22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrinaekiler Karanlık Masumuiyet/Sinan Tamer/ Teloz Yaytnlart/129 s. Elimizdeki kitap, korku, fantastik, politik ve psikolojik kurgu türlerinin kaynaştığı alegorik bir roman. Diğer antiütopyalardan aynlan en önemli özelliğiyse, geleceğimizi değil günümüzü anlatması. Ne kadar korkunç bir çağda yaşadığını görmekten korkrnayanlar için... Anadolu Gerçegi/ hmet Zeki Eyuboğlu/ Pencere Yaytnlart/390 s. Anadolu tarihsel süreç içinde değişik kaynaklı uygarlık ürünlerinin ANADOLU kanşıp yoğrulduğu bir yer, geçmişi CERÇECİ geleceğini aydınlatan, öteki canlılanyla özsel bir bütünlük oluşturan, yüreğinden değişik uygarlık ürünlerini besleyerek bütünleşen bütünleştiren bir ülke. Üzerinde yaşadığımız bu topraldann altında birkaç Anadolu'nun daha bulunduğu tüm kuşaklardan uzak bir yurt. Anadolu'yu anlamak, değerini bilmek için yalnızca üzerinde yaşamak yetmez, toprağımn altında yatan, ışığa susamış uygarlık ürünlerini de sergilemek, yerinde tanıtmak gerek. Kitabın başlıca amacı ülkemizi geçmişinden geleceğine uzayan bir çizgi üzerinde karışıp kaynaşmış bir bütün olarak bizlere sunmaktır. Dostluğun Kutsal Bağı/Rebecca Wells/ Çeviren: îyet Çe/tnkaya/ Epsilon Yayınnlan/ 397 s. Yazan Rebecca Wells aslında bir oyııncu ve oyun yazan. Yazdığı birçok oyunun başrolünü de kendisi oynadı. Aynca Amerika'daki ABC ve CBS kanallanna televizyon oyunları yazdı. tlk romanı"Little Altars Eveıyvvhere" Batı Eyaletleri Kitap Odülü'nü aldı. îkinci romanı olan Dostluğun Kutsal Bağı bazı yerleri hüzün, bazı yerleri ise kahkaha yüklü bir kitap. 19341993 yıllan arasında Amerika'nın güneyinde yaşama kuş bakışı bakarken, anne, kız evlat, arkadaş, eş ve insan olmanın anlamını sorguluyor; insanoğlunun en önemli yapıtaşı olan anneevlat ilişkisini (bazen acımasızca) analiz ediyor. Bağdat'ın tki Kraliçesi/ Nabta Abbott/ Çeviren: Suat Kaya/Yurt KitapYayın/271 s. Binbir Gece Masallan'nı bilirsiniz. Bu masallarda Harun Reşit, HayzuBAGDATINfK ran, Zübeyde gibi isimlere çok sık 1 KMUCESI» ' rastİanmaktadır. Ancak Hayzuran ile Zübeyde'nin yaşamı, gerçek ilişkileri açısından bugüne kadar anlatınlanlar yetersiz kalmaktadır. Nitekim kitabın yazan şunlan söylemektedir kitaba yazdığı önsözde: " Okuyucular, çıplak kalıntılar ile fantastik film sahnelerinin ötesinde tarihe geçmiş ve etkilemiş Harun Reşit hakkmda tam ve doğru bilgiye ulaşacaklar ve bu hükümdarın kariyerinde önemli yer tutan iki kadın hakkmda bilgi sahibi olacaklardır." Yokuştaki Salyangoz/Bora veArkadt Ştrugatskı/ Çeviren: Selahattin Erkanlı/lleti}im Yayınlan/270s. Yokuştaki Salyangoz, ikisi de çevrelerinden soyutlanmış, ikisi de bilginin yerini boş inançların, korkunun, bürokratik dayatmalann aldığı bir dünyada "anlamaya ve bilmeye hasret" birer entelektüel olan Pepper ile Kandid'in öyküsü. Roman boyunca hiç karşılaşmayan iki kahraman, yazgılarını belirleyen temel bir tutkuda birleşirler ve bu tutku onCUMHURİYET KİTAP SAYI 551 lan, modern entelektüellerin karşı karşıya olduğu iki seçenekle yüzleşmek zorunda bırakır: Iktidann kışkırtıcılığı ve bilimsel mesafenin korunması. Sovyet bilimkurgu edebiyatının önde gelen isimlerinden Ştrugatski Kardeşler, yokuştaki Salyongoz'da yer yer derin bir kasvete bürünen bürokrasi betimlemeleriyle akademisyenleri, fanatizmi, hatta bilimkurgu türünün kendisini alaya alıyor. Yeraltından Nouat/Dostoyevski/ Çeviren: Mehmet Özgül/ İletisim Yaytnlart/153 s Yeraltından Notlar, Dostoyevski'nin kendi sesini ve dünyasını ilk defa keşfettiği çok özel bir romandır. Modern Batı Edebiyao ve düşüncesini derinden etlrileyen bu çok önemli kitabı Mehmet Özgül'ün Rusça aslından yaptığı çeviriden okuyoruz. Güz Sancısı/ Yılmaz Karakoyunlu/Doğan Kitap/230 s. Yazar, Güz Sancısı'nda, Türkiye tarihinde kara bir leke gibi duran 67 Eylül Olaylan'nı, Rum, Ermeni, Yahudi azınlıklann ülkelerini terk etmek zorunda kalışlarını, kendisine has üslubuyla roman kurgusu içinde anlatıyor. İlk kez sekiz yıl önce yayımlanan ve Doğan Kitapçıhk tarafından yeniden basımı yapılan kitap, Demokrat Parti iktidannın ileri gelenlerinin de katılımıyla, gerçek olayların aynasında bir dönemin romanını okuyabilırsiniz. Buz/ Perikles Monioudis/ Çeviren: Fuat Yaytm/ Doğan Kttap/ 109 s. Değişim, değişiklik ya da tekdüzelik, durağanlık. Tekdüze akıp giden bir hayat ne kadar yaşanmış sayılabilir? Yoksa hayatın kendi de tekdüze ve durağandır da, ötesi yalnızca hayal midir? Sıradan, ezberciliğe dayalı okul yıllanndan sonra, gölden buz çıkarma işi değişiklik midir, öyleyse ne zamana kadar? Sabahın erken saatlerinden akşama bütün gün, donmuş bir gölden, diğer çahşanlarla birlikte buz çıkarmak... Her gün, hep aynı şey. Her ne kadar gündelik olaylarla renklense de, bir buz gibi saydam, renksiz ve donuk bir hayat. Buz makinesi imal etmekle bir nebze olsun renklendirilmeye çalışılan bir yaşam, yine de tatmin olamayan bir insan. Ve onun, hayatıyla ilgili en son ve en iyisi olduğuna inandığı karan... Monioudis, romanda sözü edilen tekdüze, durağan hayatı yansıtmak için, geçmiş olaylan da bugün yaşanıyor gibi anlatıyor: eğer KeÛer'in çevresindeki doğa buz gibi tek katmanhysa, hayatı da öyle olmab. Sanal Savaş/ Micbael lgnatieff/Çeviren: GürolKoca/Everest Yaytnlart/ 232 s. Mayıs 1999'da, Makedonya semalarının altında bir gecede kurulan dev çadırkentte barınan çaresiz insanlar, ne ekmeğin ne de suyun peşindeydi; bütün istedikleri cep telefonu olan birileriydi. Sadece Kosova kaosunda nın yerini öğrenmek istiyorlardı. Savaş uzmanı Anthony Cordesman'm belirttiği gibi, "Modern savaşların öğrettiği şeylerden birisi, savaşa artık savaş denmemesi gerektiğidir." Peki, buna savaş diyemeyeceksek, yurtlanndan sürülen, yaralanıp sakat kalan ya da ölen, üstlerinde ölüm süahlannın denendiği bir kobaya çevrilen bunca insanın gördüğü zulme ve çektiği aaya ne ad vereceğiz? On yıldan beri acı ve nefret tüten Balkanlar'ı karış karış gezen, gerek savaşta gerekse diplomaside etkisi olan ilk isimlerle sürekli temas halindeki Ignatieff, BBC'nin "Future War" projesinin bir parçası olarak hazırlanan kitapla bu soruya cevap anyor. Yalanlar ve Gerçekler/ Noam Chomsky/ Çeviren: Selen Cöbelez/ 365 s. Yaklaşık otuz yıldır Chomsky'nin görüşleri, iktidann gerçek yapısını dünya kamuoyunun gözleri önüne sermekte. Chomsky'nin karar verme ve politika yapma süı lltll H I II reçlerinden halklann nasıl dışlandığına dair çözümlemeleri günümüz 'yeni' dünya düzeninin temelinde yatan sorunlara derinlemesine bakma olanağı sunuyor. Doğu Timor'dan Ortadoğu'ya, demokrasinin doğasından dil politikalarına dek uzanarak ortodoks görüşlere ve devlet politikalarına sert eleştiriler yöneltmekte ve daha iyi kavramamızı sağlayacak yeni yaklaşımlar önermekte. Chomsky, tarihin dönen çarklarının ve toplumsal politikalann üstünü örten çarpıklıkların peçesini kaldırmakta ve 'yeni' dünya düzeninin aslında eski düzensizliğinin birkaç ufak değişiklilde nasıl yutturulduğunu sergilemekte. yaidnidr '"gerçekler Sıraselvfler'de Bir Otel Odası/'Anar/ Çeviren: lldeniz Kurtulan/ Everest Yayınlan/ 94 s. Çoğumuz için hayat beklemekse ve ancak her şeyi kaybettikten sonra bekleyecek bir şeyimiz kalmıyorsa, işte belki o zaman çıkmaya kalkışacağımız asıl yolculuktan önce hangi türküyü söylemek geçer aklınızdan: ''Delice bir ağlamak gelir içimden..." Oysa, içinizde delice bir gitme cesareti de olsa, ne kadar uzaklaşabilirsiniz bulunduğunuz kıyıdan? Şuşu'dan gelip bir konferansa katılır, sonra binersiniz bir AnkaraIstanbul otobüsüne. Kaderiniz değişecektir, babanızdan dinlediğiniz ve çocukluğunuzdan beri sokaklannda dolaşmayı hayal ettiğiniz bu büyülü şehirde, Istanbul'da. Karnınızı ucuz lokantalardan birinde paranızı kuruş kuruş hesaplayarak doyurduğunuzda, radyodan yükselen Yasemin Kumral'ın "Geldi geçti ömrüm benim/ŞoI yel esip geçmiş gibi" diyen kırık sesi,"Efsus ki yarim gece geldi gece getti/Heç bilmedim ömrüm nece getti/şarkısına dönüşünce, sizi yıkdmaktan alıkoyan bir yaşama sevincini hissedersiniz hâlâ. Yayınevi, Çağdaş Azerbaycan Edebiyau'nın modern hikâyedeki en büyük ismi Anar'ı sunuyor bizlere. Karnından Konuşanın Öyküsü/ Paultne Melville/Çeviren. Oya Dalgıç/Ayrtntt Yayınlan/ 320 s. İlk romanı 'Karnından Konuşanın Öyküsü' ile günümüz Ingiliz romanının en önemli adlanndan biri olan Pauline Melville, Güney Amerika'nın savanalar ve ormanlarla kaplı ülkesi Guyana'nın farklı kültürlerini, ırklarını, grift yaşam tarzını değişik bireylerin ruh dünyalarındakı labirentlerde dolaşarak anlatıyor. Yerli ve Batılı kültürlerin trajik sonuçlar doğuracak ölçüde birbirlerini yanlış anlamayı sürdürüşlerini yeniden keşfediyor. Guyana'nın yaşamını bütün renlderi, hokuları, sesleriyle efsanelerin potasında eritirken, savanakentorman eksenindeki canlı betimlemelerini göz kamaştırıcı bir mozaik içinde sergiliyor bizlere. Şehvet, korku, dinsel baskı, felaketin eşb'ğinde yaşayan şiddetli tutkular lirik bir üslupla anlatılıyor romanda. Kitapta, iki kardeşin, Beatrice ile Danny'nin 1919 Güneş tutulması sırasında yaşadıklan tutkulu ilişkiden doğan çocuklan Oğulcuk; yerlilerin "dev çekirge" dedikleri Peder Napier; savanaların tozlu yaşamı ile kent yaşamı arasında gidip gelen Chofy ile Ingiliz sevgilisi Rosa kolay kolay akıldan çıkmayacak portreler. Bu baş döndürücü öyküde yazar, trajedi ile komedinin, büyü ile akılcılığın, tensel sıcaklık ile soğuk entelektüel gözlemin sıradışı bir sentezini kurarken kurumların, milletlerin, batıl itikatların yüzyıllar boyunca insanoğlunun önüne yığdığı engelleri delmeyi başanyor. ' ı SAYFA 21 kaybolan çocuklanyla yakınlan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle