06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÇOCUKLARİÇÎN KİTAPLAR Haz ırlay anlar: Aytül A k a K ' A y s e l G ü r m e n f r A y l a Naylon Köşk, Melis Özcan Deprem Fotoğraflan: IHA Bilgi Yayınevi Okuma yaşı: 12+ Sade dilı ve içten anlatımıyla daha küçük okurlar bile ranatlıkla okuyabilecekken, bu kitabı yine de 10 yaş okurlara önermeye kıyamadık. Çok özel bir kitap bu. Gençlerin ye yetişkinlerin kesinlikle okuması gerekir. Ancak ne yazık ki, asıl okuyup ders alması gerekenlerin yine kaytaracaklan kuşkusuz! "Soğukların başlaması ve unutulmuşluk duygusu herkesin yüzündeki gülümsemeyi silip götürmüştü. Evet, unutulmuştuk. ...Anlaşılan basın da depremle ilgui haber yapmasa iyice unutulacaktık. 17 Ağustos depreminde, komşularını, arkadaşlannı, akrabalarını yitiren, ancak anne baba ve kardeşi ile hayatta kalabilen 14 yaşında bir kızın, depremden sonra yaşadıklannı anlatan hüzünlü bir öykü bu. "Evimizin olduğu sokağın başında durduk. Hem sokağa, hem evimize baktık. Sokak karanlık ve bomboştu. Evimizi uzaktan da olsa sevgiyle okşadık. Yıkılmadığı ve bizi öldürmediği için teşekkür ettik."Arada bir alıp okuduklan gazete haberleri hepsini çok şaşırtıyor. Çünkü bakanlar, yetkililer, verdikleri beyanatlarla "neredeyse deprem bölgesindeki insanların çok rahat, çok mutlu olduklarını, bütün ihtiyaçlarının karşılandığını söylüyorlardı. Cumhurbaşkanı da ner fırsatta deprem yaralannın sarılacağını, kimsenin aç ve açıkta olmadığını söylüyordu. Oysa burada yaşanan gerçekler çok farklıydı. Aynı tuvaleti kullanan yüzlerce insan, issiz, parasız insanlar, Devlet'in en küçük Ç ı n a r o ğ l u ^ Çizimler: Mustafa Delioğlu bir temsilcisini, gerekli yardımlarını göremiyorlardı." Evsiz, işsiz ve beş parasız kalan Özcan ailesi, aynı kaderi paylaşan yüzlerce, binlerce aileden yalnızca biri. Devlet'ten bir çadır olsun alamamış, bir hayırseverin metreyle kesip verdiği naylonla kendilerine yaptıkları bannakta aylarca oturmuşlar. Bu derme çatma naylon odacığa, Naylon Köşk" diyerek en kötü durumda bıle hayatla dalga geçebilecek gücü, birbirlerine olan sevgüerinden almışlar." 1.5 ay geçmişti neredeyse depremin üzerinden. Dükkânımız yıkılmış, işsiz, parasız kalmış, ama Devlet'ten henüz hiçbir yardım alamamıştık ve artık alabileceğımizi de sanmıyorduk." Melis'in tahminleri doğru çıkar ve gerçekten de, Devlet'ten bir tek yardım göremezler. Bir hayırsever 10 aylığına Ankara'daki evinde oturmalarını önerir. Sıra Devlet'in yapacağı taşınma yardımını almaya gelmiştır ama... 'Akşama doğru biz babamla çadınn önünde otururken geldi annem. Hava serindi ama terlemişti, bitkin bir vaziyetteydi. O 50 milyonu alamamıştı ve akşama kadar koşuşturmuştu. Muhtarhk, Belediye, Bayındırlık, hatta Emniyet Müdürlüklerinden bile bir sürü evrak istenmişti. Onca evrakı toplamasına rağmen 50 milyonluk taşınma yardımı parasını alamamıstı..." Gerçeklerin farklı olduğunu düşünüp, vicdanlarını rahatlatmaya çalışanlar, başkalannı kandırabildiklerini düşünüyor olabilirler. Ancak, gerçekleri yaşayanlann aldatmacalara inanması mümkün değil: "Üzgün, buruk Hacı Mehmet Ovası nı geziyoruz. Yıkılan bazı apartmanların enkazı aceleyle kaldmlmış, toprak dökülmüş. Kimse inşaatta kullanılan betonu, demiri araştırmasın diye..." Uğultulu Saat, Alfred Hitchcock Türkçesi: Tuba Bozkurt ramın da son aşamasındayım. Kuramların ışığında baktığım zaman, özellikle çocuk edebiyatında çevirmenin rolü çok önemli. Çevirmen nerde kültürel sınırlarını koyacağına, nerde uyarlamalar yapacağına, bütününü bozmaksızın metin üzerinde kararlar verebilir. Ama bu çevirmene asla ve asla metinden uzaklaşma ve metni farklı yorumlama hakkını vermez. Bu nedenle çocuk edebiyatı çevirmenleri, diğer çevirmenlerden daha fazla sorumlulukla yüklüdür. Çevirinin yanısıra öykü, şiir ve roman da yazdınız. Edebiyat aıanında başka çalışmalarınız var mı? Araştırma bağlamında bir kitabım var: "Çocuk ve Edebiyat". Çeviri çocukluk tarihi alanında bir araştırma kitabıdır. Ayrıca, yerli ve yabancı çocuk edebiyatı eleştirisi konusunda da yeni bir araştırma kitabı hazırlıyorum. Eleştiri ve eleştiri tavrı nasıl olur gibi çocuk edebiyatı alanında farklı alanları sorguluyorum. Kaç kitap yazdıntz, kaç kitap çevirdiniz? Altı kitap yazdım. Biri öykü, biri roman, biri şiir, biri araştırma kitabı... Ikisi de okul öncesi için. Çevirilerin altı tanesi yayımlandı, ayrıca henüz basdmamış dosya halinae birkaç çevirim de var. İlk çevirinizin adı? "Benjamin Anna'yı Seviyor". Peter Hartling. Çocuklara, çevirdiğiniz kitaplardan en çok hangisini önerirsiniz? Hepsini belli bir amaç doğrultusunda çevirdim; hepsi de çok önemli kitaplardır. "Benjamin Anna'yı Seviyor , göçmen ailesinin sorunlan, sevgi ve arkadaşlık sorunları ve bunlarla baKelebek Çocuk Okuma yaşı: 1014 Dedektiflik romanlanndan hoşlananlar için ideal olduğunu düşünerek okumaya başladığım bu roman, beni hayal kırıklığına uğrattı. Harika bir konu, müthiş bir serüven ve kötü bir çeviri!.. Yer yer ne anlattığı bile anlaşılmaz halde olan çeviri, konuşmaların keyfi olarak bazen tırnak içinde bazen tire ile verilmesi, iyelik eklerinin sıkça unutulması, sıfat ve isim tamlamalannın yanlış sıralanması ile iyice karmaşaya dönüşmüş. "...kapanmak üzere olan cöz kapaklanyla düşündü." "Açıp içinde birkaç sayfasını çevirdi" "Harry meraktan, kendimi şaati incelemestni engelleyemedi." Şimdi ömek veremediğim, ancak okuyunca çok iyi anlaşılan anlam bozukluklan her sayfada var. Aşk Bu Olmalı, Camy Baker Scala Yayıncdık Okuma yaşı: 12+ Karşı cins konusunda Tkafamızın ne zaman karışmaya başladığım biz büyükler unutmuş olabiliriz, ama aynı sıkıntıları çocuklarımızm da yaşıyor olduğu gerçeğini göz ardı edebilir miyiz? "Aşk Bu Olmalı , kızlann ilk kez erkeklerle ilçilenmeye başladıklarında, onlarla nasıl bir iletişim kurabilecekleri konusunda kendini kolayca okutabilen, eğlenceli bir rehber kıtap. Üstelik yalnızca şa çıkabilmeyi anlatır. "Büyükanne", anne babası trafik kazasında ölmüş, babaannesi ile birlikte yaşayan beş yaşında bir çocukla babaannenin çatışmaları ve öte yandan birbirlerine olan ihtiyaçlannı konu alır." Aslanlarını Arayan Çocuk", çok özel bir kitaptır; özürlü bir çocuğun hayatını anlatır. "Lolipop"'ta ise, anne babası ayrılmış, anne ve anneannesi ile bir aile oluşturmaya çalışan bir çocuğun öyküsüdür."Sen bir Kızılderuisin Hannas", bir çocuğun okulda, arkadaşları ve öğretmeniyle yaşadığı sorunları ve bu sorunlarla başa çıkabilmesini anlatır. "lhtiyar John ise, hayatın gerçeğini anlatır; cok sevilen, güçlü bir kişiliği olan dedenin ölümü... Hepsi de önemli kitaplardır. • Son okuduğunuz çocuk kitabı? Doktora tezim bağlamında son onon bes yılın bütün çeviri kitaplarını değerlendiriyorum. Sizin Bu Yayınlart'ndan yayımlanan öykü kitabınız "Oyküler" çok güzel bir kitaptı. Uygun görürseniz, ben de bunu önermek isterim okurlarımıza. Memnuniyetle... Yeni projeler var mı? Yayımlanmamış üç hazır çevirim var. ÇlKEDAT'ın (Çocuk ve llkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmaları Derneği) başkanıyım. Dernek olarak önümüzdeki ydlarda uygulamaya koyacağımız projeler var. Ayrıca doktora çalışmamı 2 aya kadar savunmaya geçeceğim, son kelimeleri yazıyorum. Konusu? Son 20 yılda meydana gelen toplumsal değişimlerin çeviri çocuk edebiyatına etkisi. Teşekkürler... kızlar için değil, erkek çocuklar için de eğlenceli bir kitap. Kızların erkekler hakkında neler duşündüğü ve erkeklerin kızlara nasıl davranmaları gerektiği konusundaki ipuçlarını hem erkek, hem kız okurlar kolayca bulabilecekler. Camy Baker (kitabın yazarı, aynı zamanda kahramanının da adı) önce arkadaşlarının heyecanları, aşklan ve sorunlan ile ilgili notlar tutar Derken bir gün, kendisi ae aynı duygulanyaşamaya başlar. Ve hiçbir şeyin.başkalanna öneride bulunmak kadar kolay olmadığını anlar. Kitap, çocuklara, karşı cinsle zamanından önce ilgilenmekten söz ediyor eibi görünse de aslında, arkadaşlanmızla flişkilerimizi nasıl düzenleyebileceğimizin yanısıra, hayatın kendisine dair çok önemli mesajlar iletiyor. Kitaptan alıntılar yapmak üzere birçok sayfayı işaretlemiştim. Ancak çok yer alacak diye vazgeçtim. Şunu söylemekle yetineyim: Madde madde sıralanan ve her bir maddenin hoş bir anlatımla okura sunulduğu bölümlerin her biri çocuklara, kendi kimliklerinin farkına varmalarını sağlayacak önerilerle dolu. Aynca son bölümdeki soruyanıtlar, kışiliklerini bulma sürecini yaşayan çocuklar için çok aydınlatıcı. Bu Kitabın yazannın on altı yaşında olduğuna inanmak çok güç ama gerçek bu! Kardelen, Hamdullah Köseoğlu Bu Yayınevi MROEUN Okuma yaşı: 14+ "O gece uyuyamadık. Karanlık kaçtı gözlerimize," dizeleri bir şiirden değil, bu romandan. "Gunü beklemeye başladık. Gün uzakta, gece içimizdeydi. Karardı durdu sabaha kadar. Söküp atamadık, itip çıkaramadık. Biz çabaladıkça, o direndı.... Gerildikçe. sıkıldıkça uzadı gece. Engelledi, örtüledi, sakJadı beklentilerirnizi." Sabahın dönüp de geceyi örtmesini ve günün ışımasını bekleyen çocukların duygulan, işte böyle güçlü şiirsel sözcüklerle anfatılır bu romanda. "Ben, o köpüklü ırmakları geçen çocuğum. Ben, karlı doruklara tırmanan çocuğum. Ükyazlara ulaşmak için direnen, bir karaelenim." Bir köyde yaşayan çocuklar, Doru Tay'ın uçuruma düşen yavrusunu kurtanrlar. Birkaç gün sonra köye iri dolular yağar ve tüm ekini yok eder. Toprağa tutunan bir parça ot kalmamış, doludan telef olmayan hayvanlar, bu kez açlıktan ölmeye başlamışlardır. Büyük bir felaketle karşı karşıya kalan köy halkı. kışı geçirmeleri için sağ kalan atlarını, aağda Tcurda kuşa yem olacaklannı bile bile serbest bırakır. Uzun bir kıştır. Yılkı atlarımn dayanması çok güçtür. Çocuklar da büyükleriyle birlikteyaşarlaracıyı.sıkıntıyı. "Durduk kaldık öyle. Ne kadar sürdü bilmiyorum. Bir gün mü, bir yıl mı, bin yıl mı? Belimiz büküldü, saçımız sakalımız ağardı. Içini kurt yemiş ağaçlara dönduk. ...Yureklerirnizioradabırakarak geriye döndük. Biz kaldık, ayaklarımız döndü. Söz geçiremedik özümüze." Bir gün önce dağda bir deri bir kemik bulduklan Doru Tay'ı bir gün sonra gizlendiği dağ oyuğunda bulamayan çocuklann, evlerine dönüşleri, bu şiirsel sözcüklerle anlatılır. Çocuklar yalnızca sevdikleri hayvanlarından değU, arkadaşlanndan da aynlmak zorunda kalırlar. Içlerinden ikisi, iş bulmaya kente gider: "Yol uzanıp ayaklarımıza seriliyor. Gelin diyor, geçin diyor. Kanat salıp uçun diyor. Biz sizin için vanz. Günlerdir ses soluk bekliyoruz. Yol, geçenler varsa yoldur. İlk kez koşmuyoruz. İlk kez içimizden koşmak, sıçramak gelmiyor. İlk kez keklik gibi sekmek, kırlangıçlar gibi kanat tokuşturmak istemiyoruz. Bütün kuşlann kanadı lunk." Bir şiirroman okumak istiyorsanız, işte kitap... Şiirsel akışı olan farklı ve özel bir roman... • m Bir çevirmen: Necdet Neydim ile teleröportaj Alo, Necdet Neydim? Evet buyrun... Birkaç yıl önce yazar kimliğinizle köşemize konuk olmuştunuz. Siz aynı zamanda bir çevirmensiniz. Afa'dan vayımlanan Peter Hartling'in "Büyükkanne" ve "thtiyar John", Mavibulut'tan yavımlanan Janosch'un "Sen bir Kızılaerilisin Hannas"ı okumuştum. Başka cevirileriniz de var mı? Üç tane daha var. Peter Hartling'in "Benjamin AnnaVı Seviyor" ve "Aslanlarını Arayan Çocuk Afa'dan yayımlandı."Lolipop" iseChristina Nöstlinger'in. Düzlem'de yayımlandı. Aslında edebiyata girişim şiir çevirileriyle oldu diyebilirim. Epey şiir çevirisi yaptım, "Cumhuriyet Kitap dahil, çeşitli dergilerde yayımlandı. • Çeviriler hangi dilden? Almanca. Çevirileri siz mi seçiyorsunuz, size mi veriyorlar? Yaptığım çevirilerin hepsini ben seçtim, ben önerdim. Bu bağlamda kesin kararlıyım. Piyasa çevirmeni değilim, toplumsal olarak gerekli olduğuna inandıöım kitapları çevirirün. Asıl işiniz? îstanbul Üniversitesi'nde öğretim görevlisiyim. Çeviri yaparken yazarlık huyunuz tutup da, kendinizden birkaç yorum katmaya çalıştığınız oluyor mu? Çeviri kuram ve uygulamaları alanınaa master çalışması yaptım, doktoSAYFA 20 CUMHURİYET KİTAP SAYI 84t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle