Katalog

Vitrindekiler Herkes Herkesle Dostmuş Gibi... / Barıs Bıçakçı / îletısım Yayınları /112 s Tuhaf bir oyun oynuyor sanki insanlar? Birinin öyküsü sürüp giderken, bir hayat devam ederken yanından geçen oralarda bir yerde gezen bir başkasına, 'öteki' hayatlara ilişiyor gözümüz, gönlümüz. En derin, en gizli, hçm de en sıradan öyküler bunlar. Öyküler örüldükçe sesler, görüntüler, hareketler, insanlık halleri çoğalıyor. Hiçbir ses, hiçbir görüntü bir diğerini örtmeden, boğmadan, birbirine ilişmeden.. birbirine destek de olmadan. Aynı zamanda bir Ankara romanı, bu... Sakarya Caddesi, Yüksel Caddesi, Tandoğan, Gar, Ulus, îsmetpaşa Mahallesi, Kale, Bahçeli, 1. Cadde, Kumrular, Tunus, Tunalı, Kuğulu Park, Güven Park, Gençlik Parkı... Hiçbir insanın sıradan olmadığını gösteren öyküleriyle, sıradan insanlar. Okudukça, körelmiş olan tüm duyargalannızın yeniden hassasiyet kazandığını fark ediyorsunuz. Buna seviniyorsunuz. Çok seviniyorsunuz. O sevinçle bakağınızda içiniz de sızhyor, bu dünyada her şey niye "böyle" diye... Banş Bıçakçı bir şair, kitap da şair elinden çıkma bir roman. Kürtlük, Türklük, AlevÜik / Martın van Bruinessen / Çevıren • Hakan Yurdakul / lletısim Yaytnlart / 211 s. Kürt sosyopolitiği alanında bir klasik sayılan "Ağa, Şeyh ve Devlet"in yazarı Martin van Bruinessen, ağırlıkla Kürtlerde din olgusuna yönelttiği araştırmalannın ilk bölümünde Şünniliği de ele almıştı (Kürdistan Üzerine Yazılar, 1992). Martin van Bruinessen, bu derlemesinde bu kez heterodoks uzanımlanyla birlikte Kürt Alevîliği'ni inceliyor. Konuyu hem Anadolu Alevîliği hem de Ortadoğu'nun ve Kürtlerin Islam öncesi inanışlan bağlamında ele alan yazar, bu verileri güncel konu ve problematiklerle de ilişkilendirerek yorumluyor. Bir kimlik hareketi olarak Alevîliğin/Alevî uyanışının Türk ve Kürt milüyetçiliği ile sancılı ilişkilerini, örneğin Gazi olaylan gibi hassas kesitlerde ele alırken bir yandan da Alevî inanç öğelerinin Hint din ve efsane dünyasındaki benzeşiklerine de uzanabilen geniş bir perspektif sunuyor. Cinler / Dostoyevski / Çeviren: Ergin Altay / îletisim Yayınlart /703 s. "Cinler, insanoğlunun yazabildiği en sarsıcı yedisekiz romandan biri. Hiç şüphesiz, gelmiş geçmiş en büyük siyasal romandır. İlk okuduğumda, yirmi yaşımdayken kitabın üzerimdeki etkisini, sarsılmak, hayret etmek, inanmak ve korkmak kelimeleriyle özetleyebilirim. O zamana kadar okuduğum hiçbir roman beni böylesine derinden sarsmamış, hiçbir hilcâye, insan ruhu ve şahsiyeti haklunda bana bu kadar sarsıcı bir bilgi vermemişti. Sarsıcı olan şey insanın iktidar isteğinin ve affetme gücünün, kendini ve başkalarını kandırma yeteneğinin ve bir inanç bulma azminin, sevmenin ve nefretin, en kutsal olana ilgiyle en bayağı olana düşkünlüğün boyutlarının genişliğini görmek, bu özelliklerin ashnda hep yanyana bulunduğunu kavramak ve bütün bu duygu ve ruh durumlarını kıtabın ölüm, siyaset ve aldatmacanın şiddetiyle yüklü olay örgüsüyle birlikte yaşamaktı" diyor Üetişim Yayınlan Dostoyevski yapıtları dizisi editörü Orhan Pamuk. Ayarı Bozuk Çayevi /Asuman Tümer / Cumhuriyet Kıtaplan /136 s "Edebiyatçılar Derneği tarafından düzenlenen "Ankara Oykü Günleri" çerçeyesinde ilk kez gerçekleştirilen "Oktay Akbal ()ykü Odülü"nu, kitabın içindeki iJk üç öykü ile alan Asuman Tümer'in ilk kitabını yazın diınyasına sunmanın heyecanı içindeyiz. Oyle anlaşılıyor ki. »CUMHURİYET KİTAP SAYI 541 Tümer topladığı birtakım gereksizlikleri hiç kıskanmadan kendiliğinden atmış; derin bir aynanın içinde düşüncelerini zaman içinde onarmış; duyduğu pek çok anlamsız seslerden, gürültülerden Ciı/t'/J yüreğini bir güzel arıtmış; böylece kendi iç müziğini bulmuş. Asuman Tumer'i tarudıktan sonra, kendinizi daha annmış, daha hafiflemiş bulacağınızdan hiç kuşkumuz yok." diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Kaygusuz Abdal / SevgiSanlı / Cumhurıyet Kıtaplart / 101 s "Sır nedir? Sır insanın kendisidir. Özünü öze bürüyüp farka gelmesidir. Kaygusuz'un diyar diyar gezmesi, aslıncia gittiği yolda kendinden başka kimsenin olmadığının kanıtıdır sanki. Çünkü her şey Bir'dir. Veee... devran döner." Kaygusuz Sultan'ın felsefesinin düğümünü çözen, Sevgi Sanlı'nın güzelim Türkçe'sinden imbikJenmiş bir oyun Kaygusuz Abdal. Trompet /Jackıe Kay / Çeviren Fisun Demir / Dost Kitabevi/ 216 s. Jackie Kay, 1989'da ölen ve ancak öldüğünde kadın olduğu ortaya çıkan 1930'ların ünlü trompetçisi Billy Tipton'ın hayat öyküsünden esinlenerek yazdığı bu ilk romanında şiirinin incelildi dili ve karakterlerinin kendilerine has sesleriyle bir müzik parçası yaratıyor, Joss Moddy'nin hikâyesini bu gizin etrafında dönen insanlann sözleriyle anlatıyor. Kullervo'nun Öyküsü / Paavo Haavikko / Çeviren • Taner Alalanl'DostKitabevi/ 67 s Kalevala'nın izinde dönüp duran Kullervo, efsanenin koyu ilencinde gizleniyor. Doru atının çiğnediği kuru toprak, kılıcıyla sağladığı adalet ve varlığıyla çekilmez bir yaşam. Evrene adanmış kapkara bir ağıt. Yankısında boğulan sözcükler, çizgilerinde sürgün bir yüz. Kullervo, uzak ve yabancılaşmış varlığının sırrını kaderinde taşıyor: Yargıç, infazcı ve kurban. Aziz Ayyaşın Efsanesi /Joseph Roth / Çeviren: Vedat Çorlu / Dost Kitabevi/ 51 s. Ünlü Avusturyalı yazar Joseph Roth 1939 yılında kaleme aldığı Aziz Ayyaşın Efsanesi için "benim vasiyetnamem" der. Bu anlatı onun üzerindeki büyük baskıyı hissettirmeyen örtük bir ironiyle doludur. Aziz Ayyaşın Efsanesi, hâlâ mucizelere inanan ve umutsuzluğa düşmektense, yanılsamalarla yaşamayı tercih eden dindar bir ayyaşın Paris'te geçen hikâyesini anlatıyor. "Ben insanların şair ya da çılgın ya da dilenci dedikleri kişiyim ya da hepsi birdenim." Kaf Dağı'nın Otesi/Lütfü Köselioglu/ îletişim Yayınlan/ 520 s +l()s Albüm Doktor Lütfü Köselioğlu'nun anıları, bir hekimin penceresinden, Türkiye'de "bozuk düzen"in son elli yılına dair izlenimler sunuyor. Sağlık "sistem"imizin işleyişiyle ilgili güçlü, canlı ve trajikomik izlenimler... 1930'ların taşra hayatında geçen çocukluk... 1940'lann lise ve üniversite hayatı... Sungurlu'da ve Mardın'de, hiçbir ünıversitede okutulmayan, hiçbir kitapta yazmayan, "memlekete özgü" bir hekimlik tec rübesi... on yıl onkoloji hastanesı başhekimliği... Ve Sağlık Bakanlı ğı'nda üst düzey yöneticilik...Köselioğlu'nun anılannda, temel bilgilerden mahrum koca koca tıp prof lan da var, ımkânsızlıkları yenen fedakâr üstathekimler de. Ama en çok, akıl almaz "cehalet" vakaları, yolsuzluk cambazlıklan, sinirden güldüren bürokratik korduğum hikâyeleri, "benim memurum işini bilir" olayları var... Türkiye'de hekimliği filmlere değil insanlara bakarak yapan bir hekim neslinin, düriist ve "yapıcı" bürokrat neslinin herhalde son örneklerinden olan Dr.Lütfü Köselioğlu'nun keskin gözlemleri, hiçbir kitapta bulunmayacak bir "yurt bilgisi" hazinesi niteliğinde. Tek Kişilik Haçlı Seferieri/ Ünsal Oskay/ Inkılâp Kitabevi/ 470 s. Prof. Dr. Ünsal Oskay bu kitaptaki deneme ve incelemelerinde, Adorno'nun da 1968'de belirttiği gibi, dışardan dayatılan sınırlamalara direndiği kadar, kendine de sınır koymamakta ısrarlı aklın yazıp çizebileceklerinin özgürleşim arayışına yönelik praxis'e en yakın eylem olduğuna inanarak yaşadığımız kültürel sorunlan irdeliyor. Amaa ise, yaşayıp unutacak olduğumuz yaşam deneyimlerimizi eleştirel bir farkındalıkla unutmamak, doğru anlamlandırmak ve belleğe, tarih bilincine dönüşmesine katkıda buJunmak. Mağaradan KenteAnadolu'nun Eski Yerieşim Yerieri (Cih D/Celâl Tuna/ lletısım Yayınlart/ 183 s. Türkiye'nin o mavi göğü, güzelim denizleri, ışığı ve toprağı, çeşit çeşit ağaçlar, meyveler, çiçekler, insanlar, uygarlıklar yetiştirmiştir. Efsaneleri insanı doğruluğa, mertliğe ve konukseverliğc.davet eder. Türkiye her yönüyle baştan başa bir efsanedir. Bugün "Türkiye" dediğimiz bu topraklar üzerinde yaşayan insanlann tarihi binlerce yıl geriye gider. İlk insan topluluklanndan günümüze, bu topraklann biçimlendirdiği, beslediği, geliştirdiği, koruduğu "Türkiye insanı", üzerinde yaşadığı topraklarda yaratılan uygarüklarla yaşıttır. En eski çağlardan bugüne, insanlann kanşıp kaynaştığı, yeni bir bütün oluşturduğu bu ülke çağlar boyunca komşu ülkelere ışık tutmuş, onlardan esinlenmiş, yaratpğı kültür ve birikimiyle insanhk tarihini etkilemişrir. Üzerinde yaşadığunız topraklann altı, atalanmızın kurduğu köyler, kasabalar ve kentlerle doludur. Türkiye topraklarının tarihî zenginüği, hazinesi her çağda ilgi çekmiş, şimdiye kadar çeşidi zamanlarda yerli ve yabancı bilim adamlan ve meraklılar tarafından araştınlmıştır. Türkiye'nin arkeoloji ve tarihine ilgi duyanlara hitap eden bu kitap, arkeolojik olarak araştırilmış, kazümış veya kazılmakta olan yerleşimlerden birkaçını (Yanmburgaz Mağarası, Karain Mağarası, Çayönü, Nevali Çori, Aşıklı Höyük, Çatalhöyük, Hacılar, Kuruçay, Ilıpınar, Değirmentepe, Hassek Höyük, îkiztepe, Troya, Liman Tepe, Demircihöyük, Alişar, Alacahöyük, Imikuşaği, Kültepe.Hattuşa) özgün yönleriyle sunmaktadır. Tekdüzelikten uzak, çok renldi bir uygarlığın beşiği olan bu ülkeyi tanıdıkça, Anadolulu olmanın keyfine daha iyi varacaksınız. Adil Yargılanma HakkıUluslararası Af Orgütü/ Çevtrenler: Fadtl AhmetTamer ErolKaplan/lletisim Yaytnlart/ 356 s. Adil yargılanma hakkı temel bir insan hakkıdır. Bu hak ihlal edildiginde suçsuz insanlar mahkumiyet, hapislik hatta idamla yüz yüze geAdil Yörgılanma lirler ve adalet sistemi güvenirliğini yitirir. Uluslararası Af Orgütü, bütün dünyada insan haklannın yerleşmesine çalışmaktadır. insan haklan ayrımsız bir şekilde polis merkezlerinde, mahkemelerde ve cezaevlerinde saygı görmediğı sürece yetkililer görevlerinde başansız ve sorumluluklarını yerine getırmemiş olacaklardır. İnsan haklarının ıhlal edilme tehlikesi.yetkililerın bir kışı hakkında suç şuphesi duymaya başladıklan anda başlar, gözaltına alma, ' SAYFA 21