29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 4 0 C A K 2 0 0 2 MIT/UP' Şelim İleri • Muzaffer Uyguner, W. Sperco"nun "Mustafa Kemal Atatürk 18811938" adlı kitabını tanıtıyor 3. sayfada • K. Özsezgin, R Florenski'nin "Tersten Perspektif'ini tanıtıyor w sayfada • Armand Mattelart'la uluslararası reklamcılık üzerine u. sayfada ü Birsempozyum: Türkiye'de YayınClllk Somnlari 14. sayfada Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K Mavf Kanatlarınla'dan Ayrılığın İlk Yazı'na... Selim tleri üretken bir yazar. "Bu Yaz Ayrılığın tlk Yazı Olacak" îleri'nin son romanı. Tüm yapıtlariyla Doğan Kitapçılık'a geçen Selim tleri ile bir söyleşi gerçekleştirdik. ÖMER ŞİŞMAN sterseniz kıtabın türü'ne daır yorumunuzla başlayalım. Otobiyografik öSeler de içeren bir anıroman olduğunu söyleyebilir miyiz? Anıromandan çok denemeroman desek daha doğru olur gibi geliyorbana. Çünkü çok fazla anısal bir yapı taşımıyor; anı gibi anlatılmıyor. Ama ashnda anılarla besleniyor. Otobiyografik özellikler taşıyan denemeroman desek daha doğru olur ashnda. Kitap baş/a Halil Vedad'tn ekseninde sürecek gibi geliyor, ama sonra Sevım Hanım, Nurllanım, Madam Ester, Ayban gibi karakterler anlatıda kendilerine yer buluyonar. Kendı' yaşamlarım sürerken sizin yaşamıntzı da ofuşturuyorlar sanki bir bakıma. Evet, kesinlikle. Çok doğru bir tespit. Aslında belki şöyle söylemek mümkün; bütün o insanlar romandaki yazarın içinde bulunduğu duygu koşullarına denk düşerek birdenbire birer ikişer ortaya çıkmaya başhyorlar ve bir süre sonra o hatırlayışlar yazan, romandaki Selim'i, belirlemeye başlıyor. Ayhan'dan ilk söz açtşınızda "Demek Ayban da girecek bu öyküye" diyorsunuz. Burada kurgunun yerinikendinizi kaleme, çağrıştma bırakısımz mı alıyor? Ne dersiniz, böyle olduğunu söyleyebilir miyız? Tabiî. Aslında Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak'ın kendi hikâyesi de buna yatkın. Bir hikâye olarak başlamıştım ve sadece Halil Vedad'ın, Kırık Deniz Kabukları adlı romanımdan sonra tekrar karşıma çıkışının hikâyesi olarak başlamıştım. Ama birdenbire o düşündüğüm hikâye, hikâye olmaktan çıkarak başka bir boyuta gitmeye başladı ve tabiî bunda çağrışımların çok büyük katkısı oldu. Gerçekten de mesela Ayhan fılan yıllarca düşünmediğim insanlardı benim. Aina o gün içinde bulunduğum yazma sürecindeki ruh durumuma çok yakın geldi o insanlar ve kendiliklerinden çıktılar. Bir anlamda bir çağrışım seli üzerine kurulu bir yapıydı, ama sonra tabiî onu yeni baştan defalarca yazıyorsunuz belli bir kurguya oturtabilmek için. Ama çağrışımların seliyle gittiği muhakkaktır. Dikkatimi çeken iki şey var: yazı ve yalnızlık. Komamntzda iç içe olduklannı görüyoruz. Acaba yazı ve yalnızlık birbirlerinibesliyorlar mı?Yazı adamı/kadınt yazdıkça yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça yaztyor mu? J Olabilir tabiî. Düşünmediğim bir şey. Belki yalnızlıktan yazı yazmaya başlıyorsunuz. Neden başladığımı o anlamda tam hatırlayamıyorum. Otuz küsur sene öncesi. Hatta ilkokul sondan beri amatörce yazdığımı düşünürsek daha da fazla. Ama bir süre sonra tabiî ki yalnızlık benim yazarlığımı çok besledi ve bu bir yaşama biçimi halini almaya başladı. Başka türlü yazamayacağım düşüncesi hâkim olmaya başladı. O açıdan düşündüğümüzde her ikisi de birbirini muhakkak ki azdırıyor. Gerçekten de "yazmak için yalnızlık, valnızlık için yazmak" gibi bir tunaf cebir, denklem çıkıyor ortaya. Bu kitabı yazarken belki diğer kitaplarımdan daha fazla yalnızlığı hissettim; dahaîazla sıkıntısını, acısını duydum diyebihrim. Diğer kitaplarda o yalnızlık duygusu daha profesyonel bir eda takınmışken bu kitapta ben ce öyle değil. Çok içten dile getirebildim va da getiremedım, o ayrı, ama ben gerçetten o yalnızuğı çok içten hissediyoraum. Profesyonellikten bahsettiniz de aklıma geldi; öykünün kurgusuyla, mesela bazı şeylerisona saklamak gerekebileceğini, ama bu tür yazarltk oyunlarından sıkıldığtnızı, içtenliği tercih ettiğinızi belirtiyorsunuz birkaç yerde. Evet, bir yerinde vardı öyle bir şey: "Bir kere de kötü bir şey yazmalı insan, ama sonuna kadar içten olmalıdır. Bir şeyin ille de mükemmel olmasına ne gerek var." O benim biraz da son dönemlerde sanat anlayışım da oldu gibi geliyor. Tamamlanmış, mükemmeliyete erişmiş hiçbir şey beni artık fazla çekmiyor. Yarım kalmış resimler, bitmemiş romanlar, birkaç dizesiyle kalaDevamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAPS4V/ 6 2 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle