Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r 0 K U R L A RA Özgen Ergin 1947 yılında Kapadokya'da doğdu. îlkokulu htanbul'da, üniversiteyi Ankara'da okudu. Askerlik sonrası Ankara Halkevi Tiyatro toplulugunda oyuncuîuk yaptı. 1973 yılında Almanya'ya gitti. Yıllardır Köln'de, Halkla îlişkiler ve Sosyal Hizmetler Uzmanı olarak çalışmakta, "Azınlık Hahları ve Azınlıklara Nasıl Davramlmalı?" gibi konularda, Almanlara yönelik projeler üretmektedir. Yazmaya 1980 yılında başlayan Özgen Ergin'in. îlk öykü kitabı "Şarlo Kemal" 1987 yılında .. yayımlandı. Özgen Ergin'in bu öykülerinin Almanya'ya Türkiye'den gitmiş yazarlardan, orada doğmuş ikinci kuşak Türk yazarlara doğru bir köprü oluşturduğu' değerlendirmesi kabul gördü. İkinci öykü kitabı "Derin Sularda" 1990yılnda yayımlandığında ilgiyle karşılandı. 1992 yılnda ise yukanda adı geçen iki kitaptan seçilen 23 öykünün oluşturduğu "Charlie Kemal" Almanca olarak yayımlandı. Bu kitapta yer alan öyküler, Köln Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde ders, yabanalarla uğraşan psıkoloğlar için seminer konusu oldu. Ergin'in yeni (ryküleri isc geçen yıl "Galatalı Angelos"adıyla, Papirüs Yayınları tarafından yayımlandı. Özgen Ergin i tanıtmaya çalışttk bu hagta sizlere. Bol kitaplı günlerl... TURHAN GÜNAY Kİ1VM» Imtlyaz Sahlbl: çağ Pazarlama Cazete Dergl Kltap Basın ve Yayın A.$. Adına Berln Nadl o Yayın Danışmani: Turhan Cünay o Sorumlu Müdür: Flkretllklz oCörsel Yönetmen: Dllek llkoruro Baski: cağdas Matbaacılık Ltd. Stl. oldare Merkezl: Türkocağı Cad. No: 3941 CaOalogiu. 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 050 Reklam: Medya c olduğumu biliyordum. Bildiğim, bir otel odasında olduğumdu. Ya çok geç saatleriydi gecenin, ya da küçuk bir kasabaydı bu." (Aşk Bana Göre Değil) Son cümle, Saroyan'ın usta işi cümlelerinden. Ah Hayat,... adlı hikâyeden bir parça "Sonra bir devrim olacak, ah Moskova. AcıkJı bir koşuşma, kaçan, kovalayan, ah zafer. Devrimaen sonra her şey gene eskisi gibi olacak. Her şey tıpkı devrimden önce olduğu gibi olacak, yalnızca genç öğrenci öleneciğım. Bir zamanlar aşkın tadını tatmıştı Yoksul İnsanlar da Memet Fuat'ın çevicek, an ölüm, ah şiir. Her pis iş yeryüzünde elbette, başka ne için doğar insan!" Sammy, risi. 1961 ve 1981 yülannda iki defa basılmış; gene eskisi gibi pis kalacak, ah pis pislik. Ah çirkin olduğuna inanıyor: "O, başkalarınAdam Yayınları'nda birinci baskı: Ekim dolandırıcınk, ah kalleşlik. Her sapık iş büdan daha çirkinse ne çıkardı bundan." Yol1990. Arka kapakta kısa bir tarutma: "Wiltün evrende gene eskisi gibi kalacak, genç dan geçen güzel kızları seyreder. ü kadar. liam Saroyan (19801981) öyküleri, romanöğrenci ölecek yalnızca, ah üzüntü, ah acı, "Kendi benzerlerinden, sıska, işe yaramaz, ları, oyunları ülkesinin sınırlarını aşmış, orah müzik." Bu parça, Memet Fuat'ın çeviri çirkin, aşağılık yaratıklardan iki dolara alatak insanlık kültürüne yönelişi hızlandırmış ustalığına örnek gösterilebilecek parçalarbilirdi istediğini; bozulmuş, kirletilmiş, pis, bir yazardır. ABD'de Büyük Bunalım yılladan. gerçekliöinden koparılmış. Alabileceği hep nnda açlık, yoksulluk, güvensizlik içinde bien azıydı. Tiksinmesi, acıması gereken bile yaşama sevincini dile getiren kendine özSaroyan, Üç, Dört, Kapıyı Ört adlı hikârinden küçücük bir parçasını, korkunç degü atak ve iğneleyici bir üslupla vazdığı öyyesinde Amerika gerçeğine daha bir ciddi recede küçük bir parçasını satın alabılirdi küleri özelliklebaşarılıdır." / 'Ülkemizebiryaklaşıyor. Bu hikâyede, daha önceki hikâhep, sonra da kendisinden tiksinir, kendisikaç kez gelmiş olan ünlü yazar, bu gelişleyelerde gördüğümüz o eğlenen, eğlendiren ne acırdı. Güzelliği, büyüklüğü, verilmesinrinden birinde yapıtlannın Türkçe çevirileanlatım yok, bir çocuğun linç edilmesi tehde olan şeyi, o hep parayla satın alabilmişrini incelerken, bu işte kendisine yardımcı likesi var; bunun için sürekli bir gerginliği ti." Sammy, eve döner: "Yukarı, oturma odaolan Cumhuriyet gazetesi yazanna elinizdeyaşıyoruz. sına çıktı. Annesi gülümsüyordu,..." Bir ara ki kitabı göstererek 'En güzel öykülerimi iki katlı, eski, san boyalı bir ev yanar, kül annesi, "Sammy" der; Sammy, annesinin neMemet Fuat seçmiş.' demişti." olur. Herkes "Kim yapmış?" diye soruyor. yi merak ettiğini bilir, "aptal aptal gülümseÖnce on yaşında bir zenci çocuğa yiıkleYoksul tnsanlar'da çok değişik hikâyeler mek istiyorlar suçu, ama zenci çovar: Genellikle eğlenen ve eğlendicuk yargıcın oğlunun arkadaşı. ren hikâyeler, mizah hikâyelerine (Şerif, yargıcın oğluna kızıyor: benzer hikâyeler. Kimi Yoksul tn"Nasıl arkadaşlık edermişsin bir sanlar adlı hikâye "Bir yaz iki ay kazenciyle?") "Mr. Feakins'i tanıdar bir bakkal dükkânında çalışyan, eski, san evi bilen, orada dotım." diye başlar, "Hep ilgi çekici, kuz yıl önce olanlan duymuş olan parasız insanlar gelirdi alışverişe." herkes evi Mr. Feakins'in yalctığıdiye devam eder: "Küçük çocuklanı anlamışrı. / Ama Mr. Feakins rı saymazsak, yalnızca ikisi üçü bir öldüğü için suçu Johnny Broşeyler aşırmadan giderdi. Ötekile oklyn'e (zenci çocuğa) yüklemek rin aşağı yukarı hepsi satın aldıklaistiyorlardı; rengi kara olmayan rından çok aşırırlardı. Ama gerçekbir zenci diye, babası beyaz diye ten gereksinimleri olduğundan, yapıyorlardı bunu. Jefferson Otealacak para da bulamadıklarından ii'naeki odasına girip Mr. Feyaparlardı bu işi." Şöyle biter o güakins'i ölü bulunca, hemen suçu zelim hikâye: "Yalnızca iki ay sürlohnny'ye yüklemek gelmişti akıldü ama, ıyi bir işti. Bir şeyler yemek lanna. Ama yanılıyorlardı." / "Şeya da gevezelik etmek için oraya rifin odası iyice sessizdi. Dışarda, gelen o iyi, gülünç, acıklı, küçük, kapının önünde yirmiyirmi beş yoksul insanlan seviyordum.' (s. kişi vardı, ama onfar da pek gürül17) tü etmiyorlardı. Yangını kimin çıLarkın Caddesindeki... diye başkardığını öğrenmek için bekfelayan dokuz sözcüklü hikâye, "beş mekteydiler, sonra suçluyu alapek de Çinli'ye benzemeyen, artık caklardı Şerifin elinden." Çinliliği kalmamış, burada uzun 1 likâyenin ortalarına doğru yıllar yaşamış olduklan için bozulşöyle bir cümle; Şerif yardımcısı mus, Amerika'nın gerçeğine, kiriTad Grover: "...bir zenci çocuğune, lcabalığına gereğinden fazla yanu rengi beyazmış diye, babası kınlaşmış, içlerindeki Doğu'yıı yiMr. Feakins'miş diye böyle öldütirmiş, Batılılaşmış, ters, atılgan, resiye korkutmak da hoşuna gitkonuşkan olmuş, gerçek Çinli davmivordu." (s. 47) Zenci çocuğun ranışından uzaklaşmış beş Çinli" babasının kim olduğunu üzerinde ile yediği yemeğin parasını vermek durmadan açıklıyor. istemeyen bir Amerikalıyı anlatıyor. "Parasızlıktan değil. ÇevresinSaroyan, bu hikâyesinde, kimi de bir gürültü kopsun, kendisiyle gercekleri açıkça söylemiyor, üzeilgilenilsin istiyor.' diye yorumlu VVIIIiam Saroyan Bitlls'tekl baba ocaflında kılavuzu Flkret Otyamla blrllkte rinde şöyle bir durarak geçiyor, yor müşterilerden biri. kimi bugüeri de açıkça veriyor. Şerif, evi yakanın Mr. Feakins olduğunu biliverek basını" sallar. Annesinin "Gene öyle tspanya'daki Savaş, önemli şeylerden yor, ama Mr. Feakins öldüğü için suçu on bir kötü mü nissediyorsun" sorusuna "Kötü deönemsiz şeylermiş gibi söz eden bir hikâye. yaşındaki Johnny'ye yüklemek istiyorlar: Bağil. Saçma. Gülünç. Acıklı. Öyle şeyler." diDrake, Ispanyol lç Savaşı'na katılmak ister, bası beyaz diye yapıyorlardı bunu, rengi kaye cevap verir; "yeniden Tolstoy'u okumaya ailesinin engellemek istemesine aldırmaz, ra olmayan bir zenci diye. karar vermişti, bu kez Savaş ile Banş'tan ve: "Drake savaşa gitti. Bir daha hiç görmeAçıkça söylenmemiş bir şeyler: Mr. Febaşlayacaktı." Savaş ile Barış, kitabın en güdik onıı; Paula bir yana, evde herkes zaman akins "Çok güzel bir kızın resminin önünzel hikâyelerinden. Ruhsal durumlan, üzezaman onun için ağladı. Gerçi o ölmüstü de durup gene tuhaf hareketler yapmaya korinde durmadan, acıklayabiliyor. ama, Paula hep, Drake'i öldüremezler, de yuldu, kendi kendine bir şevler lconuştu./ yip dururdu." Saroyan çoğu hilcâyelerini diyalog biçiKimin resmiydi? dedi Şerif./Karısının resminde yazıyor. Bunun için hikâyeler genelSavaş ile Barış, kitabın en iyi hikâyelerinmiydi herhalde./ Dokuz yıl oldu kansı ölelikle "konuşma dili"yle vazılıyor. Bizım îsden. Sammy, vapayalnız, mutsuz bir delili, sanırım bilmiyorsunuz bunu, dedi Şetediğimiz Aşkla Para adlı hikâyedc şöyle bir kanlı. Annesiyle birıikte yaşıyor. Yirmi yaşınrif..." konuşma var: "İki daha, dedi adam barmeda: "Dolaşıyomm kentte. Param yok. Otuz "...Sonra dört el silah sesi duyduk, adamne. / Şimdi, dedi barmen." Barmenin "Şimsent var cebimde." Çirkin olduğuna inanır. lar eskisinden daha fazla bağırmaya başladi" sözcüğünü kullanması gerekli değil, ama "Ne zaman Time'da çirkin bir adamın fodılar, giriş kapısı büyük bir gürültüyle açılbelli ki her siparişte "Şimdi" diyor, "Şimtoğrafını görse, yalnızlığının, kendisine kardı. Yeryüzünde bundan daha çılgınca bir di"siz konuşamıyor; "$imdi"nin bir işlevi şı duyduğu tiksintinin azıcık da olsa azaldışey olamazdı, kapının kırıldığını, adamlayok ama garsonun "Şimdi" demesi Saroîını sezerdi." Bu cümlenin hemen ardından: nn...." Gerisini kitabın 51. sayfasında okuyan'ın avrıntılardaki ustalığını gösteriyor. Yakışıklı erkeklerin çoğu aptal oluyorlaryabilirsiniz. Kitabın en güzel nikâyesi. dı. (...) önemli işler başaramazlardı... SamGüzel bir hikâye başlangıcı: "Uyandığım Yoksul tnsanlar'da sıradan hikâyeler de mıy, annesini şöyle düşünüyor: "Zavallı anzaman ne saati, ne günü, ne de hangi kentte THIIMACI Yoksul İnsanlar C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 569 SAYFA 3