23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MUZAFFER BUYRUKÇU Handan Öztürk bir başka tarihi anlatıyor R omalılann başlattığı kıyımdan kaçan Hırisliyanların sığındıkları Kapadokya bölgesi, doğanın eşsiz nıucizelerinden biridir. Peribacaları iri bir sivilcc ormanını anımsatır. Toprak yarılmış, Ihlara Vadisi meydana uclmiştir. Hıristiyan ların bir kısmı ytıkanda salmış, bir kısını vadiye inmiş, yumıısak kayaları oyarak evlcr, manastırlar, kiliselet yapmışlardır ve bura lara kapanarak baskınlardan kendilerini koıumaya çalışmışlardır. Handan Öztürk, ycdinci yüzyılda, üördüncü Leon dönemındc meydana gclen olaylardan yararla narak yazmıştır 'Yalnız Bebekler' romanım. Kitaptaki ki^ilerin çoğıı," Bir yere ait olmayan, ama olınak için didinen anneleri, babaları tarafından sokağa atılmış ya da kilise avlularına bırakılmış bebeklerdir. Ayrı ayrı kişileree bulunan vc büyütülen bıı bebekler, birbirlerini görmedikleri, tanıma dtkları halde yazgılarının geliştirdiği bir sezgiyle, ileüşim bağlarıyla birbirlerıne bağlanmış yalnızlardır' demişüm yazdığım ta nıtma yazısında. Handan öztürk, yeni romanı 'MorTecavüz'de de rastlantıların bir araya getirdiği anıa aralarında oluşturduk lan bir dayanışmayla o ortamdan çıkmak, gitmck, kurtu&nak isteyen yalnızların gcnclliklc yaşamlarına eğilmiştir. ' Yalnız Bebekler' AJeksandra'nın göl kıyısında çınlçıplak güneşlenmesiyle başlıyordu. "Güneş, Akksandra'nın bacak arasını yakıyor, kadınlığıyla oynaşmak istiyordu. Bacaklarını açtı, actı, kasıklarındaki baştan çıkarıcı yakıcılıkla kendinden geçti." Bu çarpıugöıüntülere benzeyen görüntüler'MorTecavüz'üngirişindedevardif. "Gerilen bedeni kan kokusunu duyan bir yara;>a gibi lu/landı. Kartal çevikliğıylc köşeye sıkıştırdığı avının apış arasuıı şeh vetle avııçladı. Kaba saba ihtirasmı kadının kalçalarına, göğsüne, dudaklarına bulaştırdı. Avuçladığı taze tenin sıcaklığı erkeklı ğini azdırdıkça azdırdı./ Az önce silik bir gölge gibi yanı başından geçip gidcn adamın valışi bir hırlamayla iizerine atlamasıyla şaşkına dönen kız önce neye uğradiğını anıayamamıştı. Adam, kaba el darbcleriy le göğüslerini, apış arasını yoklamaya başlayınca, bir sapuda karşi karşıya olduğunu anladı. Niko'nun şehevi inilulerinden, salya siimük temasından kurtulmak için çırpınınaya başladı. Şaşkınlığın yerini çoktan korku almıştı. Niko'dan kurtulmaya çalı şan kızın yüzünde artık sadece korku vardı. Bu tam da Niko'nun beklediği şevdi. Üstelik kadının da. Küçüklüğünden Seri her kadın gibi ona da tenha sokakların, yabancı evlerin bu tiirden tehlikelerlc dolu olduğu öğretilmişti. Duyduğu bütiin dehşetengiz tecavüz hikâyelerine, kadın beuenindeki küçük bir organın yol açtığını anlamaya başladığı yaşa geldiğindeyse söz konusu uzvunun da pek öyle nıasum olmadı Mor Tecavüz "Mor Tecavüz"; okurların iç dünyalarında Handan Öztürk'ün söyledikleri, kahramanlarına söylcttikleriyle yankılar uyandıran, bu yankılarla başka yankıları birleştirerek cvren yaratan dili zengin, içeriği zengin, anlatımı zcngin bir roman. kardcşlcri, akrageçmeye alı^ık baları, tanıdıkları olan Niko'nun hesaplarında da, olan erkeklerin arzularında da kendisine yapagerçek bir sevişcakları kötülükıermeyoktu. "Onu, le ilgilidir ve bu acı çeken insan kotülük de cinsel sesleri doyuru saldırıdan başka yordu ve yaşadıbir şey değildir. ğı uzun yıllarda Cinsel saldırıya içini hep bu sesııgrayan kız, kızlılcrle doldurağiyla bırlikte topcaktı...doldurlunı içindeki onu ınaya çabalayartınu da, konumu caktı. Ama 'tecanu da yitirir ve vüz' alanında teherkes tarafından pinen bir başkadışlanır. ..kitnı sı daha vardı. kimsesi yoksa et Ilikmet! Kahkatacirleıinin ellerıhalarısatarakgene düşer, telaketçimini sağlayan ten felakete sürükbiriydi. "Şen, lenir. ünun yapkahkahalarıyla ınası gercken ^ev, mutlu olanların, her an tetikte ol eğlenenlerin ınak, erkeklerin el bahşişleriyle gede etmek istedik çiniyordu. "Be leri o değerli !,eyin nim gibi kahkaiizerine ölünceye ha satan kaç kişi kadar titremek, o var ki bu dünyade^erli ^eyi lop da? Aptallar...Bu lumsal geleneklcinsanların hepsi rin buynıklarını aptal. Köşeye sıyerine getirerek kıştırılmış bir kaevleneceği erkeğe dının çığlığında sunmaktır. Ama o Handan Öztürk llginç romanlarıyla edebiyatımızın ne bulurlar sanöğütlere önem büyüsünü coğaltan önemll bir yazar ki? Vahşi çığhkvermez, dilediği ları tercih eden bu dangalaklar zaten kah gibi davranır, kuralları, gelenekleri umursa kahalarıma da layık değiller. Geccdeki kamazsa, bu tııtumundan sadece o deöil, airanüğa, sokaklardaki yasa arsızca meydan lesi de zarar görür. Bu, öteden beri böyleokuyan o satılık kahkahalardan birini dadir ve böyle sürecektir. ha atıverdi./Tecavüze uğrayan bir kadının çağlığı ve tecavüze uğrayan bir şehrin sesKI* sizliği." Handan Öztürk, 'MorTecavüz'de Yalnız , öğütlere yüzdc yü uysa da bir zdc yüz kadın gövdesinin işgal edilmesiyle Istan genc kızı özellikle bizim gibi her şeyin açbul'un Ingiliz, Fransız, Italvan gibi yabanlığıyla birlikte cinsel açlığın da çekildiği, do cı güçlerin isgal edilmesini birbirine bağlalu dizgin yaşandığı topmmlarda bir sürü makta, 'işgal sorununu bütün ayrıntılarıytehlike pusıı kurmus beklemektedir. O tehla irdelemektedir. "Havada işgal kokusu likelerin bazıları aile çatısı altında barınvardı. Üstelik mart soğuğu kadar keskindi. maktadır. Bir akraba, bir arkadaş oğlu; kı Halkın kaç gündür Marmara açıklarında zı, tehlikenin kucağına atabilir sarkıntılıkgörmeye alıştığı îngiliz dreUıotları, bir salarıyla ya da erkekliğin gücüne güvencrek. bah aniden kıyıya yanaşarak, kana susamış Oldürmeyle tehdit edip tecavüz edebilır. canavarlar gibi ağızlarını tstanbul'a çevirAma en çok kırsal kcsimin bağ bahçelerin mışlerdi." de, tarlalarında, kentlerın de sokaklarında, parklarında, kapaü mekânlarında kol gezer tehlike. Üç dört genç bir araya gelerek ba 'Kuvva'haneketl şına çöker, kanına girerler kızın. Söz geliıni Padişah Vahdettin, gece gündüz Ingi işine giderken kaçırırlar, evine dönerken lizlerle görüşüyor, durumu korumaya, Inıkaçırırlar, tecavüz ederler ya da öldürürler. paratorluğu parçalamaya çabalayanlan önGazeteler her gün bu 'tecavüz' olaylanyla lemeye çanşıyordu. Bu korkunç, karaba doldururlar sütunlarını. Televizyonlarda san, imparatorluğun her yanında tepkiler tekrar tekrar tecavüze uğrayan perişan kız lekarşılanmışu. Kimileri öfkelerinin zihinların dunımları, yüzleri, nırpalanan Leden lerini bulandırmasının etkileriyle bireysel leri gösterilir. Ve bıınlar üstüne filmler de çözüm yollannı aramaya başlamış, kimile yapılır, öyküler, romanlar da yazılır. Handan ri de Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan Öztürk, kadınlar için bir karabasan olan bu önce kurulan 'Kuvva' hareketine katılarak durunıu öylesine önemsemiştir ki kitabınırı yeni ve topyekun bir kurtuluşun ancak böy adını 'Mor Tecavüz' koymuştur. Ve bu şole sağlanacağı düşüncesini nenimsemişti. run gerçekten çok önemlidir. Handan Oz 'Mor Tecavüz'ün önde gelen kişilerinden türk, bu tecavüz olgusunun sadece nasıl Ali Murat, o düşünccyi benimseyen ama başlayıp nasıl bittiğine, belki de bitmemeaynı zamanda bir padişah hayranı olan arsine, başka alanlara sıçramasına, oralardan kadaşı Nazif'le birlikte bir 'Kuvva' harekedeğişik kimliklere bürünerek sürmesine tini Istanbul'da desteklemek isterler ve ba değinmiyor, o olgunun iki yanında buluzı gruplann Anadolu'ya silah kaçırdıklan nanların ruhlarında meydana getirdiği denı öğrenirler. "lşte o gün yoldaşı Nazif'in ğişimlere de parmak basıyor. Kıza tecavüufak tefek işlerine baktığı Yıldız'daki süah ze kalkışan Niko'yu, kızın dişiliğinden aladepolarından birine girecek, ele geçirecek cağı tcnsel zevklerden çok onun atacağı çığleri silah sandıklarını Beşiktaş rıntımına lıklar, çığlıkların özünde gizlenen yakarma, ulaştıracaklardı, silahlar oradan da Usküçaresizlık ve yalnızlık ilgilendirmektedir. dar a gönderilecekti." O depoya giderler. "Kadınları korkutup onların attığı çığlıklarNazif neyecandan, korkudan kapının kilidan zevk alan ve bu çığlıklarla kendisinden dini biraz geç açar oranın her şeyini ezbc re btldiği halde. Ağır malzeme sandıklarını kaldırıp taşıyacaldarı sırada nöbetçilcrin gcldiğini duyarlar, kaçmaya başlarlar. Si lahlar patlar arkalarından. Ali Murat ken dini yere atarken Nazif'in vurulduğunu 'Yandım anam!' yakınmasından anlar. "O gece yürekleri paralayan bu ses, sanki Na zif'in değil de Ali Murat'ın bağrından yükseldi yÜKseldi, yıldızlar altında verini bııl maya çalışan satılık kahkalıalarla, arnavut kaldırımlarında yankılanan Niko'nun ayak sesleri ve onun sapkın hazzı karşısında bocalayan kadının çığbğıyla buluştu." En ya kın arkadaşını böyle önemli bir görev sıra sında yitiren Ali Murat yakalanır, Ingiliz karargâhına götürülür. (O günlerde padışaha, düzenc, Ingilizlere muhaleiet eden ler, eleştirenler ya Bekirağa Bölüğü'nde ya da Ingfliz karargâhında sorgıılanıyor, cezalandırılıyorlarclı.) Gizli örgütlerle bağları araştırılır, dövülür, sövülür; öğrenmek is>te diklerini öğrenemeyınce de Ali Murat'ı ellerinden cengele asarlar, çengelin kancala rını avuçlarından geçirirler. Hz. lsa'nın avuçlarından çıvılenmesı gibi. Ali Murat bayılır acıdan. Öte yandan sokakta lecavüze uğrayan kız perişan bir halde eve vardığında Konak halkı başına üşüşür ve sorgu başlar. Baba, "Bunu yapan namussuzu öldürecem. Onu kendi ellerimle gebertecem!" der ve kız hakkındaki konuşmanın sınırlarını genişleterek karakterini, bu olayın çevrede yara tacağı tepkileri sergilerler. Şereflerine leke sürülmüştür. Kıza görücii gelmek isteyen Fikret paşalardan; oğlundan söz ederken şunu ileriye sürerlcr. "El değmiş bir kızı hayattagelin olarak kabul etmezler." Bunları işiten kız, "El değmemiş ha! Ben onlara gösteririm" der ve saldırganla karşılaş tığı anlan anımsar. "Isteseydi bana sahip olabilirdi. Ama nedense tecavüze uğrarna korkusu kadınlarda ötekilerle kıyaslanmayacak kadar güçlüydü. Böyle bir korkuyla büyüyen kadın dana başından kaybetmeye şartlandırılıyordu./ Kadının istemediği, readettiği