Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Solmaz Kamuran'dan da kahramanı kadın olan bir tarihsel roman Solmaz Kâmuran, geniş bir alanı kapsayan 'Kiraze'nin olaylarla dokunmuş yapısını aşağıdan yukarıya doğru tuğla tuğla örerken çeşitîı nedenlerden ötürü kaybolan Yahudilerin ansızın ortaya çıkmalarını; birbirini izleyen ilginç, umutlandıran, sevindiren rastlantılan; veba gibi öldürücü, yıkıcı olan korkunç depremleri; Istanbul'u yakıp kavuran yangın tufanlarını da sergiliyor. MUZAFFER BUYRUKÇU Türkçe Sözlük 'Tarih'i "...Toplumları, ulusları, kuruluşları etkileyen eylemlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan; bu olaylar arasınuaki nedensel ilişkileri daha önceki ve sonraki ulaylarla bağlantılarını, karşıhklı etkilenmeleri, her ulusun kurduğu uygarhkları, kcndi iç sorunlarını inceleyen bilim./ Evrensel tarihin herhangi bir bölümünü ele alan anlatı./ Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı./ Bir olaytn gününü, ayını ve yümı bildiren söz ya da gün." olarak tanımhyor. Gündelik yaşamımızın içeriğinin çcşitli sorunlarla doldurularak akıp gitme olayında, 'tarih' büyük bir yer tutar. Varlığımızın her anını, 'tarih' düşürerek kanıtlarız. Sabahtan başlanz bu çok önemli eyleme. Okuduğumuz gazeteler, kitaplar, işe gidiş gelişler, konuşmalar, telefonlar, dilekçeler, yolladığımız mektuplar, telgraflar...doğumlar, ölümler, nikahlar, düğünler, şölenler, başarılar, yenilgiler, üzüntülervb. 'tarih'e, onubeslemek için sunduğumuz bir malzemedir. Edebiyat ve edebiyat dışı çalışmalar, 'tarih'in dipdiri kalmasında, hep ilgi odağı olmasında azımsanmayacak görevleri üretmiştir. Bizde de tarih' romanlarda, oyunlarda işlenmiştir. Ama 'tarih'e bilinçli bir biçimde eğilme ve orada kitleleşerek taşlaşmış, özünü, özelliğini, aynntısını yitirmiş kımi yaşantılan çözmek, yeni bir ruh vererek canlandırmak, gizli kalmış kimi gerçekleri kurcalayarak 'o günlere, o döneme' değişik bir açıdan bakarak değerlendirmek, "Gülün Adı" romanının dilimize çevrilmesiyle başladı. "Gülün Adı", tarihi roman nasıl yazılmah konusunu gündeme taşıdı. Tartısmalar, yapılandırma söyleşileri, girişimler, kaynak aramalar çoğaldı. "Gülün Adı"nın etkilerini yaygınlaştıran başka bir yazar, Amin Maalouf geldi bütün kitaplanyla ve 'tarihi roman'a ilişkin zemini sağlamlaştırdı. Ve bu zeminde kazılar yoğunlaştı, toplumsal tarihlerle bireysel tarihler irdelendi, irdelenen bireysel tarihlerden satış rekorlan kıran Aylin, Füreya, Meyyale, Annem Belkıs" lutapları çıktı. Öte yandan Orhan Pamuk ile Nedim Gürsel, Osmanh Imparatorluğu'nunye diyüzyıl süren yaşamından seçtikleri kesitleri romanlaştırdılar. Anlatım biçimleri, kurgulan, yöntemleri yankılar uyandırdı ve dikkatler, dünden bugüne sıç rayan kıvılcımların köklerine çevrildı. Ve bu çabalar, yeni yazarlarla tanıştırdı bizi. O yazarlardan Dİri Solmaz Kâmuran'dır. Edebiyata "Bir Levrek Iskeleti" romanıyla adım atan Solmaz Kâmuran, Çetin Altan'ın biyografisini "tpek Böce2i Cinayet" adıvla sergiledi. Ve bugünlerde dillerde dolaşan üç ciltlik "Safiye Sultan" romanını Türkçe'ye kazandırdı. Şimdi de ikinci romanı "Kiraze" ile okuru yüreğinden kavramayı başardı. "Kiraze" romanı 1492 yılında AvruCUMHURİYET KİTAP SAYI 569 Kiraze talıklı, alıngan, duyarlı, kimseyc benzemeyen küçük kardeş Avram'ı ve aile reisi David'i, ayrıca siyasal, sosyal ve ekoromik ortamı sokar. Kral Ferdinand ile Kraliçe tsabella, saltanatlarını tehdit ettiklerinc inandıkları Yahudileri etkisiz kılnıa olanaklarını aramaktadırlar. Ve her çağda geçerli ve sonuçları kesin 'iftira makinesi'ni çalıştırmaya başlarlar. Makınenin ürettiği ürünler korkunçtur. O ürünlere kimse karşı koyamaz, kimse aksini savunamaz. Yahudiler öldürmüşlerdir 'Hz. Isa'yı, Isa'nın kanını içen katiller Hıristiyanlığın baş Solmaz Kâmuran Kiraze'nin öyküsünü aktanyor blze. düşmanıdırlar. Önlem alınmanza Yahudiler Hıristiyanlığı yok pa'nın tamamının ve Osmanh împaraedeceklerdir.' Bu gerekçeyi yasallaştıratorluğu'nun üç kıtada egemen olduğu rak Yahudileri lspanya dan uzaklaştırtoprakların durumunu gösteren bir hama girişiminde bulunurlar, gerekçeyi yüritayla başlar ve Levant'ta Seyahat kitarürlüğe koyarlar. bında alınan aşağıdaki parçayla sürer. Bu 'sindirme, kovulma' tehlikesini "Istanbul'da büyük ticari itibar ve serveolaylar başlamadan önce sezen Tolete sahip seksen yaşlarında bir Yahudi kado'lann yakınları Pinto'lar, sahip oldukdın, bugün Sadrazam'ın Divanı'nın ları her şeyi yüzüstü bırakarak Yahudiönünde öldürüldü. Harem duvanndaki lere ılımlı bir tavır içinde olan Portekiz'e bir pencereden Sultan III. Mehmed bu göçmüşlerdir. Ordan da ya Edirne'ye ya olayı seyretti. Kadının cesedi meydanda Istanbul'a gidecelderdir. larda sürüklendi ve köpeklere yem yapılGranada'daKİ Yahudiler, bu korkunç dı, aç hayvanlar onu hırıltılarla parçâlagöc dalgasıyla ordan oraya savrulmaktadı. Kesik başı ve hatta mahrem yeri kadırlar. Ama bu dalgayi umursamayan zıklann ucunda sokaklarda dolaştırıldı. lar, hatta yokmuş gibi davrananlar, doğVücudunun bazı parçaları da askerler dukları toprakları terketmeyi ne olursa tarafından gözdağı olsun diye ona rüşvet olsun düsünmeyenlerin tutumlan da vererek malcam sahibi olduğu söylenenbir sorunaur. Her çareye başvururlar. lerin kapılarına asıldı./ Oğullan da aynı Kimileri 'kalma olgusunu' gerçekleştiryerde öfdürülüp cesetleri köpeklere atılmek ereğiyle din değiştirip Hıristiyan dı. Ertesi gün de onlardan kalanlar yaolmaktadır. Bu din değiştirme, değiştikıldı. Bütün bunlar, Valide Sultan'a karrene yarar sağlamamaktadır, çünkü aöşı çıkan bir Sipahi isyanı sonunda oldu. nek' diye nitelendirilen bu kışilere HıValide Sultan, tüm rüşvetlerini öldürüristiyanlar da, Yahudiler de güvenmelen yaşlı kadın aracılığıyla alıyordu. Kamektedirler. Nitekim lspanya dan aynldının oğullan da Istanbul'un en varlıklı mamak için Hıristiyan olan Yahudi Ceve etkin tacirleriydiler. Servetleri milyonmaatinin ileri gelenlerinden Avram'ı larca Duka değerindeydi ve tabii ki bunKral da Kraliçe de önemsememiş, dışlaların hepsi, onlar öldürülünce Sultan'ın mışlardır. Bu 'gitme ve kalma' arasına sıhazinesine gitti." Okur, romanın serükışanlar hâlâ göç olgusunu tartışmaktavenlerle yüklü havasına girer bu alıştırdırlar her şey açık seçikken. Raşel'in aimadan sonra ve 21 Mart 1492 yılıyla ilişlesi de geleceğin göçmenlerine katılıp ki kurar. katılmayacakları konusunu kaldırıp inSolmaz Kâmuran, îstanbul'un o dödirmektedir günlerce, haftalarca, aylarnemdeki en önemli cümbüş ve gösteri ca. Baba David, doğduğu mekâna kanıyyeri olan dikilitaşlanyla ünlü Hipodla, canıyla bağlı olan karısı Ester'i, işrom'u, Ayasofya'yı, Padijah II. Bayekenceleri, öldürmeleri, soygunları, yanzid'in hüküm sürdüğü Topkapı Saragınları örnek gösterdiği halde yola getiyı'nı, saraydaki haremin iç yaşamını surememektedir. Ama geri çekilmemekte, nar ve ordan ters bir çizginin öteki ucunyılmamakta, ısrar etmektedir. " Artık bitda bulunan koyu Katolık Ispanya'ya, îsti. Eğer dediğimi yapmazsan ölürüz. Bipanya'nın Toledo ve Granada lcentlerizi öldürürler. Buradan bir an önce gitne atlar. Artık romanın baş kişilerini sahmeliyiz. Çocuklarımız için yapmalıyız neye taşımak, soyunduklan rolleri tanıtbunu." Nuh deyip peygamber demeyen mak zamanıdır. Yahudi kızı Raşel, sevEster'in ayaklan ancak üç yıl sonra sudiği delikanlı Mose Nahmiyas'la buluşya erer ve kocasının sözlerindeki doğrumak üzere yola çıkar, randevularına geç ları, sağında solunda olup biteni kavrar, kalmışların telâşıyla yürürken bir de çigöç etmeye karar verir. Yalnız yanlarınçek koparır Moşe'ye vermek üzere. Solda altın, mücevher gibi yükte hafîf pamaz Kâmuran, Raşel'in davranışlannın hada ağır değerleri yanlarında götürmedaha bir belirginleşmesi için tuttuğu ayleri yasaktır. Götürmeye yeltenenler, yananın her seyi gösterebilme gücüne sert kalanır yakalanmaz öldürüleceidermizaçlı, şakasız, ciddi, inatçı, alışkanlıkdir...ve bu yasağa uymayanlar öldürülarının tutsağı, 'dediğim dedik' anne Eslürlerde... ı• ter de Toledo'yu, ağabey Hayım'ı; has David ve ailesi Portekiz'e göçmek üzere yola düşerler, dağ bayır tırmanırlar ama haydutlardan kurtıuamazlar, onların saldırılarına uğrarlar. Çevirdiğimiz sayfalar arttıkça Aleksandr Dumas'vari serüvenler inanılmaz boyutlara ulaşır. Aşklar, cinayetler, soygunlar, işkenceler, ahlaksızlıklar, entrikalar iç içedir. Solmaz Kâmuran bu dopdolu, tazla zengin anlatımı kendinden kattığı ınceliklerle akıcı bir anlatıma dönüştürmeyi başarmıştır. Göç sorunu bütün hızıyla ya^anırken Italvanların elinde tııtsak olan Cem Sultan a sokulur Solmaz Kâmuran. Onun öldürülmesinden çıkar umanlara, kazanç sa^layacak olanlara, onların çevirdikleri d< laplara sokulur. Cem'i tıraş, ederken ıibturasındaki zehiri kasri birkesikten kanma karıştıracak olan katil Koca Mustafa'nın içyüzünü koyar ortaya. "Galatalı fakir Rum balıkçı Aleko'nıın oğlu berber Niko'nun bir gün Rumeli Beylerbeyi olabileceğini daha önce kim tahmin edebilirdi? Koca Mustafa Paşa gururla göğsünü şişirdi, daha da iriyarı görünüyordu ş.imdı. O, toprafiı sarsan adımlarla yürürken çevresindekiler korku dolu bir saygıyla eğilip temenna ediyordu. 'Bugün Rumeli Beylerbeyi, yarın Veziri Azam' diye mırıldandı kendi kendine Bâbı Hümayun'a doğru ilerlerken." Dilekleri gerçekleşir ve sadrazam olur... Solmaz Kâmuran, Yahudi ailelerin, bireylerin dramlarını eşelerken o sırada Avrupa'da, Fransa'da, îtalya'da, Vatikan'aa, Fas'ta, Cezayir'de, Osmanh Imparatorluğu'nda meydana gelen olayların, durumlann arasında yürürken romanı renklendirecek, hareketlendirecek sorunların da kapılarını çalar. Kızı Lükres Borjiya ile yatan, karıkoca hayatı yasayan Papa VI. Aleksandr. Oğul Sezar da kızkardeşi Lükres Borjiya ile alt alta üst üstedir. Rönesansm güzelleştirdiöi bu çağ, Borjiya ailesinin ahlaksızlığıyla çirkinleşmiştir. Derken bu çirkinlik, bütün Avrupa'nın oburca beslendiği bir kaynak olup çıkmıştır. Solmaz Kâmuran, geniş bir alanı kapsayan kitabın olaylarla dokunmus yapısını aşağıdan yukarıya doğru tuğla tuğla koyarak örerken çeşitli nedenlerden ötürü kaybolan Yahudilerin ansızın ortaya çıkmalarını; birbirini izleyen ilginç, umutlandıran, sevindiren rastlantıları; veba gibi öldürücü, yıkıcı olan korkunç depremleri; Istanbul'u yakıp kavuran yangın tufanlarını sergiler. Bunlara, her yerden kovulan Yahudilere kucak açan Osmanh împaratorluğu'nun hoşgörüsünü, uyearlığın gelişmesine ilişkin atılımlan ekler. Ve Solmaz Kâmuran, romanı şöyle özetleyerek okuru her açıdan bilgilendirir, aydınlatır. "Esther Kira da (diğer adıyla Kiraze), ağır zulümlerden geçip Istanbul'a varabilmiş bir Sefarad Yahudi'sinin kızıydı. Kısa zamanda hırsı, zekâsı ve cazibesiyle, Osmanlı sarayını derinden etkileyen Yahudilerin en önünde yer almavı başardı. Önce Hürrem Sultan'ın yakın ilgisini kazandı, daha sonra Safiye Sultan'ın akıl hocası, sırdaşı oldu. Iktidar, zenginlik ve gücün ne anlama geldiğini biliyordu çünkü. Ama 88 yaşındayken patlayan bir sipahi isyanı her şeyin sonu oldu. Bu roman, Seferad Yahudileri'nin yaşadıklarına ışık tutarken, o dönemde Osmanh ve Avrupa saraylarının dinsel, siyasal ve toplumsal hayatı nasıl etkileyip kontrol ettiğini anlatıyor ve okuru derınden sarsan muhteşem bir resim çiziyor. Neler yok ki bu resimde: Sultanların ve Krallann gerçek yüzleri...BatıDoğu, MüslümanHıristiyan çekişmeleri, ölümcül entrikalar...lsyanlar, ayaklanmalar, yangınlar ve 1509 büyük Istanbul depremi...Lalalar, cariyeler, odalıklar...Aşk, seks, ensest...veyönetilenlerin tüyler ürperten kaderleri... • Kiraze/ Roman/Solmaz Kâmuran/ Inktlâp Kitabevi/390 s. SAYFA 7