05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Evpimin Romanı "Babamız", 1950'liyılların ortalarında, Afrika'daki Ekonomistler Birliği'nin gazetecisi olan Roy Lewis tarafından, mağaralardaki insanların ilk dönemlerine ait resimlerin anlamları hakkında antropolog Louis Leakey'le yapılan bir röportaj sonucunda ortaya çıkan mizahi bir evrim romanı. Buzul çağındaki bir insan ailesinin evriminin mizahi bir dille anlatıldığı kitap, ilk yayımlandığı 196O'lı yıllarda nangi türe dahil edileceği tartışılmakla birlikte, bilimkurgu olarak nitelenmiştir. ABDURRAHİM ÖZMEN "Bir gezegendeki akıllı yaşamın, rüştünü ispat etmesi için varoluşunun nedenini çöztniiş olması şarttır." (Alatlı, 1999:61) ölüm fermanları çıkarılır. Gerçekleri öğrenme ve anlama korkusu hâkimdir. Bu durum kendisine güvenmeyen, değişmekten korkan bireylerin özelliğidir. Pek çok canlı, birlikte yaşama özelliğine sahip olmakla beraber, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğin tonlumsallık olduğu bilinmektedir. Ancak, bu toplumsalnk diğer canblarda olduğu gibi içgüdüsel olarak gelişmiyor. Ama içgüdüsellikle tamamen ilgisiz de değildir. (Danvin, 1985: 91100) Roy Letuis'ten "Babamız" Babamıza ne oMu? z*^ i Aralık 1831 günü Beagle Dey I vonport'tan demir aldığında, ^^ I 22 yaşındaki genç bir doğabilimci Incil'deki "yaradılış öyküsü"nü daha iyi savunabilecek bir fırsat yakalamış olmanın mutluluğuyla, yaklaşık beş yıl sürecek olan bir seyanate başlıyordu. (Moorehead, 1996: 1933) Âncak, inançlı genç bilim adamının çıktığı araştırma gezisi sonuçlarının öyküyü çürütüp kendisini kilise ile karşı karşıya getireceğini gezinin başında düşlediğini sanmıyorum. Seyahati sırasında yaptığı gözlemler sonucu Charles Darwin, günümüz ınsanırun şimdiki fizyolojik yapısıyla yaratılmadığını, milyonlarca yıl boyunca evrilerek bu hale geldiğini açıklayan bir teori ileri sürüvordu. O günden bugüne, doğaya en çok zarar veren canlı türünün insan olduğu gerçeğine rağmen, bir kısım insanlar atalarının maymunsu türlerle aynı olabileceğini içlerine sindirememişlerdir. Günümüz Türkiye'sinde özellikle son yıllarda, evrım teorisine saldırılar olmuş ve olrıaktadır. Eğitim kitaplarındakı evrim teorisini anlatan böliimler çıkarılmış ya da anlaşılmaz hale getirilmiştir. Bu teoriye karşı vakıflar kurulup çıkarılan kitaplar ücretsiz olarak olarak okullarda ve sokaklarda dağıtılıp konferanslar verilmiştir. Kuşkusuz her teori doğrulanabilirlik özelliği yanında yanlıslanabilirlik özelliğine de sahiptir. Ancak bir teorinin ne kadar doğru/yanlış, olduğunu ileri siirebilmek içın o teoriyi anlamak gerekrnektedir. Evrim teorisine karşı yanılgılar da burada başlamaktadır; ya kesinkes doğruluğu ve değişmezliği ileri sürülür ya da teoriyi savunanlara karşı SAYFA 10 Yurt KitapYayın tarafından Filiz Şar'ın Ingilizce'den çevirisiyle 1999'un son aylannda "Babamız" adlı bir kitap yayımlandı. Babamız, 1950'li yıllann ortalarında, Afrika'daki Ekonomistler Birliği'nin gazetecisi olan Roy Lewis tarafından, mağaralardaki insanların ilk dönemlerine ait resimlerin anlamları hakkında antropolog Louis Leakey'le yapılan bir röportaj sonucunda ortaya çıkan mizahi bir evrim romanıdır. Buzul çağındaki bir insan ailesinin evriminin mizahi bir dille anlatıldığı bu kitap, ilk yayımlandığı 1960'h yularda hangi türe danil edileceği tartışılmakla birlikte, bilimkurgu olarak "Once Upon An Ice Age" (Buz Çağı Zamanında), "What We Did To Father" (Babamıza Ne Oldu) ve "The Evolution Man" (Evrimleşen İnsan) adlarıyla yayımlanmıştır. Aldiss bu kitabın "içinde roketlerin olmadığı iyi bir bilimkurgu roman" olduğunu söylemektedir. Ancak, geriye doğru bir bilimkurgu olarak da nitelenebilen romanda buz çağındaki insanlann kendi koşullannda üretip kullandıkları teknik aletlere bol bol rastlamak mümkündür. Özellikle ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin okuması gereken bir kitap olan Babamız'da; ilk insanlann nasıl avlandıklarını, ateşi nasıl bulduklarını, yemekîeri nasıl ve neden pisirme gereği duyduklarını, dışarıdan evliliğin nasıl ortaya çıktığını mizahi bir zevkle okuyabi Modern bir maymun allenln romanı lirsiniz . Bu kitabın önemli bir özelliği, yazann basit bir dille, şimdi olduğu gibi, ilk insanların da yeniliklere ve değişmelere karşı davranışlarını, onların duygu dünyalarını düşleyerek okuyunca aktarmış olmasıdır: . 0 H Vanya Amca: ' • Yine yapacağını yapmışsın, Edward. Edward: Bu ileri doğru atılmış bir adımdır. Evrimsel bir adım. Kesinlikle evrimsel bir adım. O zaman neden itaatsizlik olsun? .. hVanya Amca: Çünkü yaptıkların seni doğadan uzaklaştırıyor, Edward. Bunun lanetlenecek bir durum oldufiunu anlamıvor musun ? Doğal düzenin bir parçası olan, onun nimeüerini ve cezalarını, zevklerini ve tehlikelerini kabul eden sen, doğanın sadece basit bir çocuğusun; hevesli, kendi kendine yetebilen ve masum. Kusursuz bir denge içinde yaşayan bitki ve hayvan aleminin güçlü bir üyesisin. Fakat doğal defeişimin muhteşem kervanına ait olan ner şey olması gereken yavaşlıkla ilerliyor. Peki sen neredesin? Edward: Evet neredeyim? Vanya Amca: Koptun. (4849 ss.) Kitaptaki muhafazakâr Vanya Amca ve devrimci Edward'ın kısa bir diyaloğu kitabın içeriği hakkında bir fikir verir diye düşünüyorum. Evet Edward devrimcidir, emekçidir, bilimle ilgilenmektedir. Üreticidir, üretimi diğer insanlarla paylaşacak kadar geniş gönüllüdür. Edwara, ateşi bulmuştur: "Küçük taşınabilir bir volkan yaratarak..." "Küçük taşınabilir bir volkan"ın yaratılması uzun bir süreç işi ve emek ürünüdür. Bu durum romanda şöyle anlatılmaktadır: "Volkan, ateşin babası, ağaçlar ise oğulları ve kızlarıdır. Eğer tutuşup parlamaya hazır bir ağaca dokunulursa onlar da ateşin babası olabilirler. Birden aklıma basit bir uygulama yapmak geldi. Bütiin yapacağım kurumuş bir dal parçasını yanan bir ağaca değdirmek ve taşımaktı. Hemen bir deneme yaptım. Lavlar etrafa korkunç bir ısı yaydıkları 'Küçük, taşınaUHr bir voftan yaratmak" için işim oldukça zor ve sıcaktı. Fakat işe yaradı. Elimdeki ateş tutuştu! Elimde ateşi tutuyordum. Tutuşan dalı, yanmakta olan ağaçlardan uzaklara taşıdığım, ateşi elimde havaya kaldırabildiğim ve başımın üstünde yanan ve duman çıkaran küçük bir volkan tutabildiğim için sevinçten çığhklar atıyordum." (s. 37) Romanın yazarı Roy Lewis, anlatımını şöyle sürdürüvor: "Elimdeki bu korkunç meşale ile bana yaklaşacak her aslanı korkutabileceğimi biliyordum. Daha fazla gecikmek istemedim ve aceleyle eve koştum. Bir mil bile uzaklaşmamıştım ki yanmakta olan dalın söndüğünü fark ettim, elimde sıcak ve kararmış bir odun parçasından başka bir şeyin kalmadığını gördüm." (s. 38) Deney devam etmektedir: "Biraz daha deneme yapmak için geri döndüm. Bu küçük ateş yemeğini anında yemişti. Sönmemesi için daha fazlasını vermek zorundaydım. Bunu taşımam için yeni deneyler yapmam gerektiğini fark ettim. tlk önce bir dalı ateşledim. Sonra yanan dalı sönmesine az kahncaya kadar ya da elimi yakıncaya kadar uzağa taşıdım. Hemen o anda en vakın ağaçtan bir dal kopardım ve yakarak onu taşıdım ve böylece devam ettirdim. Bunun işe yaradığını gördüğümde ne kadar basit ve mantığa dayanan bir olay olduğunu anladım... Eve varıncaya kadar ateşin sönmemesi için altı yüz ondokuz dal parçası kullandım." (s. 38) Romanın baş kahramanı Edward, ileriyi, bilimi savunurken kardeşi Vanya ateşin bile kullanımına karşı çıkmaktadır. O her şeye karşıdır. Ağaçların üzerinde yaşamlannı sürdürmek taraftarıdır. Baba Edward, bir gün erkek çocuklannı bir yolculuğa çıkartır. Çocuklar avlanmaya gittiklerini sanmaktadırlar. Uzun bir yolculuktan sonra durduklarında, baba artık aile içi evliliöin yasaklandığını söylemektedir... "...ÂrOK kendinize birer eş bulmanızın ve neslimizi devam ettirmek için kendi ailelerinizi kurmanızın zamanı geldi. Işte sizi bu yüzden buraya getirdım. Yirmi mil kadar güneyde bir aile daha yaşıyor..." (s. 80) Romanda, sınıf mücadelesinin izlerine de rastlanmaktadır. Baba ile çocuklar arasında, buluşların diğer insanlara aktarılması konusunda tartışmalar olmaktadır. Aynı zamanda ro . manın anlatıcısı olan Edward'ın oğlu Ernest, babasının pajyaşımcı olmasına karşın, bütiin buluşları kendi tekellerinde tutma eğilimindedir.. Sonra... sonra, romanda neler anlatılmaktadırr\. ... Sakin bir akşam Babamız'ı elinize alarak taş çağı ile günümüz duygu dünyası arasında keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. • Babamız/ Roy Leıvts/ Yurt KttapYayın/ Ankara 1999/164 s. Alatlı, Alev 1999, Schrödinger'in Kedisi (Kâbus), Boyut Yayınları Danvin, Charles 1985, lnsanın Türeyişi, 6. Baskı, Çeviren: Onur Ünalan, Önur Yayınları Danvin ve Beagle Serüveni, Çeviren: Nermin Arık, TÜBÎTAK Popüler Bilım YayınlarıYapı Krcdi Yayınları (*) DTCF Etnoloji Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi KİTAP SAYI 5S1 Moorehead, Alan 1996, Babamız'da; İlk İnsanların nasıl avlandıklarını, ateşi nasıl bulduklarını, yemekleri nasıl ve neden plslrme gerefll duyduklannı, dısarıdan evllllğln nasıl ortaya çıktığını mizahi bir zevkle okuyablllrslniz. CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle