25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DİDEM OZDEMİR aşamak, hayattan zevk almaklır. Bu kimi zaman bir Çİçeğin kokusu, kimi zaman bir müzık parçastnın ruhumuzu okşayan melodisi, bazen de sevdiğimiz bir insantn gülümseyişi gibi doğanın ve insantn güzeîliklerine katılmak, ya da en azından onlara tanık olmaktır. y Yaşamdan satır başları Yaşamak, diğerleriyle başlatılan gerçek ve korkusuzca var olan bir yan yanauğın akışı içerisindeyken çok daha anlamlıdır. Yalnızhk sözcüğün pek çok anlamıyla yeniden biçimlendirüebilir. Yalnızlık; öteki ile kurulan özel, ince bir yaşanmıshğın yanında ya da hemen sonrasında kendi iç benliğinle yüz yüze gelindiğinde mutlu bir 'an' olarak tanımlanırsa Dİzim için daha anlaşılırdır. Yüz yüze olmanın kıpırdattığı şey, öznenin edimlerinin ve düşünselfiğinın karşılaştırılmasıdır. Insan yalnızlığını koruduğunda benliğini konır. Insan kendiyle uzlaştığında, ötekilerle bütünleşir. Bu anlamda yalnızlık ve iletişim farklı uçlarda değil yan yanadır. Yalnızlığı başaranlar başkalarına da aynı açıklıkla mesafesiz bakabilirler.. Bu ilgi ve yakınlık kuralı baba ve kızları için de geçerli olur mu? Gizli soru böyle görülmekle birlikte asünda sorulacak tek soru büyükler ve çocuklar diye ayırmaksızın özneler arasında oluşturulan ilişkinin niteliğini tartışmakla ilintilendiı s rilmelidir. Birlîktelikfe yaşanacak | | L çıkmazJPp ları yine '•' ilişkinin / içinde / düzenle» \, menin gerekliliğine inanan babanın baktığı yerden algılanan şeylerin başkalığı ne lcadar olanaklı ise çocuklar için de süphesiz aynıdır. Son noktada toplumsal baskılarla benimsetilenlerin kişi üzerindeki etkilenimleri gözden geçirildiğinde gerçekte üznelerin birbirlerinden ne kadar ayrı ve dışa kapalı durduklannı söyleycbihriz. Karşılıklı yapılacak bir açılıma fırsat tanımaksa, gelinen şu noktada zor ve bir o kadar da gerekli bir şeydir. Okurlar bu kitapta tüm yazılanfarla, idealde düşünülen Dİr tasannın nasıl somudaşacağının izlerini, açıkça bulabilirler. tt \ ' * "**. ği ikizlerine eşitlikçi bir farkındalıkla bir baba olarak yazan Kongar, kızları kendisiyle aynı mesleği yapmaya başladıklarında, artık UişkiJerinin başka bir düzleme atlamalan gerektiğine inanır. Işte bu düzlemde dost olarak yer almak için gerekli zeminleri yoklar. Böylece geçmişte bir bir yaşananlar, abartısız, aracısız aeğerlenairilmeden bıralulmaz. Her şeyden önce insanlann ortak yanlan içerisinde kesiştikleri kişilerle iki, üçlü ifişkilerinde olmazsa olmaz sayılan gerekli davranış ve tutumlan bir araya toplanarak içerikleri iyiden iyive serimlenir. Çocuk eğitiminae formülleştirdiği önemli notlar, ilgi ve sevgi ile bir arada korunur. Toplumda saygı merkezi olarak babalık korkuyla, tehuitle, mesafeyle kaymlmış bir yerdeyken yazar, tüm bu çeşitlemelerin farkındalıöı ile kendisini verilen bu rollerden uzaklaştınp, dostluğun doğal, paylaşılası, çoğul havasına yerleşmek ister... Böyle yapnıakla o, ikizler ve baba ile, olabildiğince paylaşıma açık, çok yönlü bir ilişkiye fırsat tanır. r Dışa vurmam bjp t a U Mektup biçiminde duygu ve düşünceleri kullanmak edebiyatta, renkli çekici ve meraklandıncı bir tarzdir. Dışa vurmanın bir şeklidir mektuplar, postalanan günlüklerdir.. Özeldir. Yazar, bu gizli kapıyı bize de açarak kendi hayatımızda kapalı olan her tür tutum irdelenmesinin sevgi için bir yatırım olduğunu düşünür. "Fırtmalı bir okyanusun ortasında dalgalarla boğuşan küçücük yelkertlilergibiyaşamın ve gelecegin belirsizliklerine doğru yol aldığınız şu stralarda..." diye devam eden mektupları sevgi ve özlemi yoğun olarak ifade eder. Sık sık geçmişe dönülür. Gerideki anlar elimizde şimdi olmaan üzerinde değişiklik yapamadjğımız )ir zaman dilimidir. O andan elimizde kalanlar ise ancak gelece^i uyarabilir. vermeli bunu kişisel bir eğitim gibi algılamalıyız. Çocuklan için tanımîadığı gibi "Değişmeye ve gelişmeye açık bir insanm, üstelik kendisinden çok daha genç insanlar taraftndan elestirilmesi, onun yasamımn son dönemlerinde eldeettiği büyük eğitim olanağı değil mi?"dit. Kitabın savladığı yolun çekiciliği, çocuklann karşısına eşit olarak çıkabilen, sorunları şörmeye çalışırken kendi sorunlannı aa örnek olarak veren, açıklayıcı yollar sunrnasında düğümlenir. Beni açabilmek başkalarının da açılmasına fırsat tanır. Çocuklann yoluna çıkan ya da çıkabilecek sorunlan görmeye çalışırken kendi sorunlannı haürlayan tercinli ama tercihleri anlatan sürekli düzeltmeye açık iyileştirmeye dönük ilişkiler onu durağanhktan kurtarır.. Birlikteliğin her bir evresi kişiliği besler ve kendini rahatça ifade etmende yani senin gibi olmayanıanlamanda gerekli ivmeyi kazandırır.. Dostluk ve dostluğa olan inanç bizden başkalarıyla, farklı olanlarla kurulan en özel ve zor safhadır. Zorluk; gelişi güzelliğin tamamen dışında, hafife alınamayacak bir sorumfuluğu üstlenmesinde saklıdır. Sadece birlikteliklerin iyi olmasını dilemek yetmez, gerçekten çaba da ister. Baba zaten ailenin büyüğü olmasıyla bir yönüyle saygı ve sevgiyi paylaşsa bile, bilir ki bu durum daha fazla alışkanlıklarla ilgilidir. Oysa o içten gelen, ihtiyaç duyulan, alıskanlıktan boşluğu aranan, dürüst bir ilişkiye geçmek ister. Hiyerarşinin her türlüsü kalktığı halde do ğal giden, özlenen bir dostluk en güzel bağ değil midir? Onları hiçbir konuda zorlamadan olumlu düşünerek çocuklarına güveni öğretmekse... mantıkçılığını aştığı zamanlar hiç de az değildir. Bu durum mektuplara da yansır. Omeğin, insanlarla gökkuşağı, insanlar la kelebekler arasındaki benzerlik ve düşünsel ilişkilerin anlattldığı bölümlerde öyle romantik satırlar var lu, okurken ayrı bir zevk aüntnaktadır. Kongar mektuplarının sonunda kendisini nitelendiren bazı şeyler söylüyor, bunu yaparken kızlarının karşısınüaki dü şünee ve ruh halini de betımlemiş oluyor. Orneğin Gökkuşağı konusunun ele alındığı mektubun sonu şöyle: "Yaşamı sizlerin sayesinde gökkuşağının bütün güzellikleriyle donanmış babanız." Kelebek Gibi Olmak başlıkh mektup ise şöyle imzalanmıs: "lkiz kelebekleriyıe birlikte yaşadığı için koleksiyonculardan daha zengin olan babanız." Kızlar mektup yazmışlar mı, ne yazmışlar? Yoksa yalnız telefon etmekle mi yetinmişler? Bunları bilemiyoruz. Bilnıek burada önemli değil. Onemli olan mcktuplar birleştiğinde iyi düşünülmüş bir mesajlar bütününün ortaya çıkması. Bir babanın "önemli bir aşamaya gelmiş, yükseköğrenimi bitirmiş luzlarına iletmck istediği mesajların bütünii." Ölçülü duygu8allık Babadan gelen bilgı aktarımlan yuvadan ucmadan önceki son taklitler olarak güvenli görülürse de her şey gibi eksiktir. Önemli vurgu babanın da sonsuzlukta yeterli obnadığı hissinin itirafı, düzeltmeye hep açık bir ucun bırakılmasıdıı. "Hem çocuklann ö'zgür ve özerk bir kıstlik gelişttrmelerme yardımcı olacaksın, hem de onları, asırılıklara kayma eğılımlerinin tehlikelerinden koruyacaksın. .. Yani hem tehlıkeli işler yapmalarını engelleyeceksin, hem de bunu mantık çerçevesinde onları ikna ederek yapacaksın kt, kişilıkleri zedelenmesin. Itıraf etmeliyım ki, bir baba olarak sızleriyetistirirken, benim de karşılaştığjm en önemli açmaz buydu.. " ikizlere doktora bursu süresince yazılan yirmi kadar mektup sıcak sevimli, zorlamayan rahat, ölçülü bir duygusallık sergiler. Mektuplara yeri geldikçe sevgi, disiplin, ölçülülük, cinsellik, demokratik ortamlar, erkek egemen bir biçimde gelişen dünya tarihi, özgürlük, aşırılıklar, dengeli yaşam vs. gibi toplumsal ya da bireysel olan yaşam deneyimleri, analizler, kaygılar serpiştirilmiştir. Okuyucu öncelikîe yaptıklarını nedenleriyle anlatan ve açıklayan bilimsel bir tavırla karsılaşır. ...Pek çok televizyon konuşmasında vurguladığı gibi sevgi, disiplin ve özgürlük soyutluktan sıynlarak bir akademisyenin yaşamında pratiği bulur. Kendi yaşamını büyüterek, sevgi uygulayımı azlığındaki insanlara da aar' bir yol gösterir. Şeylere baktığımız mesafeyi daha genişletmede yazı şarttır. Tartışmak, tartmak, görmek ve göstermek, yaşamak, onun sayısız katmanlarını tattırmak yazıyla kurulan bir ortamda daha olanaklıdır. Bu anlamda yazı içimizdeki kilitleri aralayarak, kırık, çıkinaz ve kirli yanlarınıızı telafi eder. Modern psikolojinin de savunduğu gibi ancak kendi iç benimizi kollayıp onayladığımız sürece çocuklanmızın kişiliğini tüketmemenin yanıtını buluruz. Bütün bu düşüncelerin birlikteliğiyle kitap, son mektubun son sözcüğü ile rahatlamış, mutlu bir açıklıkla sonlanır. "..Sevgili kızlanm, şu satırlara son verirken, kendimi tamamıyla sızinlc bütünleşmiş hıssediyorum." • • SAYFA 5 l Klşlsel denemetep "Ben eve geldım ve Ebru gittig'ı gün yazmaya karar verdiğim mektuplan artık yazmaya başladım, Sizlerle birlikte geçirdiğım ytrmı küsur yılı ve belki de bu arada tüm yaşamtmı ırdeleyen, kendtmi sorgulayan ve vardığım sonuçları sizlerle de paylaşacak olduğum mektuplan.." diye yazann kendi sözcükleriyle özedediği kitabın başları aslında bütününü de belirleyen bir yapıya sahiptir. Tema; bildik ama işleyene göre değişen kişisel denemelerıe sınırlandınlıycır oluşuyla da farklıdır. Bütüncül bir bakış altında toplumsal bir olgu olan aileye dokunuş Emre Kongar'ca böyle birleştirilmiştir denebilir. Sağlıklı bir yaşam, sağlıklı bir aile yapısı bağmtısını uygulamaya çalışan ve bu çalışmasından titizce notlar alan bir baba, sosyolog olunca işler daha da inceleşir, sıradan diyaloglar derin farklı perspektiflere açılır. Yazarın baba olmasının da ayrı bir önemi vardır. Çünkü bu ülkede erkeklerin baba olarak çocuklarına davranışlan dolaylı ve anneye devredilmiş olarak işler. Duygusallığın her çeşit ifadesi erkeklerden uzaklaştınlırken (kadınların çocuklariyla üstlendikleri roller için de) konu, pek çoğumuz için daha ilgi çekici ve aydınlatıcıdır. Güven, sevgi ve disiplinin solunduğu bir hava insanı büyütür.. Çünkü büyük olarak en önemli şey belki de yaşamdan mutlu ayrılmanın sırlarını diğerlerine de tattırabilmektir. Başkalarıyla birlikte kolaylaştırıcı bir ortamı hissetmek kişinin denge duygusunu tamamlar. Duygusal ve fiziksel gelişimlerini yakından izledi "Yaşamdan blrer satırbaşı" Bu mesajları başka biçımde dc iletebilirdi Kongar. Mektup yolunu seçmiş, iyi dc etmiş. Herhalde bu yüzden, hepsi tarihsiz mektuplar. hepsi "yaşamdan bircr satırbaşı". Yirmi bir mektup var kitapta. Mektuplarda, daha doğrusu bu satırbaşlarınua sevgi ve aşktan cinselliğe, sıradan insan olmaktan doruğa çıkma keyfine, yaşama felsefesinden insanları dinleyebilmenin bilgeliğine, aerçek demokrasinin vazgecilmezTiğinden eüven ve disiplin gereğine kadar.pek çok kavram yer almış. Gcnçler bu kavramları özümseyip bilinç haline getircbilirlerse, "birey olma" yoluna girecekler, sıradışı (sürii dışı da di yebiliriz) olmayı başaracaklardır. Kongar, son mektubunu "sevgili kızlarım, size hem sevgi ve güven dolu, hem de disiplinli bir yaşam diliyorum" sözlcriyle bitirmiş. Sözünii ettiğim bu kitap bence valnız "ikizlere" değfl, başta gençler olmak üze re herkese sesleniyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 590 Mektubun, bu birincil özelliğini aracı olarak kullanan Kongar, insanlar arası yüz yüzelik kalkınca tekli yapılan seslendirmelerini kızlarına taşımaktadır. Sevgi, paylaşımdan ıızakken, yalnızken, tekken, boyut defiiştirip kendine dönerek, babanın kenuini anlamasına yardımcı olur. Anlamak kendine ve olaylara, yaşananlara tutularak bu ışık pek çok konumda gezinir. Onlar, anıların silinmişliğinde ıken aydınlanır. İyi ve kötü yanlarıyfa gün ışığına çıkar. Itiraflar, insanın tüm savıınma mekanizmalarının kırıldığı, dürüst, samimi olmayan her tür yolun kapatıldığı bir tarzdır. Eğer sevdiğimiz insanlann aramızdan ayrıldıkları zamanlarda genellikle suçlulukla fısıldanan keşke türünden pişmanlık sözlerinin arkasında kalmışsa; acıdır. En çok unutulan durum, henüz buradayken sevdiklerimize bu duyarlılığı sağlayamamaktadır. Işte bu dengeyi yazar, hâlâ imkân varkenkızlarıyla mektupları kullanarak kurar. Her bir mektup bir baba olarak ince ince örülür, bir kurgu gibi üzerlerindeki izdüşümleri hesaplanıp hafif hüzünlü bir tondan postalanır.. "Bir kez daha hcp birlikte olma sansına kavusursak, yıne terasa çıkalım, yine geceye göz ktrpan ısıklara bakaltm.." Birçoğumuz önümüzdeki anlaşılmaya çalışılan bir yaşam olduğu kabulüyle çoğunluğa eslik ededuralım ancak pek azımız zayıfliKİarımızı dillendiririz. Çünkü saklı kılan yanlar en utanılanlardır. Çünkü en acıklıları onlardır. Birbirimizin gizli bölmelerine doğallıkla uzanabildığinıiz kadarıyla birbirimizi varlar, en donanımlımızdan en sademize kadar öfkemize ve zaaflarımıza dayanmaya onları meşrulaştırmaya çalışırız... Oysa kendimizi değişime kapamadan gerilerdeki iz lerimizle yüzleşmeli yeni olanın hem bizi hem de kendini değiştirmesine izin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle