Katalog

Vitrind Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek 70'li Yıllarda Hayatımız/ Ayfer Tunç/ Yapı Krcdi Yaytnlan/407 s. Saklambaç oynayan kalcye mum dikerdi. Gazoz kapağı bırıktirilirdi. Dört ortalı harita metot defterleri, kırmızı mavi pelür kâğıtlarla kaplanırdı. Demirbank iyi günlcr diler, televizyonda Uzay Yolıı, Kaçak, Tatlı Cadı oynardı. Mandolın kurslarına gidilir, bahçelerde pıkaplar çalınır, Türk filmlcrinde çocuklar "Size baba diyebilir miyinı amca?" derlerdi. Orlon hırkalar ve jarse elbıseler giyilir, gümüş künye takıhr, her yaş gününde fotoğrafçıda aile fotoğrafı çektirilirdi. Hatıra defterlerine "Kalbin kadar temiz defterinden..." diye başlanır, anket defterlerinde "ıssız ada" sorulıırdıı. "Evlenmeden olmaz"dı, telgraf çekılır, Adana'ya "çık aradan" denirdi, çamaşırlar santrifüjlü makinede yıkanır, evlere divan kurulur, sokakta yoğurtçular gezerdi. 70'ler "tııtumluluk çağV'ydı, yanan iki lambadan birinin söndürüldüğü, kurşunkalemlerin bir arpa boyu kalana kadar kullamldığı yıllar. Ayfer Tunç, Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek adlı bu kitabında cenazeden düğüne, okuldan pikniğe, telefondan faytona 70'li yıllarda nasıl yaşadığımızı anlatıyor. Naif yılları hayatımızın, biraz mağrur, biraz mahzun ve çokça mütevazı. Mektuplar/ Behçet Kecatıgıl/ Bütütt Yapıtlan/ Yapı Kredı Yayınları/ 273 s. Behçet Necatigil: Şiirimizde hikmet burcunun seçkin sakını. Sadece şiirlerinde değil, raclyo oyun ları, yazıları ve çevirilerinde de us ta. Ayrıca değme bir mektup yazan: Eijine yazdığı mektupların derlendigi Serin Mavi'de (YKY, 1999) koca ve baba yanlarının ıncelikli önceliğinde gördük onu; Mektuplar'da ise insan, şair, ö£retmen, yazar, çevirmen... bütün yönleriyle Necatigil var. Necatigil'in mektuplarında ister Tahir Alangu, Oktay Akbal, Salâh Birsel, Kâmuran Şipal, Yüksel Pazarkaya gibi dostlarına yazsın, isterse Fikret Demirag ya da Osman Serhat Erkekli gibi bir genç şaire, öncelikle şiire (ve kendi şiirıne) yaklaşımının ipuçlannı buluyoruz: Şiirin hayattan nasıl damıtıldığını. Hele satır aralarını okumayı bilenler için, bu mektuplar Necatigil şiirinin hiç de hayattan kopıık olmadığını, tersine hayatın tam da içinde(n) ürediğini gösteren birer belge. Hüsran Filizleri/ Cclâl Stlay/ Tnplu Şiirler/ Hazırlayanlar: Doğan Htzlanthsan Yılmaz/ Yapı Kredı Yaytnlan/ 582 s. Celâl Sılay, bütün bütün unutulmuş olmasa da, sadık okurları için bile unutulmaya yüz tutmuş bir şair. Oysa yaşadığı ve yazdığı bir sırada, edebiyat çevrelerinde iyi bilinen, yaşarken efsaneleşmış bir figürdü: Tek başına dergiler çıkar ması, kitaplarınıçoğu kez dostla nndan peşin peşın para toplayarak kendi bastırması, "Kel"liği, "Napolyon"luğu ve elbetteki bitmez tükenmez aşklarıyla, bir efsane... Bir yandan da: 194O'lı yıllarda, yani günümüzden altmış yıl önce, daha "çevre" sorun olarak önümüze gelmemişken, tam bir çevre bilinciyle, yediği hayvandan, söndürdüğü güneşten, bitirdiği havadan, kirlettiği sudan özür dilediğini dile getiren bir şiir ("Mahcubiyet") yazabilmiş; yazdıklarının büyücek bölümünde şiir/deneme sınırını aşabilmiş bir şair. Doğan Hızlan'ın deyişiyle "Cehennem mevsimiSAYFA 22 nin şairi" Celâl Sılay'ın şiırlcrı ılk kez bu kıtapta bir araya geliyor. Efsane gerçeğe dönüşüyor böylece: Şair bütün yollann son durağıdır. Smokinli Berduş Şiir Yazıları (19742000)/ Enıs Batur/ Deneme/ Yapı Krcdı Yayınları/ 427 v "Şairlerin ilk işi, şüphesiz sıkı şiirler yazmak. Bu yetmiyor artık: Şiirin sorunları üzerinde kafa patlatmaları, okuma önerileri getirmeleri, üstmetınler uretmek için çaba göstermeleri, her dönemdekinden fazla, gerekiyor. Yaratma edimini geniş bir düzlemde değerlendirmekten yana oldum hep. Şiiri merkezde uııaıan., ı,<.ı>eri gitgide gelişen, yarıçapı durmadan uzayan, oylumu büyüyen bir dairenin içinde halka halka ilerlemek oldu tasam. Çember ya da daire: Merkez'inden soyutlanması olanaksız bir biçimden söz ediyorum burada: Şiirin koşuluna, sorunlarına sık sık dönmem bundan." Smokinli Berduş, Enis Batur'un daha önce Yazının Ucu, E/Babil Yazıları, Aciz Çağ, Faltasjarı ve diğer kimi kitaplarına aldığı denemelerden 'şiir üzerine' olanlarının bir araya toplanması ve bu toplama, Şiir ve îdeoloji'nin biitününün katılmasından oluşııyor. Birkaç deneme ise ilk kez bu kitapta gün ışığına çıkıyor. Sadeleştirmeler/ Ziya Tanalı/ Alp Yayınları/ Ankara/223s Zıya Tanalı bir nıimar. ÜDTÜ mezunıı. Bu kitapla zoru başarmaya çalışmış. Yaprığı, mimarlık nedir, ne değildirı tartışmak dej*il. Kısaca bu kitap salt mimarlıkla ilgili kişilere yönelik bir çalışma değil. Daha kapsamlı, daha derinıne ve doğru biçimde irdelenmiş, soyutlamalar ile gdrsel somutlukların karışımları... Bunu yaparken de diline çok özen göstermiş. Yani kitapta anlatılanları anlanıak için ille de mimar ya da sanatın başka dallarında çalışmış bir kişi olmak şart değil. Sıradan bir sempatizanın da anlayabileceğini umduğu bir anlatım bıçimi kurmuş. Tanalı'nın deyişiyle, "Ben kendi adıma, söyledikleri kolay ve çabuk anlaşılan bir köşe yazarı gibi olmak istedim. Konuşurken, ağır bir mesleğe ilişkin kavramları ve ölçütleri el sürülebilir hale getirmeye çalışırım. Kolay anlaşılabilir olmayı da özümlemenin ölçütü olarak görürüm. Becerebildim mi bilmiyorum, ama adının "Sadeleştirmeler" olmasının nedeni budur. Bir başka deyişle, bir isteği, bir umudu dile getiriyor." Tasarı ile tasarım arasındaki farka da değinen Tanalı, bunun felsefedeki öz ve biçim kavramlarının mimarlığa yansımasından başka bir şey olmadığına değinerek "..mekân sanatçısının bir meslek adanıı olmaktan öte, yaşama sevincı ve yannlara kalnıa şansı olan bir insan olma umududur" diyor. (Doğanın dışında) dünyayı, mekânı güzelleştirip yaşamaya değer kılmaya değer veren herkesi ilgilendirecek bir kitap. Harry Potter ve Felsefe Taşı/ /. K Roivlıng/ Çevırcrt. Ülkü Tamer/ Yapı Kredı Yayınları/ 353 s. Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektuplarla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Howarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde kü çük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar. J. K. Rowling'in zengin düşgücü, onu bebeğiyle yalnız yaşayan sıradan bir anneden, kitapları dünyada 90 milyondan fazla satan, 40'tan tazla dile çevrilen parlak bir yazara dönüştürdü. Kitapların artık "sanal" ortamda okunmaya başladıgı bir çağda, Harry Potter genç ku şağı "gerçek" bir kitabın sayfaları arasında yepyeni bir dünyayı keşfetnıenin heyecanıyla tanıştırdı. Bu heyecan daha da artacak: Çok yakında Harry Potter'ın sinema filmi gösterime girecek. Sorultnadan/ Feyza Hepçıltngtrler/ Remzı Kitabevı/ 313 s. Osman Durmuş'tan Ecevit'e, Kamer Genç'ten Demirel'e, siyasile rin söylediklerinden yola çıkılarak çizilmiş acıklıgülünç portreler... Eleştiri, gezi yazısı, anma; yerimiz yurdumuz, dilimiz edebıyatımız, konumumuz duruınumuzla ilgili yazılar... Bir yazarın, yaşamın çeşitli alanlarına, kadına, siyasete, kültüre, sanata, kitaba ve kendisine bakışı... Kısacası, Feyza Hepçilingirler'in romanına, öyküsüne yansımamış son yirmi yılı... Ölü Bir Deniz/ Erhan Bcner/ RemziKitabevi/255 s Orta yaşta iki kişi; emekli öğretmen Adnan Refik ve bankacı Yüksel, bir tatıl beldesinde karşılaşırlar. Ikisi de yaşamlarını sorgulamakta, kendilerini boğan aıle ılişkilerinin zincirlerini kırmayı düşlemektedirler. Ortak sorunları onları birbirine yaklaştırır; aralarında doğan aşka tutunarak yeni bir hayata başlamayı denerler.. Ölü bir denizin kıyısında başlayan bu aşk, geçmişten getirdikleri hatalann üzerine bir sünger çekmelerine yetecek midir?.. Düşen Yapraklar Geçen Yıllar/ Atilla Dorsay/ Remzı Kitabevı/ 27') t "Işıklar söner, beyazperde görüntülerle türlüçeşıtli renklere bürünür. Ve film başlar... îşte o an dikkatli olun... Çünkü ışıklar söniıp görüntünün egemenliği başladığında her şey olabilir. Bir film boyunca çok şey ya da her şey değişebilir. Bir filmle hayatınız değişebilir. Dikkat edin, ayağınızı denk alın..." Atilla Dorsay, bu kitapta başta Sinema dergisi olmak üzere, çeşitli dergilerde yazdığı o unutulmaz yazılardan bir bölümünü önümüze getiriyor. Ateş GeçitleriTermopilai Savaşı'nın Destansı Romanı/ Steven Pressfield/ Çevtren Stnem Sancaktarofclu/ Bilge Kültür Sanat/ 397 s. Binlerce yıl önce, Herodot ve Plutarch yazdıkları tarihlerde Isparta toplumunu ölümsüzleştirdiler, fakat günümüzde bu antik kentten ve bu görkemli kiıltürun sosyal yapısından elimizde çok az vcri var. Bu uygarlıktan kalan az sayıdaki antik izlerden biri de, Isparta kentinden binlerce mil ötedeki Termopilai adında küçük bir Yunan dağında bulunmaktadır. Isparta'nın en iyi savaşçüarından oluşan üç yüz kişilik ordusu, Pers tmparatorluğu'nun saldırılarına yürekli bir biçimde işte burada karşı koymuştu. Dağda bulunan basit bir dikilitaş, onların gömuldüğü yeri göstermektedir. Yazar Steven Pressfield bu taştan yola çıkmiş ve Isparta söylencelerini akademik bilgilerle zenginleştirerek, kusursuz bir tarihi roman yazmış. Romanın anlatıcısı, bu destansı savaştan canlı kurtulmayı başarmış tek Isparta savaşçısı. Ateş Geçitleri; tarihi, gizemi ve dokunaklı aşk öykülerini bütünleştirip, yazındaki Homer geleneğini yirmi birinci yüzyıla taşıyan destansı bir roman. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 590