bir sevişme için bile toplum yı ne onu aşağılıyor, bu günahı ulanmazca ona yüklemekten çekinmiyordu." Handan Öztürk, kokuttuğu kadınlardan, onların çığlıklarından orgazma erişmişcesine zevk alan, borsacılıkla uöraşan, elindeki değcr li kâğıtları devlet tanvillerini kerhanelcrdc çalışan kadınlara satan Niko'nun yaşaını nı, yasammdaki acıları, tedirginlikleri; ar kadaşlık, dostluk ilişkilerıni anlatır. Konaklı'nın sığındığı fırında çalışan on dört yaşın daki Şahin'i baştan çıkarmasmı, onu bir köle gibi kullanmasını, hep küçük oğlanlarla Seviştiği için adının 'sübyancı' diye iinlenmesini, csici orospulardan Mcvlude Umay'la birlikte kerhaneciliğe başlamasını, Mevlude Umay'ın şaşırtıcı öyküsunu, bilgeliğini anlatır. Fransızlhtilaü'nin gözü pek liderlerinden şair Andre Chenier'den sürekli olarak şiir okuduğu için adı 'ChenierŞeniyer Eıendi'ye çıkan Ali Murat'ı, Ali Hikmet'i ve daha pek çok şeyi anlatır. Ali Murat'a işkence yapan ve avuçlarında delikler açan Ingiliz subayı Davıd'lc olan dostluğunu anlatır. En güç beğenirleri bile memnun eden bir dille anlatır. 'Mor Tecavüz' son zamanlarda okuduğum en diizeyli, en dolu, en kapsamlı ve en özgün romanlardan biridir. Sözcüklerin seçilıkleri ve tümcelere yerleştirilmeleri usta işi bir çabşmanın ürünüdür. Sorunlaruı sıralanışı, karakterlerin yanılarındaki çarpıklıklar, gerçeklerin derinliklerine inme ve o derinlıklerden göz kamaştırıcı bir malze meyle dönme tekniği, üstünde çok düşünülmüş, çok çalışılmış bir tekinktir. 'Mor Tecavüz' okurların iç dünyalarında Handan Öztürk'ün söyledıkleri, kahramanlarına söylettikleriyle yankılar uyandıran, bu yankilarla başka yanluları birleştirerek evren yaratan dili zengin, içeriği zengin, anlatımı zengin bir romandır. Vc Handan Öztürk de (Yapma Bebekler/Mor Tecavüz) gibi ilginç romanlarıyla edebiyatımızın büyüsünü coğaltan önemli bir yazardır.a Mor Tecavüz/ Handan öztürk/ Roman/ Gala Yayınahk/ 333 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI S9C 'YabNzBebekter' Îeri karşısında bütiin erkeklerin gözünün jını fark etmişti zaten. Kısacası, dinledik orda olduğuna inanmıştı. Ancak bu arada tüm pervasızlığıyla karşısına dikilen ergen liği, kimi zaman histerıye dönüşen biçimde erkek teni arzulamıyor da değildi. Damarlarında deli bir kanın dolaşmaya baş Iadıöı bedeni artık taşıdığı bu küçük uzvun hakkını istiyordu. lşte asıl panik o zaman başlamıştı. Ailesinin, yalunfarının, akraba lannın kısacası herkesin namus yükünü taşıyan bu kapalı kutuyıı evleneceği güne kadar korumak zorunda olması gerçeğiyle, bacak arasını yoklayan o arsız duygıuarın yansıttığı ruh sıkışıklığı, bedeninin bu parçasıyla ilişkisini garipleştirmişti. Yaşadığı çelişküer ve baskılar çok geçmeden daha yeni yeni tanıdığı kadınlığına onu hızla yabancılaştırmıştı. Kadınlığı, bedeninin bir korku noktası halinegelmişti." Roman boyunca kadınlık erkeklik sorunları çeşitli olaylar, çeşitli durumlar kullanılarak yukarıdaki aııntının çevresinde dönüp duracağı, indirilip kaldırılacağı için alıntıyrbiraz U2un tuttum." Kadınlığı bedeninin bir korku noktası haline gelnıişti" sözleri, içerdi ği gerçek açısından çok önemlidir. ÇocukIUK yıUarında bir kızın beynine doldurulan ögütler, içlcrindcn birileri babası, birileri Düzeyll, kapsamh ve dolu SAYFA 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle