadı nasıl dıvenler1 burdadn boğbozumu Kalbınızı aç tutan hartka mevvaların, Garıp tatlılıgıvla vaşa sarhoşluğunu Asla sonu gelmeven bu oğle sonrasının'" lanınz senh benlı sozunden havaletı, Pvladeiı'lerımız el uzatıyorlar, bakın "Yuzup Elektra'na ferah tut yureöını1" Der, vaktıyle dızını optuğumuz o kadın. VIII Ey Olum, koca kaptan, demır alalım1 haydı1 Bu dıvar sıktı bızı, Olum 1 Açalım yelken1 Sıyah olsa da denız ve gok murekkep gıbı, Kalbımız ışıklarla doludur, bılırsın sen1 Akıt bıze zehrını, guçlenelım daha da1 Bu ateş oylesıne yakıyor beynımızı, Cennet ya da Cenennem, dalalım bu gırdaba, Bılınmez'm dıbıne bulmak ıçın ye«/yı' SAYFA 19 Hantaya, baskı lesme sevdalı çocukların Evıen denk duşer elbet guçlu aızulaıına Ah1 Dunya ne buvuktur ışıgında lambamn1 Anıların gozundc ne kadaı Kuçuk dunya1 Bır sabah vola çıktık beynımı/ alev dolu, Kalbımız acı arzu ve buvuk hınçla şışkın, Gıdeuz, ızleyerek dalganın uvumunu, Salınır sonsuzumuz sonunda denızlerın Kımı, pıs bır ulkeden kaçtığı ıçın şendır, Kımı, çocukluğundan utanç duyar ve kımı, Bır kadının gozunde boğulmuş muneccımdır, Kırke denen zalımın, kokusu tehlıkeh Hayvana donmeyelım dıye, sarhoş olurlar Uzaydan ve ışıktan ve tutuşmuş goklerden, Buz onlaıı ısırır, guneş kavurup yakar, Ağır ağır sıler ve ız kaîmaz opuşlerden Ne kı gerçek voltular, yalnız onlardır gıden Gıtmek ıçın, ve kalpleı hahftır balon gıbı, Kaçmazlar hıcbır /aman kotu talıhlerınden, Bılmeden nedenım, her zaman deıler Haydı1 Onların arzulaıı bultıt bıçımındedır, Duş kuraılar, duşunde top goren asker gıbı, Sınıısızdıı bu hazlar, gızlıdır, değışkendır, însan zıhnının asla adını bıimedığı1 II Ovkunıırıız ne ıgrenç' dans eden ve zıplavan Lastık topa, topaca, uvkuda bıle ne kı Meraksakıvrjndırır ve fır donduruı her an, Zalım bır Melek gıbı, guneşı kırbaçlavan Hep amaç değıştıren bır tuhaf talıhtır bu, Hıçbır yerde deöılse de her verdedır yıne1 Insan elden bıraıanaz orda asla umudu, Rahatı ıçın koşar çılgınca hedefıne1 Ruhumuz bır yelkenlı, Ikarıa'yı arayan, Kaptan koprusunde bır ses "Gozunu açsana1" Bır başka ses çılgın ve esrık haykırır o an "Aşk şohret vemutluluk 1 " Felaket, bu bır kaya1 Gozcunun bıldırdığı hemen her ufak ada Kaderın vaadettığı tam bır Eldorado'dur, Ve cumbuşunu kuran bır ımgelem orada CUMHURİYET KİTAP SAYI 623