27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 ve 18. Yüzyıllarda İzmir'den Arkeoloiik Gözlemler RIZA KINAY I zmir Büyükşehir Belediycsi'nin kentin bellegine uzun yolculuklar yapmamızı sağlayan yeni kitaplanyla önce TÜYAP'ın kitap fuarında, dana sonra da kitapçılarda buluştuk. Izmir'in yedi bin yılı aşkın geçmişi hakkında neler yazılıp çizildiğini bile tam olarak bılemeyen bizler için, tlhan Pınar'ın "araştırmacıderlemeci ve çevirmen" olarak imzaladığı son kitabı, gerçekten de derli toplu ve önemli bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. tzmir için yazılmış az sayıdaki monograri yanında, bu çalışma, 16081918 yilları arasında kente gelmiş seyyah, hacı ve misyoner Batılılann kente bakış açılarını yansıtırken, içerdigi bilgilerle bir kent monograrisinde bulunabilecek hemen her şeyi de içeriyor. Ilnan Pınar'ı Izmir'in tarihine meraklı bizler, 1994 yılında Akademi Kitabevi'nden çıkan "Gezginlerin Gözü ile Izmir19. Yüzyıl" adlı kitabıyla tanıdık. Pınar, iki yıl sonra da 1996'da, "Gezginlerin Gözü ile Izmir18. Yüzyıl" adlı çalışmasıyla kent bellegine önemli bir katkı sagladı. Bu kıtaplar küçük ve baskı kaliteleri tartışılır olmasına karşın, önemli yayınlar olarak araştırmacıların kütüphanelerinde yerini alırken, Ilhan Pınar, 2001 Nisan ayında karşımıza bu kez hacim ve görüntü olarak zengin bir kitapla çıktı. Kendisinin de dediği gibi, Izmir, uzun bir tarihsel geçmiş,e sahip olmasına karşılık, yazılı eser bakımından yoksul bir şehirdir. in Pagus Kalesi'nin (bugünkü Kadifeale) duvarları olduğunu, dana sonra da Izmirli Aziz Policarp'ın aslanlara atıldıöı antik Ronıa tiyatrosunu gördüğünü belirtiyor. Doğal olarak, bu tiyatronun birçok taşı Sancakkale'nin yapımında kullanıldığı için yerinde bulunmuyordu. Robert de Dreux, 1667 yılında geldiği Izmir'deki antik kenti cezerken bir kazıdan söz ediyt>r. Ancakbu, Ilhan Pınar'ın da tahmin ettigi gibi, bir inşaat için taş çıkarma faaliyetinden başka bir şey deöildir. Ancak bu çalışma sırasında kazıcıların (bugün Izmir'de hâlâ görülebiliyor olsa büyük bir turistik kaynak olabileceğine inandığımız) Apollon Tapınagı'nın alınlığını bulup çıkarmış olmaları da kitaptaki en ilginç bilgilerden biri. iddiaya: "Ben bunun duvar ustaları tarafından yapıldığını düşünüyorum" diyor... Smith de, her gezgin gibi mutlaka St. Policarp'ın mezannı ziyaret ettiğini söylüyor. Ekim 1675'te Izmir'i ziyaret eden Jakop Skon, antik tiyatronun bulunduğu yerin aslında bir "circum" yani sirk olcluğunu belirtiyor. Skon, "Buradan bakıldığında aşağıda, şehirde, evler arasında kalmış Izmir'in en ünlü yapıtlarından Kibele Tapınağı'nın kalıntılan olduğunıı sanıyorum ' diyerek bugünkü agoranın kalıntılarını da işaretlemiş. En ilginç arkeolojik gözlemlerden birini ise Olfıerti Dapper yapmış. Dapper, gezdiği Ermeni kiliselerinde ve kilise iken camiye çevrilmiş binalarda bugün de bilim adamları için önemli ayrıntılar içeren antik yazıtları okumuş ve yazıya uökmüş. Dapper, T lomeros'un yaşadığına inanılan ve bir tapınak gibi saygı gören "Homerium"dan, kendisinden sonra gelen birçok gezgin gibi söz ederken, Aziz Yuhanna için inşa edilen ve daha sonra cami olan bir binada okuduğu yazıttan vola çıkarak