03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ı ınn ı » ı r 1999 ytlı, Türkiye ve Dünya'da Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700. ytlı nedeniyle hazırlanan etkinliklere sahne oldu. Sergiler, setnpozyumlar, paneller, bu etkinliklerin görsel ve işitsel yanını oluşturdu. Çeşitîi kurum ve kuruluşlar bastıklan kitapların üzerine 700. yıl anma logosunu koyarak katıldılar bu etkinliğe. "Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yıldönümünü, devraldığımız bu kültür mirastnt değerlendirmek için birfirsat olarak gören ve bir mirası değerlendirmenin en doğru yolunun, onun ü'zerinde çalışmaktan, düşünmekten, üretmekten geçtiğine inanan" Yapı Kredi Yayınları, bu amaçla bir dizi etkinlik düzenledi. Yazılı, görsel, işitsel iletişim araçlarının tümünü seferber ederek sempozyum ve sergiler düzenleyen; dergiler ve müzik ürünleri de yayımlayan kurulus, Ahmet Attlla Şentürk ün hazırladığı "Osmanlı Divan Şiiri Antolojisi", Mehmet Kalpakh'ntn hazırladıh. "Osmanlı Divan Şiiri üzerine Metinler", AliAlparslan'ın hazırladığı "Osmanlı Hat Sanatı Tarihi" ve bir kurul tarafından hazırlanan "Yaşamlart ve Yapıtlanyla Osmanhlar Ansiklopedisi" gibi temel basvuru kaynaklanyla bu alandaki en kalıcı yapıtları ortaya koydu. Bu diziden bir de Yalçtn Tura'mn hazırladığı Kantemiroğlu'nun "Kitâbu İlmi'lMusıkî Alâ Vechi'l Hurufât" adınt tastyan Edvâr'ı da çok yaktnda yayımlanmıs olacak. Bu yapttları tanıtmaya çaltştık sizlere. Botkitaplı günlerl... TVRHAN GÜNAY KİHVM» Imtlyaz Sahlbl: Cafl Pazariama cazete Dergl Kltap Basın ve Yayın A.$. Adına Berin NadlOYayın Danışmani: Turhan Günayosorumlu Müdür Fikret llkiz o Görsel Yönetmen: Dllek llkoruro Baski: Caödaş Matbaacılık Ltd.ştl.oldareMerkezl: TürtcocaOı Cad. No: 3941 Caftaloölu, S4 354 tstanbul Tel: (212) 512 05 050 Refctam: Medya C işlerindeki çalışma koşullarını, sonra büyük toprak sahiplerinin tanm işletmelerinde çapa çapalama ve harman yerinde buğdayı sapından ayırma işini gözler önüne serer. Orhan Kemal'in anlattığı işçiler henüz gerçek sanayi işçileri degildir; bir ayağı köyde, bir ayağı kentte köylüişçilerdir. Bu köylüişçiler henüz sömürü bilincinden çok uzaktırlar. Gözleri bireysel çıkar perdesiyle örtülüdür, el yordamıyla bireysel kurtuluş yolları ararlar. Bu bilinç düzeyi, belirli koşulların belirlediği bir bilinç düzeyidir. Bunu çok iyi bilen Orhan Kemal, toplumsal gerçekliğe biraz da onların görebildiği, anlayaoildiği ölcüde yaklaşmaktadır. Sömürü bilincinden yolcsun emekçiler, sömürünün en belirgin, en yüzeydeki, en somut biçimlerini görebilirler. Sözgelimi fabrikadaki emeksermaye ilişkisini değil de ırgatbaşının aldığı haracı görürler sömürü adına. Orhan Kemal de o kadannı gösterir. Romanlaşmamış bilgiler dolduruyor romaomanlarunızda işçilerden pek az söz Orhan Kemal o unutulmaz Murtaza'sında nı. (Roman, iki cilt, toplam 696 sayfa.) Yaedilişinin toplum yapımıza Dağlı, nes(1952) unutulmaz bir kişilik çizer. Gonçanartaş'ta 1923 demiryolcular grevi anlatılınel bir nedeni var. Batı kapitalizmirov'un Oblomov adlı romanı yayımlandığı yor. Yüz kadar işçi grev ilan etmiştir. Zonnin var olan küçük sanayimizi XIX. yüzyılzaman Ruslar Oblomov'dan "oblomovluk" guldak gazetesi bu konuda şunları yazıyor: da yok edişi, sanayileşmede çok geç kalışısözcüğünü türetmişlerdi: Tembel, aylak an'... Söylentiler, grevci işçinin, greve katılmız, bunun sonucu olarak da işçi sınıfının lamına. Murtaza'nın yayımlandığı yıllarda, mayıp oyun bozanlık eden işçilere küreklerve sorunlannm ortaya geç çıkışı ya da ülke dar bir arkadaş çerçevesinde olsa da, biz de le saldırdığı yolundaydı. Kucaklannda kunkoşullarına göre sayıca az da olsa işçi sınıfı"murtazalık" sözcüğünü türetmiştik; Murtadaklı çocuklar taşıyan işçi kadınları, lavvar nın ve sorunlannın ortaya çıktığı zamanlarza, kişiliğinde "olumsuz emekçi"yi somudaşçalışmalannı önlemek için, kendilerini lokoda romancüarımızın bu sınıfı ve sorunlannı tırıyordu, "vur deyince öldüren bir kişiliği. motiflerin önüne atıyorlardı." Mehmet Seygörecek "toplumsal ve tarihsel göz"den yokOrhan Kemal, romanlanndan çok hikâyeda, sadece bu bilgilerin romamnı yazmış olsun oluşları romancılanmızın işçi sorunlanlerinde işçilerden söz etmiştir: "Uyku"yu, saydı çok büyük Dİr roman yazmış olurdu; nı gereğince isleyememelerinin nedenleri "Grev"i unutamıyorum. sayfalar dolusu bilgi ve belgeyi aktarmaktan olarak sıralanabilir. İşçilerin sorunlanndan söz eden Uginç bir çok daha büyük bir iş. Bilinen ilk işçi hareketi, Kasımpaşa Tersaroman, Fatih Atilla'nın 1987'deyayımlanan nesi işçilerinin 1872 yılındaki grevleridir. Bu lşçiler konusunda en güzel romanları, hiAkdeniz'in Kıyısında adlı romanıdır. Acemigrev, üç ay boyunca ücretlerini alamayan kâyeleri Orhan Kemal yazdı. Orhan Kemal, ce yazılmış bir roman Akdeniz'in Kıyısında, 600 kadar isçinin Bahriye Nezareti'ne, Baişçileri yakından tanıyan bir yazar; Adaama Uginç bir roman, daha doğrusu bir röbıâli'ye, Sadrazam'a ve sonunda Padişah'a na'da yaşadığı yıllarda fabrikalarda calışportajroman. basvurmaları sonuçyermeyince başlamıştır. mış, işçilerin caıışma ve yaşama koşullarını Akdeniz'in Kıyısında, Mersin yolunda, bir yakından gözlemlemis. Bugün de "Orhan flk Türk romanı Taaşşukı Talât ve Fitnat, çimento fabrikasının kuruluşunu; işçilerin Kemal" denince ilk akla gelen roman Bereilk grevin yapıldığı yıl, yani 1872'de yayımsendikalaşma çabalarını; işbirlikçi sendika ketli Topraklar Üzerinde (1954). Sabırla lanır. Romancdanmızın işçilerden söz etmeyöneticilerinin marifetlerini; işbirlikçi yönederlenmiş gözlemler, toplumsal gerçekliftin leri için tam 55 yıl beklemek gerekecektir: ticiler yüzünden grevin yenilgiyle bitişini; insan gerçekliğiyle birlıkte uyumlu bir t>iMahmut Yesari, 1927'de, Çulluk'u yayımlar. fabrikadan yetmiş işçinin atılışmı; işbirlikçi çimde verilişi, insanların idealize edilmeÇulluk, ilk yayımlanışından 69 yıl sonra, Oğsendikadan koparak yeni bir sendika kurulden içinde yaşadıklan koşullarla bağlantılak Yayınları'nca Latin harfleriyle basıldı. ması çabalarını; bu uğraşın nelere mal oldulı olarak ele alınışı, ayrıntıların ustalıkla deÇulluk'u yazabilmek için Mahmut Yesağunu; savaşımı bırakmayan işçilerin yeni bir gerlendirilişi, Bereketli Topraklar Üzerinri'nin tütün fabrikasında "bir hafta çalıştığısendikada örgütlenmeyi başarmalarını ve sode'yi güçlü lcılan başlıca öğeler. nı" biliyoruz. Bir haftada ne öğrenilebilir? nunda, "atıldıklan fabrikaya iki yıl sonra zaKış aylarında tanm alanında yapacak hiçIşçilerin çalışma koşulları, tütünün nitelikfer şenliği ile" girişlerini anlatıyor. bir iş bulamayan, çalışmak için Çukurova'ya leri, üretim süreci... Mahmut Yesari de buninen üc arkadaşı anlatır Orhan Kemal; bu lan öğreniyor, bunları yazıyor. Bunlarla da Fatih Atilla'nın başarısı, nesnel gerçekliüç köylü aracılığıyla fabrikalardaki, inşaat kalmıyor: Işcilerin fabrika dışı yaşamlarınği, düşüncelerine, özlemlerine göre değiştirdan, yaşadıklan yoksulluktan, sağmeye kalkışmamasında, işçileri idelık somnlarından, dispanserlerde alize etmek yanlışına düşmemesinçektikleri çileden de söz ediyor. de. "işçilerden söz eden romanlar" Ne var lu işçUerin "iç dünyalarıdenince aklıma gelenler bunlar... nı" tanımayan Mahmut Yesari, "işRomanlarımızda işçilerden pek çi" diye iki "kabadayı"yı anlatıyor: az söz edilmesinin toplum yapımıRomanın baş kişisi Murat'la Hayza bağh, nesnel bir nedeni var. Türri'yi. Hayri için ' lumpen" de denekiye, bir sanayi ülkesi olamadı. bilir. Mahmut Yesari nin, 1927'de, Özellikle "Siyasal bilinç toplumsal "işçi" diye bu iki kabadayiyı yazmagelişmeyi aştı" sözünden sonra en sını olağan saymak gerek; o dönembüyük darbeyi yiyen işçi sınıfı oldu. de işçi sayısının çok az olduğunu Daha sonraki yıllarda, gerekli yatıbiliyoruz. rımların yapılamaması işsizliğin cığ Reşat Enis, Afrodit Buhurdagibi büvümeşine yol açn. Iş bulabinı'nda Bir Kadın adlı romamnı len işçiler, işsiz kalmamak için, işve1938'de yayımlamış. Maden işçilerenlerin dayattıklan koşulları kabul riyle sanayi işçilerinin akıl almaz söetmek zorunda kaldılar. mürülüşünü gözler önüne seriyor. İşçi sınıfımızın, mücadeleci bir sıReşat Enis, romanında, insanlan nıf olmadığını da belirtmek gerek. ikiye DÖİüyor: Bir yanda iyiler (söGrev hakkı, toplusözleşme hakkı, mürülenler), bir yanda kötüler (söyıllık ücretli izin hakkı, işçilerin ve mürenler). Bireyselle sınıfsalı birsendikalarının mücadeleleri sonubirine kanştırması Reşat Enis'i kocu elde edilmedi, bu haklar hep lay, kestirme, ama yanlış sonuçlara "yukardan" verildi. götürüyor. Sözgelimi "işçi Ismail" kumar oynarken yakalanır, karakoMümtaz Soysal, 30 Eylül 1980'de la götürülür; Reşat Enis, roman kiMilliyet gazetesinde yazdığı köşe şisini şöyle düşündürür: "Osman, yazısında (Plan) şöyle diyordu: işçi Ismail'i tanıyordu. Mert, na"Sendikalar, çoğu zaman, fazla somuslu bir adamaı. Onun ahlakını yut ve uzak sloganlar ya da fazla sobozan işsizlikti, sefaletti, fukaralıkmut ve yakın çıkarlar peşinde, betı." însan ister istemez Nasrettin lirli bir yönetici takımın durumunu Hoca'yı hatırhyor: "Hırsızın hiç mi kollayan birer örgüt olarak kaldıkabahati yok! lar." Yirmi yıldır değişen bir şey yok. Mehmet Seyda, 1970'te yayımlaBöyle bir işçi sınıfmın, böyle bir nan Yanartaş adlı romanında, "Yasendikacılığın edebryatta yanlulannartaş"a ve maden işçilerinc fazla t»çller konusunda en güzel romanlart, hlkâyetert Orhan Kemal yazdı. Orhan Kemal, Isçllerl yakından tanıyan bir yer vermemiş; resmi büdiriler, yasa fabrikalarda çalışmış, işçilerin calısma veyazar; Adana'da yasadıOı yıllarda ması hem olanaksız nem de gerekyaşama ko$ullannı yakından siz. • lar, belgeler tam 164 sayfa tutuyor. gözlemlemls. FETHINACI Niçin işçi pomanı vazılmıvop? R CUMHURİYET KİTAP SAYI 53» SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle