Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ömer Faruk Toprak'ın Sosyalist ülkelere yaptığı gezinin notları yayımlandı Bir Geziden Kalanlar Moskova'da otele indiği ilk gün, oraya aynı amaçla gelmiş olan, Azerbaycanlı roman yazarı Mirza Ibrahim ve ozan Resul Rıza tarafından kardeşçe karşılanırlar. Ertesi gün, gençliğınde Nâzım Hikmet'in özel sekreterliğini de yapmış olan Rus Türkoloğu, çevirmen, gazeteci, kaptan, balıkçı, "Ölürsem küflerimi Türkiye'ye serpın" diyen, bugünlerde yitirdiğimiz Radi FVle (19242000) dostluk kurar. Küba'nın büyük ozanı Nicolas Gullien'le tanışır. Ömer Faruk Toprak, 1964 yılında geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle Moskova da sağlık denetiminden de geçer. Ilgili profesör "düzenli bir sağlık rejimiyle daha çok uzun yıllar yaşayacağını" söyler. Oysa, ilerisinde yalnızca sekiz yıllık bir yaşamı kalmıştır. Yevtuşenko'yla Fransız şampanyası dumlarken, Soljenitzin'in, Tolstoy ve jstoyevski roman geleneğini başarıyla sürdürdüğünü söyler Ömer Faruk, ama Yevtuşenko'nun bu konudan sıkıldığını, sorulan yanıtlamaktan kaçındığını ayrımsar. O günler Soljenitzin'in Sovyet Yazarlar Birliği'nden çıkarılmış, yasaklı bir yazar olduğunu anansar. Moskova'da ünlü Bolşoy Tiyatrosu'nda, Donkişot balesini izler eşiyîe birlikte. Nâzım Hikmet'i ziyarete giderler, Gogol'le, Çehov'la aynı gömütlükte yatmaktadır ozanımız. Toprağına güller serperler, orada yeni bitmiş, küçücük, boynu bükük eflatun çiçekleri koklarlar. Gezi planı gereği, Moskova'dan Leningrad a (Saint Petersburg'a) uçarlar, birçok ada üzerine kurulmuş, 539 köprüsü olan "Beyaz Geceler" diyarına. Saat 24.00'te günes yoktur, ama her yer bembeyazdırjPuşkin'in, Gogol'ün, Dostoyevski'nin romanlarındaki gibi. Çar Petro'nun (16721725) yazlık sarayı'nı gezerler. Resim galerileri, yontulan, özellikle havuzlan, hskiyeleriyle, basılan çakıllardan bile fışkıran suları ile görülecek yerdir. Çar Petro, bir gün bu sarayı su basması sonucu ıslanmış,, zatürree olmuş ve kırk üç yaşında ölmüştür. Dönüşte, deniz kıyısında, 1917 Devrimi'nde Çar'ın sarayını bombalayan, şimdi müze haline getirilmiş Aurora zırhlısını görür ve gezerler. Bu kez yine plan gereğince Gürcistan'a uçarlar. Tiflis'te hava sıcaktır. Gürcülerin konukseverliği Sayın Füruzan Toprak'ın Gürcü kökenli olması nedeniyle daha da artar. Gürcü ozanı Josef Noneşvili, 12'nci yüzyıl da yaşamış, onlann Yunus Emre'si, Mevlana'sı olan büyük Gürcü ozanı Şota Rustavelli ve lirik yapıtı "Kaplan Postu Giymis Kahramanlar hakkında bilgi verir. Haçlı Sefeneri'nin çapulculuğuna karşın aynı dönemde Kraliçe Tamara'nın önderliğiyle uygarlıkta altın Ö. F. Toprak'ın sosyalist ülkelere yaptığı gezinin izlenimlerini içeren kitap, yakın geçmişte bu ülkelerde yaşananları yansıtması bakımından bir belgesel niteliğinde. YILMAZ ÇONGAR 1971 yılının temmuz ortaları, Moskova'da gökyüzü bulutsuz, caddelerde ısıtmayan bir güneş. Pekin üteli'nin lobisinde Azeri Türkoloe ve yazar Ekber Babayef le Ömer Faruk Toprak söyleşiyorlar, konu Nâzım Hikmet. Babayef on üç yıla yakın Nâzım'la arkadaşlık yapmış, aralarında çok yakın dostluk bağlan kurulmuştur. Büyük ozanın son ayları, sayrılığı ve son günlerindeki acılı durgunluğu konuşulur. Birden, sorulan soru: 'Kemikleri, ne zaman Türkiye'ye götürülecek?" Uzun süren bir scssizliğin ardından Ömer Faruk, bakışlarını yere indirir, sesini alçaltır, yılların ayıbını üstlenircesine; "Şimdi bu konuda kesin bir şey söylenemez. FJbette bir gün ona diledıği gibi bir köy mezarlığında yer verilecektir. Çünkü onun Anadolu'yu ne kadar çok sevdiğini kimse yadsıyamaz" der. Sovyet Yazarlar Birîiği'nin, dört yılda bir toplanan, her ülkeden birçok ozan ve yazarın katıldığı büyük kongreye Çağrılı olarak, yine yazar olan eşi Sayin Füruzan Toprak'la birlikte Rusya'da, o günlere ait anılannı böyle anlatıyor yazar ve ozan Ömer Faruk Toprak. O günlerde aynı çağrı, üç yazar ve ozanımıza daha yapılrnıştır. Hasan tzzettin Dınamo (19091989) 1940 1960yıllan arasında geçirdiği acı deneyimlerin bıraktığı korkunç anılar nedeniyle, Kemal Tahir (19101973) ise sayrıhğını öne sürerek, gidemezler. üktay Rıfat (19141988) çağrıyı duyar duymaz cen çevirir. Oysa 30'lu ydlarda Yakup Kadri Karaosmanoğlu (18891974), Falih Rıfkı Atay (18941971) böyle bir kongreye katılmışlardır. S Omer Faruk Toprak. llglnç gözlemler aktanyor Dlze... SAYFA 8 çağını yaşayan Gürcü ulusunu anlatır. Kura ırmaöı yalunında, Jozeî Stalin'in (18791953) gençlik yıllannda tutsak olduğu zındanı gezerler ve yine Stalin'in doğduğu kasaba olan Gori'ye giderler. Moskova'da, hıç adı anılmayan Stalin, burada her yerde yaşatılmaktadır. Doğduğu ev müzeleştirilmistir. Tiflis radyosunda gezi izlenimlerini anlatan ve bir şiirini okuyan Ömer Faruk Toprak, îstanbul sinemalannda haftalarca oynayan "Askerin Türküsü" adlı filmin yapımcısı Çukray ile tanışır. Gezi Âzerbaycan ile sürer. Gürcüler ne denli bizim batı bölgemiz insanlanna benziyorlarsa, Azeriler de yüz çizgileri ve dış görünüşleri bakımından doğu halkımızı andırmaktadır. Azeriler "Çağdaş Türk Yazarlan" denince Abdülhak Hamit'i (18521937), Mehmet Emin Yurdakul'u (18691944) anlamaktadır. Aynca Türkçemizin sadeleşmesini ve yeni sözcükleri de pek tutmaz, benimsemezler. Yaşar Kemal'ı, Sabahattin Ali'yi de okurlar, ama daha çok Osmanlı dili ile yazan yazarlan yeğlerler. Ömer Faruk Toprak, Baku'dakı bu gözlemlerini oradaki yazarlara açıkladığında onlar sadece susar, "Hakhsınız" diye mınldanarak gülümserler. Gezi, Baku'da "Nizami Edebiyat Müzesi", Şah Ismail Operası ile sürer. Bundan sonraki durak yine Moskova'dır. Bu kez "Maksim Gorki Müzesi"ni gezerler. Yazara ilişkin önemli belgeleri, özel eşyaları görür, incelerler. Türkçe yayımlanmış kitaplarla karştlasıp şaşınrlar. Sorunca öfirenirler ki, bunlar Bulgaristan basımlıdır. Konstantin Siminof, kendi evinde Türk kahvesi sunaronlara. "însan Asker Doğmaz", "Albayın Aşkı" vb. romanlann yazan, kendi gibi savaş yazan olması açısından en çok Tolstoy'u yeğlemektedir. Ömer Faruk Toprak, Romanya Yazarlar Birliği Başkanı Zaharia Stancu'nun (19021974) çağrılısı olarak eşıyle birlikte Bükreş'e uçar. Zaharia Stancu, Deliorman'da doğmuş, cocukluğunu Dobrucalı Türkler arasında geçirmiştir. Tüm kitaplannda Türk kahramanlar vardır. Örneğin, "Tatar Kızı Uruma" 1963'te yayımlanmış, 1973'te Sayın Füruzan Toprak tarafından dilimize çevrilmiş, Dobnıca'lı Türklerin yaşamlarının şiirsel bir dille anlatıldığı böyle bir romanıdır yazann. Romanya Yazarlar Birliöi Sekreteri Janos Szasz, (Yanoş Saz), Sabahattin Ali ve Nâzım Hikmet'in tüm yapıdannı okumuştur. Bir söyleşide bu konuda; "Eğer yaygın bir dille yazsalardı, dünyanın her yerinde daha çok okunurlardı."der. Toprak'lar 1974 yüınm temmuz ayında, ölümünden beş ay önce, Stancu ile bir kez daha buluşurlar. "Sizinkiler Kıbns'a çıktılar, biz de sizi destekliyoruz" der Stancu. Bulgaristan Yazarlar Birîiği'nin çağnlısı olarak Sofya'ya gittiklerinde 1949'dan beri orada bulunan ozan ve yazar Fahri Erdjnç (19171986) kendilerini karşılar. Ömer Faruk, Fahri Erdinç'e: "Âradan 25 yıl geçti, neler yaptın, neler yazdın" diye sorduğunda o hiç yanıt vermez, bir süre sonra da sözü değiştirir. Fakat Vanıa'nın altın kumlu plajlanndan döndüklerinde, Türkolog Ibrahim Tatarlı, Fahri Erdinc'le yapmış olduğu uzun bir söyleşiyi Örner Faruk'un eline tutuşturur. Bu söyleşide Fahri Erdinç, "gazetecilerden, ses vegörüntü alma aygıtlarından hiç hoşlanmadığını, hatta korktuğunu" söylemiş, sanatsal konuda ise "sanatı sanat için değil, fakat toplum icin yapmayı yeğlediğini" açıklamıştır. (s. 190) Ömer Faruk Toprak, Bulgar yazarlarıyla yaptığı görüşmelerden sonra onların şiirlerine ve yazılarına politik düşüncelerin egemen olduğunu görür. Başka ozanlarla konuştuğunda da bu inancı değişmez. Ömer Faruk Toprak ve eşı Füruzan Toprak 1975 yılında Makedonya'da 14 üncü Struga Şiir Festivali'ne konuk olurlar. Ohri gölü kıyısında düzenlcnen şenliklerde, önceki ydlarda Pablo Neruda, Eugene Montale, Fazıl Husnü Dağlarca'ya verilen altın çelenk ödülünün sahibi bu kez Senegal Cumhurbaşkanı Leopold Sedar Sengor olur. Ulkemizde 12 Mart Muhtırası'nın verildiği, Batı Avrupa'da 68 fırtınası etkilerinin sürdüğü 1971 yılında Ömer Faruk Toprak'ın sosyalist ülkelere yaptığı bu gezıde, bir yazın yazan ve ozan olarak izlenimlerini, gözlemlerini içeren "Bir Geziden Kalanlar" adlı yapıt, yakın geçmişte bu ülkelerde yaşayan ilginç yazınsal olaylan da yansıtması bakımından aynı zamanda belgesel niteliklidir. Bu değerli yapıtı tüm okurlara önerir, hazırlanmasında gösterdiği çaba ve duyarlılık nedeniyle sayın yazar Füruzan Toprak'ı da kutlarım. • Bir Geziden Kalanlar Sosyalist Ülkelere Yolculuk/ Ömer Faruk Toprak/ Ceylan Yaymlan/îstanbul Kasım2000 Necati Cumalı VIRAN DAĞLAR Sevgilı Necati Cumalı, Makedonya'yı, dağlannı, ormanlannı, sularını, yağmurlannı, kannı, o sevımlı hayvanlannı, dönemin o karmasık polıtık duzenını, o yüce, o cücc ınsanını güzelım Turkçcnlc nc ıçten, ne akıcı ne kadar dokunaklı vc nc dc gü/cl anlatmışsın. YILDIZ KENTER r > ^ . kltap kulubü Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Caddesı No 39 / 41 (34334) Cağaloğlulstanbul Tel (212)514 01 96 Faks (212)514 01 95 m" Cumhurtyei CUMHURİYET KİTAP SAYI 56»