Izmir'in bilinen en eski belediye başkanının adını vermiş: "Markus Attilius Bradua". Klbele Tapuıağı Dapper'ın okuduğu ve bir Ermeninin mezar taşı olan yazıtta ise, Ronıa impa ratorları Severus ve Antoninus'a, Izmirli yurttaş Kladius'un söyledikleri yer almaktadır. EkimKasım 1726'da kenti gezen Angelicus Maria Myller'in gezi notlarından ise o dönemde yapılış bir tarihi eser ticareti dikkatimizi çekiyor. Bayan Myller'in ziyaret ettiği, "Doğunun antik eserlerine meraklı Hollanda Konsolosu" kendisine bir Türk'ün sattığı çok güzel bir kadın büstünü gösteriyor. Myller, "Üç ayak büyüklüğündeki bu büst, gelenek ve söylencelere göre gerçek boyutlarındaydı; yazarlar veya Izmir'i kısıtlı bir zaman diliminde gezen seyyahlar, bu büstü yukandaki kalenin kapısının üstünde gördüklerini belirtiyorlar, artık benim Izmir'de bulunduğum 1726 yılında büst orada değildi, çiinkü ben büstü, konsolosıın evinin giriş katında bulunan merdivenin altında, sağ tarafta gördüm..." 1795'te gelen James Dallaway'in gözlemleri ise, kentteki tarihi eserlerin hızla azaldıguıı ortaya koyar nitelikte: "lyon şehirlerinden çok azı Izmir kadar eski çağlardan anıt eser bırakmıştır. Fakat bunlann bir kısmının deniz yoluyla kaçırılması ve bir kısmının başka işlerde kullanılması, bugün artık bu eserlerin tükenmesine yol açmıştır. Geçen yaz, birileri kuyu açmak için toprağı kazarken, somaki taşından ve mermerden siitunlarıyla bir sunağın balkonunu bulmuşlar. Aynı yerde insan boyutundan biraz daha küçük ve yanında Italyan tazısı bulunan Paris yontusu çıknıış. Yonrudaki Paris, elleriyle arkasında elmayı saklıyor ve yüzünde kararsız bir ifade var ve tam bir Yunanlı..." tlhan Pınar'ın kitabından 17 ve 18. yüzyıllara ait arkeolojik gözlemlerin bir kısmı böyle. 19. yüzyılda lzmir'e gelen seyyah, hacı ve misyoner sayısı, 17 ve 18. yüzyıllarda gelenlerin neredeyse üç katı... 20. yüzyılın ilk 18 yılında ise lzmir'e 7 gezgin gelmiş ve bunların da arkeolojik zenginliklere ilgisi büyük olmuş. Kitaptaki gezginlerin notlarında dikkati çeken bir başka ayrıntı ise, kente gözlem lerini yaznıak amacıyla da gelen kişilerin, kendisinden önce Izmir ile ilgili olarak yazılmış olanları okumayı ihmal etmemesi... Bu kitap, Izmir'in 310 yıllık zaman sürecini aktarırken, sadecebilimsel araştırmacılara degil, bizim gibi meraklı okurlara da çok ilginç gelebilecek bilgiler içeriyor. Bu çalışmanın ortaya çıkmasında emeği geçen nerkese teşekkürler. • 310yülık süreç KatJHekale'ylveanKltlyatpo 167lde kentimize gelen l'homas Smith de, yine ilgisini çeken Kadifekale'yi ve amfitiyatroyu anlatıyor. Ancak bugün bir işhanının altında kalan îzmir Agorası'na ait büyük kare tasların üzerinde ycr alan "V" harflerini ae TTıomas Smith iyi ki görmüş diyoruz. Smith'c bu "V'lerin Roma Imparatoru Vespasianus'a ttjgekkür anlamında kullanıldığı belirtilmiş, ancak gezgin inanmamış bu Bu yüzden günümüze kadar îzmir için, antik çağua Strabon'un, Pavsanias'ın, Heredotos'un ve sonraları da ağızlarda sakız gibi çiğnenen "Küçükparis Izmir" lafını geveleyenlerin dışında yeni bir şeyler söylemeye çalışan bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu vurgulamalıyız. Kitapta yer alan, 38 Alman, 13 îngiliz, 1 Fransız, 2 Avusturyalı, 2 Hollandah, 1 Amerikalı ve lde Türk kökenli Hintlinin gözlemleri, Izmir'in 310 yıl içindeki dönüşümünü de bize yansmyor. Kentteki dinsel çeşitlilik, Izmirli bir kutsal kişi olarak St. Policarp'ın katledilişi ve mezarının varlığı, Büyük Iskender'in Pagus'ta kurdurduğu Kadifekale, kimilerinin antik tiyatro, kimilerinin ise "circum" diye adlandırdığı eğlence yeri, 1688 yılında meydana gelen büyülc Izmir depremi ve sonrasında olup bitenler, gezginlerin yaşamını önemli ölçüde etkiliyor olması, kenrte yaşanan veba salgınları, yaz aylannın dayanılmaz sıcak ları ve bu sıcaklarda yaşamı çekilir hale getiren "imbat", gelen seyyahların ortak temalan olarak karşımıza çıkıyor. Gezginlerin ilgisini çeken bir başka konu da, ulaşım nizmetleri. Demiryolu öncesinde kente gelip gidenlerin yaptıkları seyahatler çevre gezileri ile kısıtlı iken, trenlerle birlikte Ege'nin diğer illerinin de tanınması kolaylaşmış. Biz ise bu yazıda, Türklerin ancak 19. vüzyılın sonlarında ilgisini çekmeye baslayan bir konuya, arfceoloji konusunda 17. ve 18. yüzyıl gezginlerinin gözlemlerinden altını çizdiğimiz bölümlere değinmek istiyoruz. Jean Baptiste Tavernier (ki kendisi Izmir'e 1632 ile 1664 yıllan arasında 4 kez gelmiştir) öncelikle dikkatini çeken şeCUMHURİYET KİTAP SAYI 596 "Küçükparisiznıip" Hacılar. Seyyahlar, Mlsyorterier ve Iztnlr' adlı kltaptan Annle Brassey'ln Izmlr'l, 1874. Izmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplıaı tzmir Tarihinden Kesiuet/Mübabat S. Külükoğlu/dzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür YayiM.l/BirinciBastm, Ağustos2000, 1)6+10 sayfa) Prof.Dr. Mübahat S. Kütükoölu'nun 1979 yıbnda yayımlanan Izmir nhtımının inşaatı ile ilgili makale sinden baslayıp Başbakanlık Os manlı Arşivi'nin titizlikle incelenmesi sonucunda kaleme aldığı, 18. ve 19. yüzytl tarihi için önemli bir araştırması.Kendi anlatımıyla; "Izmirli olmak, Izmir'i sevmek, lzmir'e hizmet etmek demektir. Bir tarihçinin yapacagı hizmet, onun tarihini saglam Delgelere dayanarak kaleme almak olacaktır..." XV Ve XVI. Asırlarda tzmir Kazasının Sosyal Ve tkrJsadi YapiBi/Mübabat S. Kütükoğlu/(htntr Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını: 2/Birinci Bastm, Ağustos 2000, 324+XXVIII say/a+8 harita) Izmir ve yakın çevresinin 200 yıllık bir döneminin ele alındığı kitabın omurgasını "Tapu Tanrir Defterleri" oluşturuyor. Prof. Ömer Lütfi Barkan ekolünün günümüzdeki seçkin temsilcilerinden biri olan Kütükoğlu, eski çağlardan başlayarak Izmir in Roma, Bizans ve beylikler dönemindeki tarihsel gelişimini de ortaya koyuyor. Kentin sosyal, demografik ve iktisadi tarihi, yine Osmanlı arşiv belgelerinden yola çıkılarak ve tasnifleri tamamlanıp araştırmaya açılan yeni belgelerin taranmasıyla zenginleştiriliyor. tzmir OteBer "VarAö/Emel Kaytn/(hmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yaytm: 4/Bırinci Bastm, Ekim 2000, 202+XIV say/a) Izmir Oteller Tarihi kitabı, yazannın bir şiiriyle başlıyor, son dörtlüğü ise söyle: "Yaşam neair/ Ya da insan,/ Ya da kent?/ Zaman gezginlerinin bir qüşü." 9 Eylül Üniversitesi Mimarhk Fakültesi öğretim , SAYFA 7 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle