Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Teknoloiinin viireâinde mitlep vap" Geçtiğimiz ay Türkiye, genç bir îspanyol yazarı konuk etmişti: Espido Freire.Güncel Yayıncılık'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ve kitabının tanıtımını yapan Freire "Dondurulmuş Şeftaliler" (Melocotones Helados) isimli kitabı ile Planeta ödülünü almış. Diğer iki kitabı "Irlanda" ve "Donde siempre es octubre" de birçok dile çevrilmişTüm başarılarının yanı sıra Espido Freire genç bir yazar, 1975 doğumlu. Çok neşeli ve enerjik. Üstelik gördüklerinden duyduğu heyecanı saklamayacak kadar da samimi. Yani biz'e çok benziyor. Bunu kendisi de söylüyor, " Yapmış olduğum yurtdışı gezilerinde bana hep Türk olup olmadığım soruluyor. Türklerle birbirimize çok benziyoruz ama özellikle kadınlar çok benziyor." Freire Istanbul'u ilk gördüğünde korkmuş, "Çünkü çok karmaşık geldi. 'Ben ne yapacağım şimdi' dedim. Ancak vakit ilerledikçe, tarihi eserleri, özellikle camileri, fark ettikçe bu korku yerini bir heyecana bıraktı. Modern hayatla tarih bu şehirde öyle güzel birbirinin içine geçmiş ki." Bu heyecanının bir nedeni de kendisinin sözlü tarihe ve fantastik edebiyata olan ilgisinden kaynaklanıyordu. Çünkü o "Dondurulmuş Şeftaliler"i büyükannesinden dinlediği bir masalın unutulmaması için kaleme almış. sormayacakmış. Ancak Elsa bu şartı yerine getirememiş ve kimliğini açıklamasını istemiş. Böylece Prenses Elsa sevdiği adamın adının Lohengrin olduğunu ve kutsal kaba bekçilik ettiğini öğrenir ve kutsal kabın yasalan şövalyeyi sırnnı açığa vurduğu için sevgilisini terk etmeye zorlar. Teknolojinin, kent bayatımn insan hayatının her anına girdiği günümüzde neden fantastik edebiyatt tercih ettiniz? Çünkü teknolojinin yüreğinde bu var. Insanlar genetik deneyler yaparken bile aslında kendilerini küçük bir tann gibi görüyorlar ya da tantının eli olmaya calışıyorlar. Aynca dağlara çıktıklarında bile halen mitolojileri yaşıyorlar. Bu nedenle teknolojinin yüreğinde mitler ve efsaneler var. Gelecekte tekrar köklerimize ve mitlere döneceğimizi de düşünüyorum. Tekrar insanlarla tannlar ve ölümle hayat arasındaki ilişkilerden bahsedip onlan yazacağız. Bu masaldan yola çıkarak neden unutmak ve bellek üzerine bir roman kaleme aldımz? Başkalarının bana anlattığı öykülerle ilgili bir saplantım var. Örneğin kendi öykülerimin o kadar önemi yok. Ama başkalarının anlattıgı öyküleri benim de başkalanna anlatmam gerektiğini düşünüyorum. Bu benim için sanki bir görev. Çünkü ben anlatmazsam bunlar kavbolup gidecek. Işte dinlediğim öyküler bende böyle bir sorumluluk yaratıyor. Neden böyle bir roman yazdığıma gelince. Kitabın üç temel meselesi var, unutmak, sessizlik ve ölüm. Üçü de var çünkü üçü de benim için aynı şey. Amacım bunlara bir şekilde şekil vermek ve somutlaştırmak. Kendinizi "yenianlatıctlar" adt venlen grupla özdesleştirmedipnizi belirtiyorsunuz. Kimdir bu yenıantatıcalar ve sizin onlardan farktmz? "Yeni anlatıcılar" denen romancılar 20'li yaşlarla 30'lu yaşlar arasındaki bazı yazarlar. Son beş yıl içinde çok ani bir şekilde ortaya çıktılar ve beklenmedik bir başan yakaladılar. Konulannı hemen hemen sinemanın kullandığı konulardan alıyorlar. Şehiryaşamı, uyuşturucu kullanımı, şiddet gibi. Fakat bu ortak temayla yakaladıkları başan, farklı konuları farklı biçemlerle yazar yazarlan gizledi. Çünkü bu başan, çok beklenmedik bir başanydı. Hangt stnemaalara yaktnlar? Kullandıklan temalar ve işleyiş biçimleri bakımından daha çok Amerikan sinemasındaki Tarantino'ya benziyorlar. Sizin kitabımzda da şiddet ve korku var ama stz bunu bir aile çerçevesinde ele almıssınız. Neden aile? Aile kesinlikle ele alınması gereken ok önemli bir konu. Aynca ben, insan işkilerini, insanın korkulannı, zaytflıkları, duygulannı, sırlarını işlemeyi istiyorum ve Dunun da en iyi yolu aüeden geçiyor. Ama aileyi ele alırken daha çok kadınlar üzerinde durmussunuz... reaksiyon gösteriyoruz. Başkalarının bizi itmeye çalıştıklan yöne doğru sidiyoruz. Büyuk ve Küçük Elsa için de bu durum söz konusu. Sizin için böyle bir durum söz konusu mu? Evet. Ailemin büyük çocuğuyum. Annemle babam doğduklan şehri terk edip şimdi yasadıftımız bölgeye yerleştiler. Bu nedenle kendimi hep bir göçebe gibi hissediyorum, yani ne oraya ne de buraya aitim. Bu şekilde yaşamak çok zor. Ama her şeye rağmen insanı olgunlaştırdığını, birçok şey öğrettiğini de söyleyebilirim. Bugün Ispanya'ya Afrika'dan, Latin Amerika'dan gefenlerin ve bazılannın sonu hiç de iyi olmuyor. Tüm bunlan görüp üstelik aynı sorunu ben de yaşamışken yazmamak olmazdı. Bu iki karaktertn hayatlanndaki kınlma noktast ya da onların hayatlannı tehdit ederek gerçek kimliklertni ortaya çtkaran Grial Şövalyeleri. Kimdir bu sövalyeler? Burada insanlan kurtuluş, ebedi hayat vaatleriyle kandıran dini ve felsefi gruplardan söz etmek istedim. Çünkü bu tür gruplan çok tehlikeli buluyorum, onlar korKuyla oynuyorlar. Nitekim kitapta da öyle oluyor ve Büyük Elsa tüm hayatmı bırakarak büyükbabasının yanına kaçmak zorunda kalıyor. •Okim? Şu anda akademik çalışmalarım yok ama kısa bir süre sonra karşılaştırmalı roman üzerine bir doktora yapmayı düşünüyorum. Bunun dışında beş ayn dergi ve gazeteye günlük yazılar yazıyorum. Uzerinde çalıştığım bir roman var. İlk aşk üzerine tasarladığım bir deneme çalışmam ve bir de küçük çocuklar için çizgi romanlar yazıyorum. • Espido Freire ile 'Donmuş Şeftaliler' üzerine GrMŞövatyelen S UnutmakvelNMünriM BUKET AŞÇI ondurulmuş Şeftaliler, bir ailenin üç kuşağının iç içe geçmis hikâyelerinden oluşuyor. Esteban ve Antonia çifti, bir pastane işletmektedirler ve süreç içerisinde üç cocuklan olur. Antonia genç kızlık hayallerini yaşayamamış bir kadındır ve bu nedenle üçüncü çocuğuna, tek kız çocuğu, bir efsane kahramanı olan Elsa ismini koyar. Ancak Elsa dokuz yaşındayken gizemli bir biçimde ortadan kaybolur. Miguel ve CarIos kaybolan kızkardeşlerini asla unutmayacaklanna dair yemin ederler ve her ikisi de kendi kızlannın adını Elsa koyar. Amca kızları büyük ve küçük Elsa, aynı ismi paylaşmanın yanı sıra birbirlerine de benzemektedirler, ancak yaşamları çok farklıdır. Bu farklı iki yaşam, bir gün küçük Elsa'nın üye olduğu Grial şövalyelerinin bu iki kadını karıştırması ile kesişir ve olaylar hızla akar. Bu nastlbır masalanlatır mtstmz? Bir zamanlar Elsa adında bir prenses yaşarmıs ve bu prenses bir şövalyeye âşık olmuş. Şövalyenin ise Elsa'ya bir şartı varmış, ona asla anayurdunu ve kökenini D Roman konuları genelde erkek kahramanlann etrafında döner. Kadınlar olsa bile genelde bir erkek hep vardır. Kadın, kanraman gibi görünür ama aslında erkek kahramana âşıkar. Kadını seçtim, çünkü kadın çok kırılgan. Tehlike anında o daha kolay kınhyor. Tehditler karşısında kadının yapabileceği tek şey kaçmaktır. Aynca çok daha duygusal ve ilişkilere yaklaşımı da çok farklı. Tüm bu nedenlerden ötürü romanlanmda kadınlan tercih ediyorum. Örnegin, "Dondurulmuş Şeftaüler"de, aile küçük Elsa'yı zayıf, büyük Elsa'yı güçlü görüyor. OyDondurulmuş Şeftaliler /Espido Freire sa tehlike anında bunun tam tersi oldu/ ürkçesi: Zeynep Önal Karaca / Güncel ğu ortaya çıkıyor. însanlann gerçek kimYaytnaltk /272 s. lıgl zor zamanlarda ortaya çıkar ve ben de bunu en iyi kadınlardan yola çıkarak yapabiürdim. Herhangi bir tehlike ya da risk olmasaydı karakterleri ortaya çtkmaz mıydt? Örneğin Estaban'ın gerçek yüzü de savaştan sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle onun hayatını savaştan önce ve sonra diye ikiye ayırabiliriz. Avnı şey Antonio için de geçerli. Onun da gerçek kimliği kızınıkaybettiğinde ortaya çıkıyor. Ama Büyük ve Küçük Elsa'nın kimliklerindeki ilk değişim kasabadan kente tasınmalartyla baslıyor... Küçük bir yerden büyük bir yere taşınmak insanda kişilik ve bakış açısı değişimine neden olur. Yani kişi nasıl davranacağını, ne yapacağım bilemez. Ama davranışlarımız çoğu zaman başkalannın bizden beklediği bir reaksiyordur. Bizler as gspido Frelrenln romanı. bir ailenin üç kusağının İç İçe geçmis lında davranmıyoruz hlkâyelerlnden oluşuyor C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI Ç SAYFA 10 5 4